Arkeologiya

Midas Anıtı'nda üç yazı bulunmasının sebebi, anıtın farklı bölümlerinde yer alan üç ayrı yazıtın olmasıdır. Bu yazıtlar: Birinci yazıt. İkinci yazıt. Üçüncü yazıt. Yazıtların tam olarak neyi anlattığı henüz bilinmemektedir.

Mühür yüzükler, farklı uygarlıklara aittir. İşte bazı örnekler: Antik Roma: Roma İmparatorluğu döneminde, imparatorun kendisi ve alt düzeydeki memurlar dahil olmak üzere birçok yetkili, kendi mühür yüzüklerine sahipti. Hitit: Sivas Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen, Hitit dönemine ait altın bir mühür yüzük bulunmaktadır. Orta Çağ Yahudi Geleneği: "Mühr-ü Süleyman" olarak bilinen ve Kral Süleyman'a atfedilen mühür, İbranice ve çeşitli İslam ile Batı okültizminde kullanılmaktadır.

Neolitik dönemde şehirlerin ortaya çıkmasının bazı sebepleri: Tarımın keşfi ve yerleşik hayata geçiş. Hayvanların evcilleştirilmesi. Su kaynaklarına erişim. Ticaretin başlaması. İlk şehirler, Orta Doğu ve civarında, özellikle Irak, Mısır ve Pakistan’ın çeşitli bölgelerindeki büyük nehirlerin taşkın ovalarında ortaya çıkmıştır.

Zigguratların son katında genellikle türbe veya tapınak bulunur. Ayrıca, zigguratların son katlarında tanrıların veya tanrıçaların kutsal eşyaları ve sembolleri de saklanabilirdi. Bazı kaynaklara göre, zigguratların en üst katı gözlemevi (rasathana) olarak da kullanılmıştır.

Kaya mezarlarının derinliği, mezarın türüne ve yerel yönetmeliklere bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, kaya mezarları yüzeye oldukça yakın olabilir; çünkü bunlar genellikle yüzeyin hemen altında veya birkaç metre derinlikte bulunur. Ancak, bazı kral mezarları gibi özel yapılar 15-20 metre gibi çok daha derinlerde olabilir. Bu nedenle, kaya mezarlarının maksimum derinliği hakkında kesin bir bilgi vermek zordur.

Anadolu'daki su kanalları, çeşitli uygarlıklara aittir. Öne çıkan bazı uygarlıklar ve inşa ettikleri su yapıları şunlardır: Hititler: Kayseri Pınarbaşı Karakuyu Barajı ve Çorum Gölpınar Göleti gibi barajlar inşa etmişlerdir. Urartular: Şamram Kanalı ve birçok bent gibi sulama kanalları ve barajlar yapmışlardır. Helenistik, Roma ve Bizans Dönemleri: 40 metreye ulaşan su kemerleri, 2 metreyi aşkın su tünelleri ve çeşitli borular bu dönemlere aittir. Anadolu Selçukluları: Şanlıurfa'daki Haburman Köprüsü gibi su kuvveti tesisleri bu döneme örnektir. Bu uygarlıkların yanı sıra, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi de Anadolu'daki su yapılarına katkıda bulunmuştur.

En eski Neandertal kalıntılarının yaklaşık 440.000 yıl öncesine ait olduğu tespit edilmiştir. Neandertaller, günümüzden yaklaşık 250.000 ila 40.000 yıl önce yaşamışlardır. Bazı spesifik bulgular: Guattari Mağarası: Bu mağarada bulunan kalıntıların en eskisi yaklaşık 100.000 yıl öncesine aittir. Stajnia Mağarası: Burada bulunan bir azı dişinin en az 80.000 yaşında olduğu belirlenmiştir. Simanya Mağarası: Bu mağarada bulunan kalıntıların 50.000 yıldan daha eski olduğu tespit edilmiştir.

Hayır, Truva'nın Çorum ile doğrudan bir ilgisi yoktur. Truva Antik Kenti, Çanakkale'nin Hisarlık ilçesi sınırları içinde yer almaktadır.

Osmancık'ın ilk yerleşimcileri hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bölgenin tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Hitit, Pers, Selçuklu ve Osmanlı imparatorlukları Osmancık'ta egemenlik kurmuştur. 1075 yılında Türk egemenliğine girmiş ve bu dönemde Oğuzların Alayuntlu boyundan Sorgun Oymağı bölgeye yerleşmiştir. 1389 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmancık'ın adının, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu olan Osman Gazi'den geldiği düşünülmektedir.

Ilıpınar'da yaşayanlar, yaklaşık M.Ö. 6000'li yıllara dayanan yerleşim katmanlarıyla, Anadolu'nun en eski tarımcı topluluklarından biridir. Bu ilk yerleşimcilerin, Orta Anadolu'nun kurak bölgelerinden gelen ve daha iyi yaşam koşulları arayan çiftçiler olduğu düşünülmektedir. Ilıpınar'da yaşayanlar, çamurla sıvanmış ahşap direkli duvarlar ve sazlarla örtülmüş çatılardan oluşan basit kulübelerde oturmuş, koyun, keçi, sığır ve domuz yetiştirmiş, tahıl ve sebze tarımı yapmışlardır.

