Teori

Çıkıcı bağlama, döküm işlemlerinde, kalıpların en yüksek kısımlarına çıkıcıların yerleştirilmesi işlemidir. Çıkıcılar, sıvı metalin yolluktan akarak gazların dışarı çıkmasını sağlar. Ayrıca, "çıkıcı bağlama" terimi, bağlama enstrümanıyla ilgili bir bağlamda da kullanılabilir, örneğin "egzersiz çıkıcı gamlar dizisi" gibi.

Karşılaştırmalı edebiyata giriş dersinde işlenebilecek bazı konular şunlardır: Karşılaştırmalı edebiyata giriş. Tarih, kültür ve edebiyat. Dünya edebiyatından seçme eserlerin incelenmesi. Eserlerin karakter, tema, motif, sembol, anlatım tekniği ve kimlik temsili gibi konular bakımından karşılaştırılması. Ayrıca, karşılaştırmalı edebiyat derslerinde edebi akımlar, edebiyatta temel kavramlar, bilimsel araştırma yöntemleri, edebiyat sosyolojisi, mitoloji ve çeviri gibi konular da ele alınabilir. Karşılaştırmalı edebiyat dersi içeriği, üniversiteye ve programın yapısına göre değişiklik gösterebilir.

Hayır, Dm (Re Minör) ve Am (La Minör) aynı akor değildir. Dm akoru, Re, Fa ve La notalarının birleşiminden oluşur ve genellikle daha hüzünlü veya melankolik bir tını verir. Her ikisi de üç notadan oluşan minör akorlardır, ancak üçüncü notanın farklı olması nedeniyle farklı akorlar olarak kabul edilirler.

Pozitivist aşama, Auguste Comte'un "Üç Hal Yasası"na göre üç ana döneme ayrılır: 1. Teolojik evre: Fenomenlerin tanrısal veya manevi nedenlerle açıklandığı dönem, Orta Çağ'a kadar uzanır. 2. Metafizik evre: Olayların oluşunun soyut kuvvetlerle açıklandığı dönem, 1789'a kadar sürmüştür. 3. Pozitivist evre: İnsan düşüncesinin ve gelişiminin en yüksek basamağı olarak kabul edilir; bu aşamada sadece gözlemlenebilir olgular incelenir ve olaylar arasındaki değişmez yasalar araştırılır.

Nota çizgileri, müzik notalarını ve seslerini temsil eder. Nota çizgilerinin anlamları: Beş çizgi ve dört boşluk: Her biri, başındaki anahtar imzası tarafından belirlenen ayrı bir notayı temsil eder. Anahtar imzası: Notalara kaç diyez veya bemol atanacağını belirler. Bar çizgileri: Müziği ölçülere ayırır, her parçanın başında ve sonunda bulunur. Dinamik işaretler: "P" (piano, yumuşak ses) ve "f" (forte, yüksek ses) gibi işaretlerle sesin şiddetini belirtir. Diğer semboller: Keskin (diyez), düz (bemol), natürel gibi semboller notaların tonunu değiştirir. Notalar, porte adı verilen beş çizgili bir düzen üzerinde yazılır.

Selahattin Ertürk'ün "Eğitimde Program Geliştirme" kitabında, eğitim sürecinde program geliştirmenin temel unsurları ve aşamaları ele alınmaktadır. Kitapta anlatılan bazı konular şunlardır: Eğitim hedefleri: Eğitimin amaçları belirlenir ve bu amaçlar, gözlenebilir kritik davranışlarla tanımlanır. Eğitim durumları: Hedeflere ulaşmak için uygun eğitim yaşantıları ve öğrenme ortamları planlanır. Değerlendirme: Davranışların öğrenme derecesi testlerle ölçülür. Program geliştirme modelleri: Eğitimde program geliştirmenin teorik temelleri ve çeşitli modeller incelenir. Öğretmenin rolü: Öğretmenlerin program geliştirme sürecindeki görev ve sorumlulukları ele alınır. Ertürk, kitabında İngilizce kavramlara Türkçe karşılıklar önererek eğitim bilim dilinin zenginleşmesine katkı sağlamıştır.

