• Buradasın

    Makroekonomi

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    GSYH ve GSMH arasındaki fark nedir?

    GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) ve GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) arasındaki temel fark, hesaplamada dikkate alınan coğrafi sınırlardır. - GSYH, sadece ülke sınırları içinde üretilen mal ve hizmetleri hesaba katar. - GSMH ise o ülkenin vatandaşlarının yurt içinde ve yurt dışında elde ettiği gelirleri içerir. Bu nedenle, GSMH bir ülkenin fiziksel sınırları içindeki ekonomik faaliyetleri değil, vatandaşlarının dünya genelindeki tüm ekonomik faaliyetlerini ölçer.

    GSYH ve GSMH arasındaki fark nedir?

    GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) ve GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) arasındaki temel fark, hesaplamada dikkate alınan coğrafi sınırlardır. - GSYH, sadece ülke sınırları içinde üretilen mal ve hizmetleri hesaba katar. - GSMH ise o ülkenin vatandaşlarının yurt içinde ve yurt dışında elde ettiği gelirleri içerir. Bu nedenle, GSMH bir ülkenin fiziksel sınırları içindeki ekonomik faaliyetleri değil, vatandaşlarının dünya genelindeki tüm ekonomik faaliyetlerini ölçer.

    Enflasyonun en büyük nedeni nedir?

    Enflasyonun en büyük nedenleri arasında dört ana faktör bulunmaktadır: 1. Talep Enflasyonu: Mal ve hizmet arzının, toplam talebin artış hızına ayak uyduramaması durumunda ortaya çıkar. 2. Maliyet Enflasyonu: Petrol ve gıda gibi emtia fiyatlarının yükselmesi veya doğal afetler gibi nedenlerle üretim maliyetlerinde artış yaşanması. 3. Para Arzı: Para arzının artması, yatırım ve tüketim harcamalarını artırarak fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturur. 4. Enflasyon Beklentileri: Tüketici ve üreticilerin gelecekte fiyatların yükselmeye devam edeceği yönündeki beklentileri.

    Kişi başına düşen milli gelir nasıl hesaplanır?

    Kişi başına düşen milli gelir, bir ülkenin toplam milli gelirinin o ülkenin toplam nüfusuna bölünmesiyle hesaplanır. Formül: Kişi Başına Düşen Milli Gelir = Milli Gelir / Nüfus.

    Ekonomi Koordinasyon Toplantısı'nda neler konuşuldu?

    Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarında genellikle aşağıdaki konular ele alınır: 1. Orta Vadeli Program (OVP): EKK toplantılarında OVP'deki politikalar ve makroekonomik çerçeve detaylı şekilde değerlendirilir. 2. Enflasyonla mücadele: Fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonun düşürülmesi için uygulanacak politikalar tartışılır. 3. Yapısal reformlar: Ekonomik ve sosyal alanlarda yapısal iyileşmeleri sağlayacak reform eylemleri üzerinde durulur. 4. Yatırım ve istihdam: Üretim, istihdam ve ihracat odaklı yatırımlar ile iş ve yatırım ortamı konuları değerlendirilir. 5. Finansal politikalar: Sermaye piyasaları, finansal okuryazarlık ve bankaların toplumsal yatırım notları gibi finansal konular ele alınır.

    Ekonomi Koordinasyon Kurulundan sonra ne olur?

    Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantılarından sonra şu gelişmeler yaşanır: 1. Yapısal reformların hayata geçirilmesi: EKK, rekabet gücünü artırmak ve katma değerli üretimi temin etmek için sanayide dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm gibi konularda reformları hızlandırır. 2. Ekonomi politikalarının güncellenmesi: Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan reform tedbirleri ve eylemler değerlendirilir ve güncellenir. 3. Yatırım ve istihdamın artırılması: Verimliliğe dayalı üretim, ihracat ve istihdamın artırılması için politikalar uygulanır. 4. Makro finansal istikrarın güçlenmesi: Kredi risk priminin düşmesi ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları gibi gelişmelerle makro finansal istikrar pekiştirilir.

