İşsizlik

Karabük halkının mutsuz olmasının birkaç nedeni bulunmaktadır: 1. Sağlık Hizmetleri: Karabük'te tam teşekküllü devlet hastanesi ve onkoloji hastanesi eksikliği, vatandaşların tedavi olabilmek için başka şehirlere gitmek zorunda kalmasına neden olmaktadır. 2. Ekonomik Durum: Yüksek işsizlik oranı ve sınırlı ekonomik fırsatlar, halk arasında umutsuzluk yaratmaktadır. 3. Altyapı Eksiklikleri: Ulaşım altyapısının yetersizliği ve sosyal etkinliklerin sınırlı olması, insanlar arasında yalnızlık hissine yol açmaktadır. 4. Çevresel Sorunlar: Karabük'teki hava kirliliği ve sanayi tesislerinin çevreye verdiği zararlar, halkın sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Arnavutluk'un fakir olmasının bazı nedenleri: Ekonomik geçmiş: Ülke, sosyalist rejimin çökmesinden sonra bağımsızlığını kazandı ve bu dönemde büyük bir ekonomik sıkıntı yaşadı. Yetersiz yatırımlar: Uzun yıllar boyunca ekonomiye yeterli önem verilmedi, üretim ve ticaret alanlarında gerileme yaşandı. Yoksulluk ve işsizlik: Ülkede yoksulluk oranı yüksek ve işsizlik sorunu yaygın. Altyapı sorunları: Altyapı zayıflığı, yolların ve hizmetlerin kötü durumda olması ekonomik faaliyetleri olumsuz etkiliyor. Tarım ve turizm: Tarım ve turizm sektörleri yeterince gelişmemiş durumda.

Ekonomik konjonktür, bir ekonomideki genel ekonomik durumu ifade eden terimdir. Ekonomik konjonktür ayrıca şu anlamlara da gelebilir: - Mevsimlik veya arızi olaylar: Ekonomik dalgalanmaların bir kısmı bu tür geçici nedenlerden kaynaklanabilir. - Canlanma dönemi: Ekonomik faaliyetlerin hareketli olduğu, yatırımların arttığı dönemleri ifade eder.

Resesyon olursa ekonomide ve toplumda çeşitli olumsuz etkiler görülür: 1. İşsizlik Artışı: İşletmeler düşen talep nedeniyle işten çıkarmalara başvurabilir, bu da işsizliği artırır. 2. Tüketici Harcamalarında Azalma: Ekonomik belirsizlik arttıkça, tüketiciler harcamalarını kısar ve bu da ekonomik yavaşlamayı derinleştirir. 3. Yatırım Azalması: Belirsizlikler yatırımların ertelenmesine veya iptaline yol açar, ekonomik toparlanmayı geciktirir. 4. Kamu Finansmanı Üzerinde Baskı: Vergi gelirlerindeki düşüş ve artan sosyal harcamalar, kamu bütçe açıklarını genişletir. 5. Faiz Oranları ve Kredi Piyasalarında Değişiklikler: Merkez bankaları faiz oranlarını düşürse dahi, bankaların kredi verme koşulları sıkılaşabilir. 6. Döviz Kurlarında Değer Kaybı: Yerel para birimi değer kaybeder, bu da ithal ürünleri daha pahalı yaparken, ihracatı teşvik edebilir. Resesyonun süresi ve etkileri, ekonomik yapıya ve alınan önlemlere bağlı olarak değişir.

Resesyon, bir ekonominin belirli bir dönem boyunca sürekli olarak küçülmesi ve genel ekonomik aktivitenin azalması durumunu ifade eder. Özellikleri: - Genellikle iki çeyrek dönem üst üste GSYİH'nın düşmesiyle tanımlanır. - İşsizlik oranlarının artması, harcamaların azalması ve işletmelerin gelirlerindeki düşüş gibi ekonomik baskılarla karakterizedir. Nedenleri: - Yüksek faiz oranları. - Piyasalardaki aşırı spekülasyon ve varlık balonlarının patlaması. - Küresel ekonomik bağlantılar ve ticaret savaşları. Etkileri: - Ekonomik krizler, döviz kurlarının değer kaybetmesi ve bütçe açıklarının artması gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Stagflasyon, yani hem durgunluk (stagnasyon) hem de enflasyonun aynı anda olması, ekonomi üzerinde bir dizi olumsuz etki yaratır: 1. Yüksek işsizlik oranları. 2. Artan fiyatlar (enflasyon). 3. Tüketici güveninde düşüş. 4. Yatırımlarda azalma. 5. Faiz oranlarının belirsizliği. Bu durum, politika yapıcılar için büyük bir meydan okuma teşkil eder.