Edward O. Wilson'ın insan doğası teorisi, insan doğasını ve toplumu sosyobiyoloji aracılığıyla açıklamaya çalışır. Bazı temel görüşleri: Grup seçilimi: Bireylerin değil, toplulukların hayatta kalma avantajlarının seçilim süreçlerini şekillendirdiğini öne sürer. Kültürel yapılar: Dinler, mitler ve sanatın, grupları birleştiren ve hayatta kalma avantajı sağlayan araçlar olduğunu belirtir. İnsan davranışları: İnsan toplumlarındaki ahlaki kuralların ve iş birliğinin, grup seçilimi yoluyla evrimleştiğini öne sürer. Wilson'ın çalışmaları, hem övgü hem de eleştiri almıştır. 1979 yılında yayımlanan İnsan Doğası Üzerine kitabı, Pulitzer Ödülü'ne layık görülmüştür.

Tonal ve atonal müzik arasındaki temel fark, tonal müziğin belirli bir ton veya tonal merkeze sahip olması, atonal müziğin ise herhangi bir yapıya sahip olmaması ve belirli bir tonal merkezi olmamasıdır. Tonal müzik, Batı müziğinin büyük bir kısmını oluşturur ve belirli bir tonal merkez etrafında döner. Atonal müzik, soyut bir tablo gibi subjektif bir algı gerektirir; her dinleyici için farklı anlamlar taşıyabilir.

Uzay makas köprü, düzlemsel makas köprünün üç boyutlu bir karşılığıdır. Bu tür köprüler, genellikle bilye ve soket bağlantıları kullanan, uçlarından birbirine bağlı elemanlardan oluşur. Uzay makas köprüler, uyarlanabilirlikleri ve karmaşık yüklere dayanabilme kapasiteleri nedeniyle çeşitli inşaat projelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Küçük ikili aralık, 0,5 ton (yarım perde) uzaklığındadır. Örnekler: Do-Reb; Si-Do.

Cantor küme teorisinin önemli olmasının bazı nedenleri: Sonsuzluk kavramının matematiksel olarak yapılandırılmasını sağlamıştır. Küme teorisi, matematiksel düşüncenin sınırlarını genişletmiş ve geleneksel matematiksel anlayışa meydan okumuştur. Küme teorisi, bugünün matematiksel analiz, topoloji, bilgisayar bilimleri gibi birçok alanında kullanılır. Cantor'un çalışmaları, matematiğin temel taşlarından biri haline gelmiştir. Cantor'un kuramsal katkıları, matematiksel düşünceyi temelden değiştirmiştir. Ayrıca, Cantor küme teorisi, Cantor teoremi gibi önemli teoremleri de içermektedir.

Gatekeeping teorisi, ilk kez Kurt Zadek Lewin tarafından 1943 yılında ortaya atılan ve bilginin medya tarafından halka filtrelenerek iletilmesini sağlayan bir süreçtir. Bu teori, iletişim çalışmaları, gazetecilik, siyaset bilimi ve sosyoloji gibi çeşitli alanlarda uygulanır. Gatekeeping, aynı zamanda bir topluluğa veya bilgiye erişimi kontrol etme ya da kısıtlama eylemi olarak da tanımlanabilir. Gatekeeping yapan kişilere "gatekeeper" denir.

Müzikte 5 çizgi, porte (veya dizek) olarak adlandırılır ve beş paralel çizgi ile dört boşluktan oluşur. Bu çizgiler ve boşluklar, notaların veya farklı müzik perdelerinin temsil edildiği bir sistem oluşturur.

