Yoksulluk

"Ouje Aseman", İranlı müzisyen Mohammad Esfahani'nin bir şarkısıdır. Bazı sözler: "Bu gece başımda bir tutku var." "Yine bu gece göğün zirvesindeyim." "Bir sırrım oldu yıldızlarla." "Bu gece tek başıma, arzulu ve tutkuluyum." "Ayın yüzeyinde kendi izimi arıyorum." Ayrıca, "Ouje Aseman" ifadesi, "gökyüzü" veya "göğe ait" anlamına da gelebilir.

"Children of Heaven" (Cennetin Çocukları) filmi, yoksul bir ailenin çocukları olan Ali ve Zehra'nın hikayesini anlatır. Zehra'nın ayakkabısını kaybetmesinin ardından, yeni bir ayakkabı alamayacak kadar fakir oldukları için Ali, kendi ayakkabısını kardeşiyle paylaşmak zorunda kalır. Ali, bir koşu yarışmasında üçüncü olup kazandığı spor ayakkabılarını kardeşine vermeyi hedefler. Film, masumiyet, fedakarlık, kardeşlik ve dayanışma temalarını işler.

"Çöplük" kitabının anlatmak istedikleri farklı açılardan değerlendirilebilir: Şebnem İşigüzel'in "Çöplük" kitabı, modern hayatın zorluklarını, iyi ve kötü, özgürlük ve şiddet gibi zıt duyguları çarpıcı bir dille anlatır. Andy Mulligan'ın "Çöplük" kitabı, yoksulluk, adalet ve eşitsizlik gibi toplumsal meselelere değinir. Ayrıca, her iki "Çöplük" kitabı da çöplerin içinde yaşayan insanların hayatını ve bu dünyanın içindeki maceraları konu alır.

En iyi yoksulluk filmi olarak değerlendirilebilecek bazı yapımlar şunlardır: Parazit (Gisaengchung). Bisiklet Hırsızları (Ladri Di Biciclette). The Boy Who Harnessed the Wind (Rüzgarı Dizginleyen Çocuk). Yoksul (1986). En iyi yoksulluk filmi tercihi kişisel zevklere göre değişebilir.

Acı Hayat filmi, birbirini seven iki kişinin hikayesini anlatır. Acı Hayat (1962). Acı Hayat (1973). Ayrıca, 1987 yılında çekilmiş bir Acı Hayat filmi daha vardır.

Yoksulluk ekseninde toplumsal cinsiyetin dönüşümü, kadınların yoksullukla mücadelesinde toplumsal cinsiyet eşitsizlikleriyle de mücadele etmesi anlamına gelir. Bu dönüşümde öne çıkan bazı unsurlar: Eğitim: Kadınların eğitim düzeyinin artması, ekonomik bağımsızlık kazanmalarını ve yoksulluk döngüsünü kırmalarını sağlar. İş gücüne katılım: Kadınların iş gücüne katılımı, ekonomik büyümeyi teşvik eder ve yoksulluğu azaltır. Mikrokredi uygulamaları: Kadınlara mikrokredi sağlamak, işlerini büyütmelerine yardımcı olur. Karar alma süreçlerine dahil olma: Kadınların topluluk kararlarına katılımı, toplumsal bilincin artmasına katkıda bulunur. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, sadece yoksulluğun azaltılmasında değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma ve sosyal dayanışmanın güçlenmesinde de kritik bir rol oynar.

Kırsal kesim yoksulluğu, kırsal alanlarda yaşayan insanların yetersiz ve düzensiz gelir, yeterli beslenme imkânı, barınacak ev, yeterli giysi, seviyeli bir eğitim, yeterli sağlık imkânları ve birçok kamu hizmetinden yoksun olması durumudur. Kırsal kesim yoksulluğunun bazı nedenleri: Topraksız veya küçük toprak sahibi olma. Ekonomik ve toplumsal değişim süreçleri. İşsizlik ve sınırlı ulusal ekonomik büyüme. Altyapı eksiklikleri. Kültürel ve sosyal yoksunluk. Kırsal kesim yoksulluğu, aynı zamanda "mevsimlik işçilik" gibi durumlarla da ağırlaşabilir.

"Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana", Aşık Mahzuni Şerif'in bir türküsünün adıdır. Bu türküde, bir kişinin en ucuz olması gereken soğana bile muhtaç hale getirilmesi eleştirilir. Ayrıca, bu ifade, Hititli Metal Ustası Şittili'nin Ana Tanrıça Arinniti'ye "Yaşamın anlamı nedir?" diye sorması ve Tanrıça'nın ona bir baş soğan vermesi hikayesiyle de ilişkilendirilir. Son olarak, bu ifade, Fakir Baykurt'un öğretmenlik yaptığı köylerde çocuklara soğanı öğütlemesini de hatırlatır; Baykurt, "Soğanı, sabahları kendin ye, öğle zamanı dostuna, akşamları düşmanına yedir" der.

Dünya Bankası'nın yoksulluk oranını hesaplama yöntemlerinden bazıları şunlardır: Uluslararası yoksulluk sınırı. Toplumsal yoksulluk sınırı. Çok boyutlu yoksulluk endeksi. Dünya Bankası, yoksulluk sınırını hesaplarken ulusal yoksulluk sınırlarını, satın alma gücü paritesini, tüketici fiyat endeksini ve hanehalkı anketlerini kullanır. Yoksulluk sınırının hesaplanması veya belirlenmesi, normal bir yetişkin bireyin kabul edilebilir bir yaşam sürmesi için bir yıl zarfında tüketeceği tüm kaynakların değerinin toplanmasıyla bulunur ve zamanla enflasyon oranında artış gösterir. Dünya Bankası'nın yoksulluk oranı hesaplama yöntemleri hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: researchgate.net; dergipark.org.tr; academia.edu.

Afrika'daki çocukların aç olmasının bazı nedenleri: Aşırı yoksulluk. Eşit ve kapsayıcı olmayan ekonomik büyüme. Cinsiyet eşitsizliği. Bozuk gıda sistemi. Ana besin maddesinin tahıl olması. Afrika Çocuk Politikaları Forumu'na göre, Afrika’da neredeyse 60 milyon çocuk, kıta ülkelerinin son yıllardaki hızlı ekonomik büyümesine rağmen yeterli besin alamıyor.

Mecid Mecidi'nin 2001 yapımı "Baran" filmi, Afgan mültecilerin İran'a göçü sırasında karşılaştıkları sosyoekonomik zorlukları ve bu süreçte gelişen bir aşkı anlatır. Filmin temaları: Göç ve yoksulluk: İnşaatta çalışan Azeri genç Latif ile Afgan Rahmet'in (Baran) hikayesi üzerinden, işçilerin hiyerarşik yapısı ve kaçak çalışmanın zorlukları işlenir. Aşk: Rahmet'in sırrı ortaya çıktığında Latif'in duygularının kinden aşka kayması, aşkın sosyal bir tema etrafında işlenmesi. Yönetmen Mecidi, filmde "gerçekten kötü yoktur" mesajını verir; her karakterin hem kötü hem de iyi yanları vardır.

Fildişi Sahili'nin fakir olmasının bazı nedenleri: Siyasi istikrarsızlık ve iç savaşlar. Gelir dağılımındaki dengesizlik. Kakao ve diğer tarım ürünlerine aşırı bağımlılık. Yetersiz altyapı ve yatırımlar. İnsan hakları ihlalleri.

Toplumsal cinsiyet yoksulluğu çeşitli şekillerde etkiler: İşgücüne katılımın düşük olması. Eğitim imkanlarından yararlanamama. Yoğun iş yükleri. Kaynaklara erişimde eşitsizlik. Kültürel ve sosyoekonomik kısıtlamalar. Bu faktörler, yoksulluğun kadınlar üzerinde daha yoğun hissedilmesine ve "yoksulluğun kadınlaşması" olgusuna yol açar.

