RiskDeğerlendirmesi

Findeks Risk Raporu, son 5 yıl içerisindeki kredilere ilişkin ödeme geçmişini kapsar.

Findeks puanının en az kaç olması gerektiği, risk gruplarına göre şu şekildedir: 1. 1-699 puan: Çok riskli grubu temsil eder. 2. 700-1099 puan: Riskli müşteri profilini içerir. 3. 1100-1499 puan: Az riskli finansal durumu temsil eder. 4. 1500-1699 puan: Finansal açıdan iyi izlenim çizen müşterileri yansıtır. 5. 1700-1900 puan: Genellikle bankalardan olumlu dönüş alan ve risksiz grupta yer alan müşteri profilini içerir. Dolayısıyla, en az 1500 puan olması, finansal açıdan iyi bir izlenim bırakmak için önerilir.

Olgun simleme, genellikle aşağıdaki durumlarda kullanılır: 1. Sistemin karmaşık olduğu durumlarda: Simülasyon, karmaşık sistemlerin davranışlarını anlamak ve izlenecek stratejilerin sonuçlarını öngörebilmek için kullanılır. 2. Yeniliklerin denenmesi gerektiğinde: Sistem üzerinde yenilikler yapılacaksa ve bu yeniliklerin sistem üzerinde denenmesi uygun değilse, simülasyon tekniği tercih edilir. 3. Risklerin değerlendirilmesi için: Simülasyon, sisteme uygulanabilecek riskleri değerlendirmek ve sorunlara çözümler geliştirmek amacıyla kullanılır. 4. Yeterli veri olmadığında: Projenin gerçekleşmesi için yeterli veri veya kaynak (insan, para, zaman, mekan) olmadığında simülasyon modeli kullanılmaz.

Poyraz İş Güvenliği adlı bir firmanın ne iş yaptığı hakkında doğrudan bilgi bulunmamaktadır. Ancak, iş güvenliği genel olarak şu görevleri yerine getirir: 1. Risk Değerlendirmesi: İş yerinde çalışanların karşılaşabileceği riskleri belirler ve analiz eder. 2. Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları: Çalışanlara iş güvenliği, acil durum yönetimi ve ilk yardım gibi konularda eğitimler verir. 3. Kaza Önleme ve Acil Durum Yönetimi: Yangın, patlama gibi acil durumlar için planlar hazırlar ve tatbikatlar düzenler. 4. Denetim ve Gözetim: İş yerindeki güvenlik tedbirlerinin ve ekipmanların düzenli olarak kontrol edilmesini sağlar. 5. Mevzuat Uyumunun Sağlanması: İş yerinin ulusal iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygunluğunu sağlar.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerde (KOBİ) iş sağlığı ve güvenliği (İSG) sağlanması için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Risk Değerlendirmesi ve İSG Politikası Oluşturulması: İşyerindeki potansiyel risklerin belirlenmesi ve uygun bir İSG politikası oluşturulması gereklidir. 2. Çalışan Eğitimi ve Farkındalık Yaratma: Tüm çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitilmesi, iş kazalarının olasılığını büyük ölçüde azaltır. 3. Ekipman ve Çalışma Alanı Güvenliği: Ekipmanların bakımı ve güvenli bir çalışma alanı oluşturulması önemlidir. 4. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) Kullanımı: Çalışanların güvenliği için gerekli kişisel koruyucu donanımların temin edilmesi ve kullanımının denetlenmesi gereklidir. 5. Acil Durum Prosedürleri ve İletişim Kanalları: Acil durumlar için belirli prosedürler hazırlanmalı ve bu prosedürlerin çalışanlara öğretilmesi sağlanmalıdır. 6. Yasal Uyum: 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde belirlenen kurallara uyulması zorunludur.

Malzeme devrilme riskine örnek olarak, yüksek seviyede yüklenmiş raflardan düşen yükler gösterilebilir. Diğer örnekler arasında: - Üst üste istiflenmiş koliler veya bidonlar; - Desteklenmemiş çukurlarda veya galerilerde yapılan çalışmalar.

İSG yol haritası, işyerinde bir yıl boyunca yapılması planlanan iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin önceden belirlenmesi ve takip edilmesi amacıyla hazırlanan bir plandır. Bu plan, aşağıdaki gibi faaliyetleri içerebilir: makine ve ekipman muayeneleri; İSG eğitimleri; İSG kurul toplantısı tarihleri; ortam ölçümleri; risk değerlendirme yenileme tarihleri; periyodik sağlık muayenesi tarihleri; tatbikat, ilaçlama vb. faaliyetler. İSG yol haritasını, işyeri sağlık ve güvenlik birimi veya OSGB hazırlar.

Akdeniz'de meydana gelen bir depremin 8.5 büyüklüğüne ulaşması durumunda tehlikeli olarak değerlendirilebilir.

Evet, Çanakkale'de zemin sıvılaşması riski bulunmaktadır. Bu risk, özellikle Barbaros Mahallesi ve Sarıçay çevresi gibi alanlarda yüksektir. Ayrıca, NovoLiq programı kullanılarak yapılan analizlerde, Çanakkale'nin kuzey bölgesinin yarısından fazlasının sıvılaşma potansiyeli taşıdığı belirlenmiştir.

2016 yılında "SIG" terimi iki farklı bağlamda kullanılmaktadır: 1. Silahlar: SIG, Sig Sauer tarafından 2016 yılında tanıtılan iki yeni uzun silahı ifade eder: SIGM400 Predator av tüfeği ve MPX Carbine karabinası. 2. Güvenlik Değerlendirmesi: SIG, Shared Assessments tarafından geliştirilen ve üçüncü taraf risk değerlendirmeleri için kullanılan Standardized Information Gathering (Standartlaştırılmış Bilgi Toplama) anketini ifade eder.

Biyolojik etkenlere maruz kalma riski bulunan bir işyerinde risk değerlendirmesi yapılırken yaptıkları işle doğrudan bağlantılı olarak işçilerin yakalandığı hastalıklarla ilgili bilgiler gerekli değildir. Risk değerlendirmesinde gerekli olan diğer bilgiler şunlardır: - İnsan sağlığına zararlı olan veya olabilecek biyolojik etkenlerin sınıflandırılması; - Yetkili makamların işçilerin sağlığını korumak için biyolojik etkenlerin denetim altına alınması hakkındaki önerileri; - İşçilerin işlerinin sonucu olarak ortaya çıkabilecek alerjik veya toksik etkiler.

Hastaneler, ameliyat öncesi kan tahlili ister çünkü bu tahlil, hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmek ve ameliyatın risklerini belirlemek için gereklidir. Kan tahlili sayesinde: Anemi veya kanama riski gibi durumlar tespit edilir. Karaciğer ve böbrek fonksiyonları değerlendirilerek organların cerrahiden nasıl etkileneceği belirlenir. Elektrolit dengesi kontrol edilerek vücuttaki sıvı ve mineral dengesi sağlanır. Kan pıhtılaşma bozuklukları belirlenerek, ameliyatın neden olabileceği kanama riskleri minimize edilir. Enfeksiyon riski analiz edilir. Diyabet veya hipertansiyon gibi diğer sağlık sorunları kontrol altına alınır.

Eczaneler için risk değerlendirmesi, olası riskleri belirlemek ve bunları önlemek için alınması gereken önlemleri belirlemek amacıyla yapılır. İşte bazı adımlar: 1. Risk Faktörlerinin Belirlenmesi: Dış riskler (tedarikçilerden kaynaklanan aksaklıklar, mevzuat değişiklikleri, doğal afetler) ve iç riskler (envanterin yanlış yönetimi, hırsızlık, operasyonel verimsizlikler) gibi faktörler değerlendirilir. 2. SWOT Analizi ve FMEA: Eczanenin tedarik zincirini etkileyebilecek iç ve dış faktörlerin değerlendirilmesi ve arızaların nerede meydana gelebileceğinin incelenmesi gibi araçlar kullanılır. 3. Kök Neden Analizi: Geçmişteki tedarik zinciri kesintilerinin nedenlerinin araştırılması, gelecekteki olayların önlenmesine yardımcı olur. 4. Risk Haritalaması: Risklerin olasılıklarına ve etkilerine göre görselleştirilmesi, önceliklendirmeye yardımcı olur. 5. Risk Azaltma Stratejilerinin Geliştirilmesi: Tedarikçileri çeşitlendirme, envanter optimizasyonu, teknolojiye yatırım yapma gibi stratejiler uygulanır. 6. Sürekli İzleme ve İyileştirme: Risk faktörlerinin sürekli izlenmesi ve tedarik zinciri süreçlerinin düzenli denetimleri yapılır.

Kuşadası'nda tsunami riski, 5, 10 ve 20 metre taşkın zonları şeklinde belirlenmiştir.

4 büyüklüğündeki depremler genellikle tehlikeli olarak kabul edilmez, ancak bazı etkilere yol açabilir. Bu büyüklükteki depremlerde eşyalar yerinden oynayabilir ve zayıf binalarda hasar meydana gelebilir.

Mersin, 4. derece deprem bölgesi olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, deprem riski nispeten düşük olan bir bölgedir.

Afet ile ilgili bazı sorular şunlardır: 1. Afetlerin tanımı ve sınıflandırılması. Afet türleri nelerdir ve nasıl sınıflandırılırlar? 2. Afetlerin nedenleri. Deprem, sel, heyelan gibi doğal afetlerin oluşma nedenleri nelerdir? 3. Afetlerin etkileri. Afetler, can kayıpları, yaralanmalar ve yapısal hasarlar dışında nelere yol açar? 4. Afet yönetimi. Afetlerin etkilerini azaltmak için hangi önlemler alınmalıdır? 5. İkincil afetler. Afete yol açan olaylar, başka tehlikeleri de tetikleyerek ikincil afetlere nasıl neden olabilir? 6. Afetlerin küresel etkileri. Afetlerin, dünyanın ekonomik yapısı ve sosyal dengeleri üzerindeki etkileri nelerdir?

Evet, 2000 yılı öncesi yapılan binalar genel olarak riskli olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, 2000 yılı öncesi binalarda hazır beton kullanımı yaygın değildi ve donatılar yeterince korunmamıştı. Bu durum, binaların deprem sırasında ağır hasar alma olasılığını artırmaktadır.

Çanakkale, 1. derece deprem bölgesi olarak belirlenmiştir. Zemin etüdü açısından ise, Çanakkale'nin zemin yapısı genel olarak sorunlu olarak değerlendirilmektedir. Çanakkale'de deprem riskini azaltmak için, yapıların deprem yönetmeliklerine uygun olması, eski ve riskli binaların kentsel dönüşümle yenilenmesi önerilmektedir.

İş sağlığı ve güvenliği talimatlarını işveren hazırlar. Bu süreçte işveren, aşağıdaki adımları izlemek zorundadır: 1. Risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak. 2. Önleyici tedbirler almak ve organizasyonu yapmak. 3. Gerekli araç ve gereçleri sağlamak. 4. Eğitim ve bilgi verme yükümlülüklerini yerine getirmek. Ayrıca, işveren, bu talimatları uygulamak üzere sağlık ve güvenlik koordinatörleri de görevlendirebilir.