Uygarlık

Uygarlığın özellikleri şunlardır: 1. Şehirleşme: Uygarlıklar, büyük nüfuslu merkezlerde gelişir ve şehirler, siyasi, ekonomik ve kültürel faaliyetlerin odak noktası haline gelir. 2. Uzmanlaşmış İş Gücü: Tarım dışındaki işlerde uzmanlaşma, zanaatkarlar, tüccarlar, rahipler gibi farklı meslek gruplarının ortaya çıkmasına yol açar. 3. Merkezi Yönetim: Büyüyen şehirlerde düzeni sağlamak ve kaynakları yönetmek için merkezi yönetim yapıları oluşur. 4. Yazı: Bilginin nesilden nesile aktarılmasını sağlayan yazı sistemleri gelişir. 5. Sanat ve Mimari: Uygarlıklar, değerlerini ve kültürel kimliklerini yansıtan tapınaklar, saraylar ve anıtlar inşa ederler. 6. Teknoloji: Çevresini kontrol etme ve yaşamını kolaylaştırma amacıyla yeni teknolojiler geliştirilir. 7. Toplumsal Hiyerarşi: Toplumun farklı sınıflara ayrılması, sosyal ve ekonomik eşitsizliklere yol açar. 8. Değerler ve İnançlar: Din, mitoloji, ahlak gibi alanlarda ifade bulan kültürel unsurlar, toplumun bir arada yaşamasını sağlar.

Tekillikten sonra gelmesi beklenen durum, teknolojik tekillik olarak adlandırılan kavramdır. Teknolojik tekillik, yapay zekânın insan zekasından kat be kat kuvvetli hale gelerek dünya uygarlığını geri dönülemez bir şekilde değiştirmesi varsayımını ifade eder.

Cilalı Taş Devri (Neolitik Çağ), modern insanlık uygarlığına aittir.

Aşağı Pınar Höyüğü, Trakya'daki en eski çiftçi-köy yerleşimi olarak bilinen ve Neolitik Devrim olarak da adlandırılan döneme ait bir uygarlık merkezidir.

Hurriler, Anadolu uygarlığına aittir.

Sümerlilerin ilk tekerleğin icadı, Mezopotamya uygarlığına katkı sağlamıştır.

Türk tarihinde ilk çağdan itibaren yedi ana uygarlık bulunmaktadır: 1. Hattiler; 2. Hititler; 3. Frigler; 4. Lidyalılar; 5. İyonyalılar; 6. Urartular; 7. Persler. Ayrıca, İslamiyet öncesi Türk uygarlıkları olarak Uzakdoğu, İslam ve Batı uygarlıkları da sayılabilir.

Balina yavrusu, define işaretlerinde kullanıldığında uygarlık sembolü olarak kabul edilir ve hazineyi temsil eder. Ayrıca, rüyada balina yavrusu görmek, gelecekte aydınlığa ve refaha ulaşmak ile olumlu fırsatları ifade eden bir rüya olarak yorumlanır.

Bereketli Hilal, dünyanın gözü olarak kabul edilir çünkü: 1. Tarımın ve Uygarlığın Beşiği: Tarımın, kentleşmenin, yazının, ticaretin, bilimin ve örgütlü dinin doğum yeri olarak görülür. 2. İklim ve Coğrafi Avantajlar: Yılda dört mevsimi barındıran Akdeniz iklimi ve Fırat, Dicle ve Nil gibi önemli su kaynakları, bölgenin tarımsal verimliliğini artırmıştır. 3. Tarihî ve Kültürel Önem: Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam gibi üç büyük dinin ilk yayılma alanı olması ve bu nedenle kutsal bir bölge olarak anılması, tarihî ve kültürel açıdan büyük bir değere sahiptir. 4. Ekonomik Potansiyel: Bölgede bulunan zengin doğal kaynaklar ve stratejik konum, ekonomik faaliyetlerin merkezi olmasını sağlamıştır.

Divriği yazısı, Anadolu Selçuklu Devleti dönemine aittir.

"Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa" adlı eser, Abdullah Öcalan tarafından yazılmış ve uygarlığın gelişimini ele almaktadır. Kitapta anlatılan ana konular: - Sümerlerin devlet ve toplum yapısı: Sümerlerin rahiplerin yönetimindeki devletlerinin kuruluşu ve bu devletin sınıflı toplumun özeti olarak görülmesi. - İlk yazılı hukuk normları: Sümerlerin hukuk kurallarını kayalara kazıp dikerek toplumun temel yönetim yasalarını belirlemesi. - İcatlar ve katkılar: Yazı, matematik, astronomi, edebiyat ve sanat gibi alanlarda yaptıkları yenilikler ve bunların sonraki medeniyetler üzerindeki etkileri. - Demokratik uygarlık kavramı: Öcalan'ın, demokratik değerlerin ve evrensel insan haklarının Orta Doğu'nun köklü kültürel değerleriyle birleşerek yeni bir uygarlık sentezi oluşturması gerektiği düşüncesi.

"M.Ö. 10.000" (10.000 B.C.) filmi, kayıp bir uygarlığı anlatmaktadır.

