RiskDeğerlendirmesi

Risk Değerlendirme Yönetmeliği, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılacak risk değerlendirmesinin usul ve esaslarını düzenleyen bir yönetmeliktir. Yönetmeliğin amacı: - İşyerlerinde tehlikeleri belirlemek ve riskleri analiz etmek. - Kontrol tedbirlerini kararlaştırmak ve uygulamak. Kapsamı: 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki işyerlerini kapsar. Yönetmeliğe göre risk değerlendirmesi ekibi şu kişilerden oluşur: - İşveren veya işveren vekili. - İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri. - Çalışan temsilcileri. - Destek elemanları. Risk değerlendirmesi aşamaları: 1. Tehlikeleri tanımlama. 2. Riskleri belirleme ve analiz etme. 3. Kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması. 4. Dokümantasyon ve güncelleme.

Varyans ve standart sapma, verilerin dağılımını ve değişkenliğini ölçmede önemli istatistiksel araçlardır. İşte bu iki ölçütün önem kazandığı bazı alanlar: 1. Risk Değerlendirmesi: Finans alanında, varyans ve standart sapma, yatırım riskini değerlendirmek için kullanılır. 2. Portföy Yönetimi: Farklı varlıkların standart sapmasını anlamak, yatırımcıların çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmasına olanak tanır. 3. Kalite Kontrol: İmalat sanayisinde, süreç capability analizi ve Altı Sigma uygulamalarında varyans ve standart sapma, üretim süreçlerinin kalitesini izlemek ve iyileştirmek için kullanılır. 4. Bilimsel Araştırma: Araştırmacılar, deneysel verilerin yayılımını tanımlamak ve aykırı değerleri belirlemek için bu ölçümleri kullanır. 5. Makine Öğrenimi ve Yapay Zeka: Makine öğrenme algoritmalarında, özellikleri standart bir aralığa ölçeklendirmek için standart sapma kullanılır.

Evet, Kıbrıs deprem riski yüksek bir bölgedir. Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, Kıbrıs'ın deprem açısından dünyanın dördüncü en tehlikeli bölgesi olduğunu belirtmiştir. Diğer uzmanlar da Kıbrıs'ın üç büyük levhanın kesişim noktasında yer alması nedeniyle deprem riskinin yüksek olduğunu vurgulamaktadır.

Et ve Süt Kurumu'nda görev yapan İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) uzmanı, aşağıdaki görevleri yerine getirir: 1. Rehberlik: İşyerindeki faaliyetler, makineler ve ekipmanlar hakkında işverene güvenlik açısından önerilerde bulunur. 2. Risk Değerlendirmesi: İşyerinde risk değerlendirmesi yapar, belirlenen risklerin giderilmesi için işverene önerilerde bulunur. 3. Çalışma Ortamı Gözetimi: Çalışma ortamını gözlemleyerek iş kazası, yangın gibi risk taşıyan alanları veya faaliyetleri işverene bildirir. 4. Eğitim ve Bilgilendirme: Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini verir, yıllık değerlendirme raporları ve çalışma talimatları gibi dokümanları hazırlar. 5. İlgili Birimlerle İşbirliği: Görevi olan diğer çalışanlar ve işyeri hekimi ile ortak çalışmalar yapar. Ayrıca, acil ve hayati durumlarda işin durdurulması için işverene başvuru yapma yetkisine sahiptir.

İş kazası olasılığı, kaza sıklık oranı hesaplanarak belirlenebilir. Hesaplama formülü şu şekildedir: Kaza Sıklık Oranı = (Kazaların Sayısı / Toplam Çalışma Saati) x 1.000.000 Bu hesaplama, iş yerindeki güvenlik önlemlerinin etkinliğini değerlendirmek ve iş kazalarını önlemek için kullanılır.

