Sabır

"Gün ola, harman ola" atasözü, beklemek ve sabır göstermek gerektiğini ifade etmek için kullanılır. Örnek cümle: "Moralini o kadar bozma, bu işi de hallederiz; gün ola harman ola".

Haksızlık yapan karşısında susmak, yapılan zulme rıza göstermek ve zalime destek olmak anlamına gelir. Kur'an'a göre, her insanın hata yapma ihtimali vardır ve uyarıldığında hatasını anlayan kişi zalim olarak suçlanmaz.

"Sabretmek" kelimesi, sabır göstermek, sabırlı davranmak anlamına gelir.

"Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır" atasözü, olumsuzluklar ve aksilikler karşısında sabırlı olmanın sonunda güzel sonuçlar elde edileceğini ifade eder.

3, 4 ve 5. kaynaklar sabır kavramını farklı açılardan ele almaktadır: 1. 3. kaynak, Bediüzzaman Said Nursî'nin sabır kavramını üç şekilde açıkladığını belirtir: - Günahlara karşı sabır: İçimizden gelen kötü hislere karşı koymayı ve doğru olanı yapmayı gerektirir. - İbadette sabır: Namaz, oruç gibi ibadetlerin sürekliliğini sağlamak için gösterilen sabırdır. - Musibetlere karşı sabır: Hastalık, üzüntü veya kayıplar gibi zor durumlarda metanetle bekleyebilmek ve Allah'a tevekkül etmektir. 2. 4. kaynak, Kur'an'da sabrın birçok ayette Allah'ın sevgisine, rahmetine ve mükafatına nail olmanın bir yolu olarak gösterildiğini vurgular. 3. 5. kaynak, sabrın zafer ve başarının temel şartı olduğunu, çünkü "Allah'ın yardımının sabredenlerle birlikte olduğunu" ifade eder.

"Sabırla dut yaprağı atlas olur" atasözü, zamanla ve sabırla yapılan işlerin, başlangıçta basit veya değersiz görünse bile, sonunda değerli ve kaliteli hale geleceğini ifade eder. Bu bağlamda, dut yaprağının sabrı doğrudan bir işe yaramaz, ancak atasözünde vurgulanan sabır ve emek kavramlarıyla ilişkilidir.

Sabırla ilgili bazı atasözleri ve hikayeler: Atasözleri: 1. "Sabreden derviş, muradına ermiş." - Sabırlı olan kişiler, isteklerine kavuşurlar. 2. "Sabrın sonu selamettir." - Karşılaşılan zorluklardan yılmayıp sabretmek, sonunda başarıya ulaştırır. 3. "Sabır, altın değerindedir." - Sabır, çok değerli bir erdemdir. Hikayeler: 1. Şeyh Edebâli'nin Hikayesi: Sabır, Şeyh Edebâli'nin bir sözünde "Sabır kara bir dikeni yutmak, diken içini parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktadır" şeklinde ifade edilir. 2. Balzac'ın Sözü: Honoré de Balzac, "Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir" diyerek sabrın önemini vurgular.

Mürüvvet, "hoş görmek ve affetmek" anlamında şu şekilde açıklanabilir: Evliyâdan Rüveym bin Ahmed'e göre mürüvvet, din kardeşlerinden görülen eziyetlere sabır etmek ve onları affetmek demektir. Ayrıca, büyük velîlerden Sırrî-yi Sekatî'nin tanımına göre mürüvvet, insanın kendi nefsini her türlü kirden ve insanların ayıp saydıkları şeyleri yapmaktan korumak ve bütün işlerinde insanlara karşı şefkatli, merhametli ve insaflı davranmaktır.

Bir insanın sabredememesinin birkaç nedeni olabilir: 1. Sabırsızlık: Sabırsızlık, muhakeme yeteneğini zedeler ve ani tepkiler vermeye yol açar. Bu durum, kişinin olayları daha ince eleyip sık dokumasını ve daha makul kararlar almasını engeller. 2. Dijital çağın etkisi: Dijital cihazlar, odaklanma sürelerini kısaltmış ve beynin kimyasal yapısını değiştirmiştir, bu da sabır duygusunu zayıflatır. 3. Ani başarı beklentisi: Medyada sunulan "bir gecede başarı" efsaneleri, insanları hemen sonuca ulaşmaya teşvik eder ve sabır duygusunu azaltır. 4. Duygusal zorluklar: Stresli durumlar ve olumsuz duygular, sabır yeteneğini zayıflatabilir.

Sabırlı olmak ile ilgili iki hikaye örneği: 1. Ahmet'in Hikayesi. 2. Kralın Hikayesi.

"Sabır vaktine esirdir" sözü, sabırlı olmanın zamanla doğrudan ilişkili olduğunu, sabrın ancak doğru zamanda gösterildiğinde anlam kazandığını ifade eder. Başka bir deyişle, sabretmek isteyen kişinin, zamanı geldiğinde davranabilmesi ve sürece boyun eğmesi gerekir.

"Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık" atasözü, telaşla, sabırsızca ve ivedilikle yapılan işlerin genellikle kötü sonuçlar doğuracağını ifade eder.

"Üvey Kırmızı" kitabı, kadına şiddeti ve bir kadının yaşadığı zorlukları anlatıyor. Hikaye, genç yaşta aşık olan ve mantıksız bir kararla evlenen bir çiftin hayatını konu alıyor. Kitap, aynı zamanda inanç ve sabrın önemini de vurguluyor.

"Sabret ve bekle" ifadesi, zorluklara karşı dirençli olmayı ve bir şeyin gerçekleşmesini sabırla beklemeyi ifade eder.

Hanımının huysuzluğuna sabretmek, İslam inancına göre, bir erkeğin eşinin kötü huylarına karşı tahammül göstermesi ve sabırla karşılaması anlamına gelir. Bu, hadislerde, erkeğin hanımına karşı iyi davranması ve onun sıkıntılarına katlanması durumunda, Hz. Eyyüb'ün sabrı gibi mükafatlara kavuşacağı şeklinde ifade edilmektedir.

"Yavaş atın çiftesi sert olur" atasözü, sabırlı ve yumuşak huylu insanların kızdıkları zaman beklenmedik şekilde sert tepkiler verebileceklerini ifade eder.

"Patience" in İngilizce'de çeşitli bağlamlarda kullanılır: 1. Sabır: "To have patience" ifadesi, sabırlı olmak anlamına gelir. 2. Dayanma gücü: "Patience" aynı zamanda dayanma, tahammül ve metanet anlamlarına da gelir. 3. İskambil oyunu: "To play patience" ifadesi, tek kişi tarafından oynanan bir iskambil oyununu ifade eder. 4. Israr ve azim: "With patience" ifadesi, sabırla bir şeyler yapmak veya sebat etmek anlamında kullanılır.

"Gülü seven dikenine katlanır" atasözü, sevilen bir şeyin veya kişinin getirdiği zorluklara katlanmak gerektiğini anlatır. Bu atasözü ile ilgili bir resimde, gülün güzelliğinin yanında dikenlerinin de gösterilmesi ve sevenin bu dikenlere rağmen gülü tutması, bu mesajı görsel olarak iletebilir.

Üçüncü ikaz, Bediüzzaman Said Nursi tarafından namazın önemini ve sabrın gerekliliğini vurgulamak amacıyla yazılmıştır. İkazda, geçmiş günlerin zahmetinin bugün rahmete dönüştüğü, külfetinin keramete katıldığı ve meşakkatinin sevaba inkılap ettiği belirtilir.

En zor sabır gerektiren şey, günah işlememeye sabır olarak kabul edilir.