Refleksler

Serebral palsili bebeklerde görülen refleksler şunlardır: 1. Asimetrik Tonik Boyun Refleksi: Bebeğin başı bir tarafa döndürüldüğünde, çene tarafındaki ekstremitelerde ekstansiyon, oksipital taraftaki ekstremitelerde ise fleksiyon görülür. 2. Moro Refleksi: Ani baş ekstansiyonu sonrası üst ekstremitelerde abduksiyon ve ardından adduksiyon ve fleksiyon meydana gelir. 3. Palmar ve Plantar Yakalama Refleksi: Sırtüstü pozisyonda bebeğin avuç içine veya ayak tabanına parmaklarla baskı uygulandığında el parmaklarında veya ayak parmaklarında fleksiyon oluşur. 4. Galant Refleksi: Yüzükoyun pozisyonda bebeğin sırt cildine spinöz çıkıntıların 2-3 cm dış kısmından omuzlardan aşağı doğru parmakla çizilir gibi yapıldığında, uyarı yapılan tarafa doğru gövdede bükülme görülür. 5. Babinski Refleksi: Topuktan 5. metatarsal kemiğin baş kısmına doğru ayağın yan tarafı boyunca çizilir gibi yapıldığında, baş parmakta dorsifleksiyon ile eş zamanlı olarak diğer parmaklarda yelpaze gibi açılma meydana gelir. Bu reflekslerin devam etmesi veya kaybolmasının gecikmesi, serebral palsi tanısında önemli bir göstergedir.

Babinski eşdeğerleri, piramidal yol hastalıklarında görülen ve Babinski refleksine benzer patolojik reflekslerdir. Bunlar şunlardır: 1. Oppenheim refleksi: Tibia kemiği baş ve işaret parmakları arasında bastırılarak aranır. 2. Gordon refleksi: Baldır kasları sıkılır. 3. Schaeffer refleksi: Aşil tendonu sıkılır. 4. Chaddock refleksi: Dış malleonun alt kenarı künt bir cisim ile çizilir.

Derin Tendon Refleksi (DTR) refleksi, sinir sistemi ve kasların işleyişini değerlendirmek için bakılır. Bu değerlendirmenin bazı nedenleri şunlardır: 1. Nörolojik durumların teşhisi: DTR reflekslerinin anormallikleri, üst motor nöron hasarı, omurilik yaralanması veya periferik nöropati gibi çeşitli nörolojik bozuklukları işaret edebilir. 2. Hasta takibinde: Reflekslerin izlenmesi, hastanın nörolojik durumunun zaman içinde nasıl değiştiğini değerlendirmek için kullanılır. 3. Tedavi planlaması: DTR reflekslerinin değerlendirilmesi, fizik tedavi, ilaç tedavisi veya cerrahi gibi uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesine yardımcı olur.

İntrasegmental refleksler, omurilikte tek bir segmenti içeren reflekslerdir.

İrkilme refleksi, beynin ani bir uyarıcıya karşı verdiği koruyucu bir tepkidir. Bu refleksin nedenleri arasında şunlar bulunur: Fiziksel uyarıcılar. Duygusal uyarıcılar. Nörolojik hastalıklar. Ayrıca, uykuya dalarken yaşanan irkilmeler de normal bir durumdur ve beynin uyku geçişinde yaşadığı değişikliklerden kaynaklanır.

Babinski refleksi bebeklerde 6 ay ile 2 yaş arasında kaybolur.

Aksırma ve hapşırma, burun boşluğunu tahriş eden yabancı maddelerin vücuttan atılmasını sağlayan doğal reflekslerdir. Aksırmanın nedenleri arasında: - parlak ışığa maruz kalma; - mevsimsel veya ortamdaki ani sıcaklık değişimleri; - soğuk rüzgâr; - yemeğin ardından görülen doygunluk hissi (snatiation). Hapşırığın nedenleri ise: - toz, polen, bakteri ve küf gibi yabancı partiküller; - alerjik reaksiyonlar; - grip, nezle, soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları.

Hapşırırken gözlerin kapanmasının iki ana nedeni vardır: 1. Koruyucu refleks: Hapşırma sırasında burundan çıkan partiküller oldukça hızlı ve kuvvetli bir şekilde dışarı atılır. 2. Sinirsel bağlantı: Hapşırma refleksi ile göz kapatma refleksi sinirsel olarak birbirine bağlıdır.

