• Buradasın

    Ahlak

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    John Locke insan anlığı üzerine bir deneme ne anlatıyor?

    John Locke'un İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme adlı eseri, insanın doğuştan gelen fikirlerle doğmadığını, tüm bilgilerinin deneyim ve gözlemden geldiğini savunur. Locke bu eserinde aşağıdaki konuları ele alır: Bilginin kaynağı. Doğuştan fikirler. Tanrı'nın varlığı. Eser, ampirizm (deneycilik) felsefesinde bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve Aydınlanma düşüncesinin temelini oluşturur.

    Hak etmek için ne yapmak gerekir?

    "Hak etmek" kavramı, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Genel olarak, bir şeyi hak etmek için çaba göstermek ve o şeyi yasal ve dürüst yollarla elde etmek gereklidir. Hakların korunması ise, hukuk düzeni tarafından tanınan ve korunan bir irade kudretine sahip olmayı ve bu hakların yasal merciler vasıtasıyla alınmasını gerektirir. Örneğin, bir konutta arama yapılabilmesi için hakim kararı gereklidir; aksi takdirde yapılan arama yasal değildir. Ayrıca, haksızlığa uğrandığında hukuki yollara başvurmak ve gerekirse durumu başkalarına anlatmak caizdir. Bu nedenle, "hak etmek" için yapılanların spesifik olarak belirlenmesi, bağlamın net bir şekilde anlaşılmasına bağlıdır.

    Karşılık beklemeden iyilik yapmak hangi erdemdir?

    Karşılık beklemeden iyilik yapmak, "iyiliğe iyilik her kişinin kârıdır, kötülüğe iyilik ise er kişinin kârıdır" sözüyle ifade edilen bir erdemdir. İyilik yapmanın üç derecesi vardır: 1. Yapılan iyiliğe teşekkür etmek. 2. Karşılık beklemeden iyilik yapmak. 3. Kötülük edene iyilik etmek. Bu nedenle, halk arasında "iyiliğe iyilik her kişinin kârıdır. Kötülüğe iyilik ise er kişinin kârıdır" denilmiştir.

    Facir ne demek?

    Facir kelimesi, sözlükte "kötü işler yapan, zinaya ve aşırı eğlenceye düşkün, fısk u fücur sahibi kimse" anlamına gelir. Ayrıca, facir kelimesi şu anlamlara da gelir: Dindarlık perdesini yırtan; Fütursuzca günaha dalan; Haktan bâtıla sapan. Facir, kâfir veya günahkâr mümin anlamında bir terimdir. Kur'an-ı Kerim'de facir kelimesi, günah işlemenin nihai noktasında bulunan kâfir manasında kullanılır. Bazı hadislerde ise yalan söyleyen, zina fiilini işleyen, Kur'an'ı okuduğu halde başkalarını ondaki buyruklara uymaya çağırmayan, yalan yere yemin eden, insanları aldatan ve faizcilik yapanların facir oldukları bildirilir.

    Atatürk Ortaokulu Ahlak ve Yurttaşlık Eğitimi 6 sınıf seçmeli ders mi?

    Evet, 6. sınıfta Ahlak ve Yurttaşlık Eğitimi seçmeli bir derstir. 2024-2025 eğitim öğretim yılı seçmeli ders çizelgesine göre, öğrencilerin "İnsan, Toplum ve Bilim", "Din, Ahlak ve Değer" ile "Kültür, Sanat ve Spor" seçmeli ders gruplarının her birinden her yıl en az birer ders seçmesi zorunludur ve Ahlak ve Yurttaşlık Eğitimi bu gruplardan biridir.

    Ahlak ve yurttaşlık eğitimi günlük plan nasıl yapılır?

    Ahlak ve yurttaşlık eğitimi için günlük plan yaparken şu unsurlar dikkate alınabilir: Kazanımlar: Dersin kazanımları belirlenmeli, örneğin öğrencilerin grup ve kurumlara bireysel katkılarını tartışmaları sağlanmalı. Yöntem ve Teknikler: Anlatım, soru-cevap, beyin fırtınası, tartışma gibi yöntemler seçilmeli. Eğitim Teknolojileri: Akıllı tahta, genel ağ gibi araçlardan yararlanılmalı. Etkinlikler: Bireysel veya grup etkinlikleri kapsamında örnek olaylar üzerinden ahlaki davranışların önemi ele alınabilir. Ölçme ve Değerlendirme: Öğrencilerin geri bildirimlerini almak için sorular sorulabilir. Örnek günlük planlar, sosyalbilgiler.biz ve mufredat.meb.gov.tr gibi sitelerden indirilebilir.

    Düşmanına iyilik et dostuna etme neden?

