Teori

Denencenin (hipotez) bazı özellikleri: Mantıksal ve rasyonel olma. Sınanabilir olma. Veri kaynaklarına uygun olma ve onları açıklayabilme. Yeni deney ve gözlemlerle denenebilir olma. Hipotez literatürüne uyumlu olma. Yeni bilimsel gerçeklerin tahminine olanak sağlama. Elde bulunan bilgilerin problemine çözüm önerebilme. Bilimsel deney ve gözlemlere olanak verme. Basit, açık ve anlaşılır olma. Gerektiğinde değişiklik yapmaya açık olma.

Çarpan ve çoğaltan terimleri genellikle aynı kavramı ifade eder ve ekonomide, harcamalardaki bir birimlik artışın milli gelirde daha fazla bir artışa yol açmasını tanımlar. Farklar: Kullanım: "Çarpan" terimi daha çok akademik literatürde, "çoğaltan" ise günlük dilde ve popüler kaynaklarda kullanılır. Formül: Çarpan katsayısı, marjinal tüketim eğilimine (c) bağlı olarak hesaplanır ve k = 1 / (1 - c) formülüyle ifade edilir. Özetle, çarpan ve çoğaltan, otonom harcamalardaki artışın milli gelir üzerindeki etkisini ifade eden benzer kavramlardır.

Maliye teorisi, kamu kesiminin ekonomik faaliyetlerinin türlerini, nedenlerini ve ekonomik etkilerini inceler. Maliye teorisinin merkezinde devlet ve toplum ilişkileri çerçevesinde özel mülkiyet, mülkiyetin kökeni ve bölüşümü analizleri yer alır. Maliye teorisi, geleneksel ve modern yaklaşımlarla ele alınabilir: Geleneksel yaklaşımlar: Kurumsal yaklaşım: Devlet faaliyetlerini idari ve hukuki açıdan ele alır. Yapısal yaklaşım: Kamu maliyesini ekonomik açıdan inceler. Değişim yaklaşımı: Vergileri, devletin sağladığı hizmetlerin bir karşılığı olarak kabul eder. Refah yaklaşımı: Toplumun refahını en üst düzeye çıkarmayı hedefler. Modern yaklaşımlar: Hukuki yaklaşım: Mali olayları hukuki açıdan ele alır. İktisadi yaklaşım: Kamu maliyesinin sadece ekonomik ve sosyal boyutu üzerine odaklanır. Siyasi yaklaşım: Ekonomik olayları siyasi boyutlarıyla inceler. Psikolojik ve sosyal yaklaşım: Ekonomik uygulamaları psikolojik ve sosyal boyutlarıyla ele alır.

Bazı mimarlık teorileri: İşlevselcilik. Biçimcilik. Postmodernizm. Yapıbozumculuk. Sürdürülebilir tasarım. Bu teoriler, işlevsellik, estetik, kültürel bağlam ve çevresel etki gibi mimarlığın farklı yönlerini araştırır ve tasarım pratiğine çeşitli yaklaşımlar sunar. Ayrıca, sistemci yaklaşım, rasyonalist paradigmalar, açık sistemler teorisi ve enformasyon teorisi gibi teoriler de mimarlık teorileri arasında yer alır. Mimarlık teorileri, sanat, felsefe, sosyoloji, antropoloji ve mühendislik gibi çeşitli disiplinlerle kesişir.

İzafiyet teorisi (özel görelilik) hakkında bilgi edinmek için aşağıdaki kaynaklar okunabilir: Wikipedia: Özel görelilik teorisinin tanımı, temel varsayımları ve sonuçları hakkında bilgi sunar. Evrim Ağacı: Teorinin detaylı açıklaması ve deneysel kanıtları içerir. ShiftDelete: Zaman algısını değiştiren izafiyet teorisi hakkında genel bir bakış sunar. Sinetech: Albert Einstein'ın izafiyet teorisinin zaman, uzay ve yerçekimi üzerindeki etkilerini açıklar. Ayrıca, izafiyet teorisi hakkında daha fazla bilgi edinmek için YouTube'da "Özel Görelilik - İzafiyet Teorisi Konu Anlatımı ve Soru Çözümü" gibi videolar da mevcuttur.