Adıyaman'da dört antik kent bulunmaktadır: 1. Perre Antik Kenti. 2. Arsemia Antik Kenti. 3. Haydaran Kaya Mezarları. 4. Turuş Kaya Mezarları. Ayrıca, Pirin Ören Yeri de antik kent olarak kabul edilebilir.

Behistun Yazıtları, Ahameniş İmparatoru I. Darius'un (MÖ 522-486) hükümdarlığı sırasında, Pers İmparatorluğu'nu genişletme sürecini ve bu süreçte karşılaştığı isyanları anlatır. Yazıtlarda yer alan bazı konular: Darius'un soyağacı ve unvanları. Ahura Mazda'nın lütfuyla seçilişi. İmparatorluğun sınırları. II. Kambises'in ölümünün ardından çıkan isyanlar ve Darius'un bu isyanları bastırması. Darius'un askeri başarıları ve zaferleri. Darius'un tebaasına ve düşmanlarına yönelik mesajları. Yazıt, Eski Farsça, Elamca ve Babilce (bir çeşit Akadca) olmak üzere üç dilde yazılmıştır.

Güvercinada, Bizanslılar, Cenevizliler ve Osmanlı İmparatorluğu gibi farklı uygarlıklara ait izler taşımaktadır. Bizanslılar: Güvercinada Kalesi'nin tarihine dair bazı görüşler, kalenin Bizanslılar dönemine kadar uzandığını belirtmektedir. Cenevizliler: Ada üzerindeki kale, doğal bir kayalık üzerinde yer almakta olup, tarihi 13. yüzyılın sonlarında veya 14. yüzyılın başlarında Kuşadası'na gelen Cenevizlilere dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu: Osmanlı döneminde kale yenilenmiş ve adaya bir mendirek inşa edilerek karaya bağlanmıştır.

Minecraft'ta cilalı taş (polished blackstone) yapmak için Çalışma Masası (Workbench) gereklidir. Cilalı Taş Devri veya bilimsel adıyla Neolitik Çağ (Yeni Taş Çağı), tarih öncesi çağlardan biridir ve yaklaşık MÖ 10.000 ile MÖ 5500 yılları arasında yaşanmıştır. Bu iki bilgi arasında bir bağlantı kurulamamaktadır.

Nemrut Dağı Tümülüsü'nün (Nemrut'un mezarı) açılmama nedenleri şunlardır: Yapının dayanıksızlığı. Heykellerin korunması. Sit alanı statüsü.

Cilalı Taş Devri, diğer adıyla Neolitik Çağ, MÖ 8000 - MÖ 5500 yılları arasını kapsamaktadır. Bu bilgilere göre, Cilalı Taş Devri yaklaşık 2500 yıl sürmüştür.

Tiran Kalesi, Bizans İmparatorluğu dönemine aittir. Ancak, mevcut kalenin son hali, 18. yüzyılın ikinci yarısında Ahmet Paşa Bargjini tarafından, eski kalenin kalıntıları üzerine inşa ettirilmiştir. Ayrıca, kalenin tarihi, milattan sonra 4-6. yüzyılları arasında İmparator Justinian tarafından yaptırılan veya yeniden inşa edilen surlara kadar uzanmaktadır.

Taş Devri ve Maden Devri sınıflandırılırken dikkat edilen unsurlar: Taş Devri: İnsanların taşa yaptıkları işleme göre sınıflandırılmıştır. Eski Taş Devri (Paleolitik): İlk taş aletlerin üretiminden yaklaşık 2,5 milyon yıl önce başlayıp, M.Ö. 10.000'e kadar süren en uzun dönemdir. Orta Taş Devri (Mezolitik): İnsanların taşları yontmaya başladığı, basit aletlerin yapıldığı ve avcılık-toplayıcılıkla geçimin sağlandığı bir geçiş dönemidir. Yeni Taş Devri (Neolitik): Toprak işlenerek tarım hayatına geçildiği, köylerin kurulduğu ve yerleşik hayata geçildiği dönemdir. Maden Devri: Aletlerin yapıldığı madenlere göre sınıflandırılmıştır. Bakır Devri: İlk kullanılan madenler bakır, altın ve gümüştür. Tunç Devri: Kalay ile bakırın karışımından elde edilen tunç kullanılarak daha sert ve dayanıklı eşyalar yapılmıştır. Demir Devri: En son gelişen dönemdir.

Taş tabletlerde kullanılan yazı sistemi, çivi yazısıdır. Çivi yazısı, kil tabletlerin üzerine resimler veya harf görevi gören ve sesleri temsil eden semboller ile özel bir teknikle yazılan tarihteki ilk yazı sistemidir.

En eski mühür, Neolitik döneme ait olup, Levant olarak adlandırılan Doğu Akdeniz kıyılarında bulunan ve MÖ 7. binin ikinci yarısına tarihlenen örneklere aittir. Anadolu'da bulunan en eski mühürlerden biri ise İzmir'deki Yeşilova Höyüğü kazılarında ortaya çıkarılmış ve MÖ 6200 yıllarına, yani yaklaşık 8200 yıl öncesine ait olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla, en eski mührün ait olduğu uygarlık hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, ilk mühürlerin Mezopotamya ve çevresinde ortaya çıktığı düşünülmektedir.