CezaHukuku

Kasten cinayet, hukukta bir kişinin bilerek ve isteyerek başka bir kişinin hayatına son vermesi olarak tanımlanır. Bu suçun oluşması için gerekli unsurlar şunlardır: - Failin bilinçli ve istekli olması: Fail, yaptığı eylemin bir insanın ölümüne neden olacağını bilmeli ve bu sonucu kabul etmelidir. - Bir kişinin ölümüne sebep olma: Failin eylemi sonucu bir kişinin yaşamı sona ermelidir. Kasten cinayetin cezası, Türk Ceza Kanunu'nun 81. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasıdır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 192'de düzenlenen etkin pişmanlık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile ilgili suçlarda, failin belirli koşullar altında cezasında indirim veya cezasızlık elde etmesini sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Etkin pişmanlığın üç farklı aşaması vardır: 1. Soruşturma öncesi itiraf (TCK madde 192/1): Suçun işlendiğini yetkili makamlara suç işlenmeden veya işlendikten sonra fakat soruşturmaya başlanmadan önce bildiren kişi hakkında ceza verilmez. 2. Soruşturma sırasında yardım (TCK madde 192/2): Soruşturma aşamasında suçun ortaya çıkmasına veya faillerin yakalanmasına yardımcı olan kişi hakkında verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir. 3. Kovuşturma sırasında yardım (TCK madde 192/3): Kovuşturma aşamasında suçu ortaya çıkarmaya ve faillerin yakalanmasına yardımcı olunması hâlinde, verilecek cezada üçte birine kadar indirim yapılabilir. Etkin pişmanlığın uygulanabilmesi için failin gönüllü, samimi ve somut bilgiler vermesi gerekmektedir.

Özay Avukatlık Bürosu, geniş bir hukuki yelpazede profesyonel hizmetler sunan bir hukuk firmasıdır. Başlıca faaliyet alanları: Kurumsal Danışmanlık: Şirketlerin hukuki temellerini güçlendirmek ve ticaret ortamında başarılı olmalarına yardımcı olmak. Gayrimenkul Hukuku: Gayrimenkul işlemlerinde hukuki destek sağlamak, mülkiyet haklarını korumak. Miras Hukuku: Miras süreçlerinde profesyonel rehberlik sunmak. Ceza Hukuku: Ceza davalarında hukuki temsil ve adil yargı süreci sağlamak. Bilişim Hukuku: Teknoloji ve güvenlik konularında hukuki koruma sağlamak. Vergi Hukuku: Vergi planlaması ve uyuşmazlıklarda profesyonel destek sunmak. İş Hukuku: İşveren-çalışan ilişkilerini düzenlemek.

Hallaç Avukatlık Bürosu gibi hukuk büroları, avukatların hukuki danışmanlık, dava takibi ve yargılama gibi profesyonel hizmetler sunduğu işletmelerdir. Bu büroların yaptığı işler arasında şunlar yer alır: Aile hukuku alanında boşanma, velayet, nafaka ve miras gibi konularda hizmet vermek. Ceza hukuku kapsamında suçlamalar, savunma stratejileri ve ceza yargılamalarıyla ilgilenmek. İş hukuku ile ilgili işveren ve çalışan hakları, iş sözleşmeleri ve iş hukuku davalarını takip etmek. Gayrimenkul hukuku alanında mülk alım-satımı, kira anlaşmazlıkları ve emlak hukuku ile ilgili diğer konuları ele almak. Şirketler ve kurumsal danışmanlık hizmetleri sunarak, şirketlere hukuki risklerini yönetmelerinde yardımcı olmak. Arabuluculuk yaparak, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların mahkemeye gitmeden çözülmesini sağlamak.

CMK madde 231 uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildiğinde, sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur.

İki kere cezalandırma yasağı, aynı suç için bir kişinin birden fazla kez cezalandırılamayacağını ifade eden non bis in idem ilkesi olarak bilinir. Bu ilke, ceza hukukunun temel prensiplerinden biridir ve adaletin adil ve insancıl bir şekilde sağlanmasını amaçlar.

TCK 278, Türk Ceza Kanunu'nun 278. maddesi anlamına gelir ve "Suçu Bildirmeme" suçunu düzenler. Bu maddeye göre: 1. İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu bildirmeyen kişi de aynı cezaya çarptırılır. 3. Mağdurun onbeş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan engelli ya da hamile olması durumunda, verilecek ceza yarı oranında artırılır. 4. Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler hakkında cezaya hükmolunmaz, ancak suçu önleme yükümlülüğünün varlığı dolayısıyla ceza sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 2. ve 3. maddeleri şunlardır: Madde 2: 1. Fıkra: "Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz". 2. Fıkra: "İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz". 3. Fıkra: "Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz". Madde 3: 1. Fıkra: "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur". 2. Fıkra: "Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz".

Uzlaştırma taksitlendirme işlemi, genellikle ceza hukuku kapsamında uzlaştırma sürecinde gerçekleşir ve aşağıdaki adımlarla yapılır: 1. Uzlaştırma Teklifinin Kabulü: Taraflar arasında uzlaşma teklifi kabul edilirse, bu durum bir tutanakla belgelenir ve savcılığa bildirilir. 2. Uzlaştırma Sürecinin Başlatılması: Savcılık, dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderir ve burada uzlaştırma süreci başlar. 3. Uzlaştırmacı Görevlendirilmesi: Uzlaştırma bürosundan bir uzlaştırmacı, şüpheli ve mağdura uzlaşma teklifinde bulunur. 4. Uzlaşma Süresi: Uzlaşma süreci, uzlaştırmacının 30 günlük süresi içinde tamamlanır. 5. Anlaşmanın Yapılması: Taraflar, uzlaşma şartları üzerinde anlaşarak bir ödeme planı oluştururlar. 6. Kovuşturmanın Düşmesi: Eğer şüpheli, edimini yerine getirirse, savcı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir ve dava düşer.

