Yoksulluk ekseninde toplumsal cinsiyetin dönüşümü, kadınların ekonomik hayata tam ve eşit katılımının sağlanması yoluyla yoksulluğun azaltılması sürecini ifade eder. Bu dönüşüm, aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilebilir: 1. Eğitim ve beceri geliştirme programları: Kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması ve mesleki eğitim kursları, kadınların nitelikli işlere erişimini kolaylaştırır. 2. Çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması: Kreş ve yaşlı bakım merkezlerinin devlet desteğiyle çoğaltılması, kadınların işgücüne katılımını artırır. 3. Esnek çalışma modelleri: Hibrit çalışma, kısmi zamanlı istihdam ve ebeveyn izinlerinin yasal güvenceye alınması, iş-yaşam dengesini destekler. 4. Kadın girişimciliğinin desteklenmesi: Mikro kredi programları, kadın kooperatifleri ve vergi indirimleri, kadınların ekonomide aktif rol almasını sağlar. 5. Toplumsal zihniyet dönüşümü: Medya, eğitim müfredatları ve dini liderler aracılığıyla toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin yaygınlaştırılması önemlidir. Ayrıca, Amartya Sen'in "yapabilirlikler yaklaşımı"na göre, kadınların istihdam, eğitim, sağlık ve barınma gibi temel alanlarda yapabilirliklerinin genişletilmesi, onların daha özgür seçimler yapmalarını ve gelir durumlarının pozitif yönde değişmesini sağlar.