AntikDönem

Dalyan Kaya Mezarları'nın önemli olmasının birkaç nedeni vardır: Tarih ve Kültür: Kaya mezarları, M.Ö. 4. yüzyıla uzanan tarihleriyle Anadolu'daki eski medeniyetlerin gömme gelenekleri hakkında önemli ipuçları sunar. Mimari Özellik: Tapınak cepheli mimarileri ile dikkat çeker ve bu tür mezarlar arasında en önemli grubu oluşturur. Yükseklik: Mezarların yüksek yerlere yapılması, dönemin inancına göre tanrıya yakınlık sağlama amacını taşır. Koruma: UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alarak korunmaları sağlanmıştır. Turistik Değer: Dalyan'ın simgelerinden biri olup, her yıl birçok yerli ve yabancı turist çeker.

Kızılırmak'ın hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Doğuşu ve rotası. Tarihi önemi. Türkülere ve ağıtlara konu olan olay. Modern kullanım.

Enneadlar, toplamda 6 kitaptan oluşmaktadır. Her bir kitap, dokuz bölümden (tractates veya treatises) meydana gelmektedir.

Zile, tarih boyunca birçok farklı kültürün etkisi altında kalmıştır. Bu kültürler arasında Hitit, Frig, Pers, Pontus, Roma ve Bizans kültürleri bulunmaktadır. Ayrıca, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra Türk hakimiyetine giren Zile, Danişmendliler, Selçuklu Türkleri, İlhanlılar, Ertanaoğulları ve Osmanlı gibi Türk devletleri tarafından yönetilmiştir.

Felsefenin ortaya çıkışını hazırlayan düşünce ortamı, çeşitli medeniyetlerin bilim, inanç ve öğretilerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Felsefenin ortaya çıkışını hazırlayan bazı unsurlar: Refah düzeyi: İnsanların, toplumu ve yaşamı düşünecek zamana sahip olması. Kültürel zenginlik ve bilgi birikimi: Farklı inanç ve düşüncelere izin veren bir ortam. Hoşgörü: Farklı inanç ve düşüncelere saygı gösterilmesi. Merak ve hayret: İnsanın bilgiye olan açlığı. Felsefenin ilk kıvılcımları, İyonya uygarlığında, önceki medeniyetlerin bilim, yaratılış, varlık gibi konulardaki birikimlerinin ele alınması ve sorgulanması ile milattan önce 7. yüzyılda ortaya çıkmıştır.

Tümülüslerin içinde oda bulunmasının sebebi, ölülerin bu odalara gömülmesi ve mezar odalarının ölen kişinin "ahiretteki evi" olacağına inanılmasıdır. Tümülüslerin içindeki odaların bazı özellikleri: Frig tümülüsleri: Ahşap ve kapalı mezar odalarından oluşur. Lidya tümülüsleri: Taş odalara sahiptir ve bu odalara bir kapı ile giriş eklenir. Ortak özellik: Mezar odaları, defnedilen kişinin durumuna bağlı olarak oldukça ayrıntılı olabilir. Birden fazla kişi: Bazı durumlarda aynı odaya gömülebilir.

İyonyalılar, felsefe, sanat, mimari, teknoloji ve bilim alanlarında önemli ilerlemeler kaydetmiş ve çeşitli icatlar yapmışlardır. İyonyalıların icatlarından bazıları: Demir ve çelik: Bu metalleri silah ve araçlar için kullanmışlardır. Su kanalları ve su şebekeleri: Şehirlerin su ihtiyacını karşılamak için geliştirmişlerdir. Heykel sanatında altın ve gümüş kullanımı: Heykellerinde kumaşın vücuttaki dökümünü ve kıvrımları büyük bir ustalıkla işlemişlerdir. İyon nizamı: Mimaride İyon nizamını geliştirmişlerdir. Ayrıca, İyonyalılar, Thales, Pisagor, Diyojen ve Herodot gibi ünlü bilim insanlarını yetiştirmişlerdir.

