Şiir

Orhan Veli Kanık'ın "İstanbul'u Dinliyorum" şiirinin ana teması, İstanbul'un duyusal ve duygusal bir deneyim olarak ele alınmasıdır. Şiirin diğer temaları ise şu şekilde incelenebilir: İstanbul'un kozmopolit yapısı. Doğa ve şehir arasındaki uyum. Aşk ve romantizm. Gündelik hayatın sesi. Ayrıca, şiirde nostaljik, hüzünlü ve melankolik bir ton da vardır.

"Geçmişin Hesabı" şiiri, Rıza Aslan tarafından yazılmıştır.

Yavuz Bülent Bakiler'in "Şaşırdım Kaldım İşte" şiiri, aşkın birey üzerinde yarattığı karmaşık duyguları ve aşkın kaçınılmazlığını anlatır. Şiirde işlenen temalar arasında: İçsel çatışma: Şair, sevdiği kişiyi düşünmenin getirdiği hüzün ve özlem nedeniyle derin bir içsel çatışma yaşar. Çelişki: Bir yandan aşktan korkan, diğer yandan ona karşı istek duyan çelişkili duygular ifade edilir. Kader: Aşkın önceden belirlenmiş bir kader olduğu ve ondan kaçmanın mümkün olmadığı ima edilir. Şiir, şairin çekingen yapısı ve muhafazakâr atmosferde büyümesi nedeniyle açılamadığı bir aşka olan tutkusunu ve bu aşkı şiir yoluyla dile getirişini de yansıtır.

"Şehadet Bir Burak" şarkısının sözleri Murat Yaman'a aittir.

Sait Faik Abasıyanık'ın toplam 25 şiiri bulunmaktadır. Bu şiirlerden 17 tanesi "Şimdi Sevişme Vakti" adlı şiir kitabında yer alırken, diğer 15 tanesi çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmıştır. Şimdi Sevişme Vakti (17 şiir). Dergi ve gazetelerde yayımlanan şiirler (15 şiir). Sait Faik, ilk şiirini 21 Ocak 1932'de "Mektep" dergisinde yayımlamıştır.

Ziya Osman Saba'nın "Ben Artık Korkmuyorum" şiiri, ölüm ve hayatın anlamını kabullenme temasını işler. Şiirde, ölüm korkulacak bir son olarak görülmez; aksine, huzur ve sükûnetin hakim olduğu bir hayatın başlangıcı olarak tasvir edilir. Şiirin bir kısmı şu şekildedir: > Ben artık korkmuyorum, her şeyde bir hikmet var. Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar. Ayrıca, "Rabbim Nihayet Sana" şiirinde de ölüm ve ahiret teması işlenir.

"Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal" dizesi, İstiklal Marşı'nın ikinci kıtasının ilk mısrasıdır. Bu dizede: Çatma kelimesi, kaş çatmak anlamına gelir ve bu, öfke halini ifade eder. Nazlı hilal ile bayrak kastedilmiştir. Şair, bayrağın kırgın ve küskün halini, yani işgal altındaki durumunu dile getirir. Dizede, bayrağın bu kırgın halinin kahraman Türk milletini üzdüğü ve onun gülen bir bayrak beklediği ifade edilir.

"Asım'ın Nesli" şiiri, belirli bir akıma ait olmaktan ziyade, Mehmet Akif Ersoy'un ideal Türk gençliğini tasvir ettiği bir eserdir. Bu gençlik, vatanseverlik, ahlaki erdemler, İslami değerlere saygı, Türk kimliği ve kültürüne bağlılık, bilgiye ve eğitime önem verme, çalışkanlık ve azim gibi özelliklerle tanımlanır. "Asım'ın Nesli" kavramı, çeşitli ideolojilerle (İslamcılık, Türkçülük ve Batıcılık) bağlantılıdır. İslamcılık: İslami değerlere saygıyı vurgular. Türkçülük: Türk kimliği ve kültürüne olan gururu ve bu kimliğin korunmasını önceler. Batıcılık: Bilgi ve eğitime önem verir, bilimsel gelişmeleri takdir eder.

Furûğ Ferruhzâd, belirli bir akıma mensup olmaktan ziyade, modern İran şiirinin öncü ve tabu yıkan şairlerinden biri olarak kabul edilir. Şiirlerinde romantizm etkisi görülmekle birlikte, eserlerinde kadınların sorunlarını ele alması ve İran toplumundaki cinsiyet ayrımcılığını eleştirmesiyle tanınır.

Cahit Külebi'nin tüm şiirlerinin yer aldığı tek bir kitap, "Bütün Şiirleri" adıyla yayımlanmıştır. Bu kitap, farklı yayınevlerinde çeşitli baskılarla basılmıştır, örneğin: Bilgi Yayınevi tarafından basılan "Bütün Şiirleri" kitabının ISBN numarası 9789752201897'dir. Dolayısıyla, Cahit Külebi'nin tüm şiirlerinin yer aldığı kitap sayısı birdir.

