Bakteri

E. coli bakterisi en çok aşağıdaki besinlerde bulunur: Et ve et ürünleri: Sığır ve koyun eti gibi hayvanlar, kesim sırasında mide ve bağırsaklarından gelen bakterilerle kontamine olabilir. Çiğ süt ve pastörize edilmemiş süt ürünleri: E. coli, süt ve bu sütten yapılan ürünlerde de bulunabilir. Yeşil yapraklı sebzeler: Özellikle ıspanak, marul gibi sebzeler, tarım alanlarında kontamine su kullanımı sonucu bakteriyi taşıyabilir. Hazır gıdalar: Tüketime hazır salatalar, dondurulmuş gıdalar, yengeç ve karides eti, yumurta gibi ürünler de E. coli riski taşır. Bu besinlerin yetersiz ısıl işleme tabi tutulması, enfeksiyonların meydana gelmesi için önemli bir kriterdir.

Rhizobium bakterisi, azotu en çok fikse eden bakterilerden biridir.

Anaerop enfeksiyon, oksijenin bulunmadığı ortamlarda üreyen mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyondur. Anaerop enfeksiyonların bazı özellikleri: - Bu tür enfeksiyonlar genellikle deri altı dokuları, diş etleri ve iç organlarda meydana gelir. - Anaerop bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar, karmaşık ve tedavi edilmesi zor olabilir. - Enfeksiyona neden olan anaerop bakteriler, antibiyotiklere karşı dirençli biyofilmler oluşturabilir. Anaerop enfeksiyonların tedavisi, genellikle antibiyotik tedavisi ve cerrahi müdahaleleri içerir.

Yatay gen transferi, genetik materyalin organizmalar arasında kalıtsal olmayan şekilde aktarılmasıdır. 1. Konjugasyon: İki bakteri arasında doğrudan temas yoluyla DNA'nın bir bakteriden diğerine pili adı verilen yapılar aracılığıyla aktarılmasıdır. 2. Transformasyon: Bir konakçı bakterinin, çevresindeki ortamda bulunan çıplak bir DNA molekülünü almasıdır. 3. Transdüksiyon: Bir donör bakterisinden DNA'nın, bir faj (virüs) aracılığıyla bir alıcıya taşınması sürecidir.

Haemophilus influenzae bakterisi, birçok farklı ve ciddi hastalıklara neden olabilir: Menenjit: Beyin ve omuriliği saran zarın iltihabı. Kan zehirlenmesi (sepsis). Zatürre. Eklem iltihabı. Kalp zarı iltihabı. Deri ve yumuşak dokuların iltihabı. Kemik iltihabı. Sinüzit. Orta kulak iltihabı (otite). Bu hastalıklar en çok 5 yaşından küçük bebek ve çocuklarda görülür.

Uyuz böceği, insan derisinden uzakta 2-3 günden fazla yaşayamaz. Giysiler ve yatak takımları gibi yüzeylerde ise uyuz böceği 1-2 ay kadar yaşayabilir.

Erizipeloid, Erysipelothrix rhusiopathiae adlı bakteriden kaynaklanır.

Endospor halindeki bakteriler ATP üretmez, çünkü bu durum bakterilerin metabolizmasını minimuma indirdiği bir dinlenme halidir.

Bulmacada bir bakteri türü olarak "basil" ve "salmonella" cevapları verilebilir.

Helikopter bakterileri, bilimsel adıyla Helicobacter, sindirim sisteminde bulunan ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilen spiral şekilli ve hareketli bir bakteri türüdür. En yaygın türü Helicobacter pylori olup, bu bakteri mide mukozasında yaşayarak mide ülseri, gastrit ve mide kanseri gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Helikopter bakterilerinin diğer özellikleri arasında: - Oksijensiz ortamda yaşayabilme; - Mide asidini nötralize etme yeteneği. Teşhis ve tedavi için genellikle solunum testi, kan testi ve endoskopi gibi yöntemler kullanılır ve tedavi antibiyotikler ile mide asidini azaltan ilaçları içerir.

Glucomannan, bağırsaklarda dost bakteriler olarak bilinen kısa zincirli yağ asitleri (SCFA) üreten bakterileri besler.

