Teori

Halkbiliminde işlevsel kuramın kurucuları arasında Bronislaw Malinowski ve Franz Boas bulunmaktadır.

"Magic Number Seven" Türkçe'de "Sihirli Yedi Rakamı" anlamına gelir ve bu ifade, kısa süreli hafızanın kapasitesini ifade eder. Bu kavram, 1956 yılında George A. Miller tarafından ortaya atılan ve bir kişinin aynı anda yaklaşık yedi şeyi hatırlayabileceğini belirten teoriye dayanır.

Matematiksel iktisat, iktisadın ve iktisat teorilerinin matematiksel yönlerini inceleyen bir iktisat alt dalıdır. Bu alanda, matematik gibi disiplinler, iktisadi hipotezleri analiz etmek ve ekonomik ilişkileri göstermek için kullanılır.

Bilim insanları arasında evrenin sonu için en çok desteklenen senaryolar şunlardır: 1. Büyük Donma (Big Freeze): Evrenin genişlemesinin sonsuza kadar devam edeceği ve her şeyin soğuyarak karanlığa gömüleceği teorisi. 2. Büyük Çöküş (Big Crunch): Evrenin genişlemesinin bir noktada durarak kütleçekiminin etkisiyle tekrar çökeceği ve tüm maddenin tek bir noktada yoğunlaşacağı teorisi. Diğer senaryolar ise Büyük Yırtılma (Big Rip), Vakum Çöküşü ve Isıl Ölüm (Heat Death) olarak sıralanabilir.

Teori ve bulgular aynı şey değildir. Teori, geniş bir gözlem ve deneyim setini açıklayan, kapsamlı ve tutarlı bir açıklama çerçevesidir. Bulgular ise, araştırma sürecinde elde edilen veriler ve sonuçlardır. Bu veriler, teorilerin oluşturulmasında ve desteklenmesinde kullanılır, ancak teorinin kendisi değildir.

Marslıların yok oluşuyla ilgili iki ana teori bulunmaktadır: 1. Nükleer Saldırı Teorisi: Harvard Üniversitesi'nden Dr. John Brandenburg, Mars'ta yaşayan antik bir medeniyetin, başka bir uzaylı ırkının nükleer saldırısı sonucu yok olduğunu iddia etmektedir. 2. Evrimsel Teori: H. G. Wells'in "Dünyanın Savaşı" adlı kitabında, evrimsel olarak daha ileri bir düzeye ulaşmış bir ırkın, daha basit bir medeniyet olan Marslıları yok ettiği öne sürülmektedir.

Korunma motivasyonu teorisine göre hastalıktan korunmak için sergilenen davranışlar iki ana değerlendirmeye dayanır: tehdit değerlendirmesi ve başa çıkma değerlendirmesi. Tehlike değerlendirmesi kapsamında hastalıktan korunmak için: 1. Tehdidin ciddiyeti ve güvenlik açığı değerlendirilir. 2. Ödüller dikkate alınır, yani sağlıksız davranışları başlatmanın veya sürdürmenin olumlu yönleri. Başa çıkma değerlendirmesi kapsamında hastalıktan korunmak için: 1. Tepki etkinliği ve öz yeterlilik değerlendirilir. 2. Yanıt maliyetleri hesaplanır, yani önerilen davranışla ilişkili maliyetler. Ayrıca, kişisel koruyucu donanım kullanımı, aşılar ve sağlıklı yaşam tarzı gibi diğer korunma teknikleri de önemlidir.

Klasik yönetim kuramcılarının savlarıyla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden biri yanlıştır: Yanlış ifade: Klasik yönetim teorisi, insanı bir makinenin parçası gibi görmüş ve standartlaştırmıştır. Doğru ifadeler: - Klasik yönetim teorisi, yönetim olgusunu bilimsel olarak ele almış ve verimliliğin artırılmasını hedeflemiştir. - Bu teoriye göre, yönetim fonksiyonları ve örgüt yapısı rasyonel ilkelere göre düzenlenmelidir.

Fa, sol ve la notaları, müzikte sırasıyla F, G ve A harfleriyle gösterilir.

Empedokles'in aşk ve nefret teorisi, evrenin temel dört elementinin (toprak, ateş, hava ve su) sevgi ve nefret güçleriyle birleşip ayrıldığını öne sürer. Empedokles'e göre: - Sevgi, bu elementleri birleştirerek evrende bütünlük sağlar. - Nefret, elementleri birbirinden ayırarak evrendeki çeşitliliği ve değişimi meydana getirir. Bu teoriye göre, aşk ve nefret aynı şiddette etkili değildir; evrende periyodik olarak birinin veya diğerinin egemen olduğu dönemler yaşanır.

"Bilim Dedikleri" adlı eser, Alan F. Chalmers tarafından yazılmış ve bilimin doğası, statüsü ve yöntemleri üzerine bir değerlendirme sunmaktadır. Kitapta ele alınan konular arasında: - Bilimsel teorilerin doğrulanması: Bilimin popüler görüşünün bilimsel teorilerin deney ve gözlem sonuçlarından doğrulanabileceği iddiası ve bu görüşün bilim felsefesindeki son gelişmelerle eleştirilmesi. - Bilim felsefesi: Karl Popper, Thomas Kuhn, Imre Lakatos gibi bilim felsefecilerinin görüşlerinin özetleri ve eleştirileri. - Alternatif yorumlar: Tümevarımcı yoruma alternatif olarak tümdengelim, doğrulama, yanlışlama, konsensüs, realizm, enstrümantalizm gibi yorumların ana hatları ve eleştirisi. Bu kitap, bilim ve bilim felsefesi üzerine bir giriş niteliği taşımaktadır.

