CezaHukuku

İş mahkemesinde tanıklıkta ifadenin yanlı olması, tanık beyanlarının taraflı ve güvenilirlikten uzak olması anlamına gelir. Bu durum, genellikle şu nedenlerle ortaya çıkar: Tanığın işverenle husumetli olması. Tanığın işini kaybetme korkusu. Tanığın duyuma dayalı bilgileri. Yargıtay, davalı aleyhine dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması ve bu beyanların diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 2. ve 3. maddeleri şunlardır: Madde 2: 1. Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. 2. İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz. 3. Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Madde 3: 1. Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. 2. Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz. Bu maddeler, suçta ve cezada kanunilik ilkesini ve adalet ile kanun önünde eşitlik ilkesini düzenler.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 20.09.2011 tarihli, 2011/6795 esas ve 2011/9049 karar sayılı ilamı şu şekildedir: Ölen annenin murisinin isminin değiştirilmesi talebinin gündeme geldiği dosyada, Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine atıf yapılmıştır. Somut olayda, anneannenin vefat etmiş olması nedeniyle, davacıların (annenin ve dayıların) ölen kişinin isminin değiştirilmesi yönündeki taleplerinin aktif husumet ehliyeti bakımından reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu karara karararama.yargitay.gov.tr adresinden ulaşılabilir.

TCK Madde 277/1, "Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs Suçu"nu düzenler: > "Görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır". 18/06/2014 tarihli değişiklikle madde metninden "veya yapılmakta olan bir soruşturmada" ibaresi çıkarılmıştır; böylece soruşturma aşamasında yargı görevini etkilemeye yönelik fiiller suç sayılmamıştır.

Peker Hukuk Bürosu, çeşitli hukuki alanlarda hizmet vermektedir. Bu alanlar arasında: Aile Hukuku: Boşanma, nafaka, velayet gibi konular. Ceza Hukuku: Suçlamalarla karşılaşan kişilere hukuki savunma ve danışmanlık. İş Hukuku: İş davaları ve iş hukuku mevzuatına ilişkin danışmanlık. Miras Hukuku: Miras anlaşmazlıkları ve vasiyetname düzenlemeleri. İcra ve İflas Hukuku: Alacak tahsilatı için icra takibi ve haciz işlemleri. Ticaret ve Şirketler Hukuku: Şirket birleşmeleri, devralmalar ve ticari sözleşmeler. Kira Hukuku: Kira sözleşmeleri ve kira ile ilgili davalar. gibi davalar bulunmaktadır. Büronun tam hizmet verdiği alanları öğrenmek için doğrudan iletişime geçilmesi önerilir. İletişim Bilgileri: Adres: Kızılırmak Mahallesi, Hayat Sebla Evleri, 1425. Cadde, No:29/B-86 Çukurambar Çankaya/Ankara. Telefon: +90 312 230 42 67. E-posta: bilgi@pekerhukuk.org.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 51'e göre hapis cezasının ertelenmesi şu şekilde hesaplanır: Erteleme Süresi: Mahkeme, erteleme kararıyla birlikte bir denetim süresi belirler. Koşullar: Cezanın ertelenebilmesi için, kişinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve yargılama sürecinde pişmanlık göstermesi gerekir. Zararın Giderilmesi: Ceza, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi şartına bağlı tutulabilir. Sonuç: Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmezse ve yükümlülüklere uyulursa, ertelenen ceza infaz edilmiş sayılır. Örnek: 1 yıl 6 ay hapis cezası ertelenen bir kişi için denetim süresi en az 1 yıl 6 ay olmak zorundadır, ancak 1 yıldan az olamayacağı için pratikte en az 1 yıl 6 ay, en fazla 3 yıl olabilir. Hapis cezasının ertelenmesi kararı, somut olaya göre değişiklik gösterebilir; bu nedenle bir avukattan profesyonel hukuki danışmanlık alınması önerilir.

Evet, Osmanlı Devleti'nde zina suç olarak kabul edilmiştir. Osmanlı'da zina, kaynağı din olan şer'i hukuk ve örfi kanunların hükümlerine uygun olarak cezalandırılmıştır. 19. yüzyılda yeni ceza kanunnameleriyle birlikte zina suçuna uygulanan cezalarda değişiklik olmuş, ancak şer'i mahkemelerin görevlerine devam etmelerinden kaynaklı olarak dini hükümlerin uygulanmasına devam edilmiştir.

