• Buradasın

    CezaHukuku

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Boşanma davası devam ederken eşlerden biri ölürse ne olur?

    Boşanma davası devam ederken eşlerden biri ölürse, evlilik ölümle sona erer ve boşanma davası konusuz kalır. Ölen eşin mirasçıları, sağ kalan eşin kusurunu ispatlayarak mirasçı sıfatını ortadan kaldırabilir. Sağ kalan eş, boşanma davası sırasında edinilen mallara katılma rejimiyle hak kazandığı payı talep edebilir, ancak ölen eşin mirasından pay alamaz. Nafaka hakkı, ölüm nedeniyle sona erer; ancak, ölüm tarihinden önceki döneme ilişkin birikmiş nafaka alacağı, mirasın açılmasından sonra talep edilebilir. Velayet, ölüm durumunda kendiliğinden sağ kalan eşe geçer. Mirasçıların davaya devam edebilmesi için, ölen eşin mirasçılarından birinin mahkemeye başvurması yeterlidir; tüm mirasçıların davaya katılması gerekmez.

    Yazıcı hukuk hangi davalara bakar?

    Yazıcı Hukuk Bürosu, genel hukuk dallarında hizmet vermektedir ve bu dallar arasında şunlar yer almaktadır: medeni hukuk; medya-basın hukuku; iş hukuku; ticaret hukuku; ceza hukuku; deniz hukuku; mülkiyet hukuku; icra-iflas hukuku; aile hukuku; toprak hukuku; banka hukuku; gayrimenkul hukuku; uluslararası ticaret hukuku ve uluslararası hukuk. Büroda ağırlıklı olarak medeni hukuk (aile ve miras) ve ceza hukuku alanlarında faaliyet gösterilmektedir. Yazıcı Hukuk Bürosu'nun baktığı davalara dair daha spesifik bir bilgi bulunamamıştır.

    Teşebbüs ve teşebbüs çeşitleri nelerdir?

    Teşebbüs, işlenmesine karar verilen bir suçun icrasına başlanmasına karşın, failin elinde olmayan sebeplerle tamamlanamaması durumudur. Teşebbüs çeşitleri: Tamamlanmamış teşebbüs: Fail, icra hareketlerine başlamış ancak netice hiç doğmamıştır. Neticesi hareketten önce gerçekleşen suçlar açısından teşebbüs: Bazı suçlarda netice, hareketin bitmesiyle meydana gelir. İmkânsız teşebbüs: Failin, elverişsiz araç veya konu üzerinde suç işlemeye yönelmesi durumudur. Türk Ceza Kanunu'na göre teşebbüs, suçun tamamlanmış haline nazaran daha az ceza ile cezalandırılır.

    Uluslararası hukuk ve uluslararası ceza hukuku arasındaki fark nedir?

    Uluslararası hukuk ve uluslararası ceza hukuku arasındaki temel farklar şunlardır: Kapsam: Uluslararası hukuk, devletler ve uluslararası kuruluşlar arasındaki ilişkileri düzenlerken, uluslararası ceza hukuku, ulusal sınırların ötesine geçen suçlarla ilgilenir. Kaynaklar: Uluslararası hukuk, antlaşmalar, teamüller, genel hukuk kuralları ve yargı kararlarından oluşurken, uluslararası ceza hukuku, her devletin kendi milli kanunlarına dayanır. Müeyyide: Uluslararası hukukta net bir yargı ve müeyyide sistemi bulunmazken, uluslararası ceza hukukunda devletler özel hukukunda kabul edilmiş adli ve idari müeyyideler vardır. Amaç: Uluslararası hukuk, devletler arasındaki ilişkileri ve uluslararası organizasyonları düzenlerken, uluslararası ceza hukuku, bu suçların soruşturulması, yargılanması ve cezalandırılmasını düzenler. Örnekler: Uluslararası hukuk: Milletlerarası antlaşmaların oluşumu ve işleyişi. Uluslararası ceza hukuku: İnsan hakları ihlalleri, savaş suçları, terörizm gibi uluslararası suçların yargılanması.

