• Buradasın

    Sosyoekonomik

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Afrika'nın en büyük sorunu nedir?

    Afrika'nın en büyük sorunu olarak birkaç konu öne çıkmaktadır: Sömürgeci sınırlar ve iç çatışmalar. Çevre sorunları. Yoksulluk ve açlık. Kötü yönetim.

    Timar sistemi kaça ayrılır?

    Tımar sistemi, gelirlerine göre üç ana bölüme ayrılır: 1. Has: Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan topraklar. 2. Zeamet: Yıllık geliri 20.000 ile 100.000 akçe arasında olan topraklar. 3. Tımar: Yıllık geliri 3.000 ile 20.000 akçe arasında olan topraklar.

    Avustralya nasıl bir ülke?

    Avustralya, Güney Yarımkürede yer alan bir kıta ülkesidir. Bazı özellikleri: Coğrafya: 8.698.850 km²'lik bir alana sahiptir ve hiçbir ülkeyle kara sınırı yoktur. İklim: Kuzeyde tropik, güneyde ılıman iklimler görülür. Nüfus: Yaklaşık 25 milyondur ve nüfusun büyük kısmı doğu kıyısına yerleşmiştir. Ekonomi: Serbest piyasa ekonomisi ile çalışır ve dünyanın en büyük 13. ekonomisine sahiptir. Kültür: Çok kültürlü bir yapıya sahiptir ve resmi bir din yoktur. Popüler Şehirler: Sidney, Melbourne, Brisbane ve Perth gibi büyük şehirlere sahiptir. Doğal Güzellikler: Uluru ve Kakadu Ulusal Parkı gibi doğal alanlara ev sahipliği yapar.

    Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler nasıl belirlenir?

    Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, çeşitli ekonomik ve sosyo-kültürel kriterlere göre belirlenir: 1. Kişi Başına Düşen Milli Gelir: Birleşmiş Milletler'e göre, kişi başına düşen milli gelirin 1.000 ile 10.000 dolar arasında olan ülkeler gelişmekte olan, 10.000 doların üzerinde olanlar ise gelişmiş ülkeler olarak sınıflandırılır. 2. Sanayi Altyapısı: Gelişmiş ülkelerde sanayi sektörü gelişmiştir, gelişmekte olan ülkelerde ise bu altyapı tam olarak oluşmamıştır. 3. Eğitim ve Sağlık Hizmetleri: Gelişmiş ülkelerde eğitim ve sağlık hizmetleri daha gelişmiştir, okuma yazma oranı ve ortalama yaşam süresi daha yüksektir. 4. Teknolojik İmkanlar: Gelişmiş ekonomilerde teknolojik imkanlar fazladır, gelişmekte olan ülkelerde ise bu imkanlar sınırlıdır. 5. İhracat ve İthalat Hacmi: Gelişmekte olan ülkeler, ithalat ve ihracat hacimlerini zamanla artıran devletlerdir.

    Köktenciliğin temel ilkeleri nelerdir?

    Köktenciliğin temel ilkeleri şunlardır: 1. Kutsal Metinlerin Hatasızlığı: Köktenciler, kutsal metinlerin tamamen hatasız ve sosyal hayatın tüm ünitelerini kapsayıcı olduğunu savunurlar. 2. Geçmişin Saf ve Bozulmamış Olarak Görülmesi: Geçmişteki örneklerin seçici bir anlayışla kullanılmasından kaçınılır ve geçmişi saf bir bütün olarak kabul ederler. 3. Modernizme Karşı Duruş: Modernizm, sekülerizm ve bireyciliğe karşı çıkılır; modern teknoloji ve bilim, dini yeniden yorumlamak için kullanılır. 4. Toplumda Sosyo-Ekonomik Statüsü Düşük Gruplara Hitap Etme: Uç gruplara ve toplumdaki dezavantajlı kesimlere seslenirler. 5. Devrimci Yaklaşım: Mevcut düzenin radikal bir biçimde değiştirilmesi ve yeni bir dünya düzeni kurulması istenir.

