CezaHukuku

Sanığın hakları şunlardır: Savunma hakkı. Suçlamaları öğrenme hakkı. Tercümandan yararlanma hakkı. Dosyayı inceleme ve dosyadan örnek alma hakkı. Delillerin toplanmasını isteme hakkı. Duruşmada hazır bulunma hakkı. Avukat (müdafi) edinme hakkı. Adil yargılanma hakkı. Tanık dinletme ve sorgulama hakkı. Susma hakkı.

Yediemin sorumluluğu, haczedilen malın satışı gerçekleştirildiğinde veya taşınır bir malın sahibi bulunduğunda ya da teslim alındığında sona erer. Ayrıca, menkul hacizlerde bir yıl, gayrimenkul hacizlerde ise iki yıl sonunda işlem yapılmazsa hacizler düşer.

46C raporu, akıl sağlığını tam olarak yitirmiş kişilere verilir. 46C raporunun kullanım alanlarından bazıları: Hukuki süreçler. Vesayet kararları. Zorunlu hastane yatışı. Askerlik muafiyeti. 46C raporu, Türk Ceza Kanunu'nun 44-59. maddeleri kapsamında, cezai ehliyeti düzenleyen, cezayı kaldıran ya da hafifleten durumları kapsar.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 61/4'e göre, birden fazla nitelikli halin varlığı durumunda uygulama sırası şu şekildedir: 1. Temel ceza belirlenir. 2. Önce artırma, sonra indirme yapılır. Yani, temel cezada önce cezayı artıran nitelikli haller uygulanır, ardından cezayı azaltan nitelikli haller dikkate alınır.

Kast ve kasd terimleri ceza hukukunda farklı anlamlara sahiptir: - Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. - Kasd ise, bir işi bile bile yapmak, niyet ederek yapmak, tasavvur, istikamet (yönelme), kötü niyet anlamlarına gelir. Özetle, kast, suçun hukuki unsurlarının bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesini ifade ederken; kasd, daha geniş bir anlamda niyet ve amacı tanımlar.

İntikam sınırı, yasal ve vicdani sınırlar içerisinde kalmak anlamına gelir. İntikam, öfke ve adaletsizlik algısıyla ilişkili yoğun bir duygusal durum olup, rasyonel bir düşünce yerine haksızlığa uğramışlık motivasyonu üzerine kuruludur. İntikam alırken dikkat edilmesi gerekenler: Yasal sınırlar: İntikam daima yasal sınırlar içerisinde tutulmalıdır. Orantısızlık: İntikam orantısız ve çok tehlikeli olabilir, bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Karşıdaki kişinin durumu: İntikam alan kişinin tatmin olması için, intikam aldığı kişinin kendisine neden misilleme yapıldığını bilmesi gerekir. İntikam yerine sorunu yasal ve barışçıl yollarla çözmek her zaman daha iyidir.

TCK 86 ve 87 kapsamında istinaf dilekçesinde bulunması gerekenler şunlardır: Dosya numarası. Tarafların isim ve adresleri. İtiraz edilen kararın tarihi ve numarası. Kararın neden kabul edilemez olduğuna dair net ve somut istinaf nedenleri. Mahkemeden talep edilen husus (örneğin, kararın bozulması ya da değiştirilmesi). İmza ve tarih. Varsa eski veya yeni deliller. İstinaf dilekçesi hazırlanırken her olayın kendi özgü koşullarına dikkat edilmeli, yetkili ve görevli mahkeme doğru tespit edilmeli, kanun gereği bulunması gereken zorunlu unsurlar eksiksiz doldurulmalıdır. Ceza hukuku karmaşık bir alan olduğundan, bir avukata danışılması önerilir.

Umut hakkından yararlanabilmek için aşağıdaki koşulların sağlanması gerekmektedir: Müebbet hapis cezası. Terörle iltisaklı suç işlenmemiş olması. Ceza süresinin belirli bir kısmını tamamlamış olmak. İyi hâl göstermek. Umut hakkından yararlanamayacak olanlar arasında, çok ağır suçlar işleyenler, cezaevinde iyi hâlli olmayanlar ve suçun tekrarlanma riski yüksek olanlar bulunur.

Mağdurun zararının karşılanması, suçun işlenmesinden sonra failin pişmanlık göstererek zararı gidermesi durumunda istenir. Bu durum, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 168. maddesinde "etkin pişmanlık" olarak düzenlenmiştir. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için: Suçun tamamlanmış olması gerekir. Zarar, kovuşturma başlamadan önce giderilmelidir. Mağdurun, zararın giderilmesine rıza göstermesi gerekebilir. Etkin pişmanlık durumunda, fail hakkında indirim yapılması, hâkimin takdirine bağlıdır.

Şüpheli bulgular, tıbbi görüntüleme ve muayene sonuçlarında belirlenen, kesin bir tanı koymadan önce daha fazla inceleme gerektiren anormal işaretlerdir. Bu bulgular, hastanın sağlık durumu hakkında önemli ipuçları sağlayabilir ancak kesin bir tanı koymak için daha ileri tetkikler gereklidir. Şüpheli lezyonların bulunabileceği bazı bölgeler şunlardır: Baş ve boyun bölgesi. Göğüs bölgesi. Karın bölgesi. Üst ve alt ekstremiteler. Dermatolojik alanlar.

CMK madde 307, "Davaya Yeniden Bakacak Mahkemenin İşlemleri" başlığını taşır ve şu konuları düzenler: Yargıtay'dan verilen bozma kararı üzerine, davaya yeniden bakacak olan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar. Sanık, müdafi, katılan ve vekilinin dosyada mevcut adreslerine davetiye tebliğ edilememesi veya duruşmaya gelmemeleri durumunda, bozmaya karşı beyanları saptanmamış olsa da duruşmaya devam edilerek dava yokluklarında bitirilebilir. CMK madde 308 ise "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi"ni düzenler ve şu hükümleri içerir: Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir. Daire, itirazı mümkün olan en kısa sürede inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında kişilik hakları şunlardır: Yaşam hakkı. Vücut bütünlüğü ve sağlık. Şeref ve haysiyet. Özel hayat. Resim ve ses. Kişilik hakları, Anayasa ve çeşitli kanunlarla koruma altına alınmış olup, kişiye sıkı sıkıya bağlı, vazgeçilemez, devredilemez ve dokunulamaz nitelik taşır.

Bilinçli taksir ve olası kast arasındaki temel fark, neticenin kabullenilmesi ve istenmemesi ile ilgilidir. Olası Kast: Kişi, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işler. Kişi, öngördüğü neticenin meydana gelmesini kabullenir ve bu durum için herhangi bir önlem almaz. Bilinçli Taksir: Kişi, hareketinin hukuka aykırı bir sonuca yol açacağını öngörür, ancak bu sonucu istemez. Kişi, şansa veya kendi bilgi ve becerisine güvenerek, sonucun gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket eder. Özetle, olası kastta netice kabullenirken, bilinçli taksirde netice istenmez.

Askeri suçlarda askeri ceza avukatına bakılır. Askeri ceza avukatı, askeri cezalara dair hukuki iş ve davalarda uzmanlaşmış, bu alana yönelik çalışmaları sayesinde edindiği hukuki bilgi ve müktesebatı, kendisinden hukuk yardımı veya dava takip hizmeti talep edenlerin istifadesine tahsis etmiş hukukçudur. Askeri ceza avukatının görev alanına giren askeri disiplin suçlarından bazıları şunlardır: nöbet talimatlarına aykırı davranmak; emre itaat etmemek; amire ve üste saygısızlık; kısa süreli kaçma ve izin süresini geçirme; bilerek doğru söylememek; kaçmaya kalkışanları haber vermemek; hizmete mahsus eşyanın harap olmasına neden olmak veya kaybetmek; astına, hizmetle ilgisi olmayan emir vermek, borç almak veya hediye istemek; astlarını gözetim görevinde ihmal ve kusur; astına hakaret etmek, sövmek ve kötü davranmak. Askeri ceza avukatı, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu kapsamında yer alan cezai yargılamalarda müvekkilin hak ve menfaatlerinin korunması yönünde faaliyet yürütür. Askeri ceza avukatının baktığı başlıca davalar şunlardır: askeri ceza davaları; askeri disiplin cezalarına ilişkin davalar; disiplin cezalarına karşı Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi önündeki iptal davaları. Türkiye'de avukatlığın uzmanlık alanlarına ayrılma gibi bir zorunluluğu olmadığından, askeri ceza avukatı olarak adlandırılan bir avukat, askeri davalar dışında sivil vatandaşlarla yaşamış oldukları husumetlerin çözümü ile de ilgilenebilir.

Ceza hukukunda genel hükümlerin temel ilkeleri şunlardır: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi. Belirlilik ilkesi. Aleyhe kanunun geçmişe uygulanmaması ilkesi. Kıyas yasağı. Kusursuz ceza olmaz ilkesi. Cezaların şahsiliği ilkesi. Hukuk devleti ilkesi. Ayrıca, ceza hukukunun temel ilkeleri arasında masumiyet karinesi, hukuka uygunluk ilkesi ve orantılılık ilkesi de bulunur.

Double Jeopardy (çifte yargılama) yasağı, bir kişinin aynı suç için birden fazla kez yargılanmasını önlemek amacıyla getirilmiştir. Double Jeopardy yasağının bazı istisnaları: Yeni delillerin ortaya çıkması. Tainted beraat. Ayrı egemenlikler.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 12 Ekim 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun, 26 Eylül 2004 tarihinde kabul edilmiş ve 12 Ekim 2004 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesi kapsamında belirlenen hak yoksunlukları, mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam eder. İnfaz, kişinin cezasını tamamen çektiği anlamına gelir ve bu noktada, TCK 53. madde kapsamında yoksun bırakıldığı haklar kendiliğinden geri kazanılır. Ancak, cezanın infazı tamamlandıktan sonra da bazı durumlarda hak yoksunlukları devam edebilir. Hak yoksunluklarının kaldırılması için ek bir karar alınmasına gerek yoktur; infaz süresi tamamlandığında, kişi bu hakları kendiliğinden geri kazanır.

En ağır adam öldürme suçu, Türk Ceza Kanunu'na göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektiren suçlardır. Bu suçlar arasında: Tasarlayarak adam öldürme. Canavarca hisle veya eziyet çektirerek adam öldürme. Kan gütme veya töre saikiyle adam öldürme. Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama suretiyle adam öldürme.

Amerikan ceza hukukunda ev savunması, kişinin kendisine veya bir başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen veya gerçekleşmesi muhakkak olan haksız bir saldırıyı, o andaki durum ve koşullara göre ve saldırı ile orantılı şekilde defetme zorunluluğu olarak tanımlanır. Ev savunması için gerekli şartlar: Saldırı: Bir saldırı bulunmalıdır. Haksızlık: Bu saldırı haksız olmalıdır. Korunabilir hak: Saldırı, meşru savunma ile korunabilecek bir hakka yönelik olmalıdır. Eşzamanlılık: Saldırı ile savunma eşzamanlı olmalıdır. Ev savunması, Amerikan hukukunda "meşru müdafaa" kapsamında değerlendirilir.