    Cem Duman avukat ne iş yapar?

    Avukat Cem Duman, Ankara 2 No’lu Barosu’na bağlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. Uzmanlık alanları arasında ceza hukuku ve ticaret hukuku yer almaktadır. Ayrıca, Nisan 2023’ten itibaren Böcü Balbay Avukatlık Ortaklığı’nda ofis müdürü olarak görev yapmaktadır. 2014-2023 yılları arasında Deniz Bank A.Ş. Genel Müdürlüğü Kanuni Takip Birimi’nde ipotekli taşınmaz ve rehinli araç satışlarından sorumlu takip uzmanı olarak çalışmıştır. 2023 yılında AK Parti’den milletvekili aday adayı olmuş, temayül yoklamalarında yüksek oy alarak dikkat çekmiştir.

    Fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama davranışlarını yönlendirme yeteneği nedir?

    Fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği, kusur yeteneğinin iki belirgin unsurudur. Algılama yeteneği, kişinin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayabilmesi anlamına gelir. İrade yeteneği, fiilin hukuki anlam ve sonucunu kavrayan kişinin davranışlarını, bu algılama doğrultusunda ve hukuk düzeninin gereklerine uygun olarak yönlendirme yeteneğidir. Bu yeteneklerin kişide bir arada bulunmaması veya bu yeteneklerde azalma meydana gelmesi halinde kusur yeteneğinin tam olmadığı kabul edilir. Bu yetenek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2, 32/1. maddelerinde dolaylı bir biçimde tanımlanmıştır. Bu yetenek, ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler arasında bulunur. Bu yeteneğin varlığı, çocuğun bilişsel ve duygusal gelişim seviyesine bağlı olarak yapılır. Ayrıca, eylemi gerçekleştirirken 12-15 yaş arasında bulunan kişilerin eylemin hukuksal anlamını ve sonuçlarını anlayıp anlamadığı somut olaya göre değerlendirilir. Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve geçici nedenler, isnat yeteneğini etkileyen durumlar arasında yer alır.

    Video kaydının delil olarak kullanılması için ne yapmalı?

    Video kaydının delil olarak kullanılması için yapılması gerekenler: Hukuka uygunluk: Video kaydının hukuka uygun şekilde elde edilmiş olması gerekir. Zorunluluk: Kayıt, ancak başka bir şekilde ispatın mümkün olmadığı hallerde ve ani gelişen bir olay nedeniyle yapılmalıdır. Yetkili makamlara başvuru: Kayıt alma sırasında zorunlu ve başvurulacak makam yokken yapılan kayıtlar istisna olarak kabul edilebilir. Resmi sunum: Delil olarak sunulacak kayıtların eksiksiz, teknik olarak bozulmamış ve manipüle edilmemiş olması gereklidir. Hukuka aykırı delil kullanmanın riskleri: Türk hukuku, hukuka aykırı olarak elde edilen video kayıtlarını delil olarak kabul etmez. Bu tür kayıtları mahkemeye sunmak veya karşı tarafı bu tür kayıtlarla tehdit etmek, suç teşkil edebilir.

    FSİN'de kimler çalışır?

    Rusya Federal Cezaevi Servisi'nde (FSIN) çalışanlar arasında çeşitli pozisyonlarda görev yapan personel bulunmaktadır: Orta ve üst düzey komutanlar. Junior komutanlar. Ayrıca, FSIN'de ceza teftiş kurulu, eskort departmanı, eğitim kurumları, sinirsel hizmet ve tıbbi departman gibi çeşitli departmanlarda görev yapan personel de bulunmaktadır. FSIN çalışanları, mahkumlarla çalışma nedeniyle bazen zor ve tehlikeli durumlarla karşılaşabilir.

    Ceza usul hukuku nedir?

