• Buradasın

    Belirsiz alacağa fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla yazılabilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Belirsiz alacak davasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması ifadesi kullanılamaz 12. Bu tür bir ifade, davanın kısmi dava olarak kabul edilmesine yol açar 24.
    Belirsiz alacak davasında, davacı dava sırasında alacağının kesin miktarını belirleyemez ve mahkeme davanın ilerleyişinde alacağın miktarını tespit eder 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Belirsiz alacağa konu edilemeyecek alacaklar nelerdir?

    Belirsiz alacağa konu edilemeyecek alacaklar şunlardır: 1. Manevi tazminat davaları: Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre manevi tazminat davaları kısmi dava biçiminde açılamamaktadır. 2. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları: Bu alacaklar işçi tarafından bilinmekle kural olarak belirsiz alacak davasına konu edilmez. 3. İkramiye ve sosyal yardım alacakları: Davacının kendisine ödenen aylık ücreti ve işverence yapılan ödemeleri belirleyebilmesi nedeniyle belirsiz alacak sayılmaz. 4. Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları: Bu alacaklar, yazılı belgelere ve iş yeri kayıtlarına dayanmayıp tanık anlatımlarına dayandığı için belirsiz alacak olarak kabul edilebilir. Her somut olayda, alacakların belirsiz olup olmadığının tespiti için olayın özelliklerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

    Rücu hakkı saklı ihtarname ne demek?

    Rücu hakkı saklı ihtarname, bir kişinin, sigorta şirketinin ödediği tazminat miktarını geri talep etme hakkını saklı tutarak, sigortalıya veya sorumlu kişiye yaptığı yazılı bildirimi ifade eder. Bu tür bir ihtarnamede, noter tarafından belirli şekil ve içerik şartlarına uyulması gerekmektedir.

    Fazlaya İlişkin Haklar Saklı Tutulursa Ne Olur?

    Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması durumunda, talep edilen miktarın ıslah yoluyla artırılması mümkün olmaz. Bu, özellikle kira tespit davalarında geçerlidir; fazlaya ilişkin haklar saklı tutulduğunda, kira bedelinin daha sonraki bir dönemi kapsayacak şekilde artırılması istenemez ve bu, davanın niteliğine aykırı düşer.

    İhtiyati haciz belirsiz alacak davası için geçerli mi?

    İhtiyati haciz, belirsiz alacak davaları için geçerli değildir. İhtiyati haciz alınabilmesi için alacak miktarının belirlenmiş ve tutarının kesin olması gerekmektedir.

    Belirsiz Alacak Davasında hukuki yarar yokluğu nedir?

    Belirsiz alacak davasında hukuki yarar yokluğu, davanın açıldığı anda davacının alacağının miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirleyememesi durumudur. Bu durumda, davacının mahkemeye başvurmasında hukuken korunmaya değer bir yarar bulunmamaktadır ve dava, hukuki yarar yokluğundan dolayı usulden reddedilir.

    Kısmi ve belirsiz alacak davası arasındaki fark nedir?

    Kısmi ve belirsiz alacak davası arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Alacak Miktarının Belirliliği: Kısmi alacak davasında alacak miktarı belirli iken, belirsiz alacak davasında miktar belirsizdir. 2. Faiz Başlangıcı: Kısmi davada faiz başlangıcı ıslah tarihi veya dava tarihi iken, belirsiz alacak davasında faiz başlangıcı dava tarihidir. 3. Zamanaşımı: Kısmi davada zamanaşımı sadece talep edilen kısım için kesilirken, belirsiz alacak davasında davanın açılmasıyla birlikte tüm alacak için zamanaşımı kesilir. 4. Talep Arttırımı: Belirsiz alacak davasında dava sürecinde talep arttırılabilirken, kısmi davada bu ancak ıslah dilekçesi ile yapılabilir.

    Belirsiz alacak davası şartları nelerdir?

    Belirsiz alacak davası açılabilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir: 1. Alacağın Belirlenmesi Zor veya Mümkün Değil: Alacağın tam miktarının belirlenmesi zor veya mümkün olmamalıdır. 2. Asgari Miktar Belirtilmesi: Alacaklı, dava dilekçesinde asgari bir miktar veya değer belirtmek zorundadır. 3. Borçlunun Mal Varlığından Faydalanma: Alacaklı, borçlu kişinin mal varlığından faydalanabilmelidir. 4. Hukuki İlişkinin Somut Olarak Ortaya Konulması: Alacaklı, hukuki ilişkiyi somut olarak ortaya koyabilmelidir. Bu şartlar sağlanmadığında, alternatif bir dava türü seçilmesi gerekebilir.