CezaHukuku

Türk Ceza Kanunu (TCK), 29 Eylül 2004 tarihinde kabul edilmiş ve 12 Ekim 2004 tarihinde yayımlanarak 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Şüpheli hale gelen alacak için dava açılmadan karşılık ayrılması mümkün değildir. Şüpheli alacak karşılığı, alacağın dava veya icra safhasına girdiği yılda ayrılabilir.

Bölge İdare Mahkemesi'nin soruşturma iznini kaldırması durumunda, cumhuriyet savcıları suç isnadı hakkında soruşturma yürütemezler.

"Usulde hata yapan, esasta da hata yapmaya mahkum olur" ifadesi, bir işin temel adımlarını doğru takip etmeden sonuca ulaşmaya çalışmanın, istenilen sonucu elde etmeyi zorlaştıracağını ifade eder. Bu deyim, ceza hukukunda "hata" kavramıyla da ilişkilendirilebilir. Esaslı hata, failin işlediği fiilin suç oluşturan önemli bir unsuru hakkında yanılgıya düşmesi durumudur ve bu yanılgı, failin kastını ortadan kaldırarak cezai sorumluluğunu etkiler. Dolayısıyla, usulde yapılan bir hata, esasın doğru bir şekilde değerlendirilmesini engelleyebilir ve dolayısıyla hatalı bir sonuca yol açabilir.

Susma hakkı, bir soruşturma sırasında sanığın, ceza yönünden aleyhine sonuç doğuracak sorulara cevap vermeme hakkıdır. Bu hak, anayasal bir temele dayanır ve şüpheli veya sanığın ifade özgürlüğü ile yakından ilişkilidir. Susma hakkının kullanımı şu şekilde özetlenebilir: 1. Bilgilendirme: Şüpheli veya sanığa, yakalama ve gözaltı anında, ifadesi alınmadan önce bu hak hatırlatılmalıdır. 2. Suçlamayı reddetme: Susma hakkı, suçu kabul ettiği anlamına gelmez ve aleyhine suçluluk karinesi olarak kullanılamaz. 3. Diğer haklar: Bu hak, diğer savunma haklarıyla birlikte kullanılır ve şüpheli veya sanığın tüm yasal haklarını korur.

Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme kararı, yerel mahkemenin, üst mahkemenin (Yargıtay veya Bölge Adliye Mahkemesi) bozma kararına katılmayarak önceki hükmünde ısrar etmesi anlamına gelir. Bu durumda dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulu veya ilgili dairenin kararına uygun şekilde yeniden değerlendirilir.

MCT Hukuk & Danışmanlık bürosu, hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunmaktadır. Çalışma alanları arasında ise şunlar yer almaktadır: - ceza hukuku; - idare hukuku; - iş hukuku; - miras hukuku; - ticaret hukuku; - gümrük, lojistik ve dış ticaret; - sigorta hukuku; - sağlık hukuku; - bilişim hukuku; - tüketici hukuku; - gayrimenkul hukuku; - yabancılar hukuku; - icra ve iflas hukuku; - aile hukuku; - kamu ihale hukuku.

TCK 125/2-4, 53/1 maddeleri Türk Ceza Kanunu'nda yer alan hakaret ve güvenlik tedbirleri ile ilgili hükümlerdir: 1. TCK 125/2: Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, TCK 125/1'de belirtilen cezaya hükmolunur. 2. TCK 125/4: Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza, altıda biri oranında artırılır. 3. TCK 53/1: Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilen kişi, belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılır.

Ceza genel pratik sorusu, ceza hukuku sınavlarında yer alan ve öğrencilerin bilgilerini olay üzerinden sınamayı hedefleyen sorulardır. Bu tür sorularda genellikle birden fazla kişinin öldüğü, tecavüze veya gaspa uğradığı, yaralandığı ya da soyulduğu senaryolar anlatılır.

765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 41. maddesi, "Hidematı ammeden memnuiyet veya muayyen bir meslek ve sanatın tatili cezası" başlığını taşır. Bu ceza, belirli kamu hizmetlerinden yasaklanma veya belirli bir meslek veya sanatın icrasının engellenmesi anlamına gelir.

"Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku" kitabı, 2017 yılında yayımlanmıştır.

TCK 44/1 uyarınca artırım, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişinin, bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılması anlamına gelir. Bu durumda, faile tek bir ceza verilir ve bu ceza, işlenen suçların sayısına veya niteliğine bakılmaksızın, en ağır suçun cezası üzerinden belirlenir.