    Ceza usul hukuku, ceza muhakemesini düzenleyen hukuk dalıdır. Ceza usul hukukunun amacı: İnsan hakları ihlallerine yol açmadan maddi gerçeği araştırmak. Ceza hukukunun ihlal edildiği iddiasının doğruluğunu tespit etmek. Ceza usul hukuku kapsamında belirlenen süreçler: Soruşturma. Kovuşturma. Yargılama. Ceza usul hukukunun temel kaynakları: Anayasa. Kanunlar, özellikle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu. Uluslararası sözleşmeler.

    Basit şüphe ve makul şüphe arasındaki fark nedir?

    Basit şüphe ve makul şüphe arasındaki temel fark, şüphe derecelerinin yoğunluğudur. 1. Basit Şüphe: - En düşük şüphe derecesidir. - Olguya dayanan basit bir izlenim gerektirir. - Bu düzeyde şüphe varsa, soruşturma başlatılamaz. 2. Makul Şüphe: - Hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir. - Arama yapılabilmesi için gereken şüphedir. - Makul şüphede, ihbar veya şikayeti destekleyen emareler ve somut olgular bulunmalıdır. Özetle, basit şüphe başlangıç aşamasıdır ve soruşturma için yeterli değildir; makul şüphe ise arama gibi daha somut tedbirlerin uygulanabileceği bir şüphe seviyesidir.

    Nitelikli dolandırıcılıkta emsal karar nedir?

    Nitelikli dolandırıcılıkta emsal karar, bu suçla ilgili benzer durumlarda verilen ve rehberlik eden Yargıtay kararlarını ifade eder. Bazı nitelikli dolandırıcılık emsal kararları: Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 2024/3448 E., 2024/8085 K. sayılı kararı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 2023/915 E., 2023/1694 K. sayılı kararı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2017/501 E., 2020/457 K. sayılı kararı.

    Suçun işlendiği yer savcılık mı yetkili savcılık mı?

    Suçun işlendiği yer, genel olarak yetkili savcılıktır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 12. maddesine göre, davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. Ancak, suçun işlendiği yer belli değilse, şüpheli veya sanığın yakalandığı yer ya da yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Kimi durumlarda mağdurun olduğu yer de yetkili savcılık olabilir. Somut olayın koşullarına ve suçun niteliğine göre hangi savcılığın yetkili olduğu değişebilir.

    Yargıtay kasten yaralama suçunda hangi hallerde ceza vermez?

    Yargıtay, kasten yaralama suçunda aşağıdaki durumlarda ceza vermez: Meşru müdafaa: Kişi, kendisine veya başkasına yönelik haksız bir saldırıyı, saldırı ile orantılı bir şekilde defetmek zorunda kaldığında. Sanığın akıl hastalığı veya akıl zayıflığı: Sanığın suç sırasında akıl hastalığı veya akıl zayıflığına sahip olması. Sanığın yaşının küçüklüğü: Sanığın suç sırasında yaşının küçük olması. Sanığın zorunluluk hali: Sanığın, kendisinin veya yakınlarının can veya mal güvenliğini korumak için suçu işlemek zorunda kalması. Sanığın cebir veya tehdit altında olması: Sanığın, cebir veya tehdit altında eylemlerini gerçekleştirmesi. Sanığın uyuşturucu madde veya sağlık problemi etkisi altında olması: Sanığın, uyuşturucu madde veya sağlık problemi nedeniyle iradesini geçici olarak kaybetmesi. Sanığın meşru müdafaa sırasında heyecan, korku ve telaş nedeniyle sınırı aşması: Sanığın, heyecan, korku ve telaş nedeniyle yaralama eylemini gerçekleştirmesi.

    Kasdı cinayet ne demek hukuk?

    Kasten cinayet, hukukta "kasten öldürme suçu" olarak adlandırılır ve bir kişinin bilerek ve isteyerek bir başkasının hayatına son vermesi anlamına gelir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu'nun 81. maddesinde düzenlenmiştir ve cezası müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Kasten öldürme suçunun bazı nitelikli halleri şunlardır: tasarlayarak öldürme; canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme; suçu gizlemek, delil karartmak veya yakalanmamak amacıyla öldürme.

    Eşite eşit ceza ne demek?

