Dava

Vergi dairesi, menfi tespit davasında davalı taraf olarak yer alır.

İhtiyari dava arkadaşlığında harç ödemesi, her bir dava arkadaşı için ayrı ayrı yapılır. Buna göre: 1. Maktu veya nispi harca tabi davalarda, dava açılırken davacıdan maktu başvurma harcı alınır. 2. Başvurma harcının yanı sıra, nispi harca tabi davalarda ayrıca karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak ödenir. 3. Ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında ise peşin alınan harç oranı yirmide bir olarak uygulanır. Harçların ödenme yeri, dava açarken mahkeme veznesidir.

AİHM'de "Evans" adıyla anılan iki farklı dava bulunmaktadır: 1. Natallie Evans Davası: İngiliz kadın Natallie Evans'ın, erkek arkadaşının izni olmaksızın donmuş ceninden bebek sahibi olmak istemesiyle ilgili dava, AİHM tarafından 2007 yılında reddedilmiştir. 2. Romer v. Evans Davası: ABD Yüksek Mahkemesi'nde görülen ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılığı yasaklayan Colorado eyalet anayasası değişikliğiyle ilgili dava, 1996 yılında karara bağlanmıştır.

Hukuk 61 ifadesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 61. maddesini ifade eder. Bu madde, davanın ihbarı ve davaya müdahale ile ilgilidir ve şu hükümleri içerir: 1. Taraflardan biri, davayı kaybettiği takdirde üçüncü bir kişiye veya kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. 2. Dava kendisine ihbar edilen kişi de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunabilir ve bu şekilde ihbar devam ettirilebilir. İhbarın yazılı olarak yapılması ve ihbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması gereklidir.

Evet, iki avukattan biri davayı yürütebilir. Türk hukuk sistemi, vekalet işlemlerinin esnekliğine izin vererek, bir davanın birden fazla avukatla takip edilmesini mümkün kılar.

Kesin sürede ihtar edilmezse, hukuki hakkın kullanımı engellenir ve uyuşmazlığın çözümü için bir adım atılmamış olur. Ayrıca, kanunda ihtar çekme zorunluluğu bulunan durumlarda bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, dava açma hakkının kaybedilmesine neden olabilir.

TBK madde 19, muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında uygulanır. Bu madde uyarınca açılan davalar, genel muvazaa davaları olarak da adlandırılabilir ve alacaklının, borçlunun mal kaçırmak amacıyla tasarrufta bulunduğu kanaatine vardığında açılır.

Ortaklığın giderilmesinde yetki talebi, Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde yapılır. Yetki talebinin adımları: 1. Avukat Tutma: Ortaklığın giderilmesi davası için uzman bir avukata başvurulmalıdır. 2. Dava Dilekçesi: Avukat, dava dosyasını hazırlar ve mahkemeye sunar. 3. Tebligat: Mahkeme, dava dilekçesini kabul ettikten sonra, davanın diğer tarafına tebligat gönderir ve savunma yapması için süre tanır. 4. İddiaların Sunulması: Her iki taraf da mahkemede iddialarını ve savunmalarını sunar. 5. Karar: Mahkeme, tüm delil ve belgeleri inceledikten sonra ortaya çıkan durumu değerlendirerek kararını verir.

Derdest dava, bir davanın mahkemede açılmış ve henüz karara bağlanmamış olduğu zamanı ifade eder.

Ortaklığın giderilmesi davasında kararın çıkması, mahkemenin paydaşlar arasındaki ortaklığı sona erdirmek için iki yoldan birine karar vermesi anlamına gelir: aynen taksim veya satış suretiyle ortaklığın giderilmesi. Aynen taksim kararı, malın ortaklar arasında pay oranlarına göre bölünerek bireysel mülkiyete geçirilmesini sağlar. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi kararında ise taşınmazın mahkeme tarafından satılmasına ve elde edilen gelirin paydaşlar arasında paylaştırılmasına hükmedilir.

Evet, iş davasında müdahil olunabilir. İş davasında müdahil olma iki şekilde mümkündür: asli müdahale ve feri müdahale: 1. Asli Müdahale: Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. 2. Fer'i Müdahale: Davaya, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar fer'i müdahil olarak katılınabilir. Müdahale talebi, mahkemeye verilecek bir dilekçe ile yapılır ve mahkeme tarafından kabul veya reddedilir.