Bayburt halkının göç etmesinin başlıca nedenleri şunlardır: 1. İşsizlik ve Pahalı Yaşam Şartları: Gençler, kamu kurumlarında iş bulamayınca işsiz kalıyor ve bu durum göçü tetikliyor. 2. Eğitim ve Sosyal Sorunlar: Taşımalı eğitim sistemi ve köylerin kapatılması, öğrencilerin ve ailelerin şehir merkezine göç etmesine neden oluyor. 3. Ekonomik Yetersizlik: Kentin ekonomik yetersizliği ve yeni iş olanaklarının geliştirilmemesi, halkın daha iyi yaşam koşulları arayışı için göç etmesine yol açıyor. 4. Kültürel ve Sosyal Faktörler: Mahalle odalarının işlevinin azalması ve sosyal alanların eksikliği de göçü etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

Borç krizi, kalkınma için önemlidir çünkü: 1. Ekonomik büyümeyi yavaşlatır: Yüksek borç oranları, yatırımcı güvenini sarsar ve ekonomik büyümeyi durdurur. 2. İşsizliği artırır: Borç krizi, işletmelerin iflas riskini yükseltir ve işsizlik oranlarını artırır. 3. Mali istikrarı tehdit eder: Devletin borçlarını ödeyememesi, finansal piyasalarda belirsizlik yaratır ve mali disiplini bozar. 4. Sosyal eşitsizliği derinleştirir: Zengin ve fakir arasındaki uçurumu artırarak sosyal istikrarı tehdit eder. Bu nedenle, borç krizinin etkin bir şekilde yönetilmesi, sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik istikrar için gereklidir.

Kars halkının göç etmesinin başlıca nedenleri şunlardır: 1. Ekonomik zorluklar ve işsizlik: Kentte iş imkanlarının sınırlı olması ve ekonomik sıkıntılar göçü tetiklemektedir. 2. Genç nüfusun büyük şehirlere yönelmesi: İş ve eğitim imkanlarının daha fazla olduğu İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlere göç edilmektedir. 3. Tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunlar: Tarım ve hayvancılıkla geçinen halkın ekonomik zorluklar yaşaması. 4. Sağlık ve sosyal yaşam eksiklikleri: Sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve sosyal yaşamın gelişmemiş olması göç gerekçeleri arasında yer almaktadır.

Endonezya'da insanların fakir olmasının birkaç nedeni vardır: 1. İşsizlik ve Yetersiz Gelir: Ülkede işsizlik oranı yüksektir ve birçok insan temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde gelire sahip değildir. 2. Ekonomik Eşitsizlikler: Zenginler ve fakirler arasındaki gelir uçurumu büyüktür, bu da fakirlik döngüsünü kırmayı zorlaştırır. 3. Eğitim Sisteminin Yetersizliği: Kaliteli eğitim imkanlarının sınırlı olması, insanların mesleklerinde ilerlemelerini ve daha iyi iş fırsatlarına erişimlerini engeller. 4. Sağlık Hizmetlerine Erişimin Kısıtlılığı: Sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve maliyetin yüksekliği, fakir halkın sağlık sorunlarını çözme konusunda zorluklar yaşamasına neden olur. 5. Tarımın Düşük Verimliliği: Kırsal bölgelerde tarıma dayalı ekonomi ve düşük verimlilik, gelir düzeyini etkileyen önemli faktörlerdir.

Sinop halkının mutsuz olmasının birkaç nedeni bulunmaktadır: 1. Ekonomik Sorunlar: Sinop'ta yaşayanlar, geçim sıkıntısı ve artan maliyetler nedeniyle zorlanmaktadır. 2. İşsizlik: İş imkânlarının yetersizliği, genç nüfusun il dışına göç etmesine neden olmakta ve bu da işsizlik oranlarını düşürmektedir. 3. Göç: Sinop, hem iç hem de dış göç veren bir il olduğu için, gelen nüfus ile giden nüfus arasındaki fark, il nüfusunun artmasını engellemektedir. 4. Yaşam Koşulları: Sinop'un küçük ve sakin şehir hayatı, bazı insanlar için yeterli sosyal aktiviteleri sunmamakta ve bu da sosyal memnuniyeti azaltmaktadır.