    Büyük Kaçgun'un sebebi nedir?

    Büyük Kaçgun'un sebebi, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda köylülerin artan vergi yükü ve iktisadi baskılar nedeniyle köylerini terk etmeleridir. Bu durum, Celali isyanları sırasında halkın daha güvenli bölgelere sığınmasıyla sonuçlanmıştır.

    Sefalet içinde yaşamak ne demek?

    Sefalet içinde yaşamak, aşırı geçim sıkıntısı ve yoksulluk içinde bulunmak anlamına gelir. Sefalet, aynı zamanda hakirlik, perişanlık ve sefillik gibi anlamlarda da kullanılır.

    Kore halkı Türkleri neden seviyor?

    Kore halkının Türkleri sevmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Kore Savaşı: Türkiye, Kore Savaşı'nda Birleşmiş Milletler'in çağrısını kabul eden ilk ülke olmuş ve Güney Kore'ye yardım etmiştir. 2. 2002 Dünya Kupası: Kore ve Türk taraftarlar 2002 Dünya Kupası'nda bir araya geldiğinde, Koreliler ellerinde büyük Türk bayrakları taşımış ve Türkleri desteklemiştir. 3. Kültürel Benzerlikler: Yeme alışkanlıkları, ailevi değerler ve sosyo-ekonomik açıdan Kore ve Türkiye'nin birbirine benzemesi, iki ülke halkının birbirine yakın hissetmesini sağlamıştır. 4. Dini Özgürlük: Kore'deki Müslümanların, Türk askerinin sayesinde İslamiyet'i tanıması ve dini özgürce yaşayabilmesi, Korelilerin Türklere olan saygısını artırmıştır.

    Büyüyen şehirler küçülen hayatlar ne demek?

    "Büyüyen şehirler, küçülen hayatlar" ifadesi, şehirlerin fiziksel olarak büyümesine rağmen, içindeki insanların sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan daralması anlamına gelebilir. Bu durum, kentsel küçülme olarak adlandırılan çok boyutlu bir sürecin sonucudur ve iki ana nedenden kaynaklanır: demografik yapıdaki değişim ve endüstriyel dönüşüm. - Demografik değişim: Nüfusun banliyölere yerleşmesi ve kent merkezlerinde konut yerleşimlerinin boşalması. - Endüstriyel dönüşüm: Teknolojik gelişmeler ve çevresel faktörler nedeniyle eski sanayi alanlarının terk edilmesi, iş gücünün azalması ve iş olanaklarının farklı bölgelere kayması. Bu süreç, şehirlerde boşlukların oluşmasına ve kentsel dokunun bozulmasına yol açar.

    Avrupa ülkelerinde hafta sonu tatili ne zaman?

    Avrupa ülkelerinde hafta sonu tatili genellikle Cumartesi ve Pazar günleridir. Ancak, bazı ülkelerde bu düzen farklılık gösterebilir. Örneğin, Almanya'da bazı eyaletlerde bölgesel tatillerle birlikte hafta sonu tatili Cuma-Cumartesi veya Cumartesi-Pazar olarak değişebilir. 2025 yılı için bazı Avrupa ülkelerinde hafta sonu tatili: - Belçika: Cumartesi-Pazar - Hollanda: Cumartesi-Pazar - Fransa: Cumartesi-Pazar - İtalya: Cumartesi-Pazar - Avusturya: Cumartesi-Pazar Bu bilgiler genel olup, her ülkenin kendi düzenlemeleri olabilir.

    Fonksiyonel bölge haritası nedir?

    Fonksiyonel bölge haritası, ekonomik ve kültürel yönden yerel, bölgesel, ulusal ve küresel çapta diğer bölgelerle etkileşim gösteren bölgelerin görsel temsilidir. Bu haritalar, insan faaliyetlerinin doğal ortam içinde oluşturduğu sosyoekonomik ortamı temel alarak hazırlanır.

