Atasözleri

Sanatla ilgili bazı atasözleri ve deyimler: Atasözleri: Sanat altın bileziktir. Sanatı ustadan görmeyen (öğrenmeyen) öğrenmez. Sanatına hor bakan boğazına torba takar. Babanın (atanın) sanatı oğula mirastır. Sanat toplumu ayna tutar. Deyimler: Sanatını hor gören para ayağına gelir.

Endonezya'nın en ünlü atasözü olarak kabul edilebilecek bir atasözü bulunmamaktadır. Ancak, Endonezya atasözlerinden bazıları şunlardır: Acısız kazanç olmaz. Annenin sevgisi sonsuzdur. Birine karşı güveninizi kaybettiğinizde artık onu kazanmak çok zordur. Bir kötü davranış diğer güzel davranışları unutturur. Bir mesele ancak serin kanlı ve açık şekilde konuşularak çözülür. Çalışkanlık parlaklığın başlangıcıdır. Çok konuşan aslında fazla dolu olamayan kişidir. Daha büyüğüne sahip olmayı fazla umarsak, elimizdekinden de oluruz. Dil, bir milletin ruhudur. Egoist, kendi hatalarını asla görmez; hep başkalarının hatalarına dikkat eder.

"Emek Olmadan Yemek Olmaz" Atasözü ile İlgili Konuşma Sevgili Öğretmenim ve Arkadaşlarım, "Emek olmadan, yemek olmaz" atasözü, her şeyin çalışarak ve çabalayarak elde edilebileceğini anlatır. Örnekler: Bir öğrenci, iyi notlar almak için düzenli olarak ders çalışır. Bir çiftçi, tarlayı sürmeden ve tohum ekmeden verimli ürün beklentisi içinde olamaz. Bir iş insanı, yatırım yapmadan ve faaliyet göstermeden kâr elde edemez. Özveri ve çalışkanlık, hayatın her alanında başarıya ulaşmamızı sağlar. Teşekkür ederim.

"İnsan beşer, şaşar" atasözü, insanın zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerektiğini ifade eder. Bu atasözü, Tanrı'nın insanları eksiksiz yaratmadığı ve dünyada yanılmayan kimsenin olmadığı düşüncesine dayanır.

"Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz" sözü, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e aittir.

Hem kel hem fodul, "yetenekli olmadığı hâlde üstünlük taslayan" kişiler için kullanılan bir sözdür.

"Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir memleketi kurtarır" atasözü, küçük görünen işlerin büyük sonuçlar doğurabileceğini ifade eder. Atasözünün anlamına dair bazı örnekler: Bir çivi eksikliğinden nal düşer, bir nal eksikliğinden at koşamaz olur. Atın koşamaması, bir haberin komutana yetişememesine ve dolayısıyla savaşın kaybedilmesine yol açabilir. Küçük bir vidası eksik olsa koca bir fabrika çalışamaz hale gelebilir. Önem verilmeyen küçük bir yaradan ölenler olabilir. Ayrıca, bu söz gençlere yapılan yatırımın toplumun geleceğine yapılan en büyük yatırım olduğu anlamına da gelebilir.

"Nasip vaktine ram imiş" ifadesinin anlamına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "her nasip vaktine esirdir" sözü, insanların hayatlarında olan olayların, başarıların ve başarısızlıkların zamanı ve şeklinin Allah tarafından belirlendiğini ifade eder. "Nasip" kelimesi, Arapça kökenli olup, bir kişinin payına düşen şey, elde edebildiği veya sahip olabildiği şey, kısmet, talih ve baht anlamlarına gelir. Daha fazla bilgi için bir din görevlisine veya ilgili bir kaynağa başvurulması önerilir.

"Gücü gördüğünüzde aldığınız pozisyon ahlakınızı belirler" sözünün kime ait olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, bu söz Shemuel Bensusan'a atfedilmektedir.

"Deve kendi eğrisini bilmez" ifadesi, "Yılan kendi eğrisini bilmez, deve boynun eğri der" atasözünün bir parçasıdır. Atasözünün anlamı: Hatalı davranışları ve kusurlu yanları olan kişi, kendi eksikliğini görmezden gelir.

"Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" atasözü, her insanın kendine özgü bir tarzı, tercihi veya yöntemi olduğunu ifade eder. Bu atasözü, insanların yetenekleri ve ilgi alanlarının aynı olmadığını, sonuca ulaşmak ve ideallerini gerçekleştirmek için uyguladıkları yöntemlerin de tamamen farklı olduğunu vurgular. Ayrıca, atasözü "yiğit" kelimesini kullanarak genellikle cesur, kahraman veya güçlü bir adam anlamını taşıyan birine atıfta bulunur. Örnek cümle: "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır çünkü her insan orijinaldir."