Emekçi halkın gündemi, genellikle ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk ve adaletsiz vergi sistemi gibi konuları içerir. Ayrıca, aşağıdaki başlıklar da bu gündeme dahildir: Temel gelir güvencesi: Emeklilerin ve dar gelirli ailelerin desteklenmesi. Eğitim ve sağlık hizmetleri: Kamusal hizmetlerin iyileştirilmesi ve erişilebilir hale getirilmesi. Sendikal haklar: Grevli ve toplu sözleşmeli sendikal hakların korunması. Çevre ve ekoloji: İklim krizi ve doğanın korunması. Gençlik politikaları: Gençlerin istihdam edilmesi ve eğitim olanaklarının artırılması.

İşsizlere verilebilecek işler arasında şunlar bulunmaktadır: 1. Anket Araştırmacısı: Çevrimiçi anketler doldurarak gelir elde edilebilir. 2. Ürün Test Cihazı: Geliştiricilerin ürünlerini test ederek para kazanılabilir. 3. Kişisel Asistan: İş insanları ve meşgul bireyler için yarı zamanlı veya tam zamanlı asistanlık yapılabilir. 4. E-ticaret Satışı: Online platformlarda ürün satarak gelir sağlanabilir. 5. İŞKUR Hizmetleri: İşsizlik ödeneği almak için İŞKUR'a başvurarak iş bulma ve meslek edindirme eğitimlerinden yararlanılabilir. Ayrıca, yerel iş kurulları, şehir ve ilçe gazeteleri ve çevrimiçi iş arama siteleri de iş bulma konusunda yardımcı olabilir.

Trabzon'un fazla göç vermesinin başlıca nedenleri şunlardır: 1. Eğitim: Trabzon'dan en çok göç etme sebebi eğitimdir. 2. İşsizlik ve İş Fırsatları: Ekonomik fırsatlar arayan insanlar, daha iyi iş imkanlarına sahip bölgelere göç etmektedirler. 3. Sosyal ve Siyasi Nedenler: Tarihsel olarak yaşanan savaşlar, isyanlar ve sosyal kargaşalar, halkın güvenli bölgeler arayışına girmesine neden olmuştur. 4. Tarım Alanlarının Daralması: Dağlık ve engebeli arazi, tarım alanlarının kısıtlı olmasına yol açarak göçü tetiklemektedir. Ayrıca, Trabzon'dan yurt dışına göç eden insanlar da bulunmaktadır, özellikle Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine.

Çorum'un göç vermesinin başlıca nedenleri şunlardır: 1. Sosyal Yaşantının Zayıf Olması: Şehirde sosyal etkinliklerin ve eğlence mekanlarının yetersizliği. 2. İşsizlik: Türkiye ortalamasının altında olsa da işsizlik oranlarının yüksek olması. 3. Tarım Topraklarının Parçalanması: Miras yoluyla tarım topraklarının küçülmesi. 4. Eğitim ve Sağlık Hizmetleri: Bu hizmetlerden daha fazla yararlanma arzusu. 5. İş Sahasını Büyütme İsteği: İş imkanlarının yetersiz olması ve iş sahasını genişletme ihtiyacı. Ayrıca, genç nüfusun eğitim ve iş fırsatları arayışı da göçü etkileyen önemli bir faktördür.

6111 sayılı kanun kapsamında 48 ay süreyle teşvikten yararlanabilmek için, sigortalının mesleki yeterlilik belgesi sahibi olması ve 18-29 yaş arası erkek olması gerekmektedir. Ayrıca, aşağıdaki şartlar da sağlanmalıdır: Sigortalının, işe alındığı tarihten önceki 6 aylık dönemde SGK'ya bildirilen sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak işe alınması. Sigortalının, 01.03.2011 - 31.12.2025 tarihleri arasında işe alınmış olması. Sigortalının, işe alındığı tarihten itibaren 48 ay süreyle işsiz olması. Teşvikten, aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde verilmesi, primlerin yasal süresi içinde ödenmesi, SGK’ya borcun olmaması, kayıt dışı sigortalı çalıştırılmaması gibi koşullar da aranmaktadır. Teşvik süresi, Cumhurbaşkanı tarafından 31.12.2026 tarihine kadar uzatılabilir.