Atık yağ toplama tesisi risk değerlendirmesi, tesisin güvenlik ve çevre sağlığı açısından potansiyel risklerini belirlemek ve bu riskleri kabul edilebilir seviyelere indirmek için yapılan bir analiz sürecidir. Risk değerlendirmesinin adımları: 1. Tehlikelerin Tespit Edilmesi: Atık yağ toplama sürecinde oluşabilecek tehlikelerin belirlenmesi. 2. Risklerin Belirlenmesi ve Derecelendirilmesi: Tehlikelerden kaynaklanabilecek risklerin belirlenmesi ve derecelendirilmesi. 3. Kontrol Tedbirlerine Karar Verilmesi: Riskleri azaltmak için önleyici ve koruyucu tedbirlerin belirlenmesi. 4. Kontrol Tedbirlerinin Tamamlanması: Belirlenen tedbirlerin uygulanması. 5. İzleme ve Tekrar Etme: Uygulanan tedbirlerin etkinliğinin izlenmesi ve gerektiğinde sürecin tekrarlanması. Atık yağ toplama tesislerinde özel risk değerlendirme gereksinimleri arasında, atık yağların ayrı depolanması, acil durum planları, eğitimli personel bulundurma ve çevreye zarar vermemek için gerekli önlemlerin alınması yer alır.

SCORE2, Sistematik Koroner Risk Değerlendirmesi 2 anlamına gelir ve Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından 2021 yılında sunulan bir kardiyovasküler hastalık risk değerlendirme ölçeğidir. SCORE2'nin anlattıkları: - Risk Faktörleri: Yaş, cinsiyet, lipid seviyeleri, kan basıncı, sigara içme durumu gibi bilinen risk faktörlerini içerir. - Kullanım Alanı: 40-69 yaş arası, daha önce kardiyovasküler hastalık öyküsü olmayan sağlıklı bireylerde 10 yıllık ölümcül ve ölümcül olmayan kardiyovasküler olay riskini hesaplar. - Risk Sınıflandırması: Riskleri düşük-orta, yüksek ve çok yüksek olarak gruplandırır. - Güncelleme: Önceki SCORE risk endeksine göre daha iyi bir risk tahmini sunar ve özellikle daha genç popülasyonda faydalıdır.

Kredide risk grubu, bankaların müşterilerin kredi geçmişini, gelir durumunu ve mevcut borçlarını değerlendirerek belirlediği kategorilere göre oluşturulur. Bu değerlendirme sürecinde kullanılan bazı yöntemler şunlardır: 1. Kredi Geçmişi Analizi: Müşterinin geçmişteki kredi ödemeleri düzenli mi yoksa düzensiz mi olduğu incelenir. 2. Gelir Analizi: Müşterinin aylık geliri, kredi geri ödemelerini karşılayacak düzeyde olup olmadığı değerlendirilir. 3. Finansal Oranlar: Borç/gelir oranı gibi finansal göstergeler analiz edilerek, başvuranın finansal sağlığı değerlendirilir. Risk grupları genellikle beş farklı kategoriye ayrılır ve her bir grup belirli bir risk seviyesine sahip olur: 1. 1-699 puan: En riskli grup, kredi başvuruları genellikle reddedilir. 2. 700-1099 puan: Orta riskli grup, başvuruların reddedilme olasılığı yüksektir. 3. 1100-1499 puan: Az riskli grup, gelirlerine odaklı incelenen başvurunun kabul edilme olasılığı bulunmaktadır. 4. 1500-1699 puan: İyi grup, başvuruları yüksek ihtimalle kabul edilir. 5. 1700-1900 puan: Çok iyi grup, başvuruların onaylanabileceği düşünülür.

Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi (BGYS) soruları genel olarak aşağıdaki konuları kapsar: 1. Varlık Envanteri: Korunacak bilgi varlıkları nelerdir ve bu varlıkların kritikliği nedir? 2. Risk Değerlendirmesi: Potansiyel tehditler ve bu tehditlerin doğurabileceği riskler nelerdir? 3. Kontrol Önlemleri: Belirlenen riskleri minimize etmek için alınacak teknik ve organizasyonel önlemler nelerdir? 4. Sürekli İzleme ve Değerlendirme: BGYS'nin dinamik yapısı nasıl izlenecek ve değerlendirilecektir? 5. Bilgi Güvenliği Olay Yönetimi: Olay tespiti, kök neden analizi ve olay müdahale süreçleri nasıl yönetilecektir? 6. Düzenli Denetimler ve İyileştirmeler: Risk yönetimi, denetim ve iyileştirme süreçleri nasıl planlanacak ve uygulanacaktır? Bu sorular, BGYS'nin etkin bir şekilde kurulması ve sürdürülmesi için temel adımları içerir.

