Teori

Durumsal yaklaşım, sistem yaklaşımına tepki olarak doğmuştur.

Majör akorlar, kök ses + büyük üçlü + beşli formülüyle kurulan akorlardır. Bazı majör akorlar ve notaları: - Do Majör (C): Do, Mi, Sol; - Re Majör (D): Re, Fa#, Sol#; - Mi Majör (E): Mi, Sol#, Si. Majör akorlar, genellikle neşe, umut ve açıklık hissi verir.

Müzikte evrensel diziler altı ana kümede toplanabilir: 1. Pentatonik diziler. 2. Modlar. 3. Makam dizileri. 4. Tonal diziler. 5. Caz müziği dizileri. 6. Atonal diziler. Ayrıca, majör ve minör diziler de müzikte evrensel olarak kabul edilir.

Dunbar'ın 150 kuralı, İngiliz antropolog ve evrimsel psikolog Robin Dunbar tarafından önerilen bir teoriye dayanır ve insanların aynı anda sadece 150 sosyal bağlantıyı sürdürebileceğini ifade eder. Bu teori, primatların beyin kütlesi ile sosyal grup büyüklükleri arasındaki ilişkiye dayanmaktadır. Dunbar'a göre, 150 sayısı, insanların gerçek karşılıklı ilişkilere sahip oldukları, yükümlülük hissettikleri ve birbirleri için iyilik yapabilecekleri kişileri tanımlar.

Musgrave'in kamu maliyesi teorisi, üç temel fonksiyona dayanan bir yaklaşımdır: 1. Tahsis Fonksiyonu. 2. Gelirin Yeniden Dağılımı. 3. Stabilizasyon Fonksiyonu.

Çoklu evren teorisi henüz kanıtlanmamıştır ve bilimsel bir konsensüse ulaşmamıştır. Bu teori, evrenimizin dışında başka evrenlerin de olabileceğini ve her birinin kendi fizik yasalarına, yıldız ve galaksi kümelerine sahip olabileceğini öne sürer. Çoklu evren teorisini destekleyen bazı bilimsel yaklaşımlar şunlardır: - Kozmik şişme teorisi: Evrenin doğum anında yaşanan hızlı genişleme, sonsuz sayıda evrenin oluşmasına yol açmış olabilir. - Kuantum mekaniği: Kuantum olaylarının her bir sonucu kendini ayrı bir evrende gösterebilir ve bu da çoklu evrenlerin sayısının sürekli artmasına neden olabilir. Ancak, çoklu evrenlerin varlığını doğrulayacak kesin bir yöntem arayışı devam etmektedir.

Norbert Elias, uygarlaşma süreci teorisiyle tanınır ve bu teoride şunları savunur: 1. İnsan doğası sosyal hayat tarafından değiştirilir. 2. Davranışların kontrolü artar. 3. Merkezi otoritelerin gücü artar. 4. Karşılıklı bağımlılıklar artar.

Eğitim programı teorisinin özgün bir terminolojiye sahip olması, program geliştirme sürecine ve geliştirilen programın işlevselliğine çeşitli şekillerde katkı sağlar: 1. Anlamlı Bütünlük: Program teorisi, program unsurlarına ilişkin analizler, yorumlar ve anlayışlardan oluşan bütüncül bir kavramdır. Özgün bir terminoloji, bu unsurların net bir şekilde tanımlanmasını ve programın genel amacının anlaşılmasını kolaylaştırır. 2. Yol Göstericilik: İyi bir eğitim programı teorisi, yol gösterici nitelikte olup, programın nasıl tasarlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi gerektiği konusunda netlik sağlar. Terminolojinin tutarlı ve anlaşılır olması, bu sürecin daha verimli olmasını sağlar. 3. İletişim ve İşbirliği: Ortak bir terminoloji, program geliştirmede yer alan farklı disiplinler ve paydaşlar arasındaki iletişimi iyileştirir, işbirliğini artırır ve programın tüm ögelerinin birbirini desteklemesini sağlar. 4. Esneklik ve Uyarlanabilirlik: Terminolojinin esnek olması, programın değişen ihtiyaçlara ve koşullara göre uyarlanabilir olmasını sağlar. Bu da programın uzun vadede daha işlevsel ve etkili olmasına katkıda bulunur.

Normatif yaklaşım cümle içinde şu şekilde kullanılabilir: "Bu yaklaşım, toplumun belirli kurallar ve standartlar çerçevesinde nasıl davranması gerektiği üzerine teoriler geliştirir".

Ton ve tonalite müzikte farklı anlamlara sahiptir: 1. Ton: Müzikal bir sesin yükseklik veya alçaklığını ifade eder. 2. Tonalite: Bir müzik kompozisyonunun merkez bir nota etrafında düzenlenme ilkesidir.