Muvazaa davasında davalı, muvazaalı işlemin taraflarıdır, yani görünüşteki işlemin tarafları olan devreden ve devralandır.

Tapu iptali ve tescil davasında terdit şartı yoktur. Bu dava, tapuda hukuka aykırı olarak tescil edilmiş bir taşınmaza ilişkin olarak açılır ve taşınmazın gerçek hak durumuna göre tescilini talep eder.

Hak düşürücü süre geçtikten sonra bedel artırım davası açılabilir, ancak bu durumda dava usulden reddedilir. Kira tespit davalarında hak düşürücü süre yoktur ve dava açma süresi sınırsızdır.

Tahliye davası cevap dilekçesinde olması gerekenler şunlardır: 1. Mahkemenin Adı: Davanın görüldüğü mahkemenin adı yazılmalıdır. 2. Davacı ve Davalının Bilgileri: Davacı ve davalının adı, soyadı ve adresleri belirtilmelidir. 3. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası: Davalının kimlik numarası eklenmelidir. 4. Savunmanın Dayanakları: Davalının savunmasının dayanağı olan vakıaların açık özetleri yazılmalıdır. 5. Delillerin Belirtilmesi: Savunmanın hangi delillerle ispat edileceği açıklanmalıdır. 6. Hukuki Nedenler: İlgili yasal dayanaklar ve hukuki sebepler sıralanmalıdır. 7. Talep Sonucu: Davalının talep ettiği sonuçlar net bir şekilde belirtilmelidir. 8. İmza: Davalının veya varsa kanuni temsilcisinin imzası bulunmalıdır. Ayrıca, cevap dilekçesinde karşı dava açılması isteniyorsa, bu da dilekçede yer almalıdır.

Aile konutu tespiti davası dilekçesi, aile mahkemesine verilir. Aile konutu şerhi davası ise tapu sicilinde malik olmayan eş tarafından tapu müdürlüğüne başvuru yoluyla açılabileceği gibi, eşler arasında konutun aile konutu olup olmadığı hususunda ihtilaf varsa, Aile Mahkemesi’ne dilekçe ile başvuru yapılarak da açılabilir. Dava dilekçesinin bir avukat aracılığıyla hazırlanması, usule ve kanuna uygunluk açısından daha güçlü olacaktır.

Aile mahkemesinde kabul beyanının nasıl yapılacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, kabul beyanının genel olarak nasıl yapılacağına dair bazı bilgiler mevcuttur. Kabul beyanı, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Hukuki konularda doğru bilgi ve yönlendirme için bir avukata danışılması önerilir.

İzale-i şüyu davasında harç oranı, ortaklığın nasıl giderileceğine göre değişir: 1. Aynen Taksim Suretiyle: Taşınmazın aynen taksim edilerek paylaştırılması durumunda, taşınmazın değerinin binde 4,55'i oranında nisbi karar ve ilam harcı alınır. 2. Satış Suretiyle: Taşınmazın satış yoluyla paylaştırılması durumunda, satış bedelinden her bir paydaşın payına düşen miktarın binde 11,38'i oranında nisbi karar ve ilam harcı alınır. Harçların hesaplanması için dava açılırken malın niteliğine bakılmaksızın maktu harç alınır.

İtirazın iptali davasında kesinleşme, mahkemenin verdiği kararın maddi ve şekli anlamda kesin hüküm niteliği taşımasıyla gerçekleşir. Bu durumda, davanın reddi kararı verildiğinde takip düşer ve alacaklının başkaca bir alacak davası açması mümkün olmaz.

Menfi tespit davası, borçlu olduğunu iddia eden kişinin, aslında borçlu olmadığını ispatlamak için açtığı bir davadır. Mütevazi gelir menfi tespit davası ifadesi, doğrudan bir terim olarak kullanılmamaktadır. Ancak, menfi tespit davasının, borçlunun mütevazı gelir seviyesi gibi özel bir durumu dikkate alarak açılabileceği düşünülebilir. Bu dava, icra takibinden önce veya sonra açılabilir ve davanın açılabilmesi için borçlunun hukuki yararının bulunması gerekmektedir.