    Okullarda serbest kıyafet uygulaması neden kaldırılmalı?

    Okullarda serbest kıyafet uygulamasının kaldırılmasının birkaç nedeni vardır: 1. Disiplinin artırılması: Serbest kıyafet uygulaması bazı okullarda disiplinsizliklere yol açabiliyordu. 2. Eşitliğin sağlanması: Tek tip kıyafet uygulaması, öğrenciler arasındaki sosyo-ekonomik farklılıkları daha az belirgin hale getirerek eşitliği sağlıyor. 3. Mali yükün azaltılması: Velilere ek mali yük getiren özel kıyafet alımları yasaklanarak, ekonomik bir çözüm sunuluyor. 4. Aidiyet duygusunun artırılması: Tek tip kıyafet, okul kültürüne aidiyet hissini güçlendirebiliyor.

    Tımarda toprak nasıl işletilir?

    Tımarda toprak, devlete ait toprakların sipahiler tarafından işletilmesi yoluyla değerlendirilirdi. İşletim süreci şu şekilde gerçekleşirdi: 1. Fethedilen bölgenin tahriri yapılır ve vergi gelirleri belirlenirdi. 2. Bu gelirler, farklı büyüklükteki parçalara ayrılarak ilgili şahısların rütbe ve mevkilerine göre dirlik olarak verilirdi. 3. Sipahi, kendisine tahsis edilen toprağın gelirlerini toplar ve bu gelirle kendi geçiminin yanı sıra devlete askeri hizmet sunmak üzere cebelü adı verilen bir atlı asker yetiştirmek zorunda kalırdı. 4. Sipahi, aynı zamanda bölgenin güvenliğinden, tarımın sürekliliğinden ve adaletin sağlanmasından da sorumluydu. 5. Toprak, devlete ait olduğu için sipahi, köylülerin hakkını gasp edemezdi.

    Sağlıkta erişim sorunu nedir?

    Sağlıkta erişim sorunu, bireylerin gerekli sağlık hizmetlerine ulaşmada yaşadıkları zorluklardır. Bu sorunlar çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir: Yetersiz altyapı: Gelişmekte olan ülkelerde yeterli sayıda hastane, klinik ve sağlık personeli bulunmaması. Yüksek maliyetler: Sağlık hizmetlerinin pahalı olması, yoksul insanlar için erişimi imkansız hale getirebilir. Coğrafi engeller: Ulaşım zorlukları, özellikle kırsal veya dağlık bölgelerde yaşayan insanlar için erişimi zorlaştırabilir. Eğitim eksikliği: Sağlıklı yaşam tarzı ve hastalıkları önleme konusunda yetersiz bilgi. Ayrımcılık: Cinsiyet, etnik köken, din veya sosyoekonomik statü gibi faktörler nedeniyle bazı insanların sağlık hizmetlerine erişimde zorluklarla karşılaşması. Bu sorunların çözümü için yatırımlar, finansal destek, ulaşımın geliştirilmesi, halk sağlığı eğitimi ve ayrımcılığın önlenmesi gibi önlemler alınmalıdır.

    Sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması nasıl yapılır?

    Sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması yapmak için çeşitli yöntemler ve göstergeler kullanılır. Bu yöntemler genellikle çok değişkenli istatistiksel analizler üzerine kuruludur. Başlıca adımlar ve göstergeler şunlardır: 1. Gösterge Seçimi: Ekonomik ve sosyal alanlardan seçilen göstergeler belirlenir. 2. Veri Toplama: Seçilen göstergeler için veriler toplanır ve standartlaştırılır. 3. Analiz Yöntemi: Temel Bileşenler Analizi (TBA) veya Güçlü Temel Bileşenler Analizi (GTBA) gibi yöntemler kullanılarak veriler analiz edilir. 4. Sıralama ve Kademelendirme: İller veya bölgeler, elde edilen endekslere göre sıralanır ve gelişmişlik kademelerine ayrılır. Örnek bir sıralama için Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın İnsani Gelişme Endeksi (İGE) kullanılabilir.