Sembolizm akımı şiirlerinden beş örnek: 1. Charles Baudelaire - "Sone": > Derdim, yeter, sâkin ol, dinlen biraz artık! Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam, Siyah örtülerle sardı şehri karanlık; Kimine huzur iner gökten, kimine gam. 2. Paul Verlaine - "Şiir Sanatı": > Musiki, her şeyden önce musiki; Onun için tekli mısradan şaşma. Kıvrak olur, erir havada sanki; Ağır aksak söyleyişe yanaşma. 3. Stephane Mallarme - "Belirme": > Düşüncelerim bana zulmetmeyi seviyordu, Kendinden geçiyor, bilgece esrikleşiyordu, Bir düş hasatının onu devşiren yüreklere Bıraktığı hazin, hoş kokular, ıtırlar ile. 4. Arthur Rimbaud - "Sarhoş Gemi": 5. Ahmet Haşim - "Gök Öyle Mavi": > Gök öyle mavi, öyle durgun, Damlar üzerinde! Yeşil bir dal sallanadursun, Damlar üzerinde.

Varsağı türünde şiir örnekleri arasında şunlar sayılabilir: Karacaoğlan'dan "Bre Ağalar" varsağı örneği: > Bre ağalar bre beyler > Ölmeden bir dem sürelim > Gözümüze kara toprak > Girmeden bir dem sürelim > Buna felek derler felek > Ne aman bilir ne dilek > Ahir ömrümüzü helak > Etmeden bir dem sürelim. Karacaoğlan'dan "Yürü Behey Bulgar Dağı" varsağı örneği: > Yürü behey Bulgar Dağı > Yürü bre Çiçek Dağı > Sende suna boylum galdı > Hep guşların dönüm çağı > Bülbülün goncası soldu. Dadaloğlu'ndan bir varsağı örneği: > Hey ağ'lar her sürem ata binilmez > Ata binince de uğru boş gerek > Her güzele benim diye aldanma > Kahkül kıvrım kıvrım eğri kaş gerek. Varsağı, koşmanın özel bir ezgiyle söylenen versiyonu olup, genellikle 8'li hece ölçüsü ile yazılır ve dörtlük sayısı koşmaya benzerlik gösterir.

Anneye Yazılabilecek Şiir Örneği: Necip Fazıl Kısakürek - "Anneme Mektup" Şiir: > Ben bu gurbet ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. > Böylece bir lâhza kaldığım zaman, Geceyi koynuma aldığım zaman, Gözlerim kapanıp daldığım zaman, Yeniden yollara düzülmekteyim. > Son günüm yaklaştı görünesiye, Kalmadı bir adım yol ileriye; Yüzünü görmeden ölürsem diye, Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim. Anneye Yazılabilecek Mektup Örneği: > Canım annem! Hayata tutunmayı, güvenmeyi ve şefkati bana sen öğrettin. Küçücüktü yüreğim, senin sevginle hayatın rüzgârlarına karşı koymayı öğrendim. Hayatıma kazıdığım ve hiçbir zaman silinmeyecek bir şey varsa o sensin. Beni ilmik ilmiş bir nakış gibi işledin, emeğini hiç esirgemedin benden. > Anne, bana güvenmeyi öğrettiğin için sana minnettarım. Düştüğümde, yıkıldığımda senin yastığının kokusuyla iyileştiğim için... > Seni çok seviyorum.

Âşık Ömer'in meşhur şiirlerinden bazıları şunlardır: "Şairname". "Şu Karşıdan Gelen Dilber": >Şu karşıdan gelen dilber Gelir amma neden sonra Bir selama kail oldum Verir amma neden sonra. Ayrıca, Cehrin Kalesi'nin fethi, Rus, Avusturya ve Venedik savaşlarına dair manzumeleri de Âşık Ömer'in meşhur eserleri arasında yer alır. Âşık Ömer'in 1500 civarında şiiri olduğu sanılmaktadır.

"Bu Dünya" şiiri, farklı şairler tarafından yazılmıştır: Abdurrahim Karakoç'un "Bu Dünya Kimin Dünyası?" şiiri. Necip Fazıl Kısakürek'in "Bu Dünya" şiiri.

Türk edebiyatının en uzun şiiri olarak genellikle "Dede Korkut Hikayeleri" ve "Manas Destanı" gösterilmektedir. Dede Korkut Hikayeleri: Kahramanlık ve savaş konularını işler. Manas Destanı: Türk kültürünün değerlerini ve geleneklerini aktarır. Ayrıca, Edip Cansever'in "Ben Ruhi Bey Nasılım" şiiri de uzun şiirler arasında yer alır. Türk edebiyatındaki en uzun şiir konusunda farklı görüşler olabilir.

"Vurulup ömrünün ilkbaharında" dizesini, Abdurrahim Karakoç'un "Kardan Aydınlık" şiirinde yer aldığı şekilde, çeşitli sanatçılar seslendirmiştir. Bu dizeyi söyleyen bazı kişiler: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Kalpten Dile Şiirler adlı TikTok hesabı.

Nazım Hikmet'in "Akın Var Güneşe Akın" şiirinde kullanılan bazı edebi sanatlar şunlardır: Anafora. Kişileştirme. Benzetme. Ayrıca, şiirde epik bir dil ve devrimci bir söylem de bulunmaktadır.

"Hep dalgınım bu günlerde, saati cezveye koyup yumurta tutuyorum" dizeleri, Metin Vural'a ait "Nisan'a Kaç Var" adlı şiirden bir bölümdür. Şiir, Yıldız Kenter tarafından seslendirilmiş ve Tanju Duru tarafından bestelenmiştir.

"Ve Kar Taneleri Gibi Yaşıyoruz Şu Sıra Birbirimize Değmeden Ayrı Ayrı Eriyerek" sözü, Metin Üstündağ'a aittir.