Nasrettin Hoca'nın ders veren hikayelerinden bazıları şunlardır: Parayı Veren Düdüğü Çalar: Çocuklar Nasrettin Hoca'dan düdük ister, Hoca parayı veren çocuğa düdüğü verir. Ya Tutarsa: Nasrettin Hoca bir gün gölün kıyısına gider ve yoğurduyla gölü mayalamaya çalışır, "Peki ama ya tutarsa" der. Belki Ağaçtan Öteye Bir Yol Düşer: Çocuklar, Nasrettin Hoca'yı ağaca uçurtma kurtarmaya çağırır, Hoca ayakkabılarını alarak "Belki ağaçtan öteye bir yol düşer" der. Hırsızın Ardından: Nasrettin Hoca'nın evine hırsız girer, Hoca hırsızı takip edip evine girer ve "Ben de seninle taşındığım için geldim" der. Adam Olmanın Yöntemi Nedir?: Birinin "Adam olmanın yöntemi nedir?" sorusuna Nasrettin Hoca, "Adam olmanın yöntemi yoktur" der. Bulmanın Tadı: Nasrettin Hoca, eşeğini kaybedince "Kaybolan şeyi bulmanın tadı başkadır. Her şeyi kaybedeceğimi de bilsem o eşeği bulup çalana geri vereceğim" der. İp Olur: Nasrettin Hoca, "Eyyûb" isminin yanlış telaffuz edilmesi üzerine "Sakın ola ki oğlunuz olursa adını Eyyûb koymayın, insanlar onu söyleyemez, çocuğun adı olur ip" der. Şu Koca Taşla: Nasrettin Hoca, "Komşu Efendi, ben sözümün eriyim. Sözümden dönmek bana yakışmaz. On yıl sonra da sorsan aynı cevabı vereceğim" der. Kim Daha Büyük: Köylüler, Nasrettin Hoca'ya "Padişah mı büyük, yoksa çiftçi mi?" diye sorar, Hoca "Tabii ki çiftçi büyük. Çünkü çiftçi buğday yetiştirip vermezse padişah acından ölür" der.