Türkiye'de işsizliğin yüksek olmasının birkaç temel nedeni vardır: 1. Yapısal Sorunlar: Ekonomik sistemin işleyişindeki temel problemler ve istihdam yaratmayan büyüme modeli işsizliği artırmaktadır. 2. Yüksek İşgücü Maliyetleri: İşverenlerin istihdam maliyetlerinin yüksek olması, yeni işçi alımında çekinceye yol açabilmektedir. 3. Demografik Faktörler: Hızlı nüfus artışı ve genç nüfusun yüksek oranı, işgücü piyasasındaki rekabeti artırarak işsizlik oranlarını yukarı çekmektedir. 4. Eğitim Politikaları: Nitelikli işgücü eksikliği, işverenlerin gençleri istihdam etme konusundaki tereddütlerini artırmaktadır. 5. Ekonomik Durgunluk ve Kriz: Ekonomik zorluklar, işverenlerin yeni iş pozisyonları açma konusunda isteksiz olmasına neden olabilir.

COVID-19 pandemisi turizm sektörünü çeşitli şekillerde etkiledi: 1. Ekonomik Kayıplar: Uluslararası turizm hareketliliği büyük ölçüde azaldı, bu da turizm gelirlerinde ciddi düşüşlere yol açtı. 2. İşsizlik: Pandemiyle birlikte birçok turizm işletmesi faaliyetlerini durdurdu veya çalışan sayısını azaltmak zorunda kaldı, bu da işsizlik oranlarını artırdı. 3. Yeni Uygulamalar: Salgın, dijitalleşme, temassız ödeme, çevrimiçi ziyaret gibi yeni uygulamaların turizm sektöründe yaygınlaşmasına neden oldu. 4. Alternatif Turizm Türleri: Karantina ve seyahat kısıtlamaları, insanların daha sakin ve izole destinasyonlara yönelmesine yol açtı. 5. Sağlık Önlemleri: Turizm işletmeleri, hijyen ve sağlık önlemlerini artırarak yeni sertifikasyon sistemlerine geçti.

Karabük halkının göç etme nedenleri arasında birkaç ana faktör bulunmaktadır: 1. Ekonomik Krizler: Karabük Demir-Çelik Fabrikalarının ekonomik krize girmesi ve özelleştirme sonrası yaşanan işsizlikler, göçü hızlandırmıştır. 2. Tek Sektöre Bağımlılık: İl ekonomisinin tek bir sektöre bağlı olması, ekonomik istikrarı azaltmış ve göçü tetiklemiştir. 3. Eğitim ve İş Fırsatları: 2022 yılında en fazla göç nedeni olarak eğitim gösterilmiştir. Gençler, daha iyi eğitim ve iş imkanları için şehirden ayrılmışlardır. 4. Konut ve Yaşam Koşulları: Gecekondulaşmanın görüldüğü ve alt gelir grubuna dahil olanların yaşadığı bölgelerde yaşam koşullarının yetersizliği de göçü etkileyen faktörlerdendir.

Asgari ücretten fazla maaş alan bir kişinin işsizlik maaşı, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %40’ı olarak hesaplanır. Hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçemez. Örnek hesaplama: 2025 yılında asgari ücretle çalışan bir kişinin işsizlik maaşı: 26.005,50 TL x 0,40 = 10.402,20 TL. Damga vergisi kesintisi sonrası net işsizlik maaşı: 10.402,20 TL x 0,00759 = 78,96 = 10.323,24 TL. Bu hesaplamaya göre, 2025 yılı için en düşük işsizlik maaşı 10.323,24 TL'dir. En yüksek işsizlik maaşı ise brüt asgari ücretin %80’i olan 20.646,49 TL'dir. İşsizlik maaşı hesaplaması ve ödemesi ile ilgili güncel bilgiler için İŞKUR'un resmi web sitesi ziyaret edilebilir.