• Buradasın

    UluslararasıHukuk

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Teamül hukuku uluslararası hukukun hangi özelliğidir?

    Teamül hukuku, uluslararası hukukun asli kaynaklarından biridir.

    Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını elde ediş süreci hakkında Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesinde bir değerlendirme yapınız?

    Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını şu şekilde değerlendirilebilir: 1. 1923 Boğazlar Sözleşmesi'nin Kaldırılması: Montrö Sözleşmesi, 1923 tarihli Boğazlar Sözleşmesi'nin getirdiği kısıtlamaların kaldırılmasını sağladı. 2. Boğazların Askerileştirilmesi: Sözleşme ile Boğazlar bölgesi askerileştirildi ve Türkiye'ye bu bölgeye yeniden asker konuşlandırma hakkı verildi. 3. Uluslararası Komisyonun Yetkilerinin Devri: Boğazlar Komisyonu'nun yetkileri Türkiye'ye devredildi, bu da egemenliğin tam olarak kurulmasını sağladı. 4. Savaş Gemilerinin Geçişinin Kontrolü: Savaş ve yakın savaş halinde Türkiye'ye, yabancı savaş gemilerinin geçişine kısıtlama koyma yetkisi tanındı. Montrö Sözleşmesi, Türkiye'nin Boğazlar'dan ticaret ve harp gemilerinin geçiş ilkelerini düzenleyen temel belge olarak kabul edilir ve ülkenin güvenliği ile Karadeniz'deki barış ve istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynar.

    Apostilli belge Türkiye'de ne kadar geçerli?

    Apostilli belgeler, Türkiye'de Lahey Anlaşması'na taraf olan diğer ülkelerde geçerlidir. Geçerlilik süresi, apostil yapılan belgenin türüne ve belgenin kullanılacağı ülkeye bağlı olarak değişebilir.

    Moon 1979 ne anlatıyor?

    1979 tarihli Ay Antlaşması, diğer adıyla Ay Anlaşması, uzay faaliyetlerinin hukuki çerçevesini belirlemek amacıyla kabul edilmiştir. Antlaşmanın temel amacı, diğer gezegenler dışında Dünya dışındaki gök cisimlerinin araştırılması ve bu araştırmaların sonucunda elde edilecek kaynakların yönetimi için gerekli yasal ilkeleri sağlamaktır. Bazı ana hükümleri: - Ay ve diğer gök cisimleri, tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilir ve ulusal mülkiyet iddialarına konu olamaz. - Bu gök cisimlerinin ortamları bozulamaz. - Ay'da kurulacak herhangi bir istasyonun yeri ve amacı hakkında Birleşmiş Milletlere bilgi verilmelidir. - Ay'ın kullanımı sadece barışçıl amaçlarla sınırlıdır. Antlaşma, 1984 yılında yürürlüğe girmiş, ancak ABD, Rusya ve Çin gibi büyük uzay güçlerinin hiçbiri tarafından imzalanmamıştır.

    2 genç kaç yıl ceza aldı?

    İki genç, farklı durumlarda farklı cezalar almıştır: 1. Kuzey Kore'de: Güney Kore dizisi izledikleri için yargılanan 16 yaşındaki iki genç, 12 yıl ağır çalışma cezasına çarptırılmıştır. 2. İstanbul'da: Motosikletle çarptıkları iki gencin ölümüne neden olan Osman Berkant Keskin, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. 3. ABD'de: İki öğrenciyi öldürmekle yargılanan 19 yaşındaki Preston Walls, 65 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

    Budapeşte Sözleşmesi ne zaman imzalandı?

    Avrupa Konseyi Budapeşte Sözleşmesi, 23 Kasım 2001 tarihinde imzalanmıştır.

    Avukatlar neden İngilizce konuşur?