Fayol yönetim teorisi, Fransız mühendis Henri Fayol tarafından geliştirilen ve modern yönetim teorisinin temellerini atan bir yaklaşımdır. Fayol'un yönetim teorisinin ana ilkeleri şunlardır: 1. İş Bölümü: Organizasyondaki insan kaynağının işlere uygun şekilde dağıtılması, uzmanlaşmanın sağlanması. 2. Otorite: Yöneticilerin emir verebilmesi ve bu yetkinin sorumlulukla birlikte gelmesi. 3. Disiplin: Çalışanların belirlenen kurallara uyması ve saygı göstermesi. 4. Komuta Birliği: Her çalışanın tek bir amirden emir alması. 5. Hedef Tekliği: Organizasyondaki tüm grupların ortak bir amaca sahip olması. 6. Ücretlendirme: Çalışanlara hizmetlerine göre uygun şekilde ödeme yapılması. 7. Merkezileştirme: Karar alma yetkisinin uygun şekilde dengelenmesi. 8. Sabit Zincir: En tepeden en alta kadar uzanan hiyerarşik yapının sabit olması. Fayol ayrıca, yönetimin planlama, organizasyon, yöneltme, koordinasyon ve kontrol etme gibi işlevlerini de tanımlamıştır.

Bir olayın kesin olma şansı, olasılığının 1 olması durumudur.

Satürn'ün yanında bir solucan deliğinin var olduğuna dair bilimsel bir kanıt yoktur. Solucan delikleri, uzay-zamanda farklı noktaları birbirine bağlayan teorik yapılardır.

Müzikte dört çizgi, porte (dizek) olarak adlandırılan ve notaların üzerine yazıldığı şekli ifade eder.

Hukukun temel kavramları ve hukuka giriş kavramları birbirine yakın olsa da tam olarak aynı değildir. Hukukun temel kavramları, hukukun yapısını oluşturan ve hukukun genel ilkelerini içeren unsurlardır. Hukuka giriş ise, hukuk bilimine ve hukuk sistemine giriş niteliğinde olan bir ders veya konudur.

Sherlock Holmes'un "evet yapabiliriz" demesi ve "tüm bunlar şaka olabilir" demesi, olayın gerçekliğinin belirsizliğini ve olası alternatif açıklamaları ifade ediyor olabilir. Holmes, genellikle karmaşık vakaları çözerken farklı teoriler ve olasılıklar üzerinde durur ve bu, onun analitik ve şüpheci yaklaşımını yansıtır.

Uluslararası ilişkiler güvenlik çalışmaları, devletlerin dış ve iç tehditlere karşı nasıl korunabileceğini inceleyen bir disiplindir. Bu çalışmalar, geleneksel güvenlik anlayışından genişletilmiş güvenlik anlayışına doğru evrilmiştir. Uluslararası güvenlik çalışmalarının temel soruları şunlardır: - Kimin/neyin güvenliği (referans nesnesi)? - Tehdit kim/ne? - Meşru güvenlik sağlayıcı kim/ne? - Güvenliği sağlamada kullanılacak yöntemler neler? - Güvenliği sağlamak için nelerden vazgeçilebilir? Bu alanda Kopenhag Okulu, İngiliz Okulu, feminist güvenlik gibi farklı güvenlik yaklaşımları ve teorileri bulunmaktadır.

3/4 ritim, müzik teorisinde bir ölçü birimi olup, vals ritmi olarak bilinir. Bu ritimde: Her bir ölçüsünde üç adet vuruş vardır. Her vuruş, "dörtlük nota" değerindedir. İlk vuruş vurgulu olarak çalınır. Bu ritim, genellikle "BİR-iki-üç, BİR-iki-üç" şeklinde sayılır. 3/4 ritim, ayrıca gitar boyutunda da kullanılır.

Ölü At Teorisi (DeadHorseTheory), değişime direnmenin veya artık işe yaramayan bir şeyi sürdürmenin anlamsızlığını anlatan bir metafordur. Temel fikri, eğer bir iş veya durum ilerlemiyorsa, ona daha fazla çaba harcamanın bir anlamı olmadığıdır. Bu teori, kesin olarak bir kişi veya akademisyen tarafından formüle edilmemiştir ve daha çok bir Kızılderili atasözüne dayandığı düşünülmektedir.

Örümcek ağı teoremi, tarımsal ürünlerde görülen, şimdiki dönemin arzının geçmiş dönemin fiyatlarına bağlı olarak oluşması dolayısıyla, arzın talebe uyum sağlamasının belirli bir zaman almasını açıklayan bir ekonomik kuramdır. Bu teoreme göre, üreticilerin fiyatlara ilişkin beklentileri, geçmiş fiyatlara ilişkin gözlemlere dayanır.