    Düşmanına iyilik etmenin dostuna etmemekten daha doğru olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, düşmanlara karşı iyilik yapmanın bazı nedenleri şunlardır: Ahlaki ve dini öğretiler: Birçok dini ve ahlaki gelenekte, düşmanlara karşı iyilik yapmak, evrensel sevgi ilkesinin bir sonucu olarak önerilir. Psikolojik iyi oluş: Kin ve düşmanlık duyguları, kişinin ruh sağlığına zarar verebilir. Olumlu dönüşüm: Kötülüğe iyilikle karşılık vermek, düşmanı dosta dönüştürebilir. Ayrıca, iyilik yapmanın genel olarak insanları birbirine yaklaştırdığı ve toplumsal huzuru artırdığı düşünülmektedir.

    Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste atasözü üç cümle ile açıklayınız?

    "Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" atasözü, üç cümle ile şu şekilde açıklanabilir: 1. Kimseye eziyet edip ahını alma, sonra yaptığın kötülüklerin cezasını ömür boyu çekersin. 2. Zalim olma, kötülük yapıp da can yakma. Eğer mazlumların bedduasını alırsan, yaptığın kötülüğün cezasını ömrün boyunca çekmek zorunda kalırsın. 3. Yapılan zulmün cezası hemen değil, zamanla ortaya çıkar.

    Dilini tutmanın fazileti nedir?

    Dilini tutmanın bazı faziletleri: Ebedî saâdetin ilk şartı olan imanın gerçekleşmesine yardımcı olur. Şeytana karşı zafer kazanmaya vesile olur. Allah'ın gazabından korunmayı sağlar. Kusurların örtülmesine sebep olur. Hikmeti telkin eder. Selamette kalmaya yardımcı olur. Bu konuda bazı hadisler de bulunmaktadır, örneğin: "Dilini tut, evinde kalmayı yeğle ve günahların için gözyaşı dök". "Hayır dışında dilini tut, şeytanı yenersin".

    Kendi efendin olmak ne demek?

    Kendi hayatının efendisi olmak, seçimlerin sorumluluğunu taşıyabilmek ve dış koşulları suçlamadan, başına gelenleri bir basamak olarak kullanabilmek anlamına gelir. Ayrıca, "kendi kendinin efendisi olmak" ifadesi, kişinin dış etkenlere bağlı olmadan, kendi kararlarını alarak bağımsız bir şekilde yaşayabilmesi olarak da tanımlanabilir. "Kendinin efendisi olmak" ifadesi, aynı zamanda bir "efendi-köle" diyalektiği bağlamında da ele alınabilir; burada "efendi", iradesinin bilincine varan ve kendi iradesini hâkim kılan kişidir. Bu kavram, farklı bağlamlarda farklı anlamlar içerebilir; daha fazla bilgi için ilgili kaynaklara başvurulması önerilir.

    Kaygılarımızın kışı John Steinbeck ne anlatıyor?

    John Steinbeck'in "Kaygılarımızın Kışı" adlı romanı, bireysel ahlakın toplum tarafından nasıl şekillendirilip yönlendirildiğini ele alır. Romanın başkahramanı Ethan Allen Hawley, bir zamanlar ailesine ait olan şarküteri dükkanında tezgahtar olarak çalışmaktadır. Hawley, prensiplerini rafa kaldırarak "herkes" gibi olmanın yolunu bulur. Roman, vicdan, ahlak ve saygınlık gibi kavramların ikiyüzlülüğünü ve toplumsal statünün başarı ile ölçüldüğü koşullarda bireylerin başarıyı elde etmek için neleri göze alabileceğini gösterir.

    Mazbut ve sağlam ahlak ne demek?

    Mazbut, Arapça kökenli bir kelime olup, "zaptedilmiş", "kaydedilmiş", "muhâfazalı, korunaklı, sağlam" anlamlarına gelir. Sağlam ahlak ifadesi ise, "ahlaklı" anlamında kullanılabilir. "Mazbut bir hayat, sağlam bir ahlak ve bol bol sevgi" ifadesi, sakin, net, düzenli, sınırlarını bilen, mahremiyete saygılı, ayakları yere basan bir yaşam biçimini ifade eder. Ayrıca, mazbut kelimesi resmi makamlar tarafından da kullanılır.

    İnsan kendisine ne verilmişse onunla yetinmeli erişemeyeceği sahip olamayacağı şeyler için üzüntü veya kıskançlık duymamalıdır?

    Bu ifade, Epiktetos'un "İnsan Nasıl Mutlu Olur?" adlı eserinde yer alan bir düşünceye atıfta bulunmaktadır. Epiktetos'a göre, mutluluk bir şeyleri elde etmek ve zevk almakta değil, istememektedir; çünkü mutluluk özgürlük demektir.

    İyi Kötünün sonunda ne oluyor?

