Anadolu

Muşkilerin kökeni, Asur kaynaklarında adı geçen ve Yukarı Dicle Vadisi'ne yerleşen bir halka dayanmaktadır. Bazı teorilere göre, Muşkiler, Hititlerin kuzeydoğusundaki düşmanları olan Kaşkalarla birlikte Hitit İmparatorluğu'nun yıkımında rol oynamışlardır. Ayrıca, Friglerle bağlantılı oldukları ve Kafkaslar üzerinden Anadolu'ya gelen Trak topluluklarından geldikleri de düşünülmektedir.

Karesioğullarının Türk tarihi açısından önemi şu şekilde özetlenebilir: 1. İlk Türk beyliği: Karesioğulları, Osmanlıya katılan ilk Türk beyliğidir. 2. Anadolu Türk siyasi birliğinin sağlanması: Osmanlı'nın Anadolu'da siyasi birliği sağlama yolunda attığı ilk adımdır. 3. Donanma: Karesioğulları donanması, Osmanlı donanmasının çekirdeğini oluşturmuştur. 4. Rumeli'ye geçiş: Çanakkale Boğazı çevresindeki stratejik konumları sayesinde Rumeli'ye geçişi kolaylaştırmıştır. 5. Önemli komutanlar: Ece Halil, Hacı İlbeyi ve Evrenosoğlu gibi önemli komutanlar Osmanlı hizmetine girmiş ve Rumeli'nin fethinde büyük rol oynamışlardır.

Anadolu'nun en büyük hükümdarı olarak Sultan I. Alaeddin Keykubad gösterilmektedir. I. Alaeddin Keykubad, 1220 yılında Anadolu Selçuklu Devleti'nin tahtına geçmiş ve hükümdarlığı döneminde devletin sınırlarını genişletmiştir. Ayrıca, Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Alican, Sultan Alparslan'ı da Selçuklu tarihinin en büyük hükümdarı olarak değerlendirmektedir.

Yalova, kuzeybatı yönünde yer almaktadır.

Tarih şeridi üzerine milat, günümüz, mağarada yaşam, Göbeklitepe, Çayönü, Çatalhöyük ve Anadolu'nun ilk yerleşim yerleri ile Mezopotamya medeniyetlerini göstermek için aşağıdaki bilgiler kullanılabilir: 1. Milat ve Günümüz: Milat, Hz. İsa'nın doğumunu ifade eder ve tarih şeritlerinde günümüze doğru büyür. 2. Mağarada Yaşam: İnsanlar, tarih öncesi dönemlerde avcı ve toplayıcı olarak mağaralarda yaşamışlardır. 3. Göbeklitepe: Şanlıurfa'da yer alan Göbeklitepe, M.Ö. 9600-9500 yıllarına tarihlenen ve dünyanın en eski tapınak kompleksi olarak kabul edilen bir yerleşim yeridir. 4. Çayönü: Diyarbakır yakınlarında yer alan Çayönü, M.Ö. 10.000 yılına kadar uzanan bir geçmişi olan ve tahıl tarımının başladığı ilk yerleşim yerlerinden biridir. 5. Çatalhöyük: Konya'da bulunan Çatalhöyük, M.Ö. 7500-5700 yıllarına tarihlenen ve karmaşık bir yapı düzenine sahip olan en büyük Neolitik yerleşim yerlerinden biridir. 6. Anadolu'nun İlk Yerleşim Yerleri: Anadolu'daki diğer önemli ilk yerleşim yerleri arasında Hacılar (M.Ö. 7000) ve Hallan Çemi (M.Ö. 10.000) bulunur. 7. Mezopotamya Medeniyetleri: Mezopotamya, Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölgede yer alır ve Sümerler, Babililer gibi medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.

"Karlı Dağlar" başlıklı TRT Belgesel bölümü, "Anadolu'da Yaşam" serisinin "Dağ" bölümünde yer almaktadır.

Anadolu'da ilk tersane, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, I. İzzettin Keykavus döneminde Sinop'ta inşa edilmiştir. Osmanlı Devleti'nde ise ilk tersane, 1323 yılında Karamürsel'in fethinden sonra Karamürsel'de kurulmuştur.

Rendzina topraklar, Ege Bölgesi, Orta Anadolu ve Doğu Anadolu'nun çöküntü alanlarında yaygındır.

Konya, tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Eski uygarlıklar arasında şunlar bulunmaktadır: Hititler; Frigler; Lidyalılar; Persler; Büyük İskender; Roma İmparatorluğu; Bizans; Selçuklu Devleti.

