SiyasiTarih

Kartaca ve Roma'nın savaşmasının ana nedeni, büyüyen Roma Cumhuriyeti ile yıllardır hüküm süren Kartaca İmparatorluğu arasındaki çıkar çatışmalarıydı. Savaşların diğer nedenleri: Sicilya'nın kontrolü: Roma ve Kartaca, Messina Boğazı'nı ve Sicilya'yı ele geçirmek istiyordu. Deniz ticareti: Kartaca, Batı Akdeniz'de güçlü bir deniz imparatorluğuna sahipti ve bu ticareti kontrol ediyordu. Paralı askerler: Messena'da yaşayan ve hem Roma'dan hem de Kartaca'dan yardım isteyen paralı askerler.

Siyasi tarih çıkmış sorularına aşağıdaki sitelerden ulaşılabilir: aofsoru.com. aof.sorular.net. lolonolo.com. aof.tc. ataaofsoru.com.

Alamut Kalesi'nin gerçek hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Kuruluş: Alamut, 860 yılında Deylem Kralı tarafından yaptırılmış, 1090 yılında ise Hasan Sabbah ve fedailerinin eline geçmiştir. Hasan Sabbah Dönemi: Sabbah, Alamut'u Nizari İsmaili Devleti'nin merkezi yapmış ve 34 yıl boyunca buradan yönetmiştir. Moğol İstilası: 1256 yılında Moğol Hükümdarı Hülâgû Han, kaleyi ele geçirmiş ve neredeyse tüm Haşhaşileri öldürmüştür. Alamut, tarih boyunca birçok savaş görmüş ve restore edilmiştir.

Osmanlı'nın hızlı büyümesinde iskan politikasının etkisi şu şekilde özetlenebilir: Fetihlerin kalıcı olması: İskan politikası, fethedilen bölgelerin Türk ve İslam kültürü ile tanışmasını sağlayarak kalıcılığı artırmıştır. İsyan ihtimallerinin azalması: Devlete bağlı Türk ve Müslümanların o bölgelere yerleştirilmesi, yerel isyanların önüne geçmiştir. Bölgenin kalkınması: Fethedilen bölgelerin kalkındırılması, halkın Osmanlı'yı işgalci olarak görmesini engellemiştir. Göçebe Türkmenlerin yerleşimi: Göçebe yaşam süren Türkmenlerin yerleşik hayata geçmesi sağlanmıştır. Demografik denge: Bölgedeki Türk nüfusunun artırılması, olası isyanları engellemiştir. Sosyal ve kültürel yayılma: Dervişler ve şeyhler, tekke ve zaviyeler aracılığıyla İslamiyet'i yaymıştır. Bu politika, Osmanlı'nın Rumeli başta olmak üzere fethettiği topraklarda uygulanmıştır.

Osmanlı Devleti'nde kurulan ilk askeri birlikler yaya ve müsellemlerdir. Yaya sınıfı, savaş zamanlarında piyade olarak görev yapmış ve ikişer akçe gündelik almışlardır. Müsellem sınıfı ise atlı askerlerden oluşmuş ve yine aynı şekilde savaş zamanlarında hizmet verip, barış zamanında tarımla uğraşmışlardır. Bu birlikler, Orhan Bey döneminde, Bursa’nın fethinden sonra, Çandarlı Kara Halil’in önerisiyle kurulmuştur.

Tarih çeşitleri, konularına, kapsamlarına ve anlatıma göre üç ana grupta sınıflandırılabilir. Konularına göre tarih çeşitleri: Siyasi tarih. Bilim tarihi. Kültür tarihi. Ekonomi tarihi. Askeri tarih. Dünya tarihi. Biyografi. Toplum tarihi. Çevre tarihi. Kapsamlarına göre tarih çeşitleri: Genel tarih. Özel tarih. Anlatıma göre tarih çeşitleri: Öğretici tarih. Hikayeci (rivayetçi) tarih. Sosyal tarih. Bilimsel (neden-nasılcı) tarih.

Ribatlar, İslam devletleri, Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından inşa edilerek kullanılmıştır. İslam devletleri: Ribatlar, özellikle Suriye ve Kuzey Afrika kıyılarında Bizans'a karşı inşa edilmiştir. Selçuklu Devleti: Selçuklular döneminde İran'da çok sayıda kervansaray inşa edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu: Osmanlı'da ribatlar, askeri üs, gözetleme kulesi, eğitim ve lojistik merkezi olarak kullanılmıştır.

Çin'in tarihinin eski olmasının birkaç nedeni vardır: Yazılı tarih: Çin'in yazılı tarihi, yaklaşık 3500 yıl geriye uzanmakta olup, MÖ 1600-1100'lerde Shang Hanedanı ile başlamıştır. Antik medeniyet: Çin medeniyeti, Sarı Nehir civarında doğmuş ve gelişmiş, gelişmiş Neolitik kültürlerin kalıntıları 7000 yıl öncesine dayanmaktadır. Hanedanlar: Tarih boyunca birçok hanedanlık tarafından yönetilmiştir, bu da uzun bir tarihsel süreklilik sağlamıştır. Kültürel ve teknolojik birikim: Kağıt, barut, pusula ve matbaacılık gibi önemli buluşların kökeni Antik Çin'e dayanmaktadır.

