ToplumsalSorunlar

1940-1970 yılları arasındaki hikayelerde ele alınan bazı konular: Toplumsal konular. Bireysel konular. II. Dünya Savaşı ve etkileri. Yenilikçi anlatım teknikleri. Bu dönemde hikayelerde realizm, natüralizm, toplumcu gerçekçilik ve modernizm gibi akımların etkileri görülmüştür.

Türkiye'de ve dünyada intihar oranlarının artmasının bazı nedenleri şunlardır: 1. Toplumsal ve Ekonomik Baskılar: İşsizlik, ekonomik krizler ve iflas gibi durumlar, erkeklerde kimlik ve itibar kaybı hissine yol açarak çaresizlik ve umutsuzluğu artırır. 2. Ruh Sağlığı Sorunları: Depresyon, anksiyete ve stres bozukluğu gibi ruhsal sorunlar fark edilmeyebilir ve bu durumlar intiharı tetikleyebilir. 3. Cinsiyet Rolleri: Toplumsal erkeklik normları, erkeklerin yaşadıkları psikolojik sorunları dile getirmelerini ve yardım aramalarını engeller. 4. İntihar Yöntemlerinin Ölümcüllüğü: Erkeklerin daha ölümcül yöntemleri tercih etmesi, intihar girişimlerinin daha sık ölümle sonuçlanmasına neden olur. 5. Dini ve Kültürel Faktörler: İntihar vakalarının bir kısmı, toplumsal baskı ve dini inançlar nedeniyle gizlenebilir, bu da istatistiklerin güvenilirliğini azaltır.

Zoraki evlilik, bireylerin kendi iradeleri dışında, çeşitli sebeplerle (aile baskısı, toplumsal normlar, ekonomik durumlar vb.) gerçekleştirdikleri evlilikleri ifade eder. Bu tür evliliklerin anlattıkları şunlar olabilir: Duygusal zorluklar: Zoraki evliliklerde bireyler, duygusal tatminsizlik, hayal kırıklığı ve mutsuzluk yaşayabilirler. Özsaygı sorunları: Kendi istekleri dışında karar vermek zorunda kalan bireyler, kendilerini yetersiz hissedebilir ve bu durum psikolojik sorunlara yol açabilir. Aile içi sorunlar: Zoraki evlilikler, aile içinde huzursuzluğa ve çocukların psikolojik gelişiminde sorunlara neden olabilir. Yasal ve etik tartışmalar: Zoraki evliliklerin, insan haklarının ihlali olduğu ve yasal düzenlemeler gerektirdiği konusunda tartışmalar bulunmaktadır.

Sosyal Hizmet Sempozyumu'nda ele alınan konular, sosyal hizmetin ana teması ve alt temaları doğrultusunda belirlenir. Ana temalar arasında şunlar yer alabilir: - Sosyal politika ve sosyal hizmet; - Sosyal hizmet eğitimi; - Sosyal hizmet tarihi; - Sosyal hizmet alanları, uygulamalar ve yaklaşımlar. Alt temalar ise sempozyumun dönemine göre değişiklik gösterebilir ve örnek olarak şunlar verilebilir: - Yeni toplumsal riskler ve belirsizlikler; - Göç, göçmenlik ve iltica; - Sosyal adalet ve sosyal hizmet; - Bağımlılık ve sosyal hizmet; - Okul sosyal hizmeti.

Angelina Jolie'nin oynadığı Changeling (Sahtekar) filmi, 1928 yılında Los Angeles'ta, Christine Collins adında tek başına çocuk yetiştiren bir annenin, dokuz yaşındaki oğlu Walter'ın kaybolmasıyla başlayan olayları anlatır. Polis tarafından yoğun bir arama başlatılsa da küçük Walter iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur. Polis, Christine ile evladının kavuşmasını medya önünde bir halkla ilişkiler etkinliği olarak organize etmeyi tasarlar. Christine, çocukla birlikte eve gider ve oğlunun kendisinden 7 cm daha kısa olduğunu ve sünnetli olduğunu görür. Christine direnince onu ruh sağlığı hastanesine kapatırlar ve kendi oğlu olduğunu kabul etmesini isterler. Yakalanan kaçak bir çocuk, kuzeniyle kalmak için çocuk öldürdüğünü itiraf eder. Christine, oğlunun yaşadığına inanır ve hastaneden çıkarılır. Yıllar sonra adamın kaçırdığı çocuklardan biri sağ olarak bulunur ve kaçarken kendisine Walter'ın yardım ettiğini söyler. Changeling, çocuk istismarı, kadınların güçten düşürülmesi, siyasi yolsuzluk ve akıl sağlığı hastalarının kötü muamelesi gibi temaları işler.