Duygusal seçim teorisi, insanın karar verme sürecini açıklamaya yönelik sosyal bilimsel bir eylem modelidir. Bu teoriye göre, insanların kararları, normları, duyguları ve kimlikleri arasındaki etkileşimle şekillenir. Ayrıca, duygusal seçim teorisi, rasyonel seçim teorisi ve yapılandırmacı yaklaşımlara bir alternatif olarak kabul edilir.

Sherman ve Morimura'nın bedenleri sanatsal bir ifade aracı olarak kullanmaları, postmodernist pastiş teorisine göndermede bulunur. Pastiş, farklı düşünsel ve sanatsal alanlara ait özelliklerin yeni bir oluşumda bir araya getirilmesi olarak tanımlanır ve postmodern dönemde sanat eserlerinin yeniden yorumlanması ve alıntılanması sürecini ifade eder.

Üçlü kısıt teorisi, proje yönetiminde en sık karşılaşılan kısıtların zaman, maliyet ve kapsam olduğunu öne süren bir modeldir. Bu üç kısıt, proje üçgenini oluşturur ve genellikle şu şekilde tanımlanır: 1. Zaman (Time): Projenin tamamlanması için belirlenen süre. 2. Maliyet (Cost): Projenin bütçesi ve kaynakların etkin kullanımı. 3. Kapsam (Scope): Projenin ne kadarının gerçekleştirileceği, yani sunulacak ürün veya hizmetin detayları. Bu teoriye göre, bu üç kısıttan sadece ikisi aynı anda gerçekleştirilebilir; örneğin, hem ucuz hem de tam bir sonuç istendiğinde, bunun daha kısa sürede tamamlanması mümkün olmaz.

Menfaat teorisi, hukukta hak kavramını hukuken korunan menfaatler olarak açıklayan bir teoridir. Bu teoriye göre, hakkı sadece irade ile açıklamak yeterli değildir; aynı zamanda iradeyi harekete geçiren nedenin de açıklanması gerekir ve bu neden menfaattir. Ancak, menfaat teorisi de eleştirilmektedir çünkü kişilerin sayısız menfaati bulunmakta olup, hukuk kuralları tarafından sadece bazı menfaatler koruma altına alınmaktadır.

Bilimsel teori, bir dizi olgunun iyi kanıtlanmış bir açıklamasıdır ve çok sayıda kanıtla desteklenir. İşte bazı örnekler: 1. Evrim Teorisi: Charles Darwin tarafından 1859 yılında ortaya konan bu teori, türlerin doğal seçilim süreci yoluyla zaman içinde nasıl değiştiğini açıklar. 2. Yerçekimi Teorisi: Isaac Newton tarafından 17. yüzyılda geliştirilen bu teori, cisimlerin neden yere düştüğünü ve gezegenlerin neden güneşin etrafında döndüğünü açıklar. 3. Levha Tektoniği Teorisi: Alfred Wegener ve J. Tuzo Wilson tarafından geliştirilen bu teori, Dünya'nın tektonik plakalar adı verilen parçalara ayrıldığını ve bu plakaların hareket ettiğini öne sürer. 4. Kuantum Mekaniği Teorisi: Parçacıkların atomik ve atom altı düzeydeki davranışlarını açıklayan bu teori, modern teknolojinin temel taşlarından biridir.

"Dale Dale" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Müzik ve Kültür: İspanyolca bir şarkı olan "Dale Don Dale", Don Omar tarafından seslendirilmiş ve yaklaşık 10 sene önce popüler olmuştur. 2. Eğitim Bilimi: Edgar Dale'nin "Yaşantı Konisi" olarak bilinen teorisi, öğrenmede duyu organlarının rolünü vurgular.

Dm (Re minör) akoru, Dmaj (Do majör) akorunun tersidir.

Teori ve yaşam arasındaki ilişki, bilimsel araştırmaların ve anlayışın gelişiminde önemli bir rol oynar. Teori, karmaşık olayları ve olguları açıklamak için sistematik bir çerçeve sunar ve bu sayede yaşamın kökenleri gibi derin sorulara ışık tutar. Yaşamın kökeni teorileri bu bağlamda çeşitli bilimsel disiplinleri kapsar ve şunları içerir: - Abiyogenez: Yaşamın cansız maddelerden kimyasal reaksiyonlarla ortaya çıktığını öne sürer. - Panspermia: Yaşamın dünya dışı kaynaklardan gelmiş olabileceğini savunur. - RNA Dünyası: İlk yaşam formlarının DNA ve proteinlerden ziyade RNA'ya dayandığını öne sürer. - Hidrotermal Menfez Hipotezi: Yaşamın, okyanus tabanındaki hidrotermal menfezlerde ortaya çıkmış olabileceğini önerir. Bu teoriler, jeolojik, kimyasal ve biyolojik perspektifleri birleştirerek, yaşamın evriminin dinamiklerini anlamaya çalışır.

Integral teori, Ken Wilber tarafından geliştirilen, insan gelişimi ve bilincini kapsamlı bir şekilde anlamaya yönelik bir çerçevedir. Temel özellikleri: - Disiplinlerarası yaklaşım: Bilinç çalışmaları, evrimsel psikoloji ve sistemler düşüncesi gibi çeşitli alanlardan teorileri bütünleştirir. - Dört kuadrant modeli: İnsan deneyiminin iç-bireysel, dış-bireysel, iç-kollektif ve dış-kollektif boyutlarını içeren bir grid sunar. - Gelişim aşamaları: Pre-kişisel, kişisel ve trans-kişisel olmak üzere üç ana gelişim aşamasını tanımlar. Uygulamaları: Psikoloji, spiritüellik, organizasyonel gelişim, ekoloji ve liderlik gibi alanlarda kullanılır.