Teşhis

Anamnez, bir hastanın hastalığı veya problemi hakkında sorular sorularak ve bilgi toplanarak mevcut durumunun anlaşılması işlemidir. Şikayet ise, hastanın anamnez sürecinde dile getirdiği, kendisini rahatsız eden durum veya belirtilerdir. Anamnez sürecinde, hastanın kimlik bilgileri, şikayeti, öyküsü, özgeçmişi, aile geçmişi, sosyal durumu, alışkanlıkları, kullandığı ilaçlar ve beden fonksiyonları hakkında bilgi elde edilir.

Hastanede doktor, hastanın sağlık durumunu anlamak ve doğru bir teşhis koymak için hikaye anlatır. Bu hikaye, aşağıdaki bilgileri içerir: Semptomlar: Hastanın şikayet ettiği belirtiler ve bunların süresi. Tıbbi geçmiş: Hastanın geçmişte yaşadığı önemli tıbbi olaylar ve hastalıklar. Aile öyküsü: Hastanın ailesinde genetik olarak geçebilecek hastalıklar veya diğer sağlık sorunları. İlaç kullanımı: Hasta tarafından kullanılan reçeteli ilaçlar ve takviyeler. Yaşam tarzı faktörleri: Hastanın sigara içme, alkol tüketme, egzersiz yapma gibi alışkanlıkları. Bu bilgiler, doktorun tedavi planını oluşturmasına ve hastanın ilerlemesini izlemesine yardımcı olur.

"Ağzım ağrıdı diyor yeter" ifadesi, ağızda yaşanan ağrının dayanılmaz olduğunu ve artık yeterli olduğunu ifade edebilir. Bu tür bir ağrı, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve doğru teşhis ve tedavi için bir diş hekimine başvurulması önerilir. Ağızda ağrı hissinin olası nedenleri arasında: - Ağız yaraları. - Diş çürükleri. - Diş eti hastalıkları. - Enfeksiyonlar. - Ağız kanseri. - Sinüzit veya baş ağrısı.

Gama kamera ile çeşitli hastalıkların teşhisi mümkündür, bunlar arasında: Kardiyak hastalıklar: Gama kameraları kullanan SPECT, miyokardiyal perfüzyonu değerlendirerek koroner arter hastalığının teşhis edilmesine yardımcı olur. Onkoloji: Gama kameralar, PET ve SPECT gibi görüntüleme teknikleri aracılığıyla tümörlerin tespit edilmesini ve izlenmesini sağlar. Kemik hastalıkları: Gama kameraları, radyoaktif izleyicilerin artan veya azalan alımını belirleyerek metastatik kanser, kırıklar ve enfeksiyonlar gibi hastalıkları tespit etmek için kullanılır. Tiroid hastalıkları: Hipertiroidizm, hipofonksiyon veya nodüler hastalık gibi durumların değerlendirilmesine yardımcı olur. Ayrıca, gama kamera ile karaciğer, akciğer, böbrek ve beyin gibi diğer organların hastalıklarının teşhisi de yapılabilir.

Akıntının etkisinin nasıl hesaplanacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, vajinal akıntının miktarının ve özelliklerinin hesaplanabileceği bazı durumlar şunlardır: Gebelik sırasında: Hamilelik sırasında vücutta hormon seviyelerindeki değişiklikler nedeniyle vajinal akıntı miktarı artabilir. Adet döngüsü sırasında: Adet döngüsü boyunca östrojen ve progesteron hormonlarındaki değişiklikler vajinal akıntının miktarını ve kıvamını etkiler. Anormal vajinal akıntıda ise renk, koku ve kıvam normalden farklı olabilir. Bu durumda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir. Vajinal akıntının tedavisi, akıntının nedenine bağlı olarak değişir.

Florografi ile aşağıdaki hastalıkların teşhisi konulabilir: Tüberküloz; Kanser; Zatürre; Bronşit; Kalp patolojileri; Göğüs organlarındaki tümör süreçleri; Enfeksiyon ve iltihaplar; Yapısal değişiklikler göğüs bölgesinde. Ayrıca, florografi omurilik yaralanmalarının sonuçlarını da gösterebilir.

Karpal tünel sendromunun tanısı şu yöntemlerle konur: 1. Hasta Öyküsü ve Fizik Muayene: Hastanın şikayetleri ve tıbbi geçmişi değerlendirilir, el ve bilek muayenesi yapılır. 2. Özel Testler: - Tinel Testi: Bilek üzerine vurulduğunda elde karıncalanma oluşup oluşmadığı kontrol edilir. - Phalen Testi: El bileği belirli bir pozisyonda büküldüğünde uyuşma ve karıncalanma olup olmadığına bakılır. 3. Elektromiyografi (EMG): Sinir iletim hızını ölçerek median sinirin durumunu değerlendirir. 4. Diğer Görüntüleme Yöntemleri: Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya ultrason gibi yöntemler, karpal tünel bölgesindeki yapısal anormallikleri belirlemek için kullanılabilir. Teşhis için bir ortopedi ve travmatoloji uzmanına başvurulması önerilir.