"Çıktık Yine Yollara" şarkısı, Norm Ender tarafından toplumsal sorunları ve yaşamın mücadelelerini anlatmak amacıyla yazılmıştır. Şarkının ana temaları şunlardır: - Sistemin insan üzerindeki etkisi: Sokaklar ve yaşam mücadeleleri üzerinden, sistemin bireyleri nasıl etkilediği vurgulanır. - Hayallerin sorgulanması: Gerçekleşmeyen hayallerden ve devletin duyarsızlığından bahsedilir. - Otantiklik arayışı: Sanatçının, burjuva değerlerinin hakim olduğu bir dünyada kendi benliğini ve özgünlüğünü koruma çabası işlenir. Ayrıca, şarkı dinleyicileri çevrelerindeki adaletsizliklerle yüzleşmeye ve daha adil bir toplum için çaba göstermeye teşvik eder.

"Vahşi Rüzgâr" (Wild Is the Wind) filmi, iki yozlaşmış polisin bir genç kızın vahşice öldürülmesini soruşturmasını ve bu süreçte küçük kasabalarında ırkçılığın giderek tırmanmasını anlatıyor.

Norveç, sağlık sorunları ve genetik bozulmalara yol açtığı gerekçesiyle akraba evliliğini yasakladı. Bu kararın alınmasında etkili olan diğer faktörler arasında, kalıtsal hastalıkların artış göstermesi ve AB ülkelerine artan mülteci göçüyle birlikte Avrupa'da bu tür evliliklerin toplumsal bir problem haline gelmesi yer alıyor.

Evsiz insanlar çeşitli yerlerde barınabilir: 1. Gecekondu veya barınaklar: Devlet veya sivil toplum kuruluşları tarafından işletilen bu tesisler, evsiz insanlara geçici barınma imkanı sunar. 2. Sığınma evleri: Evsiz kadınlar, çocuklar ve aileler için güvenli barınma sağlar. 3. Kamu binaları: Belediyeler veya kiliseler gibi yerler, soğuk hava koşullarında evsiz insanlara sıcak bir ortam sunabilir. 4. Sokakta: Ne yazık ki, birçok evsiz insan sokaklarda yaşamak zorunda kalır, bu durum güvenlik riskleri ve hijyen sorunları yaratır. Ayrıca, evsizlere yönelik hizmetler sunan yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları da bulunmaktadır.

Çocuk haklarının ihlal edilmesinde etkili olan faktörler şunlardır: 1. Yoksulluk ve Açlık: Çocukların temel ihtiyaçlarını karşılayamaması, onları çeşitli hak ihlallerine maruz bırakır. 2. Savaş ve Çatışmalar: Çocukların savaş alanlarına sürülmesi, yaşamları boyunca sürecek fiziksel ve psikolojik sorunlara yol açar. 3. Zorla İşçi Olma: Çocukların sağlıksız koşullarda ve düşük ücretlerle çalıştırılması. 4. İhmal ve İstismar: Bakmakla yükümlü olanların dikkatsizlikleri ve duyarsızlıkları sonucu çocukların kaza geçirmesi veya kötü muameleye maruz kalması. 5. Eğitim Sistemi Sorunları: Okullarda şiddet, zorbalık ve yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması. 6. Dijital Ortam: Çocukların dijital teknolojilere eşit erişememesi ve bu durumun yeni eşitsizlikler yaratması.

Kütahya halkının mutsuz olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Ekonomik Sorunlar: Kütahya'nın ekonomisi çoğunlukla tarım ve hayvancılığa dayalıdır ve bu sektörlerde verimlilik düşüktür. 2. Sosyal Sorunlar: Eğitim, sağlık ve kültür alanlarında yetersizlikler yaşanmaktadır. 3. Şehircilik Sorunları: Kentleşme süreci plansız gerçekleşmiş, bu da kent dokusunun bozulmasına ve tarihi sit alanlarının tahribine yol açmıştır. 4. Siyasi ve Toplumsal Faktörler: Kütahya'da tarikat ve cemaatlerin etkisi altında kalan bir siyasi yapı ve bireylerin siyasete katılımının sınırlı olması, halkın genel mutluluğunu olumsuz etkilemektedir.