Objektif isnadiyet, bir fiilin suç oluşturabilmesi için, yalnızca failin iradesiyle değil, aynı zamanda bu iradenin toplumda ve hukukun gözünde objektif olarak suçun sonuçlarıyla ilişkili olup olmadığını inceler. Örnek olarak, bir kişinin bir başkasına zarar vermek amacıyla kötü niyetle hareket etmesi, eylemin toplumda nasıl değerlendirileceğini belirler. Bir diğer örnek, sanığın, sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarındaki beton elektrik direğine çarpması ve beş dakika sonra koparak düşen telin altında kalarak elektrik akımına kapılarak ölen bir kişinin ölümüdür. Objektif isnadiyet, her durumda net bir kıstasla değerlendirilmez; somut olayın tüm ayrıntıları detaylı bir şekilde incelenerek, faile neticenin objektif olarak isnat edilip edilemeyeceği belirlenir.

"Suç ve Ceza" kitabının 30. sayfasında ne olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, Türk Ceza Kanunu'nun 30. maddesi, ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlerden olan hata ile ilgilidir. Bu madde dört fıkradan oluşur: Birinci fıkra: Suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. İkinci fıkra: Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır. Üçüncü fıkra: Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır. Dördüncü fıkra: İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.

Kadınlarda vazgeçme eşiği, ilişkinin durumuna ve kişisel faktörlere bağlı olarak değişir. Genel olarak, bir kadının bir ilişkiden vazgeçme eşiği, ilişkide temel bir değişiklik veya ilerleme görememe durumunda ortaya çıkar. Belirli bir zaman dilimi olarak ifade edilebilecek bir vazgeçme eşiği yoktur. Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: Terapievreni.com. Eksisozluk.com.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 245/4. madde, belirli akrabalık ilişkileri içinde işlenen banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu için şahsi cezasızlık hali öngörür. Bu akrabalık ilişkileri şunlardır: Eşler: Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden biri. Üstsoy ve altsoy: Üstsoy veya altsoy veya bu derecede kayın hısımları. Aynı konutta yaşayan kardeşler: Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden biri. Bu durumda, ilgili akraba hakkında ceza hükmolunmaz. Bu hüküm, yalnızca TCK 245/1. maddede belirtilen suçun işlenmesi ve madde sayılan akrabalara karşı işlenmesi durumunda geçerlidir.

Yörük Hukuk Bürosu, hukuki danışmanlık ve temsil hizmetleri sunmaktadır. Büronun hizmet verdiği bazı alanlar: şirketler hukuku ve kurumsal yönetim; ticari ceza hukuku; ceza hukuku; icra ve iflas hukuku; idare ve vergi hukuku; iş ve sosyal güvenlik hukuku; aile hukuku; enerji ve maden hukuku; inşaat ve gayrimenkul hukuku; sigorta ve reasürans. Büro, müvekkillerinin adalet ve hakkaniyet çerçevesinde doğru ve güncel hizmeti almasını sağlamayı hedeflemektedir.

Soruşturma iznine itiraz süresinin geçmesi durumunda, itiraz hakkı düşer ve itiraz yapılamaz. 4483 sayılı Kanun'a göre, soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı itiraz süresi, yetkili merciin kararının tebliğinden itibaren 10 gündür. İtiraz, öncelikle incelenir ve en geç üç ay içinde karara bağlanır.

Uzaklaştırma kararının tebliğ edilmemesi, kararın uygulanmasını engellemez. Ancak, zorlama hapsinin uygulanabilmesi için tebliğ tarihinin bilinmesi gerekir. Tebliğ işlemi, kişinin itiraz hakkını kullanabilmesi açısından önemlidir.

Savcının en önemli yetkilerinden biri, suçların soruşturulması ve kovuşturulmasıdır. Savcının diğer önemli yetkileri: Dava açma yetkisi: Yeterli delil bulunduğunda, suçluları cezalandırmak amacıyla dava açabilir. Tutuklama kararı verebilme yetkisi: Şüpheli kişilerin kaçma veya delilleri karartma riski varsa tutuklama kararı talep edebilir. Hukuka uygunluk sağlama yetkisi: Dava süreçlerinin hukuka uygun şekilde ilerlemesini sağlar. Kamu davasını temsil etme yetkisi: Devleti temsil ederek kamu davasını açar ve yürütür.