Bilim ve matematik arasındaki bazı farklar şunlardır: Deney ve gözlem: Bilimde bolca deney ve gözlem yapılırken, matematikte bunlara gerek yoktur; her şey zihinseldir. Teori ve önerme: Matematikte "teori" yerine "önerme" kullanılır ve bu önermeler, kabul görmesi gereken şeyler olmak zorunda değildir. Doğaya bağlılık: Matematik, fiziksel evren veya toplum üzerinde gözlemlerde bulunmaz; soyut kavramlar geliştirir ve bunlarla işlemler gerçekleştirir. Kesinlik: Matematikte bir teorem ispatlandığında, aksiyomlar reddedilmedikçe yanlış çıkma olasılığı yoktur. Amaç: Bilimin amacı, evrene ve doğaya açıklama getirmektir; matematikte ise soyut ilişkiler aranır ve bunları ifade eden teoremler ispatlanır.

Hayır, Db ve Ab aynı akor değildir. Db, "D-bemol" anlamına gelirken, Ab "A-bemol" anlamına gelir. Bu iki akor, farklı notalardan oluşur ve farklı ses aralıklarına sahiptir. Özetle: - Db: D-bemol notalarını içerir. - Ab: A-bemol notalarını içerir. Bu nedenle, Db ve Ab akorları farklı akorlardır.

Durumsal teorinin kurucusu olarak kabul edilen bazı isimler şunlardır: Fred Fiedler. Paul Hersey ve Kenneth Blanchard. Ayrıca, Robert House ve Martin Evans da durumsal teoriye katkıda bulunmuşlardır.

Sosyal bilimlerde üç temel teori hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, sosyal teorinin bazı boyutları şunlardır: Realitenin düzeyi. Kapsam. Açıklama biçimi. Soyutlama düzeyi. Teorik yaklaşım. Ayrıca, sosyal teorinin ana konularından bazıları şu şekilde sıralanabilir: teori ile ampirik araştırma arasındaki ilişki; teori ve değerler arasındaki ilişki; akademik çalışma ile daha geniş toplum veya teori ile politika arasındaki ilişki. Sosyal teori, sosyoloji, antropoloji, ekonomi, politika, beşerî coğrafya, psikoloji gibi sosyal bilimlerin tüm yelpazesiyle ilgilidir.

Birch ve Swinnerton-Dyer varsayımı (BSD) genel olarak kanıtlanmamıştır. Ancak, bazı özel durumlar kanıtlanmıştır: 2001 yılında Shou-Wu Zhang, modüler eliptik eğriler ve tamamen gerçek sayı alanları üzerindeki GL(2)-tipi modüler abelyen çeşitler için bir BSD varsayımı genellemesi olan rank-bir Birch-Swinnerton-Dyer varsayımını kanıtlamıştır. BSD varsayımı, bir fonksiyon alanı üzerindeki bir eliptik eğri için, ancak ve ancak eğrinin Sha grubu sonlu ise doğrudur. 1986'da Gross-Zagier formülü, BSD varsayımına dair önemli bir ilerleme kaydetmiştir. BSD varsayımı, Clay Matematik Enstitüsü tarafından sunulan Millennium Prize Problems'den biridir ve doğru bir kanıt veya çürütme için 1 milyon dolarlık bir ödül sunulmaktadır.

Majör gam bulmak için "2 Tam 1 Yarım 3 Tam 1 Yarım" aralık sırası kullanılır. Minör gam bulmak için majör gamın 3., 6. ve 7. sesleri yarım ses pesleştirilir (bemol alınır). Ayrıca, bir majör gamın 6. sesi veya gama ismini veren notanın 1,5 ses gerisi o gamın ilgili minörüdür. Daha detaylı bilgi ve örnekler için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: gitardersim.com; youtube.com; doriansanatakademi.com.

Evet, teoriler neden ve nasıl sorularına cevap verir. Teoriler, tespit edilen kanunların neden ve nasıl o şekilde işlediğini izah eden, bilimsel sorgulamanın zorlu testlerinden başarıyla geçmiş, çok sayıda araştırma ve deneye dayanan bilimsel açıklamalar bütünüdür. Bilim insanları, neden ve nasıl sorularına cevap ararken, var olan bilimsel teorileri kullanırlar veya yeni teoriler geliştirirler.

Do dizisi ve La dizisi, müzikte kullanılan dizilerdir. Do dizisi (Do majör). La dizisi (La minör). Ayrıca, her minör dizinin aynı seslerden oluşan bir majör dizi eşleniği vardır.