HCG Hukuk & Danışmanlık adlı hukuk bürosu, idarî hukuk, vergi hukuku ve ceza hukuku alanlarında uzmanlaşarak müvekkillerine hukuki destek sağlar. Hukuk mezunlarının genel iş alanları ise şunlardır: - Avukatlık: Kendi hukuk bürolarını açarak veya barolara katılarak avukatlık yapabilirler. - Hakimlik ve Savcılık: Gerekli sınavları geçerek yargı yetkisini icra edebilirler. - Noterlik: Adalet Bakanlığı'nın sınavını geçip noterlik stajını tamamladıktan sonra noter olarak çalışabilirler. - Akademik Kariyer: Üniversitelerde öğretim üyesi veya araştırma görevlisi olarak görev alabilirler. - Hukuk Danışmanlığı: Özel sektörde veya uluslararası kuruluşlarda hukuki danışmanlık yapabilirler.

Meşru müdafaanın şartları ve bu konuda Yargıtay'ın verdiği bazı kararlar şunlardır: 1. Saldırıya İlişkin Şartlar: - Saldırı haksız olmalıdır. - Saldırı gerçekleşmiş, gerçekleşmesi kesin veya tekrarı muhakkak olmalıdır. - Saldırı kişinin kendisine veya başkasına ait bir hakka yönelmiş olmalıdır. 2. Savunmaya İlişkin Şartlar: - Savunma zorunlu olmalıdır. - Savunma saldırana karşı yapılmalıdır. - Savunma ile saldırı arasında orantı bulunmalıdır. Yargıtay Kararları: - Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 06.11.2001 tarihli kararı. - Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 2019/1234 E. ve 2020/5678 K. sayılı kararı.

20.1 maddesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar içerebilir. Trafik cezası: 20/1-A/1 trafik ceza kodu, kaza sonucu araçların hurda belgelerini yapmamakla ilgili bir cezadır ve 2025 yılı itibarıyla 2.167 TL'dir. Türk Ceza Kanunu (TCK): TCK'nın 20. maddesi, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesini düzenler; bu ilkeye göre kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz. Anayasa: Anayasa'nın 20. maddesi, herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu belirtir ve özel hayatın gizliliğini korur.

Sanık, aşağıdaki durumlarda beraat eder: 1. Yüklenen fiilin suç kapsamına girmemesi: Sanığın üzerine atılı eylemin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması. 2. Suçun sanık tarafından işlenmediğinin kanıtlanması: Sanığın suçu işlemediğine dair kesin deliller bulunması. 3. Hukuka uygunluk sebepleri: Eylem suç teşkil etse bile, meşru müdafaa veya zorunluluk hali gibi hukuka uygunluk nedenleri kapsamında değerlendirilmesi. 4. Yeterli delil bulunmaması: Ceza hukukunda "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereği, yeterli ve kesin deliller olmadığında sanığın lehine karar verilmesi. 5. Fiilin fail için kusur oluşturmaması: Sanığın eylemi işlemiş olsa bile kusurunun bulunmaması. Beraat kararı, mahkemenin delilleri değerlendirmesi ve hukuki değerlendirmeler sonucunda verilir.

Ağır ceza avukatı dilekçe örnekleri aşağıdaki kaynaklardan temin edilebilir: 1. Çınar Avukatlık: Ceza dava dilekçesi örnekleri ve genel dilekçe örnekleri için cinar.av.tr sitesini ziyaret edebilirsiniz. 2. Arzuhalci: Çeşitli ceza davası dilekçe örnekleri sunan arzuhalci.org sitesinde örnekler bulabilirsiniz. 3. Yayla Avukatlık ve Danışmanlık: talhayayla.av.tr sitesinde örnek dava dilekçeleri arasında ceza hukuku ile ilgili dilekçeleri indirebilirsiniz.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 146. maddesi, kullanma hırsızlığı olarak adlandırılan durumu düzenler: > (1) Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Bu madde, hırsızlık suçunun daha hafif bir şekilde değerlendirilebileceği özel bir durumu kapsar.

Her bir cezanın bağımsız hesaplanması, ceza hukukunda birden fazla suçun bulunmasına rağmen her bir ceza için ayrı ayrı işlem yapılması anlamına gelir. Buna göre, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler varsa, koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanabilmesi için mahkemeden bir toplama kararı istenmez; her bir ceza kendi başına değerlendirilir.

Kasten yaralama suçunda uzuv tatili, vücutta çift olarak bulunan organlardan birinin işlevini tamamen kaybetmesi durumunu ifade eder.