Atasözleri

"Ahmak misafir ev sahibini ağırlar" atasözü, başkasının görev ve yetkilerine karışmanın yanlış olduğunu vurgulamak için ortaya çıkmıştır. Bu atasözü, bir misafirin, ev sahibinin görevi olan bir işte inisiyatif alıp onu ağırlamaya çalışmasının akılsızlık olarak değerlendirilmesinden kaynaklanmaktadır.

H harfi ile başlayan bazı cümleler: "I’m planning to hang out with my friends at the park this weekend" (Bu haftasonu arkadaşlarımla parkta takılmayı planlıyorum). "The teacher will hand out the worksheets to the students" (Öğretmen çalışma kağıtlarını öğrencilere dağıtacak). "Just hold on a little longer, help is on the way" (Biraz daha dayan, yardım yolda). "Can you please help out with this math problem?" (Lütfen bana bu matematik problemi ile ilgili yardımcı olur musun?). "I hung up the phone angrily after he yelled at me" (Bana bağırdıktan sonra telefonu sinirli bir şekilde kapattım). "My grandmother handed down her antique jewelry to me" (Büyükannem bana antika mücevherlerini miras bıraktı). "I'm going to heat up some leftovers for dinner" (Akşam yemeği için dünden kalanları ısıtacağım). "The police hunted down the suspects one by one" (Polis tek tek şüphelilerin peşine düştü). "Tarlada bir adam ha bire çalışıyordu". "Hora tepiyor, ortalığı birbirine katıyorduk ki...".

“Cahillerin gözleri, kulaklarından daha eğitimli olur” sözü William Shakespeare'e aittir.

"Her karanlık gecenin bir sabahı vardır" sözü, Mehmet Akif Ersoy'a aittir. Bu sözün geçtiği dizeler şu şekildedir: > Unutma..!! Her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Her kışın baharı vardır. Karanlıktan aydınlığa çeviren, Hüzünleri ferahlığa tahvil eden, Bir yüce el, bir yüce kudret vardır.

"Hükümdar yol vermeden eşkıya kervan basamaz" sözü, asıl büyük eşkıyanın hükümdar olduğunu ve kendisine rakip olmaya kalkan bir eşkıyayı ortadan kaldırdığını, ancak kanunen yapamadığı bazı işleri yaptırmak için diğer eşkıyalara ihtiyaç duyduğunu ifade eder. Bu söz, aynı zamanda yukarıdan gelen bir "görmezden gelme" halini ve bu durumun yol açtığı çürümeyi eleştirmek için de kullanılır. Sözün sahibi, 800 yıl önce yaşamış olan Sadi-i Şirazi'dir.

"Derde giran zalim yare" ifadesi, Kürtçe bir şarkı olan "Derde Gıran Zalim Yare" anlamına gelir. Bu ifade, "dertli, ağır dert; zalim, sevgili" olarak çevrilebilir. Ayrıca, "derdé dîlekÎ, jî baré deh mîlan gÎrantîre" Kürtçe atasözü de "Gönüldeki bir dert, sırtladığın on yükten ağırdır" anlamına gelir.

"Eski hamam eski tas, sadece tellaklar değişti" ifadesi, görünüşte bazı değişikliklerin yapıldığı ancak temel yapının ve işleyişin aynı kaldığı durumu anlatmak için kullanılır. Bu deyim, farklı bağlamlarda çeşitli şekillerde yorumlanabilir: Seçim kampanyaları. Ankara'nın başkent olması. Siyasi partiler. Toplumsal yapı.

"Kilit tutmaz" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Atasözü: "Hırsız içeriden olunca, kapı kilit tutmaz" atasözü, kötülük edecek kişi dışarıdan değil de içerideyse bunu önlemenin zor olduğunu ifade eder. Deyim: "Açık kapı kilit tutmaz" deyimi ise, önlem alınmadığında veya tedbirsiz davranıldığında istenmeyen durumların kaçınılmaz olduğunu belirtir.

"Doktor, önce kendini iyileştir" anlamına gelen Latince atasözü Luka İncili'ne göre Hz. İsa'ya aittir. Luka İncili'nin 4. bölümünde, kendi memleketinde büyük bir direnç gören Hz. İsa hemşehrilerine şöyle seslenir: > "Şüphesiz siz şimdi bana 'Doktor, önce kendini iyileştir!' şeklindeki atasözünü hatırlatacak ve şunu diyeceksiniz: 'Mucizelerini burada, kendi vatanında da göster; Kapernaum'da yaptığın gibi'." Bu söz, daha sonra Luka İncili'nin 4. yüzyılda yapılmış ünlü Latince çevirisinde "Medice, cura te ipsum!" şeklinde yer almış ve hem kendini iyileştiremeyen hekimlere hem de kendi kusurlarını görmeyen ama başkalarını eleştiren kimselere karşı kullanılmıştır.

