CezaHukuku

Alşan Avukatlık Bürosu'nun ne iş yaptığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, genel olarak avukatlık bürolarının yaptığı işler şunlardır: Dava takibi. İcra takibi. Vekaletname takibi. Finans yönetimi. İletişim yönetimi. Hukuki danışmanlık.

Athena Reis, Temmuz 2023'ten bu yana Santa Cruz County Kamu Savunucusu Ofisi'nde Baş Yardımcı Kamu Savunucusu olarak görev yapmaktadır. Görevleri arasında, ceza, çocuk ve özel mahkemelerde kamu savunucusu olarak hizmet veren hukuk ekiplerinin operasyonlarını denetlemek ve müvekkillere yüksek kaliteli, müşteri odaklı temsil sağlamak bulunmaktadır. Ayrıca, Santa Cruz County Çocuk Suçluluğu Önleme Komisyonu'nda komisyon üyesi ve Santa Cruz County Ceza Savunma Barosu yönetim kurulu üyesidir.

Şerik, hukukta bir suçun işlenmesine iştirak eden kişiyi ifade eder. Azmettirme: Suç işleme konusunda düşüncesi olmayan kişide, suç işleme kararı verdirilmesidir. Yardım Etme: Suçun işlenmesine başkasının icrasını kolaylaştırmaktır. Fail ise, kanuni tipe uygun fiili icra eden ve suçtan doğrudan sorumlu olan kişidir.

Suça teşebbüs, işlenmesi amaçlanan bir suçun kanunda yazılı icra hareketlerine başladıktan sonra, failin iradesi dışındaki sebeplerle suçun tamamlanamaması durumudur. Teşebbüsün gerçekleşmesi için üç unsurun bir arada bulunması gerekir: 1. Suç işleme kastı. 2. İcra hareketlerine başlama. 3. Suçun tamamlanamaması veya neticenin meydana gelmemesi. İki tür teşebbüs vardır: 1. Failin icra hareketlerine başlamış ancak elinde olmayan sebeplerle icra hareketleri yarıda kalmış olması. 2. Failin icra hareketlerini tamamlamasına rağmen, failin iradesi dışında olan engel bir sebepten sonucun meydana gelmemiş olması.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre olağanüstü kanun yolları şunlardır: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı. Kanun yararına bozma. Yargılamanın yenilenmesi. Olağanüstü kanun yollarına başvurulması, kararın infazını durdurmaz.

Mütalaada görüş belirtirken dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar: Olayın Anlatılması. Suç Vasfının Gösterilmesi. Kanun Maddesinin Gösterilmesi. Delillerin Gösterilmesi. Örnek bir mütalaa yapısı: 1. Olayın Anlatımı: "Sanık Mehmet Çelik'in 01.02.2020 tarihinde saat 19.00 sıralarında Ahmet Durmaz'a ait ... adresinde bulunan bir adet bilgisayarı yerinden alarak kaçtığı anlaşıldığından". 2. Suç Vasfının Gösterilmesi: "Sanık Mehmet Çelik'in hırsızlık suçunu işlediği anlaşıldığından". 3. Kanun Maddesinin Gösterilmesi: "Sanık Mehmet Çelik'in 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesi gereği cezalandırılması". 4. Delillerin Gösterilmesi: "Müşteki ve tanık X'in beyanı, kamera görüntüleri, yakalama tutanağı içeriğine göre suçun işlendiği anlaşıldığından". Mütalaa, mahkeme savcısı tarafından duruşmanın görüldüğü sırada hazır ise, duruşma sırasında bildirilir. Önemli Not: Hakim, savcının mütalaasına bağlı kalmak zorunda değildir; delilleri ve diğer unsurları dikkate alarak farklı bir karar verebilir.

Ceza usul hukuku dersinde işlenen bazı konular şunlardır: Ceza muhakemesine ilişkin temel bilgiler. Ceza muhakemesi kurallarının zaman, yer ve kişi bakımından uygulanması. Ceza muhakemesi süjeleri. Ceza muhakemesi işlemleri. Deliller ve delillerin değerlendirilmesi. Koruma tedbirleri. Soruşturma evresi. Kovuşturma evresi. Kanun yolları. Ceza usul hukukunun temel kaynağı, 4.12.2004 tarih ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'dur.

TCK 292/1, Türk Ceza Kanunu'nun 292. maddesinin birinci fıkrasını ifade eder ve hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunu düzenler. TCK 53/1 ise, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belirli haklardan yoksun bırakmayı öngören 53. maddenin birinci fıkrasını ifade eder. Bu iki madde arasında doğrudan bir bağlantı veya ilişki bulunmamaktadır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) 25. madde, meşru savunma ve zorunluluk halini düzenler: Meşru savunma: "Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı, o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez". Zorunluluk hali: "Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez". TCK 27. madde, ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması durumunu düzenler: "Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur. Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez".

Avukat Serdar Kılınç, ceza hukuku, tazminat hukuku, gayrimenkul hukuku, medeni hukuk, aile hukuku ve iş hukuku alanlarında hizmet vermektedir. Ceza hukuku: Ceza hukuku teorisi ve uygulaması üzerine çalışarak müvekkillerine avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sunar. Aile hukuku: Boşanma davaları, velayet sorunları ve nafaka talepleri gibi konularda uzmanlaşmıştır. İş hukuku: İşçi ve işveren hakları, iş sözleşmeleri, tazminat ve iş kazaları gibi konularda hukuki destek sağlar. Diğer alanlar: Tazminat, mal rejimi, ziynet alacağı, sigorta tazminat davaları gibi çeşitli davalara bakar.

