RiskDeğerlendirmesi

Deprem riski en yüksek iller arasında Marmara, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerindeki iller yer almaktadır. Bu iller arasında İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Manisa, Aydın, Denizli ve Muğla bulunmaktadır.

İtakî düşme riski ölçeğine göre, toplam puan 10 ve üzeri olduğunda hasta yüksek riskli olarak değerlendirilir.

Yapay zeka (YZ), afet yönetiminde çeşitli şekillerde kullanılır: 1. Deprem Tahmini ve Erken Uyarı Sistemleri: YZ, büyük veri analizi ve makine öğrenimi ile deprem tahmininde daha isabetli sonuçlar elde eder. 2. Arama Kurtarma ve Kaynak Yönetimi: YZ destekli robotlar, enkaz altındaki boşluklara girerek termal kameralar ve sensörler yardımıyla hayatta kalanları tespit eder. 3. Yapısal Hasar Tespiti: YZ, sensör verileri ve akıllı sensörler aracılığıyla yapıların durumunu sürekli izleyerek hasar tespitini daha hızlı ve doğru bir şekilde yapar. 4. Toplumsal Farkındalık ve Eğitim: YZ destekli platformlar, deprem eğitimi ve bilgilendirme materyallerini daha etkili bir şekilde yayar. 5. Kentsel Planlama: YZ, şehirlerin deprem risk haritalarını çıkararak yapılaşma politikalarının daha güvenli bir şekilde oluşturulmasına katkıda bulunur.

Prof. Dr. Naci Görür'den gelen kritik uyarılar şunlardır: 1. Marmara Denizi'nde Deprem Riski: Naci Görür, Kuzey Anadolu Fayı'nın Kumburgaz Fay zonunda hareketliliğin sürdüğünü ve bu bölgede 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini belirterek, Marmara Denizi'nde büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştır. 2. Türkiye Ekonomisi İçin Uyarı: Olası bir Marmara depreminin sadece can kaybına değil, Türkiye ekonomisine de ağır darbe vuracağını ve İstanbul'daki üretimin durması halinde tüm ülkenin diz çökeceğini belirtmiştir. 3. Deprem Dirençli Kentler: Naci Görür, deprem dirençli kentlerin oluşturulması gerektiğini ve bu konuda toplumun da sorumluluk alması gerektiğini ifade etmiştir.

Edirne ilinde zemin sıvılaşması riski bulunmaktadır. Bu risk, özellikle Uzunköprü ilçe merkezi ve Kavacık köyü ile Meriç ilçesinin Küplü köyü için geçerlidir. Bu değerlendirme, İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi'nden Emrah Çaltılı'nın 2017 yılında yaptığı "Edirne İli ve İlçelerindeki Zemin Sıvılaşma Potansiyeli" adlı tez çalışmasına dayanmaktadır.

2024 yılı International SOS risk haritasına göre, Afrika'nın en tehlikeli ülkeleri arasında Somali ve Sudan yer almaktadır.

Vinç görsel ifadesi, vinçlerin güvenli kullanımı ve işçi güvenliğinin sağlanması için yapılan yönetim ve denetim süreçlerini ifade edebilir. Bu süreçler şunları içerir: Risk değerlendirmesi: Vinçlerin kullanılacağı alanlarda potansiyel tehlikelerin belirlenmesi ve önlenmesi. Eğitim ve ekipman bilgisi: Vinç operatörlerinin vinçleri güvenli bir şekilde kullanma konusunda eğitilmesi. Güvenlik işaretleri ve etiketleri: Vinçlerde kullanılan işaret ve etiketlerin operatörlere ve diğer çalışanlara vinçle ilgili bilgileri sağlaması. Operasyon kontrolleri: Vinçlerin her kullanımdan önce kontrol edilmesi ve işlevsel sorunlar tespit edildiğinde işlemin durdurulması. Yük testleri: Vinçlerin maksimum yük kapasitesinin aşılıp aşılmadığının düzenli olarak kontrol edilmesi. İş alanının düzenlenmesi: Vinçlerin kullanılacağı alanların, yük taşıma güzergahları ve yüksek gerilim hatları gibi tehlikeler açısından düzenlenmesi. Acil durum planları: Vinçlerle ilgili kaza, yangın gibi acil durumlar için nasıl tepki verileceği ve nasıl müdahale edileceğinin belirlenmesi.

Kayseri'de deprem riski en yüksek ilçeler olarak Talas ve Yeşilhisar belirlenmiştir.

