Yoksulluk

Yoksulluk sınırı, dört kişilik bir aile için hesaplanır.

Zambiyalılar, çeşitli sosyal ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya olan bir toplumda yaşarlar. Temel özellikler: - Ekonomi: Zambiya'nın ekonomisi büyük ölçüde bakır ve diğer minerallerin çıkarılmasına dayanır. - Yoksulluk: Nüfusun büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altında yaşar ve nitelikli eğitim ile sağlık hizmetlerine erişim sınırlıdır. - Tarım: Halkın yaklaşık %80'i tarımla uğraşır ve en çok mısır, soya fasulyesi, pamuk ve ayçiçeği yetiştirilir. - Turizm: Turizm, Zambiya ekonomisinin önemli bir parçasıdır ve ulusal parklar ile doğal güzellikleriyle ünlüdür. - Dil ve kültür: Resmi dil İngilizce olup, nüfusun büyük bir kısmı Çiceva, Bemba ve Tuwanka gibi yerel dillerde de konuşur. Son yıllarda, yolsuzlukla mücadele ve yaşam kalitesini artırma amacıyla sosyal hareketlerin artması ve sivil toplumun güçlenmesi gözlemlenmektedir.

"Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyordu" ifadesi, bir kişinin ihtiyaç içinde olanları yedirip içirmek için hiçbir istek ve kararlılık duymaması anlamına gelir.

Sosyal harcamaların toplumsal etkileri şunlardır: 1. Gelir Dağılımının Düzeltilmesi: Sosyal harcamalar, gelir eşitsizliklerini azaltarak daha adil bir gelir dağılımı sağlar. 2. Yoksullukla Mücadele: Eğitim, sağlık ve sosyal koruma gibi alanlarda yapılan harcamalar, yoksulluğun azaltılmasına katkıda bulunur. 3. Ekonomik Büyüme: Sosyal harcamalar, beşeri sermayenin gelişimine ve ekonomik büyümeye olumlu etkiler yapar. 4. Toplumsal Barış ve Huzur: Sosyal harcamalar, toplumdaki dezavantajlı gruplara destek olarak sosyal uyumu ve huzuru artırır. 5. Verimlilik Artışı: Hastalık ve işsizlik risklerine karşı güvence sağlayan sosyal harcamalar, bireylerin çalışma motivasyonunu ve verimliliğini yükseltir.

Afrika'nın dünyanın en fakir kıtası olarak görülmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Sömürgecilik: Modern çağ sömürgeciliği, Afrika'nın doğal kaynaklarının zengin ülkeler tarafından sömürülmesine ve ekonomik gelişiminin engellenmesine yol açmıştır. 2. Şeffaflık Eksikliği: Elmas gibi değerli madenlerin yasadışı ticareti, üretimin eksik bildirilmesi, yolsuzluk ve vergi kaçakçılığı gibi sorunlar, Afrika'nın ekonomik potansiyelini kullanmasını engellemektedir. 3. Bürokratik Yolsuzluk: Siyasi sistemin her seviyesinde yaygın olan yolsuzluk, yoksulların hizmetlere erişimini zorlaştırmakta ve ekonomik kalkınmayı olumsuz etkilemektedir. 4. Eğitimsizlik: Eğitim fırsatlarının yetersizliği ve düşük eğitim kalitesi, insanların iş bulma ve ilerleme olanaklarını kısıtlamaktadır. 5. Hızlı Nüfus Artışı: Artan nüfus, mevcut kaynakların daha da azalmasına ve yoksulluğun artmasına neden olmaktadır. 6. Sağlık Sorunları: Sağlık hizmetlerine yetersiz erişim ve hijyen koşullarının kötü olması, hastalıkların hızla yayılmasına ve insanların tedavi edilmeden kalmasına yol açmaktadır.

Cash Flow'un "Sokakta Stres" şarkısı, suç oranının yüksek olduğu bir mahalledeki hayatın karmaşıklıklarını anlatır. Şarkının temaları arasında sokakların zor ve tehlikeli koşulları, suç, şiddet, yoksulluk ve güvensizlik yer alır.

Türkiye'de yoksulluk sınırı, her ay TÜRK-İŞ konfederasyonu tarafından düzenli olarak hesaplanmaktadır. 2024 yılı Aralık ayı itibarıyla dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 68.675 TL olarak belirlenmiştir.

"Parasız Yatılı" hikayesi, yoksulluk, aile bağları ve bireyin yalnızlığı gibi temaları işleyerek, toplumsal sorunları ele almaktadır. Hikayede, bir anne ve kızının yoksulluk içinde geçen yaşantıları anlatılmaktadır. Ayrıca, "Eniştinin Yazısı" bölümünde, aile içindeki "enişte" figürü çevresinde şekillenen duygu durumları ve toplumsal algılar öne çıkarılmaktadır.

"Gecekondu Gezegeni" kitabı, Mike Davis tarafından yazılmış olup, üçüncü dünya ülkelerinin gecekondu mahallelerinin tarihini ve bugününü analiz etmektedir. Kitapta anlatılan konular arasında: - Yoksulların Mumbai, Kahire, İstanbul, Sao Paulo, Seul gibi megakentlerde verdiği hayatta kalma mücadelesi; - IMF ve Dünya Bankası'nın yoksulluğu azaltma politikalarının aslında orta sınıfın işine yaraması; - Her yıl yüzbinlerce yoksulun yaşadıkları mahallelerden zorla tahliye edilmesi ve yerlerine orta sınıfın yerleşmesi; - Kent yoksulluğunun Latin Amerika, Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya'daki karşılaştırmalı incelemesi. Ayrıca, kitapta, gecekondu mahallelerinin 21. yüzyılın savaş alanları olarak ilan edilmesi ile doğal afetlerde yoksulların daha fazla zarar görmesi arasında bir bağ olup olmadığı sorusu da ele alınmaktadır.

"Fakiriz" ifadesi, geçimini güçlükle sağlayan, yoksul anlamına gelir.

"Gecekondu Peşinde" filmi, babasıyla uyum sağlayamayan genç bir müzisyenin öyküsünü anlatır. Filmin konusu kısaca şöyle özetlenebilir: Memur maaşıyla geçinen Mahzun, borçları yüzünden ev sahibi ve mahalle esnafıyla sorunlar yaşar. Daha sonra, yoksul aileye acıyan iki hırsız, onlara yardım etmeye karar verir ve birlikte bir gecekondu yaparlar.

"Kaplumbağalar da Uçar" filmi, ABD işgalinden sonra Irak-Türkiye sınırındaki Kürt mülteci kampında mayın toplayarak hayatlarını sürdürmeye çalışan çocukları anlatarak, savaşın çocuklar üzerindeki etkilerini ve yoksulluğu konu almaktadır. Film ayrıca, teknolojiye meraklı ve Amerika hayranı olan ana karakter Soran'ın gözünden, savaşın ne zaman başlayacağını ve dünyanın bu savaş hakkında ne dediğini öğrenme çabalarını da yansıtmaktadır.

Boşanan kadın, 8 ay sonra da nafaka alabilir. Yoksulluk nafakası, boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren istenebilir ve bu süreye ilişkin bir zaman aşımı yoktur. Nafaka talebinde bulunmak için, kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olması, kusurunun diğer eşten ağır olmaması ve talebin mahkeme sırasında veya sonrasında yazılı olarak yapılması gerekmektedir.

"Ekmek Kavgası" öyküsü, toplumcu gerçekçi bakış açısı ile yoksulluk ve açlık temalarını işlemektedir. Öyküde, savaş zamanı askeri bir birliğin mutfak artıklarıyla karınlarını doyuran sefalet içindeki insanların durumu anlatılmaktadır.