Ruh hastasına teşhis koymak için psikiyatrist tarafından yapılan değerlendirme ve çeşitli testler gereklidir. En sık rastlanan ruh sağlığı rahatsızlıkları ve bunlara konulan teşhisler şunlardır: Depresyon: İştah değişiklikleri, enerji kaybı, umutsuzluk, ilgi kaybı gibi belirtilerle karakterizedir. Anksiyete Bozuklukları: Sürekli endişe, panik ataklar ve fiziksel belirtiler (nefes darlığı, kalp çarpıntısı) görülür. Bipolar Bozukluk: Manik epizodlar (aşırı enerji ve coşku), depresif epizodlar (umutsuzluk, enerji kaybı) yaşanır. Şizofreni: Gerçeklikten kopma, sanrılar, halüsinasyonlar gibi belirtiler gösterir. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): Tekrarlayıcı obsesyonlar (saplantılar) ve buna bağlı kompulsiyonlar (zorlamalar) görülür.

bioMérieux, in vitro teşhis alanında faaliyet gösteren bir dünya lideridir. bioMérieux'nün yaptığı işler arasında: - Sözleşme üretimi ve klinik deneme desteği; - Ürün geliştirme ve analitik yöntem oluşturma; - Kalite kontrol testi ve düzenleyici uyumluluk danışmanlığı; - Endüstriyel mikrobiyoloji ve bulaşıcı hastalıklara yönelik teşhis sistemleri geliştirme.

Hastanede dahili servis, yetişkin hastaların teşhis ve tedavisinden sorumlu olan iç hastalıkları bölümü olarak görev yapar. Dahili serviste yapılan bazı işler: Tıbbi değerlendirme ve tanı: Hastaların şikayetlerinin dinlenmesi, fiziksel muayene ve gerekli laboratuvar testleri veya görüntüleme yöntemleriyle tanı konulması. Acil müdahale ve tedavi: Kalp krizi, felç, travma gibi hayati durumlara hızlı müdahale. Gözlem ve izleme: Hastaların durumunun stabil olup olmadığını kontrol etmek amacıyla gözlem altında tutulması. Konsültasyon kararları: Hasta yatış çıkışları, tedavileri ve konsültasyon kararlarının alınması. Hasta eğitimi: Hastalara ve yakınlarına hastalık, tedavi süreci ve ilaçlar hakkında bilgi verilmesi.

Diş hekimliğinde radyoloji, doğru teşhis ve etkili tedavi için büyük önem taşır. İşte bazı nedenleri: 1. Tanı Koyma ve Tedavi Planlama: Radyolojik görüntüleme, diş ve çene yapısındaki problemleri erken teşhis ederek uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesine yardımcı olur. 2. Hasta Güvenliği: Minimal radyasyon dozunda güvenli bir şekilde uygulanan radyolojik teknikler, hasta güvenliği açısından kritiktir. 3. Tedavi Sonrası Takip: Görüntüleme yöntemleri, tedavi sonrası ilerlemenin izlenmesini ve hastanın iyileşme sürecinin değerlendirilmesini sağlar. 4. Karmaşık Durumların Değerlendirilmesi: Özellikle implant uygulamaları ve çene kemiği ile ilgili detaylı incelemelerde radyoloji vazgeçilmez bir araçtır.

Meme kanserinde PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) genellikle şu durumlarda istenir: 1. Teşhis ve Evreleme: Tümörün boyutunu, yerini ve olası metastazlarını değerlendirmek için. 2. Tedavi Planlaması: Kanser tedavisinin planlanmasında ve tedaviye yanıtın izlenmesinde. 3. Şüpheli Bulgular: Radyolojik tetkiklerde şüpheli bulgular olduğunda. 4. Nüks Riski: Kanserin yeniden ortaya çıkma riski olan hastalarda erken teşhis için. PET taraması, diğer görüntüleme yöntemleriyle tespit edilemeyen küçük kanser odaklarını saptayabilir.

Migren teşhisi için yapılan testler şunlardır: 1. Hasta Öyküsü: Doktor, hastanın baş ağrısının sıklığını, şiddetini, süresini ve eşlik eden semptomları sorar. 2. Fiziksel Muayene: Nörolojik muayene ile hastanın refleksleri, kas gücü ve duyusal işlevleri kontrol edilir. 3. Görüntüleme Testleri: MRI veya BT taraması, tümör veya beyin kanaması gibi ciddi durumları tespit etmek için istenebilir. 4. Kan Testleri: Tiroid hormonları, kansızlık, D vitamini ve B vitamini eksikliği gibi durumlar için yapılır. 5. Diğer Testler: Omurilik sıvısından alınan testler ve EEG tetkiki de gerekebilir. Migren teşhisi için mutlaka bir nöroloğa başvurulmalıdır.