    Enflasyon neden yükselir ve düşer?

    Enflasyonun yükselmesi ve düşmesi çeşitli faktörlere bağlıdır: Enflasyonun Yükselmesi: 1. Talep Enflasyonu: Ekonomide üretilen ve ithal edilen mal ve hizmetlere olan talebin, üretim ve ithalat hacminden fazla olması fiyatları artırır. 2. Maliyet Enflasyonu: Üretim maliyetlerinin artması, işçi ücretleri, hammadde fiyatları veya döviz kurlarındaki yükseliş gibi nedenlerle ortaya çıkar. 3. Para Arzı: Para arzının artması, yatırım ve tüketim harcamalarını artırarak fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturur. 4. Enflasyon Beklentileri: Tüketicilerin ve üreticilerin gelecekte fiyatların daha da artacağı yönündeki beklentileri enflasyonu tetikler. Enflasyonun Düşmesi (Deflasyon): 1. Üretim Artışı: Üretim kapasitelerinin genişlemesi ve arzın talebi karşılaması fiyatları düşürür. 2. Faiz Oranları: Merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmesi, borçlanma maliyetini artırarak tüketici harcamalarını ve yatırımları kısıtlar. 3. Döviz Kuru Politikaları: Döviz kurunun istikrarlı bir seviyede tutulması enflasyonu kontrol etmeye yardımcı olabilir.

    2008 krizi Türkiye'yi nasıl etkiledi?

    2008 krizi, Türkiye'yi çeşitli alanlarda olumsuz etkiledi: 1. Ekonomik Büyüme: Kriz, Türkiye'nin ekonomik büyüme hızını yavaşlattı ve dış ticaret dengesini bozdu. 2. İşsizlik: İş gücü piyasasında işsizlik oranları arttı, özellikle genç ve eğitimli nüfus arasında iş bulma imkanları azaldı. 3. Bankacılık Sektörü: Mevduat çekilme riskleri ve kredi imkanlarının sınırlandırılması gibi durumlar, bankacılık sektörü üzerinde baskı oluşturdu. 4. Borsa: İMKB bileşik fiyat endeksi, krizle birlikte önemli ölçüde değer kaybetti. 5. Makroekonomik Göstergeler: Enflasyon ve faiz oranlarında dalgalanmalar yaşandı, bütçe açıkları arttı. Krizin etkileri, uluslararası işbirliğinin ve finansal reformların önemini ortaya koydu ve Türkiye'nin ekonomik politikalarını yeniden şekillendirmesine yol açtı.

    Rusya milli geliri nasıl hesaplanıyor?

    Rusya'nın milli geliri, üç temel yöntemle hesaplanmaktadır: 1. Üretim Yöntemi: Ülkede bir takvim yılı içinde üretilen nihai mal ve hizmetlerin toplam değerini hesaplar. 2. Gelir Yöntemi: Üretim sürecine katılan faktörlerin (emek, sermaye, doğal kaynaklar) elde ettiği gelirleri toplar. 3. Harcama Yöntemi: Ülke ekonomisinde yapılan tüketim harcamaları, devlet harcamaları, yatırımlar ve dış ticaret dengesini göz önüne alır. Ayrıca, nominal ve reel milli gelir ayrımı da yapılır. Reel milli gelir, enflasyon etkisinden arındırılmış gerçek ekonomik büyümeyi gösterir.

    LM ve Lm arasındaki fark nedir?

    LM ve Lm arasındaki fark şu şekildedir: - LM, IS-LM modeli olarak bilinen makroekonomik bir aracın kısaltmasıdır ve faiz oranları ile mal ve hizmet piyasasındaki ilişkiyi gösterir. - Lm ise lümen kelimesinin kısaltmasıdır ve fizikte birim zamanda bir kaynaktan çıkan ışık miktarı olan ışık akısının birimini ifade eder.