Güvenlik uzmanlarının yetkileri şunlardır: 1. Risk Değerlendirmesi: İş yerindeki tehlikeleri tespit etmek ve risk analizleri yapmak. 2. Eğitim ve Bilgilendirme: Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitim programları düzenlemek ve bilgilendirme faaliyetleri yürütmek. 3. Acil Durum Planları: Yangın, deprem, kimyasal sızıntı gibi durumlara karşı acil durum planlarını hazırlamak ve tatbikatlar düzenlemek. 4. Çalışma Ortamı Gözetimi: Çalışma ortamının mevzuata uygunluğunu izlemek ve kaza risklerini azaltmak için çalışmalar yapmak. 5. Hayati Tehlike Bildirimi: Hayati tehlike arz eden durumlarda işverene yazılı başvuruda bulunarak işin durdurulmasını talep etmek. 6. İnceleme ve Bilgi Edinme: İş yerinin her bölümünde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili inceleme yapma ve bilgi edinme yetkisi.

Riskli yapı tespiti süreci şu aşamalardan oluşur: 1. Başvuru: Yapı malikleri veya kanuni temsilcileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na veya lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara başvuru yapar. 2. Ön İnceleme: Uzman ekipler, binayı yerinde inceleyerek kolon yerleri, yapı taşıyıcı sistemi ve karot alınacak noktaları belirler. 3. Karot Alımı ve Laboratuvar Analizi: Betonarme yapılardan silindirik parçalar alınarak ilgili laboratuvara gönderilir ve beton basınç dayanımı test edilir. 4. Raporlama ve Değerlendirme: Lisanslı firma, elde edilen verileri analiz ederek yapının riskli olup olmadığını belirleyen raporu hazırlar ve bu rapor e-Devlet sistemi üzerinden Bakanlığa sunulur. 5. Tebligat ve Yıkım Kararı: Yapının riskli olduğuna karar verilirse, bu durum tapuya şerh edilir, bina maliklerine tebliğ edilir ve 60 gün içinde yapının yıktırılması istenir. Malikler, karot alımının usule uygun yapılmadığını veya testlerin hatalı yapıldığını iddia ederek rapora itiraz edebilir.

İş sağlığı ve güvenliği örgütlenmesi, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için işyerlerinde yapılan düzenlemeleri ve uygulamaları ifade eder. Bu süreç, aşağıdaki adımları içerir: 1. İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası Belirleme: İşyeri yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili taahhütlerini ve hedeflerini açıkça belirten bir politika oluşturmalıdır. 2. İSG Komitesi veya Temsilcileri Oluşturma: İş sağlığı ve güvenliği konularında bir komite veya temsilciler atanmalıdır. 3. Risk Değerlendirmesi Yapma: İşyeri, iş sağlığı ve güvenliği risklerini değerlendirmeli, tehlikeleri belirlemeli ve analiz etmelidir. 4. İSG Eğitimi ve Farkındalık Eğitimi Sağlama: Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri düzenlenmelidir. 5. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) Sağlama: İşverenler, gerekli durumlarda çalışanlara kişisel koruyucu donanım sağlamalı ve kullanımını teşvik etmelidir. 6. İSG Yönetim Sistemi Oluşturma: İş sağlığı ve güvenliği için bir yönetim sistemi kurulmalıdır. 7. Acil Durum Planları Oluşturma: İşyerinde acil durum planları hazırlanmalı ve çalışanlara bu planların nasıl uygulanacağı öğretilmelidir. 8. İSG Denetimleri ve İncelemeler: İşyerinde düzenli olarak İSG denetimleri yapılmalı ve eksiklikler düzeltilmelidir. 9. Çalışanların Geri Bildirimini Alma: Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konularında geri bildirimlerini almak ve dikkate almak önemlidir. 10. Kayıt ve Raporlama: İş sağlığı ve güvenliği olayları ve kazalar kayıt altına alınmalı ve yetkililere rapor edilmelidir.

Yüksekova'da doğrudan tsunami riski bulunmamaktadır, ancak Türkiye'nin bazı bölgeleri tsunami açısından risk taşımaktadır. Tsunami riski taşıyan bölgeler genellikle denizle bağlantılı olan ve fay hatlarına yakın kıyı şeritleri olarak belirlenmiştir: - Marmara Denizi: İstanbul, Yalova, Bursa ve Tekirdağ kıyıları risk altındadır. - Ege Denizi: İzmir, Aydın, Muğla ve Çanakkale kıyılarında olası deniz altı depremleri tsunamiyi tetikleyebilir. - Akdeniz: Antalya, Mersin ve Hatay kıyıları, Afrika ve Anadolu levhalarının çarpışma bölgesinde olduğu için tsunami tehlikesi barındırır.

Metal sektöründe iş sağlığı ve güvenliği, çalışanların sağlığını korumak ve iş kazalarını en aza indirmek için alınan önlemleri kapsar. Bu önlemler şunlardır: 1. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD): İşçiler, kask, gözlük, kulaklık, eldiven gibi uygun ekipmanları kullanmalıdır. 2. Eğitim: Çalışanların riskleri tanıması ve tehlikeli durumları önceden fark edebilmesi için düzenli eğitimler verilmelidir. 3. Çalışma Ortamı Düzeni: Çalışma alanlarının temiz tutulması, makinelerin düzenli bakımı ve tehlikeli malzemelerin güvenli depolanması önemlidir. 4. Risk Değerlendirmesi: İşyerindeki potansiyel tehlikelerin tespiti ve bunlara karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi gereklidir. 5. Acil Durum Planları: Yangın, kaza veya doğal afetler gibi olaylara karşı hazırlıklı olmak için acil durum planları oluşturulmalıdır. Bu önlemler, metal sektöründeki iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesinde kritik bir rol oynar.