Agonya'nın meşhur olan bazı özellikleri: Kapya biberi: Çanakkale'nin Kalkım Beldesi'ndeki Agonya Ovası, eşsiz aromalı Kapya biberiyle tanınır. Çileği: Son yıllarda aynı bölgedeki Agonya Ovası, Kalkım çileği üretimiyle de adından söz ettirmektedir. Tarihî ve doğal güzellikleri: Antik Çağ'da İyon kolonilerine ev sahipliği yapmış olan Agonya, tarihî ve mitolojik geçmişiyle de dikkat çeker. Tarım ve turizm potansiyeli: Agonya, sürdürülebilir tarım ve sağlık odaklı turizm potansiyeliyle hem ulusal hem de uluslararası alanda öne çıkma hedefindedir.

Dünya haritasını ilk boyayan kişi Klaudyos Batlamyus'tur (Klaudios Ptolemaios). M.S. 150 yılında ilk dünya haritasını çizmiştir. Modern dünya haritası ise Rönesans döneminden itibaren Avrupalı haritacılar tarafından geliştirilmiştir.

Mısır'ın tarihi yaklaşık 7 bin yıla dayanmaktadır. Mısır'ın yazılı tarihi ise Naqada Kültürü III döneminde, hiyeroglif yazının geliştiği MÖ 3400-3200 yılları arasında başlamaktadır.

Spartalılar, tarih boyunca birkaç önemli savaşta yenilmiştir. Bunlar arasında: Termopylae Muharebesi: MÖ 480 yılında, Kral Leonidas liderliğindeki Spartalılar, Pers ordusuna karşı yenilmiştir. Leuctra Savaşı: MÖ 371 yılında, Sparta, Theban generali Epaminondas'ın güçlerine karşı yenilmiş ve Sparta'nın hegemonyası sona ermiştir. Ayrıca, Sparta, MÖ 431-404 yılları arasında gerçekleşen Peloponez Savaşı'nda da Atina'ya karşı yenilgiye uğramıştır.

Mısır uygarlığının kuruluşu MÖ 3000'li yıllara tarihlenmektedir. Ancak, Mısır'daki insan varlığı Paleolitik çağa kadar uzanmaktadır. Mısır'ın ilk firavunu olarak Narmer ya da Menes kabul edilmektedir.

Kubbeyi ilk kimin bulduğu kesin olarak bilinmemektedir, ancak bilinen en eski kubbe örnekleri Mezopotamya'da MÖ 6000 yılına dayanmaktadır. Kendi başına herhangi bir destek olmadan ayakta durabilen ilk kubbe ise MS 100'lü yıllarda Romalılar tarafından inşa edilmiştir. Kubbe, zamanla özellikle İslam uygarlığında mükemmel bir form kazanmış ve cami mimarisinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir.

Adana'da iki tane taş köprü bulunmamaktadır. Ancak, Adana'da bulunan tek taş köprü, Taşköprü olarak bilinir ve Seyhan Nehri üzerinde yer alır. Taşköprü'nün tam olarak ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgi mevcut değildir, ancak bazı kayıtlara göre Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırıldığı, bazılarına göre ise Pompeus veya Augustus döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. Köprü, tarih boyunca birçok kez onarılmıştır; örneğin, Abbasi halifelerinden Harun Reşid ve Memun tarafından ek kısımlar yapılmış, Osmanlı döneminde de çeşitli onarımlar gerçekleştirilmiştir.