    Avukatlar İngilizce konuşur çünkü uluslararası hukuk ve küresel hukuki süreçlerde İngilizce, ortak dil olarak kabul edilir. İngilizce bilmenin avukatlar için önemli olduğu bazı nedenler şunlardır: 1. Yabancı Hukuk Sistemlerine Erişim: İngilizce, yabancı hukuk sistemlerini anlamak ve uluslararası anlaşmazlıklarda daha iyi stratejiler geliştirmek için gereklidir. 2. Uluslararası Müvekkiller: İngilizce, dünya çapında pek çok kişinin ortak dili olduğu için, uluslararası müvekkillerle çalışmak isteyen avukatlar için vazgeçilmezdir. 3. Hukuki Belgelerde Terminoloji: Hukuki belgeler ve akademik çalışmalar genellikle İngilizce dilinde yayımlanır, bu da avukatların daha geniş bir kaynak yelpazesine ulaşmasını sağlar. 4. Kariyer Fırsatları: İngilizce bilen avukatlar, uluslararası hukuk firmaları ve büyük şirketlerde daha fazla iş fırsatına ve yükselme olanaklarına sahiptir.

    Kuresellesmenin hukuki etkileri nelerdir?

    Küreselleşmenin hukuki etkileri şunlardır: 1. Egemenlik Anlayışının Değişimi: Küreselleşme, mutlak egemenlik anlayışını zayıflatmış ve devlet ile uluslararası kurumlar arasında yetki dağılımını yeniden şekillendirmiştir. 2. Uluslararası Hukuk Normlarının Yayılması: İnsan hakları, demokrasi ve etik değerlerin önemi artmış, uluslararası hukuk normlarının derinliği ve yaygınlığı artmıştır. 3. Yeni Aktörlerin Ortaya Çıkışı: Çok uluslu şirketler, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin uluslararası hukukta daha aktif rol alması, devletlerin tek başına hareket etme kapasitesini azaltmıştır. 4. Hukuki Anlaşmazlık Çözüm Mekanizmaları: Ekonomik küreselleşme ile birlikte, Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası organizasyonlar hukuki anlaşmazlıkları çözüme kavuşturan mekanizmalar haline gelmiştir. 5. İnsan Hakları İhlalleri ve Müdahaleler: İnsan haklarının ağır ihlali veya hukuk devletinin minimal standartlarına uyulmaması durumlarında, güçlü devletlerin insani müdahaleleri meşru hale gelmiştir.

    BM Güvenlik Konseyi ve BM Adalet Divanı arasındaki fark nedir?

    BM Güvenlik Konseyi ve BM Adalet Divanı arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Yetki Alanı: BM Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği korumakla görevlidir ve askeri müdahale, yaptırım uygulama ve ateşkes kararları alır. 2. Kararların Bağlayıcılığı: Güvenlik Konseyi'nin kararları diğer BM organlarının kararlarından farklıdır ve üye devletler bu kararları kabul etmeyi ve uygulamayı taahhüt ettikleri için bağlayıcıdır. 3. Üyelik ve Çalışma Şekli: Güvenlik Konseyi, 5 daimi üye ve 10 geçici üyeden oluşur.

    Anayasa hukuku ve uluslararası hukuk arasındaki ilişki nedir?

    Anayasa hukuku ve uluslararası hukuk arasındaki ilişki iki ana teori çerçevesinde değerlendirilir: monizm ve düalizm. Monizm teorisine göre, iç hukuk ve uluslararası hukuk tek bir hukuk sisteminin parçalarıdır ve uluslararası hukuk, iç hukukun bir parçası olarak kabul edilir. Düalizm teorisine göre ise, iç hukuk ve uluslararası hukuk ayrı sistemlerdir ve her iki hukuk düzeninin kaynakları ve konuları farklıdır.

    Türkiye ve Azerbaycan vergi hukuku arasındaki farklar nelerdir?