J.J. Manissadjian, 1862'de Niksar'da doğmuş ve 1942'de Detroit'te vefat etmiş Ermeni-Alman kökenli bir Osmanlı vatandaşıdır. Bazı özellikleri: Eğitim: Berlin Humboldt Üniversitesi'nde doğa tarihi eğitimi almıştır. Koleksiyon: 3.002 böcek, kelebek ve güve örneği toplamıştır; bu koleksiyonun %90'ı Türkiye'den elde edilmiştir. Katkılar: Bir güve türüne (Polymixis manisadjiani) ve bir cephalopod türüne (Nautilus manissadjiani) adı verilmiştir. Dil bilgisi: Sekiz dil bilmektedir. Manissadjian, Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeni Soykırımı'ndan kurtulmuş, ancak 1915'te tutuklanmıştır.

İç Anadolu Bölgesi'nde karasal iklim hakimdir.

"Memleket Hikâyeleri"ndeki "Koca Öküz" öyküsü, Anadolu'nun dağlarındaki bir köyde geçmektedir.

Anadolu'nun ilk yerleşim yerlerindeki insanların sosyal hayatlarını şekillendiren unsurlardan barınma ile ilgili şunlar söylenebilir: Evlerin yapısı. Toplumsal yaşamın merkezi. Ölü gömme adedi. Barınma ihtiyacının karşılanması doğrultusunda insanlar, Neolitik dönemden önce bitkilerden ve hayvanlardan elde ettikleri malzemelerden yaptıkları geçici barınaklarda ve mağaralarda yaşadıktan sonra, Neolitik dönemle birlikte köyler ve evler inşa etmeye başlamıştır.

Ergani, Anadolu ve Mezopotamya'nın en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilen Neolitik Çağ uygarlığına aittir.

Sinop'un fethinin en önemli sebebi, Karadeniz ticaret yolunu kontrol altına almak ve Anadolu siyasi birliğini sağlamak idi. Ayrıca, Trabzon Rum İmparatorluğu'nun bölgedeki tehditkâr faaliyetleri ve Müslümanlara yaptığı saldırılar da fethin önemli nedenlerindendir.

Sıraç Türkmenleri, Anadolu'nun Tokat, Yozgat, Çorum ve Sivas illerinde yaşamaktadır.

Anadolu, Yunanca "doğu" veya "gündoğumu" anlamına gelen Ἀνατολή kelimesinden türemiştir. C harfi, Anadolu ile doğrudan bir anlam ilişkisi taşımaz. Anadolu, coğrafi bir terim olup, Türkiye'nin Asya kıtasında kalan topraklarını ifade eder.

Osmancık, tarih boyunca Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiştir. Özetle: - 1177 yılında Danişmentlilerin yıkılmasından sonra Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlanmıştır. - 1393 yılında Osmanlı'nın egemenliği altına girmiştir. - 1423 yılında Amasya'ya, 1596 yılında Çorum Sancağı'na bağlanmıştır. - 1864 yılında yeniden Amasya'ya bağlanmış, 1924 yılında Çorum ilinin ilçesi olmuştur.

Ramazanoğulları Beyliği, denizci olmayan tek Anadolu Türk beyliğidir.

Misis'in tarihi geçmişi şu şekilde özetlenebilir: - Neolitik Çağ'a kadar uzanan bir yerleşim yeri olan Misis, eski adıyla Mopsuestia, tarihi İpek Yolu üzerinde yer almaktadır. - Kurucusunun Truva kahramanlarından Mopsus olduğu düşünülmektedir. - Hitit, Asur, Makedonya ve Selevkosların eline geçen şehir, Roma ve Bizans dönemlerinde Kilikya bölgesinin önemli bir merkezi olmuştur. - 8. yüzyıldan itibaren Abbasiler döneminde yeniden imar edilen Misis, 965'te tekrar Bizans'a geçmiş, 1082'de Anadolu Selçukluları'nın egemenliğine girmiştir. - 1375 yılında Memluk Devleti'nin egemenliğine giren şehir, 1516-1517 yıllarındaki Mısır Seferi sırasında I. Selim tarafından Osmanlı Devleti'nin egemenliğine alınmıştır. - Günümüzde Misis'te ayakta kalan eserler arasında M.S. 4. yüzyıla ait bir bazilika, dokuz gözlü bir taş köprü, akropoldeki surlar, su kemerleri ve hamam kalıntıları bulunmaktadır.