PAR-Q (Physical Activity Readiness Questionnaire) formu, fiziksel aktivitelere başlamadan önce aşağıdaki gruplar için zorunludur: Spor yapmayı düşünen herkes. Fitness eğitmenleri ve antrenörler. Ayrıca, 40 yaşından büyük ve aktif olmayan kişiler de PAR-Q formunu doldurmalıdır.

Ege'de meydana gelen depremler Samsun'u doğrudan etkileme potansiyeline sahiptir. Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Ege Denizi'ndeki depremlerin Muğla ve Aydın'a yakın illerde hissedilebileceğini ve bu depremlerin Samsun gibi kıyı bölgelerini de etkileyebileceğini belirtmiştir.

Çankaya OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi), iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri sunarak aşağıdaki görevleri yerine getirir: 1. İş Güvenliği Uzmanı İstihdamı: İşletmelerin risk grubuna ve ihtiyaçlarına uygun iş güvenliği uzmanları (A, B, C sınıfı) sağlar. 2. İş Yeri Hekimi İstihdamı: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş iş yeri hekimleri ile hizmet verir. 3. Yardımcı Sağlık Personeli İstihdamı: Hemşire, sağlık memuru, acil tıp teknisyenleri gibi sağlık personeli temin eder. 4. Risk Değerlendirmesi: İşyerlerindeki riskleri analiz eder ve tehlikelerin ortadan kaldırılması için çalışmalar yapar. 5. Eğitim Hizmetleri: Çalışanlara oryantasyon, çevre, İSG bilinçlendirme ve temel sağlık eğitimleri verir. 6. Dokümantasyon Hizmetleri: İş yerlerine özgü risk değerlendirme raporu, acil durum planı ve diğer dokümantasyonları hazırlar.

İş sağlığı ve güvenliğinin beş temel ilkesi şunlardır: 1. Risk Değerlendirmesi: İşyerindeki risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi. 2. Önleyici Tedbirler: Tehlikeleri önlemek veya en aza indirmek için koruyucu önlemler alınması. 3. Eğitim ve Bilinçlendirme: Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim verilmesi. 4. Yasa ve Düzenlemelere Uyum: İlgili yasa ve düzenlemelere tam uyum sağlanması. 5. Çalışan Katılımı: Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına aktif olarak katkıda bulunması.

İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin riski, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmalara "risk değerlendirmesi" denir.

Braden Skalası, basınç ülseri (yatak yarası) gelişme riskini değerlendirmek için kullanılan, Barbara Braden ve Nancy Bergstrom tarafından 1987 yılında geliştirilen bir araçtır. Bu skala, altı alt ölçekten oluşur: 1. Duyusal algı: Hastanın basınçla ilgili rahatsızlığı hissedebilme ve buna tepki verebilme yeteneği. 2. Nemlilik: Cildin sürekli neme maruz kalma derecesi. 3. Etkinlik: Hastanın fiziksel aktivite düzeyi. 4. Mobilite: Hastanın vücut pozisyonunu bağımsız olarak değiştirebilme yeteneği. 5. Beslenme: Hastanın genel beslenme alışkanlığı ve durumu. 6. Sürtünme ve kesme: Hastanın hareket ederken cildinin yatak veya sandalye yüzeylerine sürtünme veya bu yüzeylere yapışıp yırtılma potansiyeli. Her bir alt ölçek, 1 (en yüksek risk) ile 3 veya 4 (en düşük risk) arasında puanlanır ve bu puanların toplamı 6 ile 23 arasında değişir. Braden Skalası, risk altındaki hastaları belirleyerek uygun önleyici müdahalelerin planlanmasına yardımcı olur.

Okullarda deprem riski en yüksek olan yerler, birinci derece deprem riski taşıyan bölgeler olarak belirlenmiştir. Bu bölgeler şunlardır: Doğu Anadolu Fay Hattı: Hakkari, Şırnak, Siirt, Bitlis, Muş, Bingöl, Tunceli, Elazığ, Adıyaman, Kahramanmaraş, Osmaniye, Hatay. Kuzey Anadolu Fay Hattı: Erzincan, Tokat, Amasya, Kastamonu, Çankırı, Karabük, Düzce, Bolu, Adapazarı, Yalova, Kocaeli, İstanbul, Çanakkale, Balıkesir, Bursa. Batı Anadolu Fay Hattı: Muğla, Aydın, İzmir, Manisa. Deprem riski, sadece fay hattına yakınlıkla değil, aynı zamanda yapı stoğunun kalitesiyle de ilgilidir.