Lactobacillus rhamnosus ve Bifidobacteria farklı türlerdir, ancak her ikisi de probiyotik olarak kullanılır. Lactobacillus rhamnosus, özellikle bağırsak epitel hücrelerine iyi bir şekilde tutunması nedeniyle dikkat çeker ve çeşitli ishal türlerinin tedavisinde etkilidir. Bifidobacteria ise genellikle doğumda bağırsağı kolonize eden ve büyük bağırsakta önemli bir rol oynayan probiyotiklerdir.

Siyah pigment üreten bakteriler arasında Aspergillus niger bulunmaktadır.

Domateslerde kısmi solgunluk yapan ve meyveleri üzerinde kuş gözü simptomları oluşturan bakteri Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis'tir.

Pnömokok hastalığı, Streptococcus pneumoniae adlı bakterinin neden olduğu ciddi ve ölümcül olabilen enfeksiyon hastalıklarına verilen isimdir. Bu hastalık, aşağıdaki gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir: - Menenjit (beyin ve omuriliği saran zarın iltihabı); - Zatürre (akciğer iltihaplanması); - Orta kulak iltihabı ve sinüzit; - Kan zehirlenmesi (sepsis). Hastalık, özellikle bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve altta yatan hastalıkları olan kişilerde daha sık görülür ve kalıcı hasarlara veya ölüme neden olabilir. Korunma yöntemleri arasında, pnömokok aşısı ile aşılama ve hijyen kurallarına dikkat etme yer alır.

Beta-laktamaz enzimini inhibe eden antibiyotikler şunlardır: 1. Klavulanat: Genellikle amoksisilin ile birlikte kullanılır ve birçok Sınıf A beta-laktamazazı inhibe eder. 2. Sülbaktam: Ampisilin ile kombinasyon halinde kullanılarak etkinliği artırılır. 3. Tazobaktam: Piperasilin ile birlikte kullanılarak, geniş spektrumlu etkiler sağlar. 4. Avibaktam: Yeni nesil bir inhibitördür ve Sınıf A ve bazı Sınıf C beta-laktamazları inhibe edebilir. 5. Vaborbaktam: Karbapenemlerle birlikte kullanılarak, karbapenem dirençli bakterilere karşı etkili bir çözüm sunar. Ayrıca, seftazidim-avibaktam ve seftolozan-tazobaktam gibi yeni beta-laktam/beta-laktamaz kombinasyonları da mevcuttur.

Treponemalar çeşitli hastalıklara neden olabilir, bunlar arasında en önemlisi frengi (sifiliz)'dir. Diğer treponema türleri ise şu hastalıklara yol açar: - Treponema pallidum endemicum: Endemik zührevi olmayan frengi (bejel). - Treponema pertenue: Yaws (intertropikal bölgelerde görülen cilt lezyonları). - Treponema carateum: Orta ve Güney Amerika'da görülen pinta (deri lezyonları). Ayrıca, Treponema vincentii ve Treponema denticola gibi türler de patojenik olabilir ve ağız boşluğunda enfeksiyonlara neden olabilir.

70'lik alkol, dezenfektanlarda ve antiseptiklerde en yaygın kullanılan alkol konsantrasyonudur. Bunun birkaç nedeni vardır: 1. Etkili Bakteri Öldürme: %70 alkol, hücre zarına nüfuz etmede en etkili orandır ve mikroorganizmaları öldürmede yeterlidir. 2. Buharlaşma Hızı: Alkol sudan daha hızlı buharlaşır, ancak %70 konsantrasyonda buharlaşma hızı azalır ve temas süresi uzar, bu da dezenfektanın daha etkili olmasını sağlar. 3. Koagülasyon Engelleme: %100 alkol, hücre zarındaki proteinlerin aniden koagüle olmasına neden olarak dezenfektanın hücreye girişini engeller; %70 alkol ise bu süreci daha yavaş ve etkili bir şekilde gerçekleştirir.

Antibiyotiklerin etki mekanizmaları şu şekilde özetlenebilir: 1. Bakteri hücre duvarı sentezinin inhibe edilmesi ve litik enzimlerin aktive edilmesi. 2. Hücre zarının geçirgenliğinin artırılması. 3. Ribozomlarda protein sentezinin bozulması. 4. Genetik materyalin bozulması. 5. Ara metabolizmanın bozulması.

Siyah koloni oluşturan bakteriler arasında Corynebacterium diphteriae ve Shigella türleri öne çıkar.