Değerler

Alaeddin Özdenören'in Batılılaşma Üzerine adlı kitabında, Batı uygarlığının gerçek yüzü ele alınmaktadır. Özdenören, bu kitabında şunları anlatmaktadır: Ölüm ötesine inanmayan Batılıların, tabiatı egemenlikleri altına almaya çalışmaları, bunu başaramayınca da onu tahrip etmek ve kirletmek için çabalamaları, tabiat karşısında kendilerini güçsüz ve aciz hissetmelerinin bir sonucudur. Batı uygarlığının özünde kötülük barındırdığı ve bunun da şeytana yenilgisinin bir neticesi olduğu ifade edilir. Mutlaklık, çıkış noktasını değiştirmiş olduğu için vahyin yerine aklın konulmak istendiği belirtilir. Tanzimat Dönemi’nde, Batı zihniyetinin Türkiye’yi bütün yönüyle kendisine bağlı ve bağımlı hale getirmek istediği anlatılır. Batı uygarlığının, Müslümanları Müslümanca düşünme zihniyetinden ve ümmet bilincinden uzak tutmak istediği ifade edilir. Alaeddin Özdenören'in Batılılaşma Üzerine adlı kitabına şu sitelerden ulaşılabilir: 1000kitap.vercel.app; goodreads.com.

Çalıkuşu Feride, romanda birkaç önemli değeri temsil eder: 1. Eğitim ve Modernleşme: Feride, eğitimli ve modern bir Türk kızını simgeler. 2. Özgürlük ve Bağımsızlık: Feride'nin özgürlük arayışı ve kendi hayatını kurma çabası, bağımsızlık ve modern kadının değerlerini yansıtır. 3. Şefkat ve Merhamet: Feride, çevresindeki insanlara karşı şefkatli ve merhametli bir tutum sergiler; örneğin, Munise'yi evlat edinmesi bu değerleri gösterir. 4. Gurur: Feride'nin gururu, aşkıyla olan çatışmalarında önemli bir rol oynar ve onun güçlü bir karakter olmasını sağlar.

Tembel tembel yatmakla ilgili birkaç atasözü şunlardır: 1. "Tembellik avcıyı avlatmaz". 2. "Yan yatan tembele bir şey dayanmaz".

Eskiden insanlar şu beş söze çok kıymet verirlermiş: 1. "Er-rızku al’Allah": Rızkı veren Allah’tır, başkasının önünde eğilme. 2. "Tevekkeltü al’Allah": Allah’a dayan. 3. "Ya Nasip": Canını sıkma, eğer nasipse olur. 4. "Ya Sabır": Sabretmeyi bil, vaktinden önce bahar gelmez. 5. "Bu da geçer ya hû": Unutma, zenginlik de fakirlik de, hastalık da sağlık da, mutluluk da, başarı da geçicidir.

"Paylaşmak güzeldir" ifadesi, başkalarının hayatına değer katmanın ve onları mutlu etmenin önemli olduğunu anlatmak ister. Bu söz, paylaşmanın sadece maddi varlıkları değil, aynı zamanda duyguları, düşünceleri ve sevgiyi de içerdiğini vurgular.

Hippilerin amacı, özgürlük, barış ve doğaya saygı gibi değerlere dayanan bir yaşam tarzı benimsemektir. Bu akımın diğer hedefleri arasında: Toplumsal normlara tepki göstermek ve kendi değerlerine göre yaşamak; Savaş karşıtı bir duruş sergilemek ve silahlı çatışmaları reddetmek; İnsan hakları ve eşitlik için mücadele etmek; Sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü teşvik etmek.

"Herkes kendine yakışanı yapar" ifadesi, insanların kendi değerleri, inançları ve hayat tecrübelerine göre kararlar alması ve davranışlarını şekillendirmesi anlamına gelir. Bu söz aynı zamanda, bir insanın hareketlerinden notunu vermek anlamında da kullanılır.

"Bin düşün, bir söyle" atasözü, bir sözü söylemeden önce dikkatlice düşünmek ve sonuçlarının neler olabileceğini tahmin etmek gerektiğini ifade eder. Bu söz, düşüncesizce söylenen bir sözün insanı güç ve sıkıntılı durumda bırakabileceğini, zarara sokup pişman edebileceğini vurgular.

Bilgelik hikayesi, genellikle ders verici ve düşündürücü nitelikte olan kısa hikayelerdir. Bazı ünlü bilgelik hikayeleri şunlardır: Tuz ve Göl: Bir usta Hintli, çırağına her şeyden şikayet etmeyi bırakması gerektiğini öğretmek için bir bardak tuz ve göl örneği verir. Dilenci ve Turgenyev: Rus yazar Turgenyev'in, soğuk bir akşamüstü dilenciye yardım etmesi ve dilencinin bu yardımı takdir etmesi üzerine yaşadığı olay. Deniz Yıldızı: Bir adamın okyanus sahilinde denizyıldızlarını denize atması ve bir kişinin ona bunun neden yaptığını sorması üzerine verdiği cevap.