    Türkiye ve Azerbaycan vergi hukuku arasındaki bazı farklar şunlardır: 1. Gelir Vergisi: Azerbaycan'da gelir vergisi, net artış teorisine göre vergilendirilirken, Türkiye'de kaynak teorisine göre vergilendirilir. 2. Mükellefiyet Koşulları: Türkiye'de tam mükellefiyet için bir takvim yılında 6 aydan fazla oturma şartı varken, Azerbaycan'da bu süre 182 gündür. 3. KDV Oranları: Her iki ülkede de KDV oranı %18'dir, ancak Azerbaycan'da mükellefler vergi idaresinden izin alarak bir banka ile çalışmak zorundadır. 4. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV): Türkiye'de ÖTV uygulamaları daha gelişmiş olup, ithalata dayalı ürünlerin fazla olması bu durumu etkilemektedir. 5. Vergi Denetimi: Azerbaycan'da vergi denetimleri 30 gün içinde tamamlanırken, Türkiye'de denetim süresi daha uzundur. 6. Vergi Anlaşmaları: Türkiye ve Azerbaycan arasında gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen bir anlaşma bulunmaktadır.

    Takımada statüsü nasıl kazanılır?

    Takımada statüsü, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) tarafından yasal olarak tanımlanan bir kavramdır. Bir ada ülkesinin takımada statüsü kazanması için aşağıdaki koşulları sağlaması gerekmektedir: 1. Coğrafi Yapılandırma: Ada ülkesi, tamamıyla bir veya daha fazla takımadadan oluşmalıdır. 2. Esas Hatlar: Takımadaların ana adalarını kapsayan ve su/kara oranının "1:1 ile 9:1 arasında" olduğu esas hatlar belirlenmelidir. 3. Egemenlik: Takımada suları, tek bir devletin münhasır egemenliğine tabi olmalıdır. Bu koşulları sağlayan ada ülkeleri, BMDHS'yi onayladıklarında takımada devleti olarak nitelendirilirler.

    Yurt dışında yabancı şirkete dava nasıl açılır?

    Yurt dışında yabancı bir şirkete dava açmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Yetkili Mahkemenin Belirlenmesi: Davanın konusuna ve tarafların yerleşim yerlerine göre Türk mahkemelerinin uluslararası yetkisi olup olmadığı tespit edilmelidir. 2. Dilekçe Hazırlanması: Detaylı bir dava dilekçesi hazırlanmalı, davanızın konusunu, taleplerinizi ve yasal dayanaklarınıza ilişkin bilgileri içermelidir. 3. Belgelerin Çevirisi ve Onayı: Dava belgeleri, Türkiye'de resmi dil olan Türkçeye çevrilmeli ve noter veya yetkili makamlar tarafından onaylanmalıdır. 4. Dava Masraflarının Ödenmesi: Dava açma harcı ve vekalet ücreti gibi masrafların ödenmesi gerekmektedir. 5. Yetki Sözleşmesi: Yabancı şirketle yapılan sözleşmede Türk mahkemelerini yetkili kılan bir yetki sözleşmesi varsa, bu durum dava açma sürecini kolaylaştırır. Bu süreç karmaşık ve teknik ayrıntıları içerdiğinden, tecrübeli bir avukattan hukuki destek almak önemlidir.

    Lalive ne iş yapar?

    LALIVE adlı iki farklı kurum bulunmaktadır: 1. LALIVE Law Firm: Uluslararası ve bağımsız bir hukuk firmasıdır ve merkezi İsviçre'dedir. 2. Lalive Natural: Türkiye'nin Assos kentindeki bahçesinde doğal ürünler yetiştiren bir bakım ve sağlık ürünleri markasıdır.

    Uluslar arası hukuk zor mu?