"Dostunu düşmanını iyi tanı" ifadesi, çevredeki insanların iyi ya da kötü olabileceğini ve onlarla olan yakınlığın, kişinin kendisine nasıl yaklaşacağını belirlediğini ifade eder. Ayrıca, bu ifade Kur'an-ı Kerim'de geçen ve müminlerin kâfirleri dost edinmemesi gerektiğini vurgulayan Maide Suresi 51. ayet ile de ilişkilidir.

"Kimseyi yarı yolda bırakamam; bende alçaklık korkusu var" sözü, Oğuz Atay'a atfedilmektedir. Ancak, bu sözün Oğuz Atay'a ait olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir.

"Zenginin eli fakirin belinde" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "zenginin malı, fakirin dölü kıymetli olur" atasözü, zenginlerin mallarına çok değer verdiklerini, fakirlerin ise en değerli varlıklarının çocukları olduğunu ifade eder.

Böbrek ile ilgili atasözleri bulunamamıştır. Ancak, sağlık ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: Sağlık gibi dost, hastalık gibi düşman olmaz. Sen sağ ben selamet. Güneş girmeyen eve doktor girer.

"El için ağlayan iki gözden olur" atasözü, başkası için yapılacak fedakârlığın bir sınırı olduğunu ve her şeyde ölçülü olunması gerektiğini ifade eder. Bu atasözü, aynı zamanda insanlar arasındaki dayanışmayı ve yardımlaşmayı da vurgular; bir kişi başkasına yardım ettiğinde, diğer kişinin de ona yardım edebileceği düşüncesini anlatır.

"Sabret ve yeşereceksin" ifadesi, azimle, kararlılıkla ve sabırla çalışan, mücadele eden insanların sonunda başarıya ulaşacağı anlamına gelen "sebat eden yeşerir" deyiminden türetilmiş olabilir. Sabretmek, zor bir durumda, duygusal ya da fiziksel zorluklar karşısında kendini kontrol etme, sakin kalma ve duruma uygun şekilde tepki verme becerisidir. Bu deyim, zorluklara karşı direnç gösteren, yılmadan ve pes etmeden emek harcayan kişilerin emeklerinin karşılığını alacaklarını ifade eder.

"Yarın Hakkın Divanına Varınca, Süleyman'dan Hakkın Alır Karınca" dizeleri, Şeyhülislam Ebüssuud Efendi tarafından, Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın bir sorusuna cevap olarak söylenmiştir. Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların öldürülmesinin dinen uygun olup olmadığını sormak için Ebüssuud Efendi'ye manzum bir beyit iletmiştir.

"Yurdun otlusundan kutlusu yeğdir" atasözü, insanın üzerinde rahat ve huzurlu yaşayamadığı bir yerin, ne kadar verimli olursa olsun bir anlam ifade etmediği anlamına gelir. Daha fazla makale için Biymed Akademi'nin "Yurdun Otlusundan Kutlusu Yeğdir Atasözünün Anlamı" başlıklı yazısına başvurulabilir.

"Babalar her zaman haklıdır" sözü, ABD'li şarkıcı Miley Cyrus'a aittir.

Atasözü, uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş, halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte, kalıplaşmış sözlerdir. Atasözleri, bir toplumun duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısını yansıtır.

Dilimizin zenginlikleri boyama etkinliği için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: ozgeogretmen.com sitesinde "Dilimizin Zenginlikleri Projesi Deyimleri Boyama Etkinliği" bulunmaktadır. sinifogretmeniyiz.biz sitesinde 1. sınıf öğrencileri için "Dilimizin Zenginlikleri Bütün Deyimler Boyama" dosyası indirilebilir. Ayrıca, Pinterest'te "Dilimizin Zenginlikleri" araması yaparak çeşitli boyama sayfalarına ulaşılabilir. Boyama etkinliği şu şekilde yapılabilir: 1. Kaynakları bulun: Uygun bir boyama etkinliği veya sayfası seçin. 2. Materyalleri hazırlayın: Boyama kalemleri veya kağıtları temin edin. 3. Etkinliği uygulayın: Seçilen etkinliği yönergelerine göre gerçekleştirin. Etkinlik, deyimlerin anlamlarını eğlenceli bir şekilde öğretirken, çocukların yaratıcılığını ve dil becerilerini geliştirmeyi amaçlar.