"Living on One Dollar" belgeseli, Amerikalı dört arkadaşın Guatemala'nın bir köyünde iki ay boyunca günde bir dolarla yaşamaya çalışmalarını anlatıyor. Bu deneyim sırasında arkadaşlar, açlık, parazitler ve sefaletle mücadele ediyorlar. Ayrıca, belgeselde 20 yaşındaki Rosa ve eşi Anthony'nin cömertliği ve 12 yaşındaki Chino'nun onlara verdiği umut da vurgulanıyor.

İnfak, İslam dininde Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yapılan harcamalar ve yardımlar olarak tanımlanır. Bu kavram, çeşitli toplumsal sorunları çözmede önemli rol oynar: 1. Ekonomik Dengesizlikler: Zekât ve infak, zengin ile fakir arasındaki uçurumu azaltarak ekonomik adaleti sağlar. 2. Yoksulluk: İnfak, yoksulların yaşam standartlarını iyileştirir ve onların toplumla bütünleşmelerini sağlar. 3. Sosyal Dayanışma: Toplumsal dayanışmayı artırarak insanlar arasındaki sevgi ve saygıyı yükseltir. 4. Manevi Temizlik: İnfak, bireyin malını kirden temizler ve onu cimrilikten arındırır.

Poor (yoksul) olmak, çeşitli olumsuz sonuçlar doğurduğu için kötü kabul edilir: 1. Temel İhtiyaçların Karşılanamaması: Yoksulluk, yeterli gıda, barınma ve sağlık hizmetlerine erişimi engeller. 2. Sosyal Dışlanma ve Eşitsizlik: Sosyal stratifikasyonun artması, yoksulların kaynaklara ve fırsatlara erişimini kısıtlar. 3. Psikolojik Etkiler: Yoksulluk, stres, utanç ve acı gibi duygusal sorunlara yol açar. 4. Ekonomik ve Toplumsal Sorunlar: Yoksul topluluklar, deforestation, biodiversity loss ve etnik çatışmalara daha yatkın hale gelir. 5. Kuşaklararası Aktarım: Yoksulluk, genellikle nesilden nesile aktarılır ve bu da bireylerin ve ailelerin potansiyelini sınırlar.

"Little Dorrit" romanı, Charles Dickens tarafından yazılmış olup, yoksulluk ve zenginlik temalarını işler. Hikaye, Amy Dorrit'in hayatını merkez alır. Amy, patronunun oğlu Arthur Clennam'ın ailesinin gizemli geçmişini araştırmasıyla karşılaşır. Roman, toplumsal adaletsizlik ve bürokratik kurumların eleştirisini içerir.

"Ouke Aseman" (Türkçe karşılığı: "Cennetin Çocukları") filmi, iki küçük kardeş olan Ali ve Zehra'nın yaşadığı maddi zorlukları ve aralarındaki güçlü bağı anlatır. Filmde işlenen konular şunlardır: - Yoksulluk: Ali, Zehra'nın okul ayakkabılarını kaybettikten sonra, yeni bir çift ayakkabı alacak paraları olmadığı için iki kardeş ayakkabılarını paylaşarak okula gitmeye çalışırlar. - Aile içi sevgi: Kardeşler, ailelerinin durumundan dolayı yaşadıkları sıkıntıları babalarına söyleyemezler ve birbirlerine destek olarak bu durumu çözmeye çalışırlar. - Dayanışma: Ali'nin bir koşu yarışmasına katılıp üçüncülük ödülünü kazanması ve bu ödülü kardeşine verme çabası, filmdeki dayanışma temasını vurgular. Filmin ana fikri, küçük mutlulukların hayatı anlamlı kılabileceği ve sevgi ile dayanışmanın her türlü zorluğu aşabileceğidir.

Mehmet Akif Ersoy'un "Seyfi Baba" şiirinin konusu, yoksulluk ve toplumsal geri kalmışlıktır. Şiir, İstiklal Savaşı sonrası, savaşın yaralarını sarmaya çalışan ve aynı zamanda yoksullukla mücadele eden insanların günlük yaşamından kesitler sunar.