    Dolmabahçe mutabakatı maddeleri nelerdir?

    Dolmabahçe Mutabakatı'nın 10 maddesi şunlardır: 1. Demokratik siyaset tanımı ve içeriği. 2. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması. 3. Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri. 4. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar. 5. Çözüm sürecinin sosyoekonomik boyutları. 6. Çözüm sürecinde demokrasi-güvenlik ilişkisinin, kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması. 7. Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri. 8. Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi. 9. Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması. 10. Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa.

    Çin okullarında neden kıyafet zorunluluğu var?

    Çin okullarında kıyafet zorunluluğunun birkaç nedeni vardır: 1. Eşitliği Sağlamak: Okul kıyafeti sayesinde, öğrencilerin sosyoekonomik farklılıkları kıyafetleriyle belli olmaz ve bu da okul ortamında daha adil bir atmosfer yaratır. 2. Disiplini Sağlamak: Tek tip kıyafet uygulaması, öğrencilerin okula daha uyumlu bir şekilde katılmalarını ve kendilerini okulun bir parçası olarak hissetmelerini sağlar. 3. Olumsuz Etkileri Azaltmak: Okul kıyafeti, dışarıdan gelebilecek olumsuz etkileri ve zorbalıkları azaltabilir.

    The Gılded Age ne anlatıyor?

    The Gilded Age ifadesi, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1870'lerin sonundan 1900'lerin başına kadar olan dönemi ifade eder. Bu dönem, ekonomik büyüme ve sanayileşme ile karakterizedir. Anlatılanlar: - Zenginlik ve Yoksulluk: Az sayıda zengin insanın aşırı refah içinde yaşarken, işçi sınıfının yoksulluk ve sömürü ile mücadele etmesi. - Göç ve Kentleşme: Milyonlarca göçmenin ABD'ye gelmesi ve kırsal bölgelerden şehirlere göçün artması. - Teknolojik ve Endüstriyel Gelişmeler: Demiryolları, fabrikalar, petrol ve madencilik gibi alanlarda hızlı büyüme ve yenilikler. - Siyasi Korozyon: Dönem, yaygın siyasi yolsuzluklarla da anılır. Ayrıca, The Gilded Age aynı zamanda 2022 yapımı bir televizyon dizisinin adıdır ve bu dizi, 1880'lerde zengin ve yoksul arasındaki eşitsizliği konu alır.

    Ferhan Şensoy Kazancı Yokuşu ne anlatıyor?

    Ferhan Şensoy'un "Kazancı Yokuşu" adlı eseri, sosyo-ekonomik düzeyleri farklı olmayan ama dünya görüşleri bambaşka olan insanların yaşamlarından bir kesit sunar. Kitapta, Kazancı Yokuşu'ndaki gündelik hayat ve bu mahallede yaşayan insanların hikayeleri anlatılır. Ayrıca, 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylar da kitapta işlenerek, toplumsal olayların yaşamlara etkisi gözler önüne serilir.

    İklim değişikliğinden en çok kim etkilenir?

    İklim değişikliğinden en çok etkilenenler arasında gelişmekte olan ülkeler, yoksul insanlar ve dezavantajlı topluluklar bulunmaktadır. Bu gruplar, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini artıran temel siyasi ve sosyo-ekonomik faktörlere daha fazla maruz kalmaktadır. Ayrıca: Çocuklar ve yaşlılar, sıcak hava dalgaları ve doğal afetler gibi iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki doğrudan etkilerinden daha fazla risk altındadır. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, artan sıcaklıklar ve kuraklıklar nedeniyle geçim kaynaklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kıyı bölgeleri ve ada devletleri, deniz seviyesinin yükselmesi ve sel felaketleri nedeniyle büyük tehdit altındadır.