El kireçlenmesi (osteoartrit) belirtileri genellikle şu şekilde anlaşılır: 1. Ağrı: Özellikle hareket sırasında artan eklem ağrısı. 2. Şişlik: Eklem bölgelerinde şişlik ve inflamasyon. 3. Hareket kısıtlılığı: Eklem hareketliliğinin azalması ve günlük aktiviteleri zorlaştırması. 4. Sertlik: Özellikle sabahları veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra eklemlerde sertlik hissi. 5. Çatırtı sesi: Eklemler hareket ederken çatırdayabilir veya kıtırdayabilir. Teşhis için doktor, fizik muayene yapar ve aşağıdaki görüntüleme yöntemlerini kullanabilir: - Röntgen: Eklemdeki değişiklikleri göstermek için. - Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Daha ayrıntılı görüntüler elde etmek için. - Kan testleri: Enfeksiyon veya iltihaplanma gibi diğer durumları dışlamak için. Belirtiler fark edildiğinde bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

EGD (esophagogastroduodenoskopi) ile aşağıdaki hastalıklar teşhis edilebilir: Gastrointestinal bozukluklar. Mide (peptik) ülserleri. Yutma bozuklukları. Kanserli ve nonkanserli tümörler. Asit reflü (gastroözofageal reflü hastalığı veya GERD). Özofagus varisleri (yemek borusu duvarındaki şişmiş damarlar). Özofajit, gastrit ve duodenit gibi iltihaplanmalar. EGD ayrıca, teşhis için doku örneği almak (biyopsi) ve tedavileri gerçekleştirmek için de kullanılır.

Theranostics, "tedavi" ve "teşhis" kelimelerinin birleşiminden oluşan, kişiselleştirilmiş tıpta kullanılan bir tekniktir. Çalışma prensibi şu şekildedir: 1. Görüntüleme (Teşhis): Hastaya, kanser hücrelerine bağlanan bir hedef molekül ve düşük enerjili radyasyon yayan bir radyoaktif izotop içeren bir radyofarmasötik ajan verilir. 2. Tedavi: Aynı hedef molekül, daha yüksek enerjili bir radyoaktif izotopla birleştirilir ve hastaya verilir. Bu yöntem, geleneksel tedavilere göre daha kesin sonuçlar sunar ve tedavi sürecinin etkinliğini artırmayı, yan etkileri azaltmayı amaçlar.

CYBH (Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar) Derneği, cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesi, teşhisi ve tedavisi ile ilgili çalışmalar yürütür. Bu kapsamda, dernek aşağıdaki hastalıklara bakar: - HIV ve AIDS; - Hepatit B, C ve A; - Klamidya; - Bel soğukluğu (gonore); - Genital herpes; - Genital siğiller (HPV); - Kasık biti; - Uyuz; - Frengi (sifiliz).

Temporal arterit, diğer adıyla dev hücreli arterit, kan damarlarında oluşan iltihap türüdür. Özellikleri: Etkilenen damarlar: Baş, boyun ve kollarda yer alan kan damarları, özellikle şakak bölgesindeki temporal arterler. Belirtiler: Şiddetli baş ağrısı, çene ağrısı, çift veya bulanık görme, yorgunluk, kilo kaybı, ateş. Risk faktörleri: 50 yaş üstü, kadın cinsiyeti, beyaz ırk, ailede hastalık öyküsü, sigara kullanımı, bazı enfeksiyonlar. Tanı: Tıbbi geçmiş incelemesi, fiziki muayene, kan testleri (ESR, CRP), temporal arter ultrasonu veya biyopsi. Tedavi: Kortikosteroid ilaçlar, bazen bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar. Önemli: Tedavi edilmezse görme kaybı ve diğer ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

Baş ağrısı merkezi, baş ağrısı teşhisi ve tedavisi ile ilgilenen bir sağlık birimidir. Bu merkezlerde yapılanlar şunlardır: 1. Teşhis: Hastanın semptomlarının ve sağlık geçmişinin değerlendirilmesi, fizik muayene, görüntüleme testleri (MRI, CT taraması) ve kan tahlilleri gibi yöntemlerle baş ağrısının teşhisi konulur. 2. Tedavi: Ağrı kesiciler, antidepresanlar, antikonvülzanlar gibi ilaçların kullanımı; stres yönetimi teknikleri, kas gevşetici egzersizler, uyku düzeni düzenlemesi ve beslenme rutininde değişiklikler gibi yöntemler uygulanır. 3. Alternatif Tedaviler: Akupunktur, refleksoloji ve bitkisel çözümler gibi tamamlayıcı tedaviler de sunulabilir. Baş ağrısı şikayetiyle bir sağlık uzmanına danışmak ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek önemlidir.

"Sebep Ey" şiirinde Erdem Beyazıt tarafından kullanılan edebi sanatlar arasında teşhis (kişileştirme) sanatı bulunmaktadır.