"Gün Olur" belgeseli, farklı köylerde çekilen ve insanların günlük yaşamlarını konu alan bir belgeseldir. Belgeselde ele alınan bazı konular şunlardır: - Mandacılık: Bursa'nın Karaoğlan köyünde mandacılık yaparak geçimini sağlayan köylülerin hayatı. - Kültür mantarı üretimi: Burdur'un Çatak köyünde kültür mantarı üreten köylülerin hikayeleri. - Toplumsal ve kültürel sorunlar: Cengiz Aytmatov'un "Gün Olur Asra Bedel" romanında, komünizm döneminde yaşanan anılar ve geleneklerin yok sayılması gibi konular işlenir.

Göçlerin Olumlu ve Olumsuz Etkileri Olumlu Etkiler: 1. Ekonomik Büyüme: Göçmenler tarafından gönderilen dövizler, göç veren ülkelerde milli geliri artırır. 2. İstihdam: Göç, iş gücü açığını kapatarak işsizliği azaltır. 3. Kültürel Çeşitlilik: Farklı kültürlerin buluşması, toplumları daha hoşgörülü yapar. 4. Yenilikçilik: Göçmenler, yeni iş fikirleri ve teknolojiler getirerek yerel ekonomilere dinamizm kazandırır. 5. Sosyal Hizmetler: Göç, eğitim ve sağlık gibi hizmetlere olan talebi artırarak bu alanların gelişmesine katkı sağlar. Olumsuz Etkiler: 1. Enflasyon: Üretim kapasitesinin düşmesine rağmen artan tüketim talebi, enflasyon hızını yükseltir. 2. Alt Yapı Sorunları: Hızlı nüfus artışı, şehirlerde altyapı yetersizliklerine yol açar. 3. Kültürel Çatışmalar: Göçmenler ile yerel halk arasında kültürel uyumsuzluklar ve çatışmalar ortaya çıkabilir. 4. Çevre Kirliliği: Kentlerin büyümesi ve plansız yerleşim, çevre kirliliğini artırır. 5. Güvenlik Sorunları: Göç, hırsızlık, gasp ve anarşi gibi toplumsal sorunları tetikleyebilir.

Türkiye'nin en büyük sorunu olarak ekonomi ve hayat pahalılığı öne çıkmaktadır. Diğer önemli sorunlar ise sırasıyla şunlardır: 1. Adalet. 2. Mülteciler. 3. İşsizlik ve istihdam. 4. Eğitim. 5. Terör.

Girişimlerin bireysel sorumluluğunu yerine getirmemesiyle birlikte ortaya çıkan toplumsal ve sosyal maliyetler, sosyal sorumluluklar alanıyla ilgilidir.

Kadınlar, eve tamirci çağırmanın tedirginlik yarattığı durumlarda kadın tamircileri tercih edebilirler. Ayrıca, kadınlar yetkili servislerden hizmet almak ve aldatıcı reklamlara karşı korunmak için de kadın tamircileri çağırabilirler.

Hamile kalan hakemler, Merkez Hakem Kurulu (MHK) tarafından hamilelikleri nedeniyle FIFA hakem listesinden çıkarılabilmektedir. Bu durum, ayrımcı bir tutum olarak değerlendirilmekte ve spor kamuoyunda eleştiriye yol açmaktadır.

Şermin Yaşar'ın "Abartma Tozu" kitabında çoklu bakış açısı kullanılmaktadır. Anlatıcı, her bölümde farklı karakterlerin düşünce ve duygularını dile getirmektedir.

Şanışer'in "kök" albümü, toplumsal sorunlara duyarlı yaklaşımı ve isyan ile umut temalarını işliyor. Albümde yer alan "Gökyüzüne Uzan" şarkısında geçen "Gökyüzüne uzan, tutun yıldızlara, karanlık olsa da" sözleri, albümün genel temasını yansıtıyor. Diğer şarkılar arasında "Anlat"ta Filistin'de yaşanan gerçeklere değinilmesi dikkat çekiyor: "Dün geleceğiz Gazze'de bir çocuk öldü, 10 yaşında".

Tezli roman, toplumsal veya siyasal bir sorunu konu alan ve bunu bir teze bağlayarak işleyen roman türüdür. Bu tür romanlarda yazar, belirli bir fikri veya görüşü savunur ve bu tez etrafında olayları ve karakterleri şekillendirir.