Dünyanın Yedi Harikası'ndan bazıları, çeşitli nedenlerle yok olmuştur: İskenderiye Feneri: 1480'deki son depremin ardından yıkılmıştır. Rodos Heykeli: M.Ö. 226 yılında gerçekleşen bir depremle yıkılmıştır. Zeus Heykeli: M.S. 391'de pagan tapınaklarının kapatılmasının ardından yok olmuş, 400'lü yıllarda tapınak yandığında tamamen kaybolmuştur. Artemis Tapınağı: Yağmalama ve yangın gibi olaylar sonucunda yıkılmıştır. Babil'in Asma Bahçeleri: Varlığı kanıtlanamamıştır, sadece çeşitli yazarlar ve ressamlar tarafından betimlenmiştir. Giza Piramidi ise ayakta kalan tek harikadır.

Dünyanın Yedi Harikası'ndan bazıları, çeşitli nedenlerle yok olmuştur: İskenderiye Feneri: 1480'deki son depremin ardından yıkılmıştır. Rodos Heykeli: M.Ö. 226 yılında gerçekleşen bir depremle yıkılmıştır. Zeus Heykeli: M.S. 391'de pagan tapınaklarının kapatılmasının ardından yok olmuş, 400'lü yıllarda tapınak yandığında tamamen kaybolmuştur. Artemis Tapınağı: Yağmalama ve yangın gibi olaylar sonucunda yıkılmıştır. Babil'in Asma Bahçeleri: Varlığı kanıtlanamamıştır, sadece çeşitli yazarlar ve ressamlar tarafından betimlenmiştir. Giza Piramidi ise ayakta kalan tek harikadır.

Babil Krallığı'nın yıkılmasının birkaç nedeni vardır: İç huzursuzluk: Son kral Nabonidus'un yönetimi, halk ve Marduk rahipleri arasında hoşnutsuzluğa yol açtı. Dış baskılar: Babil, özellikle Asur'un zayıflamasıyla daha savunmasız hale geldi ve MÖ 539'da Ahameniş İmparatorluğu'na (Persler) karşı koyamadı. Askeri zayıflık: Nabonidus'un Asur'da tapınakları yeniden inşa etmek için Babil'den ayrılması, savunmayı zayıf bıraktı. Babil, MÖ 539 yılında Pers Kralı Büyük Kiros tarafından fethedildi ve Yeni Babil İmparatorluğu sona erdi.

Spartacus: Kan ve Kum (Spartacus: Blood and Sand) dizisinin ilk bölümü, tarihsel bir karakter olan Trak asker Spartacus'ün köle olmasını ve bir gladyatöre dönüşümünü anlatır. İlk bölümde ele alınan bazı olaylar: Spartacus, Roma ordusu adına Getaelar'a karşı savaşırken komutan Gaius Claudius Glaber'a karşı gelir ve köyüne gitmeye karar verir. Köyüne yaklaştığında Getaelar'ın orayı mahvettiğini görür ancak karısı kurtulmuştur. Geceyi bir mağarada karısıyla geçiren Spartacus'ü sabah Roma ordusu bulur. Glaber, Spartacus'ü köle olarak alır ve karısını Suriyeli bir tüccara satar. İlk sezon, 22 Ocak - 16 Nisan 2010 tarihleri arasında yayınlanmıştır ve 13 bölümden oluşmaktadır.

İstanbul'un 7 bin yıllık bir şehir olarak kabul edilmesinin nedeni, kuruluş tarihinin M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanmasıdır. İstanbul'un temelleri, M.Ö. 7. yüzyılda, Megara’dan gelen Byzas önderliğinde bir grup kolonist tarafından atılmıştır.

Apollon Tapınağı'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Kehanet merkezi: Antik dünyanın en önemli kehanet merkezlerinden biridir. Tarihî önem: Tapınağın yapımına MÖ 8. yüzyılda başlanmış ve tapınak olarak kullanımı MÖ 560 yılında başlamıştır. Büyüklük: Antik Yunan Dönemi'nin en büyük dördüncü, İyon usulü tapınakların ise en büyük üçünden biridir. Politik ve dini merkez: Milet şehrinin politik ve dini hayatında kritik bir rol oynamıştır. Kültürel miras: Günümüze kadar en iyi şekilde korunmuş tapınaklar arasında yer alır.