    Keynes'in temel görüşü nedir?

    Keynes'in temel görüşü, ekonominin kendi haline bırakıldığında otomatik olarak tam istihdamı sağlayamayacağıdır. Keynes'e göre, eksik istihdam ve işsizlik gibi sorunları çözmek için devletin makro politikalarla ekonomiye müdahale etmesi gerekmektedir. Ayrıca, Keynes toplam talebin ekonominin en önemli gücü olduğunu ve bu talebin artırılması gerektiğini savunmuştur.

    Ekonomik istikrar nedir?

    Ekonomik istikrar, bir ekonomide fiyatlar genel düzeyi, istihdam hacmi, ödemeler bilançosu, faiz oranları ve döviz kurları gibi değişkenlerin kararlı bir dengede olduğu, beklenmedik ve aşırı dalgalanmaların görülmediği durumdur. Bu durum, ekonomik büyümenin sürekli olmasını ve iç veya dış faktörlerin ekonomiye olumsuz etkiler yapmamasını ifade eder. Ekonomik istikrarı sağlamak için makroekonomik politikalar kullanılır ve bu politikalar genellikle para politikası, fiskal politika ve dış ticaret politikalarını içerir.

    Genel denge ve refah ekonomisi nedir?

    Genel denge ve refah ekonomisi, ekonomik kararların toplumun refahını maksimize etmeye odaklandığı bir yaklaşımdır. Genel denge analizi, ekonomideki mallar, üretim faktörleri, miktar ve fiyatların eşanlı olarak belirlenmesini amaçlar. Refah ekonomisi ise, mikroekonomik teknikler kullanarak bir makroekonominin kaynak dağıtım verimini ve gelir dağılımını birlikte belirlemeye çalışır. Refah ekonomisinin temel teoremleri şunlardır: 1. Birinci Teorem: Rekabetçi piyasaların ekonomik kaynakları en etkin şekilde tahsis edeceğini belirtir. 2. İkinci Teorem: Kaynakların yeniden tahsis edilmesi yoluyla bir kişinin refahının artırılmasının, diğer bir kişinin refahını olumsuz etkilemeden mümkün olduğunu ifade eder. 3. Vergiler ve Kamu Harcamaları Teorisi: Devlet müdahalesiyle ekonomik dengenin bozulması durumunda, uygun vergi ve harcama politikalarıyla refahın yeniden sağlanabileceğini öne sürer.

    Makro ekonomi ve makro muhasebe nedir?

    Makroekonomi ve makro muhasebe farklı kavramlardır: 1. Makroekonomi: Ekonominin büyük ölçekli yapılarını ve genel trendlerini inceleyen bir ekonomi dalıdır. 2. Makro Muhasebe: Muhasebe alanında kullanılan bir terim değildir. Muhtemelen "makroekonomik muhasebe" ifadesi, makroekonominin muhasebe ile ilgili yönlerini içerecek şekilde yorumlanabilir, ancak bu konuda spesifik bir bilgi bulunmamaktadır.

    Konjektürel dalgalanma ne demek?

    Konjektürel dalgalanma, bir ekonomi içindeki faaliyetlerin bir trendin etkisi ile canlanması (genişleme) veya gerilemesi (daralma) sürecidir. Bu süreç dört aşamadan oluşur: 1. Canlanma (Çıkış): Ekonominin toparlanmaya başladığı aşama. 2. Zirve Aşaması (Tepe): Ekonomik aktivitenin en yüksek seviyede olduğu nokta. 3. Gerileme Aşaması (İniş): Ekonominin daralmaya başladığı aşama. 4. Dip: Ekonominin en düşük seviyede olduğu nokta. Eğer gerileme sert ve uzun süreli olursa, resesyon veya depresyon olarak tanımlanabilir.

    1997 ekonomik krizi neden oldu?