Okullarda İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) hizmeti şu şekilde verilir: 1. Risk Değerlendirmesi: Okul ortamında doğabilecek olası risklerin belirlenmesi için risk değerlendirmesi yapılır. 2. Acil Durum Eylem Planı: Öğrencilerin ve çalışanların acil durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini içeren bir plan oluşturulur. 3. İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi: 50 kişiden fazla öğretmen ve personelin görev aldığı okullarda iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görev alır. 4. Eğitimler: Öğrencilere ve çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitimler verilir. 5. Periyodik Bakım ve Denetimler: Okulun elektrik tesisatı, tuvaletler ve diğer ortak kullanım alanlarının koşulları düzenli olarak kontrol edilir ve uygun hale getirilir. 6. Alt İşverenlerin Denetimi: Okul yönetimi, yemek, servis, kantin gibi hizmetlerin sağlandığı alt işverenlerin faaliyetlerini denetler.

İstanbul depremi sonrası tsunaminin ne zaman geleceği kesin olarak bilinmemektedir, ancak uzmanlar tarafından olası bir tsunami riski vurgulanmaktadır. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'ne göre, Marmara Denizi'nde meydana gelebilecek büyük bir depremin ardından tsunaminin oluşma ihtimali vardır ve bu tsunami, depremden sonra denizin kenarına gidilmemesi gerektiğini gerektirecektir. Ayrıca, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Tuncay Taymaz da, 7'nin üzerinde bir deprem durumunda Marmara Denizi'nde 3 metreye kadar yükselebilecek tsunamilerin oluşabileceğini belirtmektedir.

İSG ders notları çalışırken aşağıdaki konular dikkate alınmalıdır: 1. Temel İSG Kuralları: Planlama, süreklilik ve metod gibi İSG'nin temel kurallarını öğrenmek önemlidir. 2. Risk Değerlendirmesi: İşyerindeki tehlikeleri saptamak, riskleri hesaplamak ve önlemleri belirlemek için risk değerlendirmesi yapmak gereklidir. 3. Temizlik ve Düzen: Çalışma ortamının temiz ve düzenli tutulması, iş sağlığı ve güvenliği açısından büyük önem taşır. 4. Kişisel Koruyucu Donanım: İş ekipmanlarının güvenli kullanımı, kişisel koruyucu donanımların kullanımı ve bakımı hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. 5. Acil Durum Planları: Acil çıkış yolları, ilk yardım ve kurtarma konularında bilgi edinmek ve acil durum planlarını hazırlamak gereklidir. Ayrıca, ders notlarındaki teorik bilgilerin yanı sıra, örnek olaylar ve uygulamalar üzerinden de çalışmak, konuları daha iyi pekiştirmeye yardımcı olabilir.

Ege Denizi'nde bir yanardağ patlaması meydana gelirse, çeşitli olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir: 1. Volkanik Patlama: Büyük çaplı bir patlama, volkanik küllerin ve lavların atmosfere yayılmasına, taş ve volkan bombalarının yeryüzüne fırlatılmasına yol açar. 2. Tsunami Riski: Patlama, deniz altında büyük bir yer değiştirmeye neden olarak dev dalgalar oluşturabilir ve bu dalgalar çevresindeki kıyı şeritlerini etkiler. 3. Hava Kirliliği: Patlama, hava kirliliğine neden olur ve bu durum hem yerel ekosistemi hem de daha geniş bir coğrafyada hava kalitesini olumsuz etkiler. 4. Ekonomik ve Sosyal Etkiler: Tarım üretimi sekteye uğrar, gıda fiyatları yükselir ve turizm sektörü büyük zarar görür. Türkiye'de, Ege kıyıları ve özellikle Bodrum, Muğla ve Aydın gibi bölgeler bu tür bir patlamadan etkilenebilir.

İş sağlığı ve güvenliği risk değerlendirmesinde patlayıcı ortamdan kaynaklanan özel risklerin değerlendirmesinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır: 1. Patlayıcı ortam oluşma ihtimali ve bu ortamın kalıcılığı. 2. Statik elektrik de dahil tutuşturucu kaynakların bulunma, aktif ve etkili hale gelme ihtimalleri. 3. İşyerinde bulunan tesis, kullanılan maddeler, prosesler ile bunların muhtemel karşılıklı etkileşimleri. 4. Olabilecek patlama etkisinin büyüklüğü.

