Temyiz

Hükmün tamamlanması kararına karşı temyiz yoluna başvurulabilir.

Temyiz dilekçesinde kesinleşme talebi, "kararın kesinleştirilmesini talep ederiz" şeklinde açık bir ifadeyle yapılır. Bu talep, dilekçenin "açıklama" bölümünde yer almalıdır ve dosyanın hangi mahkemeye sunulacağı, dava dosya numarası gibi bilgiler de bu bölümde belirtilmelidir. Ayrıca, temyiz başvurusu yaparken temyiz sürelerine dikkat edilmelidir; hukuk davalarında bu süre kararın tebliğinden itibaren iki haftadır.

CMK'nın 287 ve 288 maddeleri şu şekildedir: CMK Madde 287: "Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararları da hükümle beraber temyiz olunabilir". CMK Madde 288: "Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır".

Temyize cevap dilekçesi, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde verilmelidir.

Bölge İdare Mahkemesi kararına karşı Danıştay'a temyiz dilekçesi yazmak için aşağıdaki adımları izlemek gerekmektedir: 1. Başlık: Dilekçe, "Danıştay Başkanlığı"na hitaben yazılmalıdır. 2. Giriş: Gönderenin adı, soyadı, adresi, telefon numarası ve e-posta adresi belirtilmelidir. 3. Konu: "Temyiz Talebi" olarak yazılmalıdır. 4. Temyiz Nedenleri: Bölge İdare Mahkemesi kararının neden yanlış olduğunu veya itiraz sebeplerini detaylı bir şekilde açıklamak gerekmektedir. 5. Talep: Kararın iptali veya düzeltilmesi gibi istenen sonuç belirtilmelidir. 6. Ekler: Varsa ilgili belgelerin eklenmesi gerekmektedir. 7. Tarih ve İmza: Dilekçe, tarih atılıp imzalanarak tamamlanmalıdır. Bu unsurlar, dilekçenin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanmasını sağlar.

Temyize başvurulabilecek sebepler şunlardır: 1. Hukukun Yanlış Uygulanması: Mahkemenin hukukun genel kurallarını veya yürürlükteki mevzuatı yanlış yorumlaması veya uygulaması. 2. Usul Hataları: Yargılama sürecinde usul kurallarına uyulmaması, taraflara yeterli süre verilmemesi veya delillerin değerlendirilmesinde hatalar yapılması. 3. Delillerin Yanlış Değerlendirilmesi: Sunulan delillerin yanlış değerlendirilmesi, eksik delil toplanması veya delillerin yetersiz şekilde incelenmesi. 4. Kararın Hukuki Dayanağının Yetersiz Olması: Verilen kararın hukuki dayanağının yetersiz olması. 5. Kanuni Yetkiye Aykırılık: Mahkemenin yetki alanına girmeyen bir konuyla ilgili hüküm vermesi. Bu sebepler, temyiz dilekçesinde açıkça belirtilmelidir ve temyiz mahkemesi bu sebepler doğrultusunda kararları inceleyerek sonuca varır.

Yargıtay karar düzeltme aşamaları şunlardır: 1. Temyiz Başvurusu: Karara itiraz eden taraf, kararın tebliğinden itibaren belirli bir süre içinde temyiz dilekçesini sunar. 2. Ön İnceleme: Yargıtay ilgili dairesi, temyiz başvurusunu ön incelemeden geçirir; temyiz koşullarının oluşup oluşmadığını kontrol eder. 3. Esas İncelemesi: Ön inceleme aşamasında eksiklik tespit edilmezse, dosya esastan incelenir ve kararın hukuka uygunluğu değerlendirilir. 4. Karar Aşamaları: - Onama Kararı: Yargıtay, kararın doğru ve hukuka uygun olduğuna kanaat getirirse kararı onaylar. - Düzelterek Onama Kararı: Kararın hukuki hataları düzeltilir, diğer yönleri doğru bulunur ve karar onaylanır. - Bozma Kararı: Yargıtay, kararda hukuka aykırılık tespit ederse kararı bozar ve dosyayı yerel mahkemeye geri gönderir. 5. Direnme Kararı: Yerel mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme kararı verebilir; bu durumda karar kesinleşir ve dosya ilgili mahkemeye gönderilir.