"Başımın tacı" ve "gözümün nuru" ifadeleri, sevgi anlatan seslenme sözleridir. Gözümün nuru, TDK'ye göre "nuruaynım", "nuruçeşmim" ve "nurudidem" anlamlarına da gelir. Başımın tacı ifadesinin anlamına dair bir bilgi bulunamamıştır. Bu ifadeler, örneğin "Gözümün nuru namaz, saliha kadın ve güzel koku diyen Peygamberimize selat ve selam olsun" veya "Kocam, hareminin hatırını kırmamak için, mülâyemetle cevap vermiş: ''Gözümün nuru hanımım, rica ederim, bu bakkalın ekmeği ile kanaat edelim''" gibi cümlelerde kullanılabilir. Ayrıca, "Gözümün Nuru Başımın Tacısın Sen" ifadesi, 3 Kasım 1993 Galatasaray - Manchester United maçında açılan bir pankartın adı olarak da bilinmektedir.

Son ile ilgili bazı özlü sözler: "Bir şey sona ermek için başlamıştır." — Jean Paul Sartre "Nokta her zaman bir son demek değildir; bazen kendinden sonraki harfin büyük olacağını gösterir." "Her günü, sanki son gününmüş gibi geçir." — Publilius Syrus "Son sözlerime şerh düşüyorum, korkma ben varım." — Murat Menteş "İnsanın sevdiğini son kez görmesinden daha kötü olan tek şey; onu son kez gördüğünü biliyor olmasıdır." — Paul Auster "Bütün; başı, ortası ve bir sonu olandır." — Aristoteles "Son, işi taçlandırıyor." — Latince ifade "Aşkın ilk nefesi, mantığın son nefesidir." "Başarının sonu yalnızlıktır." — Friedrich Nietzsche "Son gülen sen olacaksın, çünkü geç anlıyorsun." — Voltaire

"Balık baştan avlanır" atasözü, bir şeyi ele geçirebilmek için onu yönetenleri elde etmek gerekir anlamına gelir. Ayrıca, bir işi yaptırabilmek için de o işi yönetenleri ele geçirmek gerektiği şeklinde de yorumlanabilir.

"Daldız baldan tatlıdır" ifadesi, Türk Dil Kurumu'na göre dört farklı anlama gelebilir: 1. Marangozların ağaç oymak için kullandığı oluklu, demir yapılı alet. 2. Ağaçtan oyulmuş arı kovanı. 3. Ağaçtan oyulmuş yayık. 4. Petekten bal almak için kullanılan demir kepçe veya demir bıçak. Bu ifadenin bir atasözü olduğu ve "baldız baldan tatlıdır" şeklinde yanlış kullanıldığı iddiası da bulunmaktadır.

"Kedi götünü görmüş, yaram var demiş" atasözü, derdi ve sıkıntısı olmayan dengesiz bir kişinin, durduk yere kendine olur olmaz şeyleri dert edinmesi anlamına gelir. Ayrıca, bu atasözü "kedi götünü görmüş, yara zannetmiş" şeklinde de kullanılır ve en ufak bir hastalığını bile büyüten kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

"Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlaka yozlaştırır" sözü, 19. yüzyılda yaşamış İngiliz tarihçi ve politikacı John Dalberg-Acton'a (Lord Acton) aittir.

"Fazla malın gözü kör olsun" ifadesi, fazla mal göz çıkarmaz atasözünün yanlış yazılmış veya anlaşılmış bir versiyonu olabilir. Fazla mal göz çıkarmaz atasözü, ne kadar ve ne türden olursa olsun, malın elden çıkarılmaması gerektiğini ifade eder. "Gözü kör olsun" deyimi ise, genellikle "istemiyorum, vazgeçtim" anlamında kullanılır. Bu nedenle, "fazla malın gözü kör olsun" ifadesi, yanlış bir kullanım veya yanlış anlama sonucu ortaya çıkmış olabilir.

"Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye" sözü, Mevlana'ya atfedilen bir sözdür. Bu söz, düşünce içermeyen ve anlamsız sözleri dikkate almadığını, aynı zamanda bu tür söz söyleyen kişilere yanıt vermediğini ifade eder. Bu sözün geçtiği tam alıntı şu şekildedir: "Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Ama bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye".

"Ummadığın taş baş yarar" atasözü, küçük veya önemsiz şeylerin de çoğu kez büyük etkiler yapabileceği anlamına gelir. Ayrıca, bu atasözü, kimseyi küçümseyip hor görmemek, herkese gerekli önemi ve değeri vermek gerektiğini; en ufak nesnelerin de zamanı geldiğinde çok önemli işlere yaradığını unutmamak gerektiğini vurgular. Bir diğer yoruma göre ise, bu atasözü, insanların aniden karşılaşabilecekleri tehlikelere vurgu yapar ve bilinen ve öngörülebilen risklerin her zaman zarar vermeyebileceğini, bazen en şaşırtıcı anlarda, en umulmadık yerlerden tehlike gelebileceğini ifade eder.