• Buradasın

    İşe iade davası kesinleşmeden tazminat davası açılabilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İşe iade davası kesinleşmeden tazminat davası açılabilir. İşe iade davası ile kıdem ve ihbar tazminatı aynı davada talep edilemez, çünkü bu davalar çelişkili talepler içerir; işe iade davası iş ilişkisinin devamını, kıdem ve ihbar tazminatı ise iş ilişkisinin sona ermesini varsayar 45. İşe iade davasının kesinleşmesi beklenmeden tazminat talepleri için ayrı bir dava açılabilir 5.
    Önemli noktalar:
    • İşe iade davası sırasında işçi başka bir işte çalışabilir 35.
    • İşe iade davasının reddi, kıdem ve ihbar tazminatı davalarının reddi anlamına gelmez; işçi bu tazminatları talep edebilir 4.
    • İşveren, fesih sırasında kıdem ve ihbar tazminatı öderse, başka tazminat gerekmez, ancak işçi eksik ödeme iddiası ile dava açabilir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İşe iade davası zamanaşımı ne zaman başlar?

    İşe iade davası zamanaşımı, işçinin işten çıkarılma bildiriminin kendisine tebliğ edildiği tarihte başlar. Bu durumda: Arabulucuya başvuru süresi bir aydır. Dava açma süresi ise arabuluculuk son tutanağının imzalanmasından itibaren iki haftadır. Bu süreler hak düşürücü olup, kaçırılması durumunda işe iade talep hakkı kaybedilir.

    İşe iade davası kesinleşmeden faiz işler mi?

    İşe iade davasında faiz, kararın kesinleşmesinden sonra işler. - Boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı, kararın kesinleşmesini takiben işe iade başvurusu yapıldığında uygulanır. - İşe başlatmama tazminatı ise niteliği itibarıyla tazminat olduğu için, yasal faiz uygulanır ve bu faizin başlangıcı da kararın kesinleşmesidir.

    Tazminat davası sonucu işçi işe iade edilebilir mi?

    Evet, tazminat davası sonucu işçi işe iade edilebilir. İşçinin kıdem tazminatı ve diğer yasal haklarını alması, işe iade davası açma hakkını ortadan kaldırmaz. İşveren, iş sözleşmesini haksız yere feshetmişse, işçi iş mahkemesine başvurarak işe iadesini talep edebilir.

    Arabuluculuktan sonra tazminat davası ne zaman açılır?

    Arabuluculuktan sonra tazminat davası, arabulucu son tutanağının düzenlenmesinden itibaren 2 hafta içinde açılmalıdır. Bu süre, işe iade talepleri için geçerlidir. Zamanaşımı süresi içinde dava açmak önemlidir; aksi takdirde mahkeme talebi reddedebilir. Dava açma süreci ve hak düşürücü süreler hakkında bir avukattan profesyonel destek alınması önerilir.

    İşe iade davasında işçi başka yerde çalışırsa tazminat nasıl hesaplanır?

    İşe iade davasında işçinin başka bir yerde çalışması, tazminat hesaplamasında dikkate alınır. Boşta geçen süre ücreti hesaplanırken, işçinin başka bir işte çalışıyor olması, tazminat miktarında bir indirim nedeni olarak değerlendirilir.

    Tazminat davası belirsiz alacak olarak açılabilir mi?

    Tazminat davasının belirsiz alacak olarak açılması, bazı durumlarda mümkündür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesine göre, alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin imkansız olduğu hallerde, belirsiz alacak davası açılabilir. Belirsiz alacak davası açılabilecek bazı durumlar: Giydirilmiş brüt ücretin belirlenmesi: Yemek ücreti gibi sosyal hakların miktarının belirlenmesi, işveren tarafından sunulacak belgelere göre yapılacaksa, kıdem ve ihbar tazminatı belirsiz alacak davası şeklinde açılabilir. Bilirkişi incelemesi gerekliliği: Alacağın miktarının belirlenmesi, delillerin incelenmesi, bilirkişi incelemesi veya keşif gibi işlemlere bağlı ise belirsiz alacak davası açılabilir. Belirsiz alacak davası açılamayacak durumlar arasında ise manevi tazminat talepleri yer alır; manevi tazminat, miktarı bilindiğinden belirsiz alacak davası veya kısmi dava olarak açılamaz.

    İşe iade ve işçilik alacağı aynı davada istenebilir mi?

    İşe iade ve işçilik alacağı davaları aynı anda açılamaz, çünkü bu davalar hukuki yapıları itibariyle farklı özellikler taşır. İşe iade davası, iş ilişkisini devam ettirmek amacıyla açılır ve feshin geçersizliğinin tespitini içerir. Yargıtay'a göre, bu iki tür talebin aynı davada ileri sürülmesi çelişki oluşturacağından, davaların ayrılması gerekmektedir.