Tanıma ve tenfiz temyiz dilekçesi, ilgili asliye hukuk mahkemesine verilir.

CMK'ya göre temyiz süresi, hükmün açıklanmasından itibaren 15 gündür.

Geçici koruma kararı reddi, temyiz edilebilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 391/3. maddesine göre, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.

Evet, tashihi karardan sonra temyiz yolu açıktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304. maddesine göre, hükmün tashihi kararı verildiğinde, bu karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilir.

Temyiz mahkemesi, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararların hukuka uygunluğunu denetlemek üzere bakar. Temyize konu olabilecek davalar şunlardır: - Nihai kararlar: Davanın esasını çözen kararlar. - Belirli parasal sınırı aşan davalar: Maddi talepleri içeren davalarda, belirli bir parasal sınırın aşılmış olması gerekir. - Kanun yoluna açık kararlar: Yasa koyucu tarafından açıkça temyize tabi olduğu belirtilen kararlar. Ayrıca, ceza davalarında sanık lehine olan kararlar da temyize götürülebilir.

CMK 289, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesi anlamına gelir ve bu madde, temyiz incelemesinde hukuka kesin aykırılık hallerini düzenler. Bu maddeye göre, temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmemiş olsa bile aşağıdaki durumlarda hukuka kesin aykırılık var sayılır: 1. Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. 2. Hakimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hakimin hükme katılması. 3. Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul edildiği halde hakimin hükme katılması. 4. Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi. 5. Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması. 6. Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlal edilmesi. 7. Hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi. 8. Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması. 9. Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.

Tahkik davalarında temyiz ve istinaf süreçleri şu şekilde yapılır: 1. İstinaf Süreci: - Başvuru: İlk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusu, bu kararı veren mahkemeye yazılı olarak itiraz dilekçesi verilerek yapılır. - Gerekçeler: İstinaf dilekçesinde istinaf sebebi ve gerekçesi açıklanmalıdır. - Karar: İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırabilir, düzeltebilir veya davayı esastan reddedebilir. 2. Temyiz Süreci: - Başvuru: İstinaf incelemesi sonunda verilen kararlar için temyiz süresi de 2 haftadır ve süre kararın muhataba tebliğ ile başlar. - Karar: Temyiz incelemesi sonunda Yargıtay, kararı onaylayabilir, bozabilir veya düzelterek onaylayabilir.

Temyiz başvurusunun esastan reddine karşı yapılabilecekler: 1. Karara İtiraz: Esastan red kararına karşı itiraz edilebilir. 2. Yeni Delil Sunma: Reddedilen temyiz başvurusu sonrasında yeni deliller veya bilgiler toplanarak tekrar başvuru yapılabilir. 3. Üst Mahkemelere Başvuru: Gerekirse, kararın gözden geçirilmesi için daha üst mahkemelere başvurulabilir. 4. Anayasa Mahkemesi'ne Başvuru: Belirli şartlar altında, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma hakkı vardır. Bu süreçte bir hukuk uzmanından destek almak önemlidir.

Temyiz isteminin esastan reddi ve hükmün bozulması ifadeleri, ceza hukukunda temyiz sürecinde farklı durumları ifade eder: 1. Temyiz İsteminin Esastan Reddi: Bu durum, Yargıtay'ın bölge adliye mahkemesinin temyiz olunan hükmünü hukuka uygun bulması halinde gerçekleşir ve temyiz isteminin reddedilmesi anlamına gelir. 2. Hükmün Bozulması: Yargıtay, temyiz başvurusunda gösterilen ve hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle temyiz edilen hükmü bozabilir.

Temyiz için mahkeme, Yargıtay'dır.

Temyiz süresinin 6 aya indirilmesinin nedeni, Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yargı süreçlerinin hızlandırılması ve davaların daha hızlı sonuçlanması hedefidir.

"Tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun görülen kararın onanmasına oybirliği ile karar verilmiştir" ifadesi, Yargıtay'ın bir davada verilen kararı onayladığını ve bu kararın hukuka uygun bulunduğunu belirtir.

Dosyaya sonradan katılan taraf, temyiz edebilir. Temyiz yoluna başvurabilmek için hukuki yararın olması yeterlidir; bu nedenle, lehine karar verilen taraf da temyiz dilekçesini sunarak kanun yoluna başvurabilir.