Ordinal fayda teorisi, faydanın ölçülemeyeceğini, ancak malların sağladığı faydaların sıralanabileceğini savunan bir ekonomi teorisidir. Teorinin bazı varsayımları: Faydanın subjektifliği. Faydanın ölçülemezliği. Sabit gelir ve fiyatlar. Rasyonellik. Önemli ordinalist ekonomistler arasında Edgeworth, Pareto, Antonelli, Clark ve Fisher bulunur.

Temel değerler, farklı sınıflandırmalara göre çeşitli gruplara ayrılabilir. İşte bazı temel değer sınıflandırmaları: Spranger'in Sınıflandırması: Estetik, teorik (bilimsel), ekonomik, siyasi, sosyal ve dini değerler. Schwartz'ın Sınıflandırması: Değişime açıklık, muhafazakârlık, kendini açma, güç, başarı, hazcılık gibi değerler. Nelson'un Sınıflandırması: Bireysel değerler, grup değerleri ve sosyal değerler. Rokeach'ın Sınıflandırması: Temel değerler (arzu edilen nihai değerler) ve araç değerler (temel değerlere ulaşmak için kullanılacak davranış tarzları). Bu sınıflandırmalar, bireysel ve kültürel bakış açılarına göre değişiklik gösterebilir.

Bilim felsefesinin temel soruları şunlardır: Bilim nedir?. Bilimsel yöntem nedir?. Bilimsel teorilerin doğruluğu ve gerçekliği nedir?. Bilim ve doğrulama: Bilimsel bilgi güvenilir midir?. Bilimin insan yaşamındaki yeri ve değeri nedir?. Bilimi diğer insan etkinliklerinden ayıran özellikler nelerdir?. Bu sorular, bilim felsefesinin bilimsel düşünce ve yöntemleri mantıksal veya kuramsal bir çözümlemeye tabi tutma amacını yansıtır.

Notalarda beş çizgi bulunur.

Koruma Motivasyonu Teorisi'nin (KMT) temel varsayımları şunlardır: 1. İki Tür Motivasyon: İnsanlar iki tür motivasyona sahiptir: koruma motivasyonu ve terfi motivasyonu. Koruma motivasyonu, insanların olumsuz sonuçlardan kaçınma arzusudur. Terfi motivasyonu, insanların olumlu sonuçlara ulaşma arzusudur. 2. Tehlike Algısı: İnsanların tehditlere karşı tepkisi, tehdit algısı ve başa çıkma becerilerine göre belirlenir. Tehlike algısı, insanların olumsuz sonuçların ne kadar olası olduğunu ve ne kadar ciddi olacağını algılamasıdır. 3. Başa Çıkma Becerileri: İnsanların olumsuz sonuçlarla başa çıkma yetenekleridir. 4. Öz Yeterlik: Kişinin önerilen davranışları başarıyla uygulayabileceğine dair inancı, koruma motivasyonunun önemli bir bileşenidir. 5. Ödüller ve Maliyetler: Sağlıksız davranışların olumlu yönleri (ödüller) ve önerilen önleyici davranışların maliyetleri de koruma motivasyonu sürecinde dikkate alınır.

Teknik ve bilimsel bilgi arasındaki ilişki, birbirini tamamlayan ve birlikte ilerleyen alanlar şeklindedir. Teknik bilgi, genellikle belirli bir alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından oluşturulur ve kullanılır. Bilimsel bilgi, evrenin ve doğanın işleyişini anlamak ve açıklamak için kullanılır. Bu iki bilgi türü arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Bilim, teknolojiye zemin hazırlar. Teknoloji, bilimsel bilgiyi uygulamaya döker. Örneğin, fizik ve kimya bilgisinden yararlanan bir mühendis, makineler üretebilir.

Çevresel determinist yaklaşımı savunan bazı coğrafyacılar: Friedrich Ratzel. Ellen Churchill Semple. Ellsworth Huntington. Ayrıca, İbn Haldun da resmi olarak ilk çevresel deterministlerden biri olarak kabul edilir.