    1997 ekonomik krizi, Asya-Pasifik bölgesinde bir dizi faktörün bir araya gelmesiyle tetiklendi: 1. Makroekonomik imbalances: Birçok ülke, ihracattan fazla ithalat yaparak büyük cari açık verdi. 2. Aşırı değerli para birimleri: İhracatın rekabet gücünü azaltarak ekonomik büyümeyi yavaşlattı. 3. Sürdürülemez borçlanma: Özellikle kısa vadeli dış borçların artması, likidite sorunlarına yol açtı. 4. Yabancı sermaye çıkışı: Uluslararası yatırımcıların fonlarını çekmesi, finansal istikrarsızlığı artırdı. 5. Bankacılık sorunları: Yetersiz risk analizi ve geri dönmeyen krediler, bankacılık krizlerine neden oldu. Bu faktörler, Tayland'da başlayan ve hızla diğer Asya ülkelerine yayılan bir finansal krize yol açtı.

    Ticari krediler neden yüksek?

    Ticari kredilerin yüksek olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Para Politikası ve Faiz Artışları: Merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmesi, ticari kredi faizlerinin de artmasına neden olur. 2. Makroihtiyati Düzenlemeler: Kredi büyümesine yönelik alınan makroihtiyati tedbirler, kredi maliyetlerini önemli ölçüde artırır. 3. Enflasyon Beklentileri: Yüksek enflasyon, kredi verenlerin daha yüksek faiz oranları talep etmesine yol açar. 4. Döviz Kuru Oynaklığı: TL'nin değer kaybına yönelik beklentilerin iyileşmesi ve kur oynaklığının azalması, YP kredi talebinin artmasına ve YP kredilerin daha pahalı olmasına neden olur.

    GSYH nasıl hesaplanır örnek?

    Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) üç ana yöntemle hesaplanır: üretim yöntemi, harcama yöntemi ve gelir yöntemi. Örnek hesaplama: 1. Üretim Yöntemi: Ekonomideki tüm sektörlerin (tarım, sanayi, hizmet) ürettiği mal ve hizmetlerin toplam değeri hesaplanır. Örneğin, tarım sektöründe 100.000 TL, sanayi sektöründe 200.000 TL ve hizmet sektöründe 300.000 TL üretim değeri varsa, toplam GSYH 600.000 TL olur. 2. Harcama Yöntemi: Tüketici harcamaları, yatırımlar, devlet harcamaları ve net ihracat (ihracat eksi ithalat) toplanır. 3. Gelir Yöntemi: Çalışanlara ödenen ücretler, faizler, kiralar ve kârlar gibi tüm üretim faktörlerinin gelirleri toplanır.

    Türkiye'nin kırılganlık endeksi nasıl hesaplanır?

    Türkiye'nin kırılganlık endeksi, genellikle Makroekonomik Kırılganlık Endeksi olarak hesaplanır ve bu endeksin oluşturulmasında Uluslararası Para Fonu (İMF) tarafından belirlenen altı kırılganlık göstergesi kullanılır: 1. Cari dengenin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYİH) oranı. 2. Kamu borcunun GSYİH'ye oranı. 3. Enflasyon oranı. 4. Özel sektöre verilen yurtiçi kredilerin GSYİH'ye oranı. 5. Dış borcun yıllık ihracata oranı. 6. Döviz rezervlerinin GSYİH'ye oranı. Bu göstergeler, her yıl için standartlaştırılır ve ortalamaları alınarak makroekonomik kırılganlık endeksi elde edilir.

    GSYH ile milli gelir aynı şey mi?

    GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) ve milli gelir aynı şeyler değildir, ancak birbirleriyle ilişkilidirler. GSYH, bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden toplam değerini ifade eder. Milli gelir ise, bir ülke vatandaşlarının sahip oldukları üretim faktörlerine gerek o ülkedeki gerek diğer ülkelerdeki üretime katkıları karşılığında yapılan ödemeler toplamıdır.