    Eşit suça eşit ceza, Türk Ceza Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan "adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" ile ilgilidir. Ayrıca, TCK'nın 3. maddesinin ikinci fıkrasında, ceza hukukunun uygulanmasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceler, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamayacağı ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamayacağı belirtilmektedir.

    TCK madde 192 etkin pişmanlık nedir?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 192 etkin pişmanlık, uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarını işleyen kişilerin, yargı makamlarına yardım etmeleri karşılığında cezalarının kaldırıldığı veya azaltıldığı bir düzenlemeyi içerir. Etkin pişmanlığın iki temel durumu: 1. Suçun resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce ihbar edilmesi. 2. Suçun resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonra ihbar edilmesi. Etkin pişmanlık, cezayı kaldıran veya azaltan şahsi bir sebep olarak düzenlenmiştir.

    TCK madde 106 nitelikli haller nelerdir?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 106'nın nitelikli halleri şunlardır: Silahla tehdit. Kendini tanınmayacak hale koyarak tehdit. İmzasız mektupla veya özel işaretlerle tehdit. Birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit. Suç veya terör örgütlerini kullanarak tehdit.

    TCK 278 nedir?

    TCK 278, "Suçu Bildirmeme Suçu"nu düzenler. Bu maddeye göre: İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenmiş bir suçu, neticelerini sınırlama imkanı varken bildirmeyen kişi de aynı şekilde cezalandırılır. Mağdurun on beş yaşını bitirmemiş çocuk, bedensel veya ruhsal engelli ya da hamile olması durumunda ceza yarı oranında artırılır. Bu suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Adliyeye Karşı Suçlar" başlıklı ikinci kısmının dördüncü bölümünde yer alır.

    Uzlaşma talebi nasıl yapılır?

    Uzlaşma talebi, soruşturma veya kovuşturmanın taraflarına bizzat yapılmalıdır. Uzlaşma talebinin yapılması süreci: 1. Bilgilendirme: Kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısı ya da hâkim, taraflara uzlaşmanın ne demek olduğunu ve sonuçlarını anlatır. 2. Teklifin iletilmesi: Taraflara uzlaşma isteyip istemedikleri sorulur. 3. Kararın bildirilmesi: Her iki taraf da uzlaşmak istediğini bildirirse bir uzlaştırmacı görevlendirilir. 4. Müzakereler: Uzlaştırmacı önünde taraflar anlaşarak kendileri hakkındaki kararı kendileri verirler. 5. Edim: Suç şüphelisinin ortaklaşa kararlaştırılan şeyi yapmasıyla uzlaşma süreci tamamlanır. Uzlaşma teklifine ilişkin tebligatlar, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmalıdır.

    Özcan hukuk bürosu hangi davalara bakar?

    Özcan Hukuk Bürosu, geniş bir yelpazede dava türlerine bakmaktadır. Başlıca faaliyet alanları şunlardır: Borçlar Hukuku: Sözleşmeler, alacak davaları, kefalet ve havale sözleşmeleri. Ceza Hukuku: Ağır Ceza, Asliye Ceza ve Sulh Ceza Mahkemeleri kapsamındaki davalar. Elektronik Ticaret ve Bilişim Hukuku: Yazılım sözleşmeleri, internet güvenliği, uygunsuz içerik erişimi. Eşya Hukuku: Ayni haklar, zilyetlik, tapu sicili, rehin hakkı. Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukuku: Buluşlar, patentler, markalar, coğrafi işaretler. İş Hukuku: Bireysel iş sözleşmeleri, rekabet yasağı, gizlilik sözleşmeleri. Kamulaştırma Hukuku: Kamulaştırma bedel tespit ve tescil, acele kamulaştırma davaları. Medeni Hukuk ve Miras Hukuku: Miras paylaşımı, ortaklığın giderilmesi, vasiyetname. Sağlık Hukuku: Hasta-doktor ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar. Şirketler Hukuku: Şirket kuruluş işlemleri, ticari sözleşmeler. Özcan Hukuk Bürosu, ayrıca arabuluculuk hizmetleri de sunmaktadır.