G7 (Sol Dominant Yedili) akorunun dominant olmasının sebebi, majör dizilerde 5. derece üzerine kurulan yedili akorların dominant fonksiyonu taşıması ve çözülme eğilimi göstermesidir. G7 akorunun neden dominant olduğuna dair bazı diğer açıklamalar şu şekildedir: G7 akoru, klasik G majör akoruna göre daha gergin bir yapı sunar ve genellikle çözülmeye ihtiyaç duyan akor geçişlerinde yer alır. Dominant yedili akorlar, çözülme hissi yaratmalarıyla bilinir ve kadanslarda (özellikle V → I geçişlerinde) çok sık kullanılır. G7 akorunun neden dominant olduğuna dair farklı açıklamalar da olabilir. G7 akorunun neden dominant olduğuna dair daha fazla bilgi almak için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz: akorculuk.com; erturgutsanatmerkezi.com.

Abdullah Erkan'ın evrim teorisi ile ilgili görüşlerine dair bilgi bulunamadı. Ancak, evrim teorisi hakkında genel bilgi verilebilir. Evrim teorisi, doğadaki evrim yasasını anlama çabasıyla oluşturulan yöntemler, veriler ve analizler bütünüdür. Evrim teorisinin temel mekanizmalarından ikisi mutasyon ve doğal seçilimdir.

Tunç yasası kavramı, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Oligarşinin Tunç Kanunu: Alman sosyolog Robert Michels tarafından 1911 yılında ortaya atılan bir tezdir. Ücretlerin Tunç Kanunu: 19. yüzyılda Ferdinand Lassalle tarafından ortaya atılan bir ekonomik görüştür. Ortadoğu ve Avrasya'nın Tunç Yasası: Bu ifade, Barış Doster'in bir yazısında, Ortadoğu'da etkili olmak için Avrasya'da etkili olmanın gerekliliğini anlatan bir benzetmedir.

Hayden White'ın "Metatarih: On Dokuzuncu Yüzyıl Avrupası'nda Tarihsel İmgelem" adlı kitabı, tarih disiplinini "olgusal hakikat" statüsünden çıkararak anlatıyı tarihselliğin özü olarak ele alır. Kitapta, tarihî metinlerin arkasında yer alan poetik ve linguistik içerik analiz edilir. Tarihçinin bu süreçte metafor, kapsamlama, metonimi ve ironi gibi dört temel poetik kipe dayalı kurallar bütününe göre çalıştığı belirtilir. White, bu çalışmayla modern toplumun ve disiplinlerin oluşumu sürecinde tarihle kurulan ilişkiyi çözüştürmeyi ve tarihçiyi "tarihin yükünden" arındırarak özgürleştirmeyi amaçlar.

12 majör gamın nasıl bulunacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, majör gam bulmak için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir: 2T-1Y-3T-1Y aralıkları. 5'li çember yöntemi. Majör gamın formülü "2 Tam 1 Yarım 3 Tam 1 Yarım" olarak ifade edilir. Majör gamlar ve diğer gam türleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: Dorian Sanat Akademi'nin "Gitar Gamları ve Uygulama Rehberi"; Gitardersim.com'un "Major ve Minör Gamların Oluşturulması" başlıklı yazısı; Müzik Üniversitesi'nin "Gam Nedir? Gitarda Gamlar Nasıl Öğrenilir?" başlıklı makalesi.

Tanrıların Arabaları, Erich von Däniken'in 1968 yılında yayımlanan kitabıdır. Von Däniken, tarihi kalıntıları, kayıp şehirleri ve roket alanlarını inceleyerek, bu bilimsel kanıtları ortaya koyduğunu iddia eder. Kitap, yayımlandığı yıldan itibaren akademik çevrelerce eleştirilmiş ve işlediği konuların sözdebilim sınıfına girdiği iddia edilmiştir.

Lamarck'ın evrim teorisi, Fransız doğa bilimci Jean-Baptiste Lamarck tarafından 19. yüzyılın başlarında önerilen bir evrim teorisidir. Lamarck'ın teorisinin temelleri: Kullanım ve kullanılmama yasası. Edinilmiş özelliklerin kalıtımı. Lamarck'ın teorisine örnekler: Fillerin atalarının hortumlarının kısa olduğu, kuraklık ve kıtlık sırasında su ve yemek bulabilmek için oyuklara sokup uzanmaya zorlandıkları için burunlarının zamanla uzadığı. Zürafaların uzun boyunlarının, ağaçların yüksek dallarındaki yapraklara ulaşmaya çalışmaları sonucunda geliştiği. Lamarck'ın teorisi, özellikle Charles Darwin’in doğal seçilim teorisi popülerlik kazandığında ciddi eleştirilerle karşılaşmış ve büyük ölçüde geçersiz sayılmıştır.