Toplum

"Qirej" filmi, Türkiye'nin Güneydoğu'sunda uygulanan koruculuk sistemini eleştirmektedir. Filmde, devletten silah ve maaş alan korucuların, yöre halkına terör estirmesi ve bu durumun yol açtığı acılar anlatılmaktadır.

Ziya Gökalp'in mahallesi, onun düşünce ve eğitim hayatının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. İşte bu mahallenin önemine dair bazı nedenler: Aile çevresi: Gökalp'in entelektüel olarak yetişmesi ve toplumsal konulara yönelik merakının gelişmesinde, ailesinin ve özellikle babasının sağladığı olumlu düşünsel ortam etkili olmuştur. Eğitim kurumları: Gökalp, mahallesindeki "Memedin Mescidi"nde alfabeyi öğrenmiş, daha sonra gittiği Mahalle Mektebi'nde Kur'an-ı Kerim ve yazı öğrenmiştir. İlk siyasi eylemleri: Gökalp, lise yıllarında okulda idarecilere karşı bir eylem gerçekleştirmiş ve bu, onun politik bilincinin erken yaşlarda oluştuğunu göstermiştir.

Siyasal örgütler, dört ana kategoriye ayrılır: 1. Üretim Örgütleri: Toplumun tükettiği şeyleri üretmeye odaklanır. 2. Politik Amaçlara Yönelik Örgütler: İktidarı oluşturma ve gücü dağıtmaya yönelik faaliyet gösterir. 3. Birleştirici Örgütler: Uyuşmazlıkları halletmek ve toplumun birlikte çalışmasını sağlamak amacıyla kurulur. 4. Varlık Koruyucu Örgütler: Toplumun sürekliliğini eğitsel, kültürel ve dilsel faaliyetler aracılığıyla korumaya çalışır. Ayrıca, baskı grupları ve siyasi partiler de siyasal örgütler arasında yer alır.

Dünyada kadınlar olmasaydı, toplumsal, kültürel, ekonomik ve bilimsel alanlarda önemli değişiklikler olurdu: 1. Toplumsal Yapı: Aile kavramı ve ebeveynlik rolleri değişirdi; çocuk yetiştirme sadece babalara kalırdı. 2. Kültürel Katkılar: Sanat, edebiyat, müzik ve bilim gibi alanlarda kadınların yenilikçi ve yaratıcı katkıları eksik kalırdı. 3. Ekonomi: Kadınların iş gücüne katılımı azalacağı için ekonomik büyüme ve gelir dağılımı olumsuz etkilenirdi. 4. Teknoloji: Bilim ve teknolojide kadınların rolü azalacağı için inovasyon hızı düşerdi. 5. Sağlık ve Eğitim: Sağlık hizmetleri ve eğitimde büyük eksiklikler yaşanırdı. Bu tür bir varsayım, her iki cinsiyetin birlikte varlığının ve iş birliğinin insanlığın zenginliğini oluşturduğunu gösterir.

Önyargıların ilk ve en önemli kaynağı, toplumsal öğrenme ve toplumsallaşma sürecidir. Önyargılar, aile, akran, kitle iletişim araçları ve toplumdan öğrenilir.

Kavramlar önemlidir çünkü: 1. İletişimi Kolaylaştırır: İnsanlar arasındaki iletişimi anlaşılır hale getirir ve isteklerin daha net aktarılmasını sağlar. 2. Düşünme Becerilerini Geliştirir: Düşüncelerin zihnimizde genel bir tasarım olarak organize edilmesine yardımcı olur. 3. Sınıflandırma ve Gruplandırma: Çevremizdeki nesne, fikir veya olayları benzer özelliklerine göre sınıflandırarak tanımlamamızı sağlar. 4. Bilimsel ve Felsefi Temel: Bilim, felsefe ve sanat gibi alanlarda düşüncelerin derinleşmesine ve yeni keşiflerin yapılmasına katkıda bulunur. 5. Toplumsal Uyum: Ortak kavramlar ve anlamlar, toplumun birlikte yaşayabilmesi ve işbirliği yapabilmesi için gereklidir.