Derin yoksulluk, 2010'lu yılların başından itibaren Türkiye'de özellikle büyük şehirlerde, yoksul mahallelerde gözlemlenmeye başlanmıştır. Bu durumun artmasında, güvencesiz ve ucuz iş gücü olarak çalışan insanların sayısının artması etkili olmuştur. Derin Yoksulluk Ağı'nın kurucularından Hacer Foggo'ya göre, ekonomik krizler ve pandemiler gibi dönemlerde yoksulluk, açlığa dönüşmektedir.

Yoksullukla mücadelede sosyal hizmetin rolü, bireylerin ve hanelerin beslenme, barınma, giyinme, ısınma gibi asgari ihtiyaçlarını karşılayarak günlük yaşam faaliyetlerini sürdürmelerine yardımcı olmaktır. Sosyal hizmetler, yoksullukla mücadelede üç ana bileşen üzerinden yürütülür: 1. Sosyal yardımlar: Yoksul bireylerin gelir güvencelerini sağlayarak, kendi başlarına yaşamlarını sürdürebilmeleri için zaman kazandırır. 2. Sosyal sigortalar: Fizyolojik, ekonomik ve sosyal risklere karşı önlemler alır. 3. Sosyal hizmetler: Sosyal yoksunlukların giderilmesi ve bireylerin kendilerine daha yeterli hale gelmeleri için destek sağlar. Sosyal hizmetler, yoksulluğun sonuçlarını hafifletmede etkili olsa da, yoksulluğun temel nedenlerini ortadan kaldırmada sınırlı kalabilir. Türkiye'de yoksullukla mücadelede sosyal hizmetler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve bağlı kuruluşları tarafından yürütülmektedir.

"Fakirin karnı doyunca sırtı üşür" atasözü, yoksul kişilerin ihtiyaçlarının giderildikçe yenilerinin ortaya çıkması anlamına gelir. Örneğin, bir kişi çok istediği bir elbiseyi aldığında, altına uygun ayakkabı ihtiyacı ortaya çıkabilir.

ABD'de evsizlerin sokaklarda yaşamasının başlıca nedenleri şunlardır: Ekonomik zorluklar ve işsizlik. Kira fiyatlarının yüksekliği. Sosyal adaletsizlik. İşini kaybetme, aile içi şiddet, depresyon, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi faktörler de evsizliğin artmasına yol açıyor. Evsizlik, yalnızca ekonomik bir problem değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik bir kriz olarak da değerlendiriliyor.

Dünyada değiştirmek istenen bazı şeyler: Eğitim sistemi. Adalet. Kapitalizm. Farklılıklara saygı. Para değeri. Gezilecek yerler.

Ruanda'nın Afrika'nın en fakir ülkelerinden biri olmasının bazı nedenleri: Sömürgecilik mirası: Ruanda, 20. yüzyılın başlarında Almanya tarafından sömürgeleştirilmiş, ardından Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Belçika'ya devredilmiştir. İç çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık: Ruanda, bağımsızlık sonrası iç çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık yaşamıştır. Yeraltı kaynaklarının yetersizliği: Ruanda'nın mineral kaynakları sınırlıdır. Tarım sektörünün zorlukları: Nüfus yoğunluğunun yüksek olması, bireysel tarımın ön planda olması ve tarım arazilerinin yetersizliği, tarımsal verimliliği düşürmektedir. Eğitim ve farkındalık eksikliği: Halkın büyük bir kısmı okuma yazma bilmemektedir ve temiz su ile doğru beslenme konusunda yeterli bilgiye sahip değildir.

Yoksulluk fotoğraflarının çekildiği bazı yerler: Diyarbakır, Kayapınar İlçesi, Medya Mahallesi. Diyarbakır, Bağlar İlçesi.