    "İyi Kötünün sonunda ne oluyor?" sorgusuna doğrudan bir yanıt bulunamamıştır. Ancak, "iyi" ve "kötü" kavramlarının değişimiyle ilgili bazı bilgiler mevcuttur. Kötünün sonu: Kötü insanların sonu genellikle kötü biter; vicdanları onları rahatsız eder ve bu durum, kötü sonuçlara yol açar. İyinin ve kötünün değişimi: İyi ve kötü, insanın doğuştan getirdiği özellikler olduğu için insanların değişmesi zordur. Değişim faktörü: Çevre ve yaş, insanların iyi veya kötü yönde değişiminde etkili olabilir. Bu bilgiler, "İyi Kötünün sonunda ne oluyor?" sorusuna tam bir yanıt vermese de, iyi ve kötü kavramlarının genel dinamikleri hakkında fikir sunabilir.

    Nelere kanaat edilir?

    Kanaat, elindekine razı olma ve azla yetinme anlamına gelir. Kanaat edilen bazı şeyler şunlardır: Allah'ın takdiri: Kişi, Allah'ın kendisi için takdir ettiğine razı olur. Kendi kazancı: Kişi, kendi emeğinin karşılığı olan kazanca razı olur. İhtiyaçlar: Kişi, kendi ve sorumluluğu altındakilerin ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılar. Başkasının kazancı: Kişi, başkasının kazancına göz dikmez. Dünya nimetleri: Kişi, dünya nimetlerinden kısmetine razı olur. Kanaat, ahlaki bir erdem olarak değerlendirilir ve hırs, tamah gibi mal ve dünya tutkusunu kalpten silmeyi gerektirir.

    Ar ve haya ne demek?

    Ar ve hayâ kelimeleri, "utanma, çekinme, edep, namus, iffet" gibi anlamlara gelir. Hayâ, kötü bir işin yapılmasından veya iyi bir işin terk edilmesinden dolayı kişinin yüzünü kızartan sıkıntı hâlidir. Ar kelimesi ise, "yerme", "kınama" ve "onur kırıcı tutum ve davranış" anlamlarına gelir ve Türkçe'de hayâ ile eş anlamlı olarak kullanılır. Ayrıca, "ar ve hayâ perdesi yırtılmak" deyimi, utanmamak, utanç duymamak, yüzsüzlük etmek anlamlarına gelir.

    Felsefede iyi ve kötü nedir?

    Felsefede iyi ve kötü kavramları şu şekilde tanımlanabilir: İyi, insanın yapması gereken, ahlakça değerli olan davranışları ifade eder. Kötü, iyinin karşıtı olup, kaçınılması gereken eylemleri tanımlar. İyi ve kötünün değerlendirilmesinde farklı yaklaşımlar bulunmaktadır: Kant'a göre, evrensel bir ahlak yasasına uygun davranmak ve ödev duygusu ile hareket etmek iyidir; iyiyi istemeden yapılan eylemler kötüdür. Aristoteles'e göre, ölçülü ve dengeli olmak iyidir; aşırı uçlardaki eylemler kötüdür. Platon'a göre, iyi ideasına uygun olan eylemler iyidir; bu ideayı taşımayan eylemler kötüdür. Epikür'e göre, mutluluk iyidir; mutluluk veren şeyler iyi, acı veren şeyler kötüdür. Bentham'a göre, en fazla mutluluğu sağlayan eylemler iyidir.

    John Stuart Mills'in domuz paradoksu nedir?

    John Stuart Mill'in domuz paradoksu, hazların niteliksel olarak farklı olduğunu ve bazı hazların diğerlerinden daha değerli olduğunu savunduğu bir düşünce deneyidir. Örnek: "Seçme şansı verildiğinde, çamurlu ağılında yuvarlanıp yem kabındaki yiyecekleri midesine indiren hoşnut bir domuz mu, yoksa mutsuz bir insan mı olmak isterdiniz?". Mill, bu düşünceyle, Bentham'ın tüm hazların aynı değerde olduğu görüşüne karşı çıkar.

    Ayıp konuşma ne demek?

    Ayıp konuşma, genellikle küfürlü veya saygısız konuşma anlamına gelir. Ayıp kelimesi, toplumda yaşayan insanların kurallarına aykırı olan, utanç verici durum veya davranışları ifade etmek için kullanılır. Ancak, ayıp kavramının anlamı kültürel ve toplumsal normlara göre değişiklik gösterebilir.

    Ahlâkın kökeni nedir?

    Ahlâkın kökeni konusunda farklı görüşler bulunmaktadır: Biyolojik evrim: Akraba seçilimi, özgecilik ve karşılıklılık ilkesi gibi biyolojik süreçler, ahlâk kavramının oluşumunda rol oynar. Kültürel evrim: Ahlâk kuralları, gruplar ve takımlar halinde yaşarken oluşmuş ve zamanla sistemleşmiştir. Subjektif (öznel) köken: Ahlâkın doğuştan edinildiği ve kişinin yaratılışından kaynaklandığı görüşü vardır. Objektif (nesnel) köken: Ahlâkın toplum tarafından kazandırıldığı, aile, okul, çevre ve din gibi kurumlar aracılığıyla bireye aktarıldığı kabul edilir.