Hayır, istinaf aşamasında davaya müdahale edilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 357. maddesinin 1. fıkrasına göre, istinaf aşamasında davaya müdahale talebinde bulunulamaz.

Etkin pişmanlıktan yararlanmak için yapılan savunmalar, suçun niteliğine ve etkin pişmanlık hükmünün uygulandığı maddeye göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, etkin pişmanlıktan yararlanmak için şu savunmalar yapılabilir: Zararın giderilmesi: Mağdurun uğradığı zararın aynen geri verilmesi veya tazmin edilmesi. Suç ortaklarının bildirilmesi: Suça karışan diğer kişilerin ve suç delillerinin savcılığa veya mahkemeye bildirilmesi. Gönüllü teslim olma: Suçun işlenmesinden sonra gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi verilmesi (örgüt suçlarında). Etkin pişmanlık, kişinin suçu işlediğine dair bir kabulü içerir; bu nedenle, suçu işlemediğini iddia eden bir savunma etkin pişmanlıktan yararlanmayı zorlaştırabilir. Etkin pişmanlık hükümleri ve savunma stratejileri, hukuki koşullara göre değişiklik gösterebilir; bu nedenle bir avukattan profesyonel hukuki danışmanlık alınması önerilir.

Mercan Hukuk Bürosu, ticaret hukuku, ceza hukuku, icra ve iflas hukuku, miras hukuku, sigorta hukuku, şirketler hukuku, tazminat hukuku, gayrimenkul hukuku ve bilişim hukuku gibi çeşitli hukuk alanlarında hizmet vermektedir. Büronun hizmet verdiği hukuk alanları hakkında daha fazla bilgi almak için +90 532 138 63 30 numaralı telefon üzerinden iletişime geçilmesi önerilmektedir.

"Artuk Gökçen ceza genel" ifadesi, Prof. Dr. Mehmet Emin Artuk ve Prof. Dr. Ahmet Gökcen'in birlikte yazdığı "Ceza Hukuku Genel Hükümler" adlı kitaba işaret ediyor olabilir. Bu kitap, Ekim 2024'te 18. baskısı yapılan ve 1272 sayfadan oluşan tek bir ciltten ibarettir.

CMK'da düzenlenen delil serbestliği ilkesi, ceza muhakemesinde her şeyin delil olarak kabul edilebileceğini ve her türlü delille ispat yapılabileceğini ifade eder. Bu ilkeye göre: Her şey delil olabilir. İlgililer delil ileri sürebilir. Hakim kendiliğinden delil araştırabilir. Kanıtlamada zaman kısıtlaması yoktur. Kanıtlama külfeti sanığa yüklenemez. Hakim, delilleri serbestçe değerlendirir. Ancak, bu ilkeye göre hakim, sadece duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış hukuka uygun delilleri hükme esas alabilir.

Türk Ceza Kanunu'na göre, malın değerinin azlığı nedeniyle ceza indiriminin uygulanabilmesi için, suç tarihinde geçerli olan brüt asgari ücretin onda biri (1/10) kadar bir tutar kriter olarak kabul edilir. Ancak, bu durum kesin bir oran değildir ve hakim, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle takdir yetkisini kullanabilir. Malın değerinin azlığı, yalnızca ekonomik değere dayalı olarak değerlendirilmez; suçun işleniş şekli, failin niyeti ve eylemin sonuçları gibi birçok kriterin birlikte değerlendirilmesi gerekir.

TCK 62 ve 51. maddelerin çeliştiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, TCK 62. madde ile ilgili şu bilgiler değerlendirilebilir: TCK 62, Türk Ceza Kanunu'nun "Yaptırımlar" başlıklı üçüncü kısmının "Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi" başlıklı üçüncü bölümünde yer alır. Bu madde, takdiri indirim nedenlerini düzenler. TCK 62/2'de takdiri indirim nedeni olarak göz önünde bulundurulabilecek hususlar örnek olarak sayılır ve bu hususların sınırlı sayıda olmadığı belirtilir. TCK 51 ise hapis cezasının ertelenmesini düzenler. Daha fazla bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

Kirlilik hakkı kavramı, mevcut yasal çerçevede tanımlanmamıştır. Ancak, kirlilik mevzuatı çevre, insan sağlığı ve doğal kaynakları korumak amacıyla hükümetler tarafından yürürlüğe konulan yasa ve düzenlemeleri ifade eder. Kirlilikle ilgili bazı yasal düzenlemeler: Çevre Kanunu. Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik. Kirlilikle mücadelede bireylerin, şirketlerin ve devlet kurumlarının yasal gerekliliklere uyması ve çevre dostu uygulamaları benimsemesi önemlidir.

"Ceza" kelimesinin ne zaman çıktığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, bazı "ceza" ile ilgili olayların tarihleri şu şekildedir: Türk Ceza Kanunu (TCK), 29 Eylül 2004 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiş, 12 Ekim 2004 tarihinde yayımlanmış ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ceza (rapçi), 31 Aralık 1976 tarihinde doğmuştur.

Hayır, şüpheli hale gelen alacak için dava açılmadan karşılık ayrılamaz. Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesine göre, bir alacağın şüpheli alacak olarak kabul edilip karşılık ayrılabilmesi için, alacağın ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olması, dava veya icra safhasında bulunması veya yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olması gerekir.