• Buradasın

    Arkeologiya

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kremna antik kenti neden önemli?

    Kremna Antik Kenti'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Konumu ve mimarisi: Kremna, sarp kayalıklarla çevrili yüksek bir alanda yer alır ve bu nedenle doğal bir korunak sağlar. Kültüre katkısı: Çok sayıda tapınağa ev sahipliği yapması, kentin kült yönü ile de ön plana çıktığını gösterir. Tarihî önemi: M.Ö. 3. yüzyılda kurulan kent, Roma İmparatoru Augustus döneminde büyük bir gelişim yaşamış ve stratejik konumu sayesinde Pisidya Bölgesi'nde hem askeri hem de ekonomik açıdan önemli bir rol üstlenmiştir. Kazı çalışmaları: Kentteki kazıların başlamasıyla birlikte, tarihî zenginliklerinin gün yüzüne çıkması ve bölgenin turizm potansiyeline katkı sağlaması beklenmektedir.

    Çatalhöyüğün ve Hacıların benzerlikleri nelerdir?

    Çatalhöyük ve Hacılar arasındaki bazı benzerlikler şunlardır: Ana Tanrıça Kültü: Her iki yerleşimde de ana tanrıça kültüne dair bulgular bulunmaktadır. Boğa Kültü: Boğa, her iki kültürde de önemli bir yere sahiptir. Çanak Çömlek: Çanak çömlek üzerinde insan, hayvan ve geometrik kabartmalar bulunmaktadır. Kültürel Paralellik: Köşk Höyük'te bulunan bazı buluntular, Çatalhöyük, Canhasan ve Hacılar ile benzerlik göstermektedir. Neolitik ve Kalkolitik Dönem: Her iki yerleşim de Neolitik ve Kalkolitik dönemlere ait özellikler taşımaktadır. Ayrıca, Çatalhöyük'teki duvar resimleri, sosyal yaşam, inançlar ve doğa olaylarını yansıtmaktadır.

    Tepede tek yuvarlak oyma ne anlama gelir?

    Tepede bulunan tek yuvarlak oyma, genellikle mezar veya kuyu işareti olarak yorumlanır. Mezar işareti olarak, oymanın derinliği mezar derinliğini ifade eder ve çevresinde mutlaka bir mezar bulunur. Kuyu işareti olarak, enine göre derinliği fazla olan oymalar kuyu olarak değerlendirilir ve yakınında bir kuyu olması beklenir. Ayrıca, tek yuvarlak oyma, bazen haritalarda hedef belirtmek için de kullanılır ve çevresindeki diğer işaretlerle birlikte akarsu veya kuyu gibi unsurları işaret edebilir. Bu tür işaretlerin bilimsel bir temeli olmadığını ve definecilik faaliyetlerinin yasal düzenlemelere tabi olduğunu unutmamak gerekir.

    Hitit su kuyuları kaç metre derinlikte?

    Hitit su kuyularının kaç metre derinlikte olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, modern su kuyularının derinliği, bölgeye ve zemin yapısına bağlı olarak 50 metreden 200 metreye kadar değişebilir. Su kuyusu açtırmak için genellikle yerel yönetimlerden izin almak zorunludur.

    Nefes Antik Kenti'nde kimler yaşadı?

    Nefes Antik Kenti olarak belirtilen bir yer bulunamamıştır. Ancak, Efes Antik Kenti'nde tarih boyunca birçok medeniyet yaşamıştır. Ayrıca, Yozgat'ın Merkez Büyüknefes Köyü'nde bulunan Tavium (Büyük Nefes) Antik Kenti'nde de çeşitli medeniyetlerin izleri görülmektedir.

    Anadolu ve tarih öncesi çağlar adlı kitabın konusu nedir?

    "Anadolu ve Tarih Öncesi Çağlar" adlı kitabın konusu, Anadolu'nun tarih öncesi dönemlerini incelemektir. Kitapta ele alınan bazı konular: Paleolitik Çağ: İnsanların işlenmemiş taştan araçlar kullandığı dönem. Neolitik Çağ: İnsanların yerleşik düzene geçtiği, tarım ve hayvancılıkla ilgilenmeye başladığı dönem. İktisadi faaliyetler: Neolitik dönemde mübadele, paylaşım ve dağıtım esaslı ilişkilerin başlaması. Anadolu'nun kültürel yapısı: Anadolu'nun farklı toplumların yerleşme yeri olması ve bu durumun kültürel çeşitliliğe etkisi.

    İlk çivi yazılı tablet nerede bulundu?