Seküler ve modernleşme kavramları birbiriyle ilişkili olsa da farklı anlamlar taşır: 1. Seküler: Dinsel inançların, kurumların ve pratiklerin toplumsal önemini yitirdiği bir anlayışı ifade eder. 2. Modernleşme: Toplumların geleneksel yapılardan uzaklaşarak, bilim, teknoloji ve rasyonel düşünce temelinde değişmesi sürecidir. Özetle, sekülerleşme daha çok dinin toplum üzerindeki etkisinin azalması ile ilgiliyken, modernleşme genel olarak toplumun tüm alanlarında gerçekleşen dönüşümü kapsar.

Çağdaşlaşma ilkesi, toplumun bilim, teknoloji ve kültürel gelişmelerle uyumlu hale gelmesini ifade eder.

Genelgeçer ve genel geçer ifadeleri aynı anlama gelir ve toplum tarafından kabul edilen, herkesçe benimsenen durumları ifade eder.

Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) önemlidir çünkü: 1. Toplumsal Etki ve İyi İmaj: KSS faaliyetleri, toplumun çeşitli kesimlerine olumlu etkilerde bulunarak işletmenin iyi niyetini ve toplumsal duyarlılığını gösterir, bu da pozitif bir imaj oluşturur. 2. İşletme Sürdürülebilirliği: Çevresel etkilerin azaltılması ve enerji verimliliğinin artırılması gibi sürdürülebilir uygulamalar, işletmeyi gelecekteki regülasyonlara ve kaynak kıtlıklarına karşı daha iyi hazırlar. 3. Risk Yönetimi: KSS, toplumsal duyarlılıkların yüksek olduğu konularda zaman içerisinde ortaya çıkabilecek kamusal düzenlemelere uyum konusundaki becerileri geliştirir. 4. Çalışan Bağlılığı ve Etik: KSS, etik değerlere uygun davranmayı ve şeffaflığı gerektirir, bu da işletmenin güvenilirliğini artırır ve çalışan memnuniyetini yükseltir. 5. Rekabet Avantajı: Tüketiciler giderek daha fazla etik ve çevresel sorumluluk sahibi işletmelere yönelirken, bu alandaki çalışmalar işletmeye piyasada farklılaşma sağlar.

Evet, "stigma" ve "damgalama" aynı şeyi ifade eder. Damgalama (stigmatizasyon), bir kişinin toplum tarafından lekeli, utanç verici, kötüleyici ve normal dışı olarak ötekileştirilmesi sürecidir.

Beş tane ahlaki davranış örneği: 1. Saygı duymak: Diğer insanların hak ve hukukunu kabul etmek ve onlara karşı saygılı olmak. 2. İnsanlara yardım etmek: Zor durumda kalanlara yardım etmek. 3. Doğruyu söylemek: Yalan söylememek ve dürüst olmak. 4. Kendini geliştirmek: Kişisel gelişim için çaba göstermek. 5. Sorumluluk almak: Sorumluluklarını yerine getirmek. Ayrıca, cömertlik, sabretmek, gıybet ve dedikodu yapmamak, kalp kırmamak ve ibadet etmek de güzel ahlaka örnek olarak verilebilir.

Aktivizm ve aktivist arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Aktivizm, bireylerin veya grupların toplumsal, politik, ekonomik veya çevresel sorunlara karşı duyarlı olmasının ötesinde, bu sorunlara çözüm aramak ve değişim sağlamak amacıyla gerçekleştirdikleri eylemleri ifade eder. Aktivist ise, aktivizmle uğraşan, toplumsal veya politik konularda değişim yaratmak için güçlü eylemler gerçekleştiren veya bu eylemleri savunan kişiye denir. Örneğin, aktivizm çevre sorunları için protesto gösterileri düzenlemek veya dijital kampanyalar başlatmak olabilirken, aktivist bu tür eylemleri gerçekleştiren veya savunan kişi olarak tanımlanır.