Ceza'nın "Birer Birer Kayıp Gider" ifadesi, sevilenlerin kaybını ve bu duygunun etkisini anlatır. Bu dize, Ceza'nın "Gelsin Hayat Bildiği Gibi" şarkısında yer alır ve şarkı genel olarak hayatın zorlukları ve mücadele teması üzerine kuruludur. Ceza'nın şarkı sözlerindeki genel anlatım tarzı, rapçi kimliğini ve yaşadığı zorlukları yansıtmaktır.

Kastı kaldıran hata halleri, Türk Ceza Kanunu'nun 30. maddesinde düzenlenmiştir ve üç ana başlıkta incelenir: 1. Suçun maddi unsurlarında hata (TCK m. 30/1): Fail, fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmediğinde kasten hareket etmiş sayılmaz. Örneğin, bir kişi kendi ceketi zannederek başkasının ceketini alırsa, hırsızlık suçunun maddi unsurlarında hata yapmış olur ve kasti sorumluluğu ortadan kalkar. 2. Suçun nitelikli unsurlarında hata (TCK m. 30/2): Fail, bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği hususunda hataya düşerse, bu hatasından yararlanır. Örneğin, fail öldürdüğü kadının hamile olduğunu bilmiyorsa, nitelikli hal uygulanmaz. 3. Hukuka uygunluk sebeplerinin maddi şartlarında hata (TCK m. 30/3): Fail, ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşerse, bu hatasından yararlanır. Örneğin, meşru savunma yaptığını zanneden bir kişi, bu hatasından dolayı sorumluluktan kurtulabilir.

Zorunluluk halinin şartları şunlardır: 1. Tehlike: Ağır ve muhakkak bir tehlike bulunmalıdır. 2. Tehlikenin Kaynağı: Tehlike, kişinin kendisi veya bir başkasına yönelik olmalıdır. 3. Bilerek Sebebiyet Vermeme: Kişi, tehlikeye bilerek sebebiyet vermemiş olmalıdır. 4. Başka Türlü Korunma İmkansızlığı: Tehlikeden başka türlü kurtulma imkanı bulunmamalıdır. 5. Orantılılık: Tehlikenin ağırlığı ile kullanılan vasıta arasında orantı bulunmalıdır. Örnekler: Kar fırtınasında mahsur kalan bir kişinin, donma riskiyle karşı karşıya kalıp, bir yazlık evin kapısını kırarak içeri girmesi. Çocuğu ağır hastalanan bir annenin, başkasına ait sağlık karnesini kullanarak çocuğunu tedavi ettirmesi.

Ceza hukukunda ders notları tutmak için şu yöntemler uygulanabilir: Derse hazırlıklı gitmek: Dersin işlenmesinden bir gün önce konuyu okumak ve önemli yerlerin altını çizmek. Derse katılmak: Derse gitmek, hocanın anlattıklarını dinlemek ve soru sormak. Not almak: Kelimeleri kısaltarak ve önemli cümleleri yazarak not tutmak. Ders sonrası tekrar: Tutulan notları kitapla karşılaştırarak tekrar etmek ve önemli yerleri fosforlu kalemle işaretlemek. Özet çıkarmak: Notların özetini yapmak, her cümleyi yazmaktan kaçınmak ve şablon kullanarak ifade etmek. Muhakeme etmek: Notları sürekli okuyarak kendi kendine sorular sormak ve konuları pekiştirmek. Düzenli tekrar: Notları düzenli olarak, örneğin otobüs yolculuğunda veya hafta sonları tekrar etmek. Pratik çalışmak: Ceza hukukunda pratiklere çok önem vermek.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 75 kapsamında ön ödeme yapmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Yeterli Şüphe: Failin suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmalıdır. 2. Miktarın Belirlenmesi: Suçun niteliğine göre belirlenen miktar ve soruşturma giderleri, Cumhuriyet savcılığı tarafından şüpheliye tebliğ edilir. 3. Ödeme Süresi: Tebligat tarihinden itibaren 10 gün içinde ödeme yapılmalıdır. 4. Taksitlendirme: Şüpheli talep ederse, savcı ödemeyi birer ay arayla üç eşit taksit halinde yapılmasına karar verebilir. 5. Sonucun Bildirilmesi: Ödeme yapılırsa, soruşturma aşamasında "Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı" (KYOK), kovuşturma aşamasında ise "Kamu Davasının Düşmesi Kararı" verilir. Ön ödemenin geçerli sayılmaması durumunda, şüpheli hakkındaki soruşturma veya kovuşturma kaldığı yerden devam eder.