    İlk çivi yazılı tabletin nerede bulunduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, çivi yazısının ilk olarak MÖ 3500 civarında Sümerler tarafından Mezopotamya'da icat edildiği kabul edilmektedir. Çivi yazılı tabletlerin bulunduğu bazı önemli yerler: Uruk IV ve Uruk III yapı katları. Cemdet Nasr ve Susa. Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü. Ayrıca, 2025 yılında Sivas'ın Yıldızeli ilçesindeki Hitit yerleşim yeri Kayalıpınar'da, ortasında delik olan bir çivi yazılı tablet bulunmuştur.

    Başhöyük'te kimler yaşadı?

    Başhöyük'te yaşamış olan topluluklar hakkında farklı bilgiler bulunmaktadır. Başur Höyük: Siirt'te bulunan Başur Höyük'te, M.Ö. 3100-2900 yılları arasına tarihlenen mezarlarda, yaklaşık 5 bin yıl önce çocukların kurban edildiğine dair kanıtlar bulunmuştur. Konya Sarayönü Başhöyük: Bu höyük, Kafkasya'dan göç eden Karaçay Türkleri tarafından yerleşilmiştir. Başhöyük'te yapılan kazılarda, Laodicea (Lâdik) antik kentine ait yazılı ve işlemeli taşlara da rastlanılmıştır.

    Yenisey yazıtları ne zaman yazıldı?

    Yenisey yazıtlarının ne zaman yazıldığı kesin olarak bilinmemektedir, çünkü yazıtlarda herhangi bir tarih kaydı bulunmamaktadır. Bazı tarihlendirme görüşleri: Danimarkalı dilbilimci ve Türkolog Vilhelm Thomsen, yazıtlardaki harflerin daha ilkel olması sebebiyle alfabenin Yenisey bölgesine Köktürk Bengü taşlarından önce, 6. veya 7. yüzyılda ulaşmış olduğu görüşündedir. Radloff'a göre yazıtlar 7. yüzyıl sonu ile 8. yüzyıl başına, P. M. Melioranski'ye göre ise 5-7. yüzyıllara aittir. Fransız Türkolog Louis Bazin'in yeniden tarihlendirme çalışmalarından sonra ise yazıtların 9. veya 10. yüzyıl ürünü olduğu kabul gören bir görüş haline gelmiştir.

    Höyüklerin toplu veya dağınık olmasında etkili olan faktörler nelerdir?

    Höyüklerin toplu veya dağınık olmasında etkili olan faktörler şunlardır: Coğrafi faktörler: Düz araziler, ulaşım kolaylığı sağladığından toplu yerleşimlere daha elverişlidir. Ekonomik faktörler: Sanayi bölgeleri, fabrikalar ve iş imkanlarına geniş erişim sunan alanlarda toplu yerleşimler daha yaygındır. Sosyal faktörler: Büyük şehirlerdeki yoğun nüfus, toplu yaşam alanlarını oluştururken, kırsal bölgelerde doğayla iç içe yaşam tercihi dağınık yerleşimleri teşvik eder. Politik faktörler: Hükümetlerin altyapı projeleri ve kentsel dönüşüm programları, yerleşimlerin şeklini belirleyebilir. İnsan etkisi: Bireylerin ekonomik, sosyal ve kültürel beklentileri, yerleşim tercihlerini belirler.

    Tahnit ve mumyalama aynı şey mi?

    Hayır, tahnit ve mumyalama aynı şey değildir. Tahnit, ölü bedenin bozulmaması için belirli formül dahilinde ilaçlanması işlemidir. Mumyalama ise, ölü bedenin ölümden sonraki yaşam için muhafaza edilmesi amacıyla iç organlarının çıkarılıp sarılarak korumaya alınmasıdır. Tahnit, mumyalamayı da kapsayan bir genelliğe sahiptir; mumyalama, tahnit yöntemlerinden biridir.

    Dedekoyusu höyüğü ne zaman kuruldu?

    Dedekuyusu Höyüğü'nde yaşamın M.Ö. 4500 yıllarında başladığı ve M.Ö. 1200 yıllarına kadar sürdüğü tespit edilmiştir.

    Kais Antik Kenti hangi uygarlığa aittir?

    Kais Antik Kenti, Hitit Uygarlığı ile ilişkilidir.

    Cennet-Cehennem Mağaraları hangi uygarlığa aittir?

    Cennet ve Cehennem Mağaraları, Antik Yunan uygarlığına aittir.

    Eskiden kullanılan aletler kaça ayrılır?