Aktivizm ve aktivist arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Aktivizm, bireylerin veya grupların toplumsal, politik, ekonomik veya çevresel sorunlara karşı duyarlı olmasının ötesinde, bu sorunlara çözüm aramak ve değişim sağlamak amacıyla gerçekleştirdikleri eylemleri ifade eder. Aktivist ise, aktivizmle uğraşan, toplumsal veya politik konularda değişim yaratmak için güçlü eylemler gerçekleştiren veya bu eylemleri savunan kişiye denir. Örneğin, aktivizm çevre sorunları için protesto gösterileri düzenlemek veya dijital kampanyalar başlatmak olabilirken, aktivist bu tür eylemleri gerçekleştiren veya savunan kişi olarak tanımlanır.

"Biz duygusu", toplumda bütün üyelerin kendi kendilerini sıkı sıkıya dayanışma içinde hissetmeleri anlamına gelir.

Krokodil dergisinde çeşitli konularda karikatürler yer almıştır, bunlar arasında: Batı emperyalizmi ve burjuva ideolojisi. Rus toplumundaki "istenmeyen unsurlar". Siyonizm. Bürokrasi ve aşırı merkezi kontrol gibi konular. Ayrıca, Krokodil'in karikatüristleri arasında Boris Efimov, Koukryniksy, Ilf ve Petrov gibi tanınmış isimler de bulunmaktadır.

Adalet ve özgürlük arasındaki ilişki şu şekilde açıklanabilir: Özgürlük, adaletin bir şartıdır. Adaletin olmadığı yerde özgürlükten bahsedilemez. Özgürlük, farklı değer ve ahlak sistemleriyle ilişkilidir. Ayrıca, filozof Isaiah Berlin'in ortaya koyduğu gibi, özgürlük olumlu ve olumsuz olarak iki farklı şekilde kavramsallaştırılır ve bu kavramlar birbiriyle rekabet içindedir. Olumsuz özgürlük, "insan davranışlarını engelleyen setlerin yokluğu" anlamına gelir. Olumlu özgürlük, birinin güç ve kaynaklara, kendi yolunu seçmek ve kendi potansiyelini gerçekleştirmek için sahip olabilmesidir.

Topluma Hizmet Uygulamaları (THU) dersi, öğrencilere çeşitli beceriler kazandırarak hem bireysel hem de toplumsal gelişime katkıda bulunur. Bu dersin temel amaçları şunlardır: 1. Toplumsal sorumluluk bilincini geliştirmek: Öğrencilerin toplumun güncel sorunlarını tanımalarını ve çözüm üretmeye yönelik projeler hazırlamalarını sağlar. 2. İşbirliği ve dayanışma becerilerini desteklemek: Grup çalışmaları aracılığıyla öğrencilerin etkili iletişim kurmalarını ve öz değerlendirme yapmalarını teşvik eder. 3. Sosyal duyarlılığı artırmak: Empati, vicdanen rahatlama ve eleştirel bakma yetilerini geliştirir. 4. Mesleki doyumu artırmak: Öğrencilerin özgüvenlerini ve mesleki bilgilerini artırır. THU dersi, öğrencilerin toplumsal hayata aktif katılımlarını sağlayarak onları daha bilinçli ve duyarlı bireyler haline getirir.

"Propaganda" filmi, 1948 yılında yaşanmış gerçek bir olaydan esinlenerek çekilmiştir. Başlıca konular: - Gümrük memuru Mehdi ve çocukluk arkadaşı Rahim'in ailelerinin hayatları. - Köy halkının dostlarını, aşklarını ve hayata olan inançlarını yitirmesi. - Merkezî otoriteye karşı verilen mücadele. Filmde, Mehdi'nin oğlu Adem ile Rahim'in kızı Filiz arasındaki tutkulu aşkın, sınır çizgisi nedeniyle iyice imkânsızlaşması da işlenmektedir.

Steven Lukes, "iktidar" kavramını üç farklı boyutta ele almaktadır: 1. Tek Boyutlu İktidar: İktidarın en görünür ve açık şekilde işleyen boyutunu ifade eder. 2. Gündem Belirleyici İktidar: İktidarın, bazı soruların hiç gündeme gelmemesini sağlayarak görünmez bir şekilde işlediğini öne sürer. 3. Görünmeyen İktidar: Günlük hayatımızdaki güç ilişkilerinin görünmez mekanizmalarını inceler.