Sümerler ve Babiller aynı uygarlık değildir, ancak Mezopotamya topraklarında yaşamış iki önemli uygarlıktır. Sümerler, MÖ 4000 yıllarında Mezopotamya'ya yerleşmiş, yazıyı bulan ve ilk hukuk kurallarını oluşturan bir uygarlık olarak bilinir. Babiller ise, Samilerin bir kolu olan Amurlular tarafından kurulmuş ve en büyük hükümdarları Hammurabi döneminde kendi adıyla anılan kanunları yapmışlardır.

Tatarya Uygarlığı iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. Tarihî Bağlam: Orta Çağ'dan 19. yüzyıla kadar Batı Avrupa literatüründe ve haritacılıkta kullanılan "Tartarya" terimi, Hazar Denizi, Ural Dağları, Pasifik Okyanusu ve Çin ile Hindistan'ın kuzey sınırlarıyla çevrili Asya'nın geniş bir bölümünü ifade ederdi. 2. Mitolojik Bağlam: Modern zamanlarda ortaya çıkan bir teori olan "Tatarya Rising", antik çağda devlerin yaşadığı bir uygarlık olan Tatarya'nın, modern insanlığın atalarıyla bağlantılı olduğunu öne sürer.

"Mohenjo Daro" filmi, MÖ 2016 yılında Indus Vadisi Uygarlığı'nın Mohenjo-daro şehrinde geçmektedir. Filmin konusu, çiftçilik işiyle uğraşan Sarman adlı bir çiftçinin, Mohenjo-daro'ya gidip yüksek statülü Chaani'ye aşık olmasını ve ardından şehrin elitlerine meydan okuyarak uygarlıklarını kurtarmak için mücadele etmesini anlatmaktadır. Filmde ayrıca, şehrin damını inşa ederek Sindhu Nehri'nin altın yataklarına ulaşmak isteyen ve bu uğurda halkı sömüren kötü niyetli Maham'ın planları da ele alınmaktadır.

Uygarlık gelişiminde tarih önemlidir çünkü: 1. Toplumsal yaşamın örgütlenmesini sağlar: Tarih, insanların yerleşik hayata geçişini, tarım ve uzmanlaşmış işgücü etrafında örgütlenmesini mümkün kılmıştır. 2. Teknolojik ilerlemeyi teşvik eder: Yazı, çivi yazısı gibi ilk icatlarla birlikte bilgi akışını hızlandırmış ve teknolojik yeniliklerin temelini atmıştır. 3. Kültürel etkileşimleri artırır: Farklı medeniyetlerin birbirleriyle etkileşimde bulunması, bilgi ve teknoloji transferini beraberinde getirmiştir. 4. Yönetim ve hukuk sistemlerinin gelişimini etkiler: İlk uygarlıklar, devletler ve ordular kurarak siyasi yapıların oluşmasına katkıda bulunmuşlardır. 5. İnsanlığın ortak mirasını oluşturur: Antik uygarlıkların öğretileri, günümüz toplumlarına da ışık tutmakta ve kültürel yapıların şekillenmesine önemli katkılarda bulunmaktadır.

Hindistan'ın tarihinin eski olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Homo Sapienlerin İlk Faaliyetleri: Hindistan'da insan faaliyetlerinin günümüzden 75 bin yıl öncesine kadar uzandığı arkeolojik buluntularla belirlenmiştir. 2. İndus Vadisi Uygarlığı: M.Ö. 3300 yıllarına kadar uzanan bu uygarlık, dünyanın en eski şehir uygarlıklarından biridir ve bakır, bronz gibi madenleri işlemede yeni teknikler geliştirmiştir. 3. Aryan İstilası: M.Ö. 1500 yıllarında Aryan kabilelerinin göçü ile bölgeye güçlü kültürel gelenekler getirilmiş ve kast sisteminin temelleri atılmıştır. 4. Tarihsel Süreç: Hindistan, tarih boyunca Pers, Yunan, Maurya, Gupta gibi büyük imparatorlukların ve uygarlıkların merkezi olmuştur.

Ziusudar, Sümer uygarlığına aittir.

"Tarihte Neler Oldu" kitabı, V. Gordon Childe tarafından yazılmış ve insanın uygarlaşma sürecini anlatmaktadır. Kitapta ele alınan konular şunlardır: - Maymunun insanlaşması: Kitabın ilk bölümünde bu süreç özetlenmektedir. - İlk uygarlıkların yayılması: Mezopotamya'daki beşikten çıkıp Anadolu, Hindistan, Mısır, Çin, Yunan ve Roma'ya kadar uygarlığın yayılışı incelenmektedir. Ayrıca, kitapta arkeolojik veriler ışığında, paleolitik dönemden başlayarak tunç çağına kadar olan süreçte insanın yönetim, üretim, din ve bilim alanındaki gelişmeleri de ele alınmaktadır.

"Bilinmeyen Uygarlıklar" adlı filmi izlemek için aşağıdaki platformlar kullanılabilir: 1. Netflix: "Kadim Uygarlıklar" (Ancient Apocalypse) dizisi Netflix'te mevcuttur. 2. Hdfilmcehennemi: "Bilinmeyenler: Kayıp Piramit" (Unknown: The Lost Pyramid) belgeseli bu sitede izlenebilir.