Peker Hukuk Bürosu aşağıdaki dava türlerine bakmaktadır: 1. Aile Hukuku: Boşanma, nafaka, velayet gibi konular. 2. Ceza Hukuku: Suçlamalarla karşılaşan kişilere hukuki savunma ve danışmanlık. 3. İş Hukuku: İşçi ve işveren hakları, iş sözleşmeleri. 4. Miras Hukuku: Miras anlaşmazlıkları, vasiyetname düzenlemeleri. 5. İcra ve İflas Hukuku: Alacakların tahsili için icra takibi ve haciz işlemleri. 6. Enerji Hukuku: Enerji sektöründeki hukuki davalar.

12 ve üzeri yaş sınırı, belirli bir aktiviteye veya hizmete katılım için en az 12 yaşında olmayı ifade eder. Örneğin, aşılamada yaş sınırı 12'ye düştüğünde, bu, 12 yaş ve üstü kişilerin aşı yaptırabileceği anlamına gelir. Ayrıca, turizm sektöründe D1, D2 ve D3 yetki belgelerinde asgari kapasiteyi sağlayacak taşıtların yaş sınırı 12'ye yükseltildiğinde, bu, bu yetki belgelerine sahip araçların en fazla 12 yaşında olabileceği anlamına gelir. 12 yaş sınırı, genellikle çocukların belirli aktivitelere katılımını düzenlemek veya belirli hizmetlerden yararlanmalarını sağlamak için belirlenir.

İş mahkemesinde tanıklıkta ifadenin yanlı olması, tanığın tanıklık yaptığı taraf lehine gerçeğe aykırı beyanda bulunması anlamına gelir. Bu tür bir tanıklık, yalan tanıklık suçu olarak değerlendirilebilir ve Türk Ceza Kanunu'nun 272. maddesi uyarınca cezalandırılabilir.

Yargıtay'ın 20/09/2011 tarihli kararı, Türk Ceza Kanunu'nun 53/5. maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun, mahkûmiyetin kanuni ve doğal bir sonucu olmayıp aleyhe bozma yasağı kapsamında kaldığına hükmetmiştir.

Hukuk davalarında zamanaşımı süreleri farklı hukuk dallarına göre değişiklik gösterir: 1. Borçlar Hukukunda: Genel olarak alacakların talep edilebilmesi için 10 yıl zamanaşımı süresi belirlenmiştir. 2. Ceza Hukukunda: Zamanaşımı süreleri suçun niteliğine göre değişir ve 5 yıldan ömür boyuna kadar uzayabilir. 3. Özel Hukukta: Ticari işlemlerde zamanaşımı süreleri genellikle 4 yıl olarak uygulanır. 4. Fikri Mülkiyet Haklarında: Telif hakkı ihlalleri ve patent hakları gibi davalarda zamanaşımı, hakkın ihlal edildiği tarihten itibaren 2 yıldır. Zamanaşımı süreleri, davanın türüne ve ilgili kanun maddelerine göre de farklılık gösterebilir.

TCK Madde 277/1 şu şekildedir: "Görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır".

TCK madde 157 ve 158 birlikte şu şekilde uygulanır: 1. TCK madde 157 (Basit Dolandırıcılık): Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan, aldatıcı eylemlerle mağduru kandırarak menfaat elde etme suçudur. 2. TCK madde 158 (Nitelikli Dolandırıcılık): Daha ağır ceza gerektiren, belirli yöntemler veya koşullar altında işlenen dolandırıcılık suçudur. Önemli noktalar: - Şikayet Durumu: Basit dolandırıcılık şikayete tabi değildir, savcılık tarafından re’sen soruşturma başlatılır. - Uzlaşma: Basit dolandırıcılık uzlaşmaya tabidir, ancak nitelikli dolandırıcılık uzlaşmaya tabi değildir.

TCK 231'e göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması durumunda, mahkemenin bu hükmü açıklamayarak sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını sağlamasıdır. HAGB kararının verilebilmesi için diğer şartlar şunlardır: - Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması; - Mahkemenin, sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışlarını göz önünde bulundurarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varması; - Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi. HAGB kararı verildiğinde sanık, 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulur.

Elektrikli sandalyede idam, insani bir infaz yöntemi olup olmadığı ve anayasaya uygunluğu konusundaki tartışmalar nedeniyle bazı eyaletlerde kaldırılmıştır. Ayrıca, zehirli iğne gibi diğer yöntemlerin yaygınlaşması ve daha fazla tercih edilmesi de elektrikli sandalyenin kullanımının azalmasına katkıda bulunmuştur.

Malpraktis davasında 6 aylık süre, takdirle yaralama suçunun soruşturulması için geçerlidir ve suçun işlenmesinden ve failin öğrenilmesinden itibaren başlar.

Uzlaştırmada 16 günlük süre, şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinin yapıldığı tarihten itibaren başlar.