Kanada TIA (Geçici İskemik Atak) Skoru, acil servise geçici iskemik atak (TIA) semptomlarıyla başvuran hastalarda 7 günlük inme veya karotis endarterektomisi riskini belirlemek için kullanılan bir karar aracıdır. Bu skorlama sistemi, 13 soruya verilen yanıtlara göre hastaları düşük risk (0,5%), orta risk (2,3%) ve yüksek risk (5,9%) kategorilerine ayırır.

Yapay zeka olumsuz tespit raporu, yapay zekanın kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek olumsuz yönleri ve riskleri değerlendiren bir rapordur. Bu raporda genellikle şu konular ele alınır: 1. İş Gücü Kaybı ve Otomasyon: Yapay zeka ve otomasyon, bazı sektörlerde insan gücüne olan ihtiyacı azaltarak iş kaybına yol açabilir. 2. Gizlilik ve Veri Güvenliği Riskleri: Yapay zeka, büyük miktarda veriyle çalıştığı için gizlilik ihlalleri ve siber saldırılara karşı savunmasız kalabilir. 3. Etik ve Adalet Sorunları: Yapay zeka sistemleri, eğitildikleri verilerden öğrenerek önyargılar içerebilir ve bu da yanlış sonuçlara yol açabilir. 4. Bağımlılık ve Kontrol Kaybı: Yapay zeka teknolojilerinin giderek daha fazla alanda kullanılması, insanların bu teknolojilere aşırı bağımlı hale gelmesine ve kontrol kaybını hissetmesine neden olabilir. 5. Yanlış Bilgi ve Manipülasyon Riski: Yapay zeka, doğru ve güvenilir bilgi sağlama potansiyeline sahip olsa da, yanlış bilgi yaymak için de kullanılabilir.

Evet, Kartal'da deprem riski bulunmaktadır. Kartal ilçesi, Marmara Denizi'ndeki Kuzey Anadolu Fay Hattı'na yakın bir konumda yer almakta olup, deprem açısından en riskli bölgelerden biri olarak değerlendirilmektedir. Son olarak, AFAD'ın verilerine göre İstanbul'un deprem risk haritasında Kartal, yüksek riskli ilçeler arasında gösterilmektedir.

İSG kontrol listesi aşağıdaki durumlarda yapılır: 1. Yeni bir iş yapılacaksa veya daha önce risk değerlendirmesi yapılmamışsa. 2. Kullanılan teknolojide değişiklik olduğunda. 3. Mevzuat değişikliği olmuşsa veya yeni bir mevzuat yürürlüğe girmişse. 4. Ekipman değişimi söz konusu ise. 5. Yeni bir teknik kullanılacaksa. 6. Cihazların veya tesislerin kullanım amacı değişmişse. 7. Yeni bir makina veya üretim aleti alınmışsa. 8. Yeni bir madde kullanılacaksa. 9. İş organizasyonunda veya iş akışında önemli değişiklikler olduğunda. 10. Kazalar, kazaya ramak kalmalar veya işe bağlı sağlık sorunları ortaya çıktıktan hemen sonra. Ayrıca, periyodik olarak da risk değerlendirmesi yapılması önerilir.

3-5 arası deprem, depremin büyüklüğüne göre sınıflandırılır ve şu anlamlara gelir: - 3 büyüklüğünde deprem: Genellikle hissedilmez ve yapılar üzerinde hasar oluşturmaz. - 4 büyüklüğünde deprem: Eşyalar yerinden oynar, zayıf binalar hasar görebilir. - 5 büyüklüğünde deprem: Orta çaplı olup, binalarda ve arazide hasara yol açabilir.

Esenyurt Fanilya Sitesi'nin depreme dayanıklılığı hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Esenyurt genel olarak deprem riski taşıyan bir bölge olarak değerlendirilmektedir. Esenyurt'ta deprem riskini azaltmak için yapıların deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilmesi ve zemin etüdü yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, Fanilya Sitesi'nin de bu kriterlere göre inşa edildiği varsayılabilir.