    Eskiden kullanılan aletler, tarih öncesi dönemlere göre üç ana kategoriye ayrılır: 1. Paleolitik (Eski Taş) Devri: - Alt Paleolitik: Basit taş aletler (çakmak taşı, kuartz, kuartzit). - Orta Paleolitik: Yontulmuş kenarlarda düzeltilerle uç kazıyıcı haline getirilmiş aletler. - Üst Paleolitik: Çakmak taşı yonga ve dilgilerin üzerine yapılmış çeşitli aletler (ön kazıyıcılar, taş delgiler, yaprak biçimli uçlar). 2. Mezolitik (Orta Taş) Devri: - Mikrolit adı verilen günlük kullanıma yönelik küçük aletler. 3. Neolitik (Yeni Taş) Devri: - Toprak pişirilerek yapılan seramik kaplar. Bu dönemler, aletlerin malzemesine ve kullanım amaçlarına göre ayrılmıştır.

    Şapinuva'da ne bulundu?

    Şapinuva'da bulunan bazı önemli yapılar ve eserler şunlardır: 3 bin 300 yıllık silo: 2023 yılında yapılan kazılarda, yaklaşık 150 ton saklama kapasitesine sahip bir silo bulundu. Çivi yazılı tabletler: Sayıları 5 bine ulaşan çivi yazılı tablet ve parçalar bulundu. Bronz savaşçı miğferi: 3300 yıllık bronz savaşçı miğferi keşfedildi. Kutsal kaynaklar: Boğazköy tabletlerinde bahsedilen 7 kutsal kaynağın tespit edilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Şapinuva, Hititlerin önemli idari merkezlerinden biri olup, bir dönem başkent olarak kullanılmıştır.

    Ubeyd kültürü ne zaman?

    Ubeyd Kültürü, MÖ 5.900 – 4.300 tarihleri arasında Güney Mezopotamya'da var olmuş bir yerel ve tarihöncesi kültürdür. Kültür, üç ana döneme ayrılabilir: Erken Ubeyd (veya Sümer ‘İlk Şehri’ Eridu): MÖ 4700’e kadar sürmüştür. Orta Ubeyd (veya Hacı Muhammed): MÖ 4500’e kadar sürmüştür. Geç (veya Klasik) Ubeyd: MÖ 4200-3800 yılları arasında görülmüştür.

    Kınık Höyük'te kimler yaşadı?

    Kınık Höyük'te yaşayan topluluklar arasında Erken Tunç Çağı, Orta Kalkolitik Çağ, Geç Kalkolitik Çağ, Erken Bronz Çağı, Demir Çağı ve Orta Çağ toplulukları bulunmaktadır. Kınık Höyük'ün tarihsel yerleşim süreci şu şekilde özetlenebilir: Erken Tunç Çağı ve MÖ 2. binyıl: Höyüğün doğu tarafında bu döneme ait çanak çömlek parçaları bulunmuştur. Orta Kalkolitik Çağ: Höyüğün batı kesiminde bu döneme ait çanak çömlek parçaları bulunmuştur. Demir Çağı: Höyük, bu dönemde önemli bir idari yönetim merkezi olarak kullanılmıştır. Orta Bronz Çağı: Höyük'te sur kalıntıları ve yerleşim yerleri bulunmuştur. Ayrıca, Helenistik ve Akhamenid dönemlerine ait bulgular da mevcuttur.

    Kommagene krallığı mezarları neden yılan şeklinde?

    Kommagene Krallığı mezarlarının neden yılan şeklinde olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, Kommagene Krallığı'na ait bazı mezar ve tümülüsler şunlardır: Karakuş Tümülüsü: Kommagene kraliçelerine ait anıt mezar, yöre halkı tarafından üzerindeki kartal heykelinden dolayı bu şekilde adlandırılmıştır. Nemrut Tümülüsü: Kommagene Kralı I. Antiochos'un mezar-kutsal alanı, 30 bin metreküp hacmindeki taşlarla oluşturulmuş 50 metre yüksekliğinde bir yapay tepe ile örtülmüştür. Kommagene Krallığı, Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği bir krallıktır.

    Ahlat Mezar Taşları neden 4 metre?

    Ahlat Mezar Taşları'nın 4 metreye kadar ulaşmasının nedeni, bu mezar taşlarının Selçuklu dönemine ait abidevi taşlar olması ve Anadolu'nun en büyük İslam mezarlığını oluşturmasıdır. Ahlat Selçuklu Mezarlığı'nda bulunan mezar taşlarının her biri farklı üsluba sahiptir ve üzerinde ayetler, hadisler, Selçukluların kullandığı semboller, sonsuzluğu temsil eden kabartmalar ve hayvan figürleri gibi çeşitli motifler bulunur. Bu mezar taşları, aynı zamanda Orta Asya Türk mezar tiplerine benzemektedir ve yeraltına kazılmış odacıklar şeklinde yapılmıştır.