    Uluslararası hukuk, uygulanması zor ve karmaşık bir hukuk dalıdır. Uluslararası hukukun bazı zorlukları: - Kaynak çeşitliliği: Uluslararası hukukun temel kaynakları antlaşmalar, teamüller, genel hukuk ilkeleri ve uzman hukukçuların doktrinleridir. - Zorunlu yargı mekanizması eksikliği: Uluslararası hukukta, genel nitelikte zorunlu bir yargı mekanizması ve yaptırımları tek elden uygulayacak bir uluslararası otorite bulunmamaktadır. - Bağlayıcılık: Uluslararası hukuk kurallarının bağlayıcılığı, devletlerin bu kuralları kendi iradeleriyle tanımalarına bağlıdır. Ancak, uluslararası hukuk eğitimi alan öğrenciler, analitik düşünme, problem çözme ve etkili iletişim gibi önemli beceriler kazanırlar.

    Savaşın 7 ilkesi nelerdir?

    Savaşın yedi ilkesi şunlardır: 1. Uygun Yetki ve Kamu Beyanı: Savaşın ancak meşru bir otorite tarafından ilan edilmesi ve kamuya duyurulması gerektiği. 2. Haklı Sebep: Savaşın amacının adil bir barışı yeniden kurmak olması ve sadece ulusal çıkarların peşinde koşmak olmaması. 3. Başarı Olasılığı: Savaşın amaçlarına ulaşılabileceğine dair iyi gerekçelerin olması, kitlesel şiddete girişilmemesi gerektiği. 4. Orantılılık: Savaşta kullanılan şiddetin askeri amaçlarla orantılı olması. 5. Son Çare: Güç kullanımının gerekçelendirilebilmesi için önce şiddet içermeyen tüm seçeneklerin tüketilmesi gerekliliği. 6. Saldırı Eylemi: Avantaj elde etmek, ivmeyi sürdürmek ve inisiyatifi ele geçirmek için saldırı eylemlerinin yapılması. 7. Güvenlik: Hedeflere ulaşmak için gereken zaman ve yerde gerekli hareket özgürlüğünün sağlanması.

    Esin hukuk hangi davalara bakar?

    Esin Avukatlık Ortaklığı aşağıdaki hukuk alanlarında davalara bakmaktadır: Birleşme ve devralmalar. Ortak girişimler. Özel sermaye yatırım fonları. Sermaye piyasası işlemleri. Ticari ve idari davalar. Uluslararası tahkim. Rekabet hukuku. İş hukuku. Vergi mevzuatı.

    Öncel Aydın Uygun Avukatlık Ortaklığı ne iş yapar?

    Öncel, Aydın & Uygun Avukatlık Ortaklığı, uluslararası tam hizmet sunan bir hukuk firması olarak faaliyet göstermektedir. Firma, bankacılık ve finans, iş hukuku, ticari davalar, kişisel yaralanma, vergi gibi çeşitli hukuk alanlarında hizmet vermektedir. Ayrıca, arabuluculuk hizmetleri de sunmaktadır.

    Göç ve iltica hukuku nedir?

    Göç ve iltica hukuku, insanların başka bir ülkeye sığınma veya göç etme süreçlerini düzenleyen hukuk dalıdır. İltica (sığınma), bir kişinin kendi ülkesindeki can ve mal güvenliğini tehdit eden sebeplerle başka bir ülkeye başvurup korunma talep etmesidir. İltica başvuru süreci genellikle şu adımları içerir: 1. Başvuru Aşaması: Kişi, sığınma talebini yetkili makamlara sunar. 2. Değerlendirme Süreci: Yetkili makamlar, başvurunun kabul edilip edilmeyeceğini değerlendirir. 3. Koruma Sağlanması: Başvuru kabul edilirse, sığınmacı kişi belirli bir süre veya daimi olarak ülkede ikamet hakkı kazanır. Göç ise, insanların daha iyi yaşam koşulları veya ekonomik fırsatlar aramak için bir ülkeden başka bir ülkeye hareket etmeleridir. Türkiye'de göç ve iltica hukuku, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile düzenlenmiştir.

    Ay'da ne oldu 1979?

    1979 yılında Ay'da önemli bir olay gerçekleşmedi. Ancak, Ay Anlaşması (Ay Sözleşmesi) 18 Aralık 1979'da New York'ta imzalandı.