Ermenek Kalesi'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihî ve stratejik önem: 6-7 bin yıl öncesine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir ve Hititler, Makedonlar, Romalılar gibi çeşitli uygarlıkların döneminde stratejik bir öneme sahip olmuştur. Savunma amaçlı kullanım: Genellikle savunma amaçlı kullanılmış, aynı zamanda bir dönem hapishane olarak da hizmet vermiştir. Karamanoğulları için önemi: Özellikle Karamanoğulları Beyliği için önemli bir kale olmuştur. Evliya Çelebi'nin sözleri: Evliya Çelebi, Seyahatname adlı kitabında kale hakkında "Tanrının kudret eliyle yapılmış, böyle bir kale görmedim" diyerek övgüyle bahsetmiştir.

Japon İmparatorluğu, II. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinin ardından yıkılmıştır. İmparatorluğun yıkılmasına yol açan bazı önemli olaylar şunlardır: Atom bombaları: 6 Ağustos 1945'te Hiroşima ve 9 Ağustos 1945'te Nagazaki'ye atılan atom bombaları, Japonya'nın teslim olma sürecini hızlandırmıştır. Askeri gerilemeler: 1944-1945 yıllarında ada ada geri çekilme ve İwo Jima ile Okinawa savaşlarındaki ağır kayıplar, Japon ordusunun direnme gücünü zayıflatmıştır. Sovyet müdahalesi: 9 Ağustos 1945'te Sovyet ordusunun Japonya'ya savaş ilan ederek Mançurya'yı ele geçirmesi, imparatorluğun son darbeyi almasına neden olmuştur. 1947'de kabul edilen yeni anayasa ile Japonya, demokratik bir parlamenter sisteme geçmiş ve imparatorluk, sembolik bir kurum haline gelmiştir.

Büyük İskender İmparatorluğu'nun sonu, Büyük İskender'in MÖ 323 yılında ölmesiyle geldi. İmparatorluğun parçalanmasından sonra, Büyük İskender'in komutanları arasında topraklar paylaştırılarak küçük krallıklar kuruldu.

Patria, İspanyol yazar Fernando Aramburu'nun aynı adlı romanından uyarlanan bir mini belgesel dizidir. Dizi, İspanya'nın Bask Bölgesi'ndeki ETA (Bask Vatanı ve Özgürlük) ayrılıkçı örgütünün şiddet dolu tarihine, yarattığı toplumsal baskı, korku, travma ve çözülmelere odaklanır. Kocası ETA tarafından öldürülen bir kadın, 2011'deki çatışmanın ardından evine döner ve cinayetin sır perdesini aralamaya çalışır. Dizi, konuşamamanın zorluklarını ele alarak, konuşabilmenin iyileştirici yönüne dikkat çeker.

Onlu teşkilat, Asya Hun İmparatorluğu'nda İmparator Mete (Mete Han) tarafından MÖ 209 yılında oluşturulan bir askeri teşkilat sistemidir. Özellikleri: Birlikler: Ordu, her biri 10 askerden oluşan parçalara ayrılır. Rütbeler: 10 tane onlu asker, 100 askeri oluşturur ve başına "onbaşı" geçer; 10 tane yüzlü asker, 1000 askeri oluşturur ve başına "yüzbaşı" geçer; 10 tane binli asker, 10.000 askeri oluşturur ve başına "tümgeneral" geçer. Emir-komuta zinciri: Bir savaş anında başkomutan, tümgeneralleri toplar, onlar binbaşılara, binbaşılar yüzbaşılara, yüzbaşılar onbaşılara ve onbaşılar 10 askere emri iletir. Bu sistem, Türk devletlerinde geçmişten günümüze kadar kullanılmıştır.

Aydos Kalesi'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Stratejik konum: İstanbul ile Anadolu'yu birbirine bağlayan ana yol üzerinde yer alır ve bu nedenle stratejik bir gözlem noktası olarak kullanılmıştır. Tarihî önem: Bizans (Doğu Roma İmparatorluğu) döneminde inşa edilmiş olup, Osmanlı'nın İstanbul'a yönelik akınlarında ilk fethedilen yerlerden biridir. Efsane ve hikayeler: Fetihi, tekfur kızının Abdurrahman Gazi'ye yardım ettiği bir aşk hikayesine dayanır ve bu hikaye farklı yazarlar tarafından çeşitli şekillerde anlatılmıştır. Korunmuşluk: 325 metre yüksekliğinde olması ve sağlam surlarıyla erişilmesi zor bir kaledir. Arkeolojik sit alanı: Çevresiyle birlikte birinci derecede arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir.

Murat Uyurkulak'ın Tol adlı romanı, Türkiye'nin yakın siyasi tarihini, bu süreçte mağdur olan aktörlerin gözünden anlatıyor. Romanın başkahramanı Yusuf, bir yayınevinde düzeltmen olarak çalışmaktadır. Anlatı, 1960’lı yıllardan başlar. Yusuf’un kayıp babası İhtiyar, şairin elindeki kitapta yer alan hikâye ile metne katılır. Roman, zaman zaman yaşanan şiddeti de olduğu gibi yansıtmaktan çekinmez. Tol, aynı zamanda Kürtçe “isyan” anlamına gelmektedir. Tol, bir intikam anlatısıdır. Tol sözcüğündeki üç harf, kitabın üç ana bölümünün başlığıdır. Dört kuşak ve dört kentin iç içe bir kurguda yer aldığı Tol, sıra dışının olağan fantezilerine ya da sıradanın olağandışı düşlerine konu olabilecek ilginç bir öyküdür.

Melkişi Emirliği, Çemişgezek merkezli bir Kürt emirliğiydi. Çemişgezek, günümüzde Türkiye'nin Tunceli iline denk gelmektedir.

Kutsal Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasının bazı nedenleri: İç bölünmeler ve çatışmalar. Papa ile çatışmalar. Protestanlığın yükselişi. Habsburg Hanedanı'nın etkinleşmesi. Dış müdahaleler. 1806 yılında Napoleon Bonaparte'nin kendini imparator ilan etmesi, Kutsal Roma İmparatorluğu'nun geleneksel üstünlüğüne son verdi ve son imparator II. Franz'ın tahttan feragat etmesiyle bin yıllık imparatorluk sona erdi.

Abbâsî Devleti'nde Türk komutanların önemi şu şekilde özetlenebilir: Askeri Güç: Türkler, Abbâsî ordusunun çekirdeğini oluşturarak, iç ve dış düşmanlara karşı mücadelede önemli rol oynamışlardır. Devlet Yönetimine Etkisi: 836-892 yılları arasındaki Sâmerrâ döneminde Türk komutanlar, devlet yönetiminde etkili olmuş, halifelerin kararlarını yönlendirmişlerdir. İlkler: Eşnâs et-Türkî, hutbelerde adı halifelerden sonra zikredilen ilk komutan, "sultan" unvanı verilen ilk kişi ve ordu başkomutanı olmuştur. İsyanların Bastırılması: Türk komutanlar, Abbâsî Devleti'nin isyanları bastırmasında ve fetih hareketlerinde önemli görevler üstlenmişlerdir. Hac Emirliği: Selçuklu hakimiyetinin başlamasıyla birlikte, Türk komutanlara hac emiri görevleri de verilmiştir. Bu nedenlerle, Türkler Abbâsî Devleti'nin siyasi ve askeri yapısında kritik bir rol oynamışlardır.

Nazım Hikmet'in gerçek hayatı, siyasi düşünceleri nedeniyle zorluklarla doluydu. Çocukluk ve Eğitim: 15 Ocak 1902'de Selanik'te doğdu. Milli Mücadele: 1921'de Vâlâ Nureddin ile Anadolu'ya geçerek Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Moskova Dönemi: Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde eğitim gördü. Hapis Hayatı: Komünist inançları nedeniyle defalarca tutuklandı, 12 yılı aşkın süre cezaevinde kaldı. Sürgün ve Vatandaşlıktan Çıkarılma: 1951'de Türk vatandaşlığından çıkarıldı, 2009'da bu karar iptal edildi. Son Yılları: Moskova'da yazdı, uluslararası kongrelere katıldı ve birçok ülkeye seyahat etti. Nazım Hikmet, aşk, özgürlük, sosyal adalet ve insan temalarını işleyen şiirleriyle tanınır.

Kuvâ-yi Milliye, Milli Mücadele'de "ulusal güçler" anlamına gelen, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisini takiben Mondros Ateşkes Antlaşması döneminde ortaya çıkan milis gruplarıdır. Kuvâ-yi Milliye'nin bazı özellikleri: Yerellik: Bölgesel ve yerel örgütlerden oluşmuştur. Gönüllülük: Kendiliğinden oluşmuş, merkezi bir yönetim tarafından yönlendirilmemiştir. Çeşitlilik: Ege Bölgesi'nde efeler, bazı bölgelerde eski askerler ve vatansever eşkıyalardan oluşmuştur. Görev: Düzenli ordu kuruluncaya kadar Yunan, Fransız ve Ermeni işgal güçlerine karşı direniş göstermiştir. Kuvâ-yi Milliye, ulusal bilincin uyanmasını sağlamış, düzenli ordunun temelini oluşturmuş ve TBMM'nin kurulmasına zaman kazandırmıştır.