Care Bears, dostluk, sevgi ve paylaşma gibi olumlu değerleri temsil eden fictional karakterlerdir. Bu karakterler, 1980'lerin ortasında American Greetings tarafından yaratılan bir oyuncak serisine dayanmaktadır. Her biri farklı bir özellik veya duygu ile ilişkilendirilmiştir, örneğin: - Good Luck Bear: İyi şans ve iyimserliği temsil eder. - Cheer Bear: Mutluluk ve neşe kaynağıdır. - Grumpy Bear: Bazen huysuz olsa da arkadaşlarına değer verir. Ayrıca, "Care Bear" terimi, aşırı derecede empatik, pozitif ve sevgi dolu kişiler için mecazi anlamda da kullanılır.

"Ağaçtan maşa olmaz" atasözü, yeteneksiz ve beceriksiz kimselerin önemli işlerde kullanılamayacağını ifade eder.

Toplumda saygı duyulması gereken kişiler ve değerler şunlardır: 1. Aile Bireyleri ve Büyükler: Aile içindeki rol dağılımı ve büyüklerin tecrübelerinin değerli görülmesiyle aileye saygı gösterilir. 2. Öğretmenler ve Eğitimciler: Eğitime verilen değer, öğretmenlerin toplumsal statüsünü yükseltir. 3. Din Adamları ve Manevi Önderler: Dini liderlere duyulan saygı, toplumsal değerlerin korunmasına katkı sağlar. 4. Kanunlar ve Hukuk Sistemi: Yasalara ve hukuk sistemine saygı, sosyal huzurun sağlanması için önemlidir. 5. Sanatçılar ve Sanat Eserleri: Sanat, kültürel değerlerin korunmasına ve estetik bilincin gelişmesine katkıda bulunur. 6. Bilim İnsanları ve Yenilikçiler: Bilime duyulan saygı, toplumun daha iyi bir geleceğe olan inancını temsil eder. 7. Meslek Grupları: Doktorlar, hemşireler, itfaiyeciler ve polisler gibi meslek grupları, toplumun sağlığı ve güvenliği için doğrudan katkı sağlar. 8. Tarihi Kişilikler ve Kahramanlar: Tarihi figürler, toplumun değerlerini ve geçmiş başarılarını sembolize eder.

"Sitemkâr bir şekilde" ifadesi, haksızlık ve zulüm yaparak, zalimce anlamına gelir.

İslam ahlakının temelini oluşturan dört unsur: 1. Adalet. 2. Şecaat (Cesaret). 3. İffet. 4. Hikmet. Bu erdemler, dengeli, ölçülü ve doğru davranışları destekleyerek bireyin manevi gelişimini sağlar ve toplumda huzur, adalet ve ahlaki düzen oluşturur.

Doğruluk ile ilgili bazı masallar şunlardır: 1. "Sözünün Eri: Güvenin ve İnançın Öyküsü". Bu masal, dürüstlüğün ve doğruluğun değerini anlatır. 2. "Güzel ve Doğru Kız". Fakir bir köylü çiftçinin kızının, güzel davranışları nedeniyle ödüllendirilmesini konu alır. 3. "Dürüst Çocuğun Macerası: Doğrunun Zaferi". Doğru davranan bir çocuğun yaşadığı maceraları anlatır. 4. "Adalet ve Doğruluk". Adalet ve doğruluk adlı iki kardeşin, krallığın en büyük hazinesini çalan hırsızı bulma çabalarını işler. 5. "Doğruluktan Şaşma!". Kötülük'ün önerilerine rağmen doğruluktan vazgeçmeyen bir çocuğun hikayesini anlatır.

"Geçmişini unutan geleceğini de unutur" ifadesi, geçmişteki deneyimlerden ders almayan bir kişinin, aynı hataları tekrarlamaya mahkum olduğunu ifade eder. Bu söz, aynı zamanda kişisel ve toplumsal gelişmenin geçmişten gelen bilgi ve birikimle mümkün olduğunu vurgular.

Cömertlik ve yardım severlik bulmacalarda "semahat" veya "sahavet" olarak ifade edilebilir.

"Zenginler bu tadı bilmez ki" ifadesi, fakirlerin yediği basit ve ucuz gıdaların zevkini zenginlerin anlamayacağı anlamında kullanılan alaycı bir söylemdir.

"Reha bulmak" ifadesi, kurtulmak, kurtuluşa ermek anlamına gelir.

Ahmet Midhat Efendi'nin "Para" adlı eseri, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı toplumunun para karşısındaki konumlarını temsili bir panoramik şekilde ortaya koyar. Eserde ele alınan bazı konular: okul arkadaşlığı; Beyoğlu'ndaki eğlence ve tüketim tarzları; miras hukuku; gelir kaynakları; sigortacılık; polis teşkilatını manipüle etme taktikleri; aşk ilişkileri; kadınların eğitimi; cinsiyetler arası yoldaşlık ve hiyerarşiler. Eserde, paranın rolü ve işlevi hakkında farklı cevaplar sunulurken, paranın mutlaklaştırılmasının karşısına araçsallaştırılması konulur.