Refleksleri iyi olan bir insan, çevresindeki değişimlere hızlı ve doğru bir şekilde tepki verebilir. Bu durum, birçok alanda avantaj sağlar: 1. Spor Performansı: Refleksler, sporcuların daha hızlı, daha etkili ve daha doğru performans göstermelerine yardımcı olur. 2. Günlük Yaşam: Günlük fiziksel aktiviteleri, özellikle karşıdan karşıya geçmek veya araba kullanmak gibi, daha kolay ve güvenli bir şekilde yapabilir. 3. Acil Durumlar: Acil durumlarda hızlı kararlar alarak kendini koruyabilir ve potansiyel yaralanmalardan kaçınabilir. 4. Video Oyunları ve Diğer Aktiviteler: Video oyunlarında ve el-göz koordinasyonunun gerektiği diğer aktivitelerde başarılı olabilir.

Yeni doğan bebeklerin ellerini yumruk şeklinde tutmaları, normal bir nörolojik refleks olarak kabul edilir. Bu durumun iki ana nedeni vardır: 1. Palmar kavrama refleksi: Yenidoğanlarda avuç içine baskı yapıldığında otomatik olarak elini sarmasına neden olan bir reflekstir. 2. Rahimdeki pozisyonun devamı: Bebekler anne karnında kıvrılmış pozisyonda, kolları bükülü ve elleri yumruk yapmış halde dururlar. Dünyaya geldiklerinde de bu durum bir süre daha devam eder. Ayrıca, bebekler aşırı uyarıldıklarında, stresli, yorgun, huysuz veya aç olduklarında da ellerini yumruk yapabilirler. Eğer 6 aylık olduklarında hala yumruk yapma refleksi devam ediyorsa, bir pediatri uzmanına başvurulması önerilir.

Refleks çekiçle aşağıdaki refleksler test edilir: 1. Biseps refleksi: C5-C6 kökleri. 2. Triseps refleksi: C6-8 kökleri. 3. Patella refleksi: L2-L4 kökleri. 4. Aşil refleksi: S1-2 kökleri. 5. Plantar refleks: Yüzeyel bir refleks. Ayrıca, refleks çekiç göğüs perküsyonunda da kullanılabilir.

Göz bebeğinde ışık refleksi, ışık değişikliklerine yanıt olarak göz bebeğinin boyutundaki otomatik değişim anlamına gelir. Bu refleks şu şekilde gerçekleşir: - Parlak ışığa tepki olarak göz bebeği daralır. - Loş ışıkta ise göz bebeği genişler. Bu refleks, retinaya giren ışık miktarının düzenlenmesine yardımcı olur ve gözleri parlak ışığa aşırı maruz kalmaktan korur.

5 aylık bebeklerin ellerini sıkmasının birkaç nedeni vardır: 1. Palmar Kavrama Refleksi: Yenidoğanlarda görülen bu refleks, avuç içine baskı yapıldığında elin otomatik olarak sarılmasına neden olur. 2. Rahim İçi Pozisyon: Bebekler anne karnında kıvrılmış pozisyonda oldukları için kolları bükülü ve elleri yumruk yapmış halde dururlar, bu durum dünyaya geldikten sonra da bir süre devam edebilir. 3. Stres ve Yorgunluk: Bebekler aşırı uyarıldıklarında, stresli olduklarında, yorgun veya huysuz olduklarında ellerini yumruk yapabilirler. 4. Açlık: Açlık belirtisi olarak da ellerini yumruk yapabilirler; ancak bu her zaman açlık anlamına gelmez. Genellikle bu durum 3-4 aylıkken kendiliğinden geçer.

Orta beyindeki görme ve işitme refleksleri merkezleri, reflekslerin kontrolünde rol oynar.

Elimizi sıcak bir tavaya değdiğinde aniden çekmemizi sağlayan sinir sistemi kısımları şunlardır: 1. Duyu sinirleri: Termoreseptörler aracılığıyla tavanın sıcaklığını algılar. 2. Omurilik: Duyu sinirlerinin taşıdığı uyarıları beyne ileterek hızlı bir refleks oluşturur. 3. Motor sinirler: Beynin talimatını kaslara ileterek elin çekilmesini sağlar.

Bebeklerin elini yumruk yapmasının birkaç nedeni vardır: 1. Yenidoğan Refleksleri: Bebeklerin beyni ile vücutları arasındaki sinirsel bağlantı henüz tam olarak olgunlaşmadığı için, bu hareket bir refleks olarak ortaya çıkar. 2. Anne Karnındaki Pozisyon: Bebekler rahimde kıvrılmış pozisyonda oldukları için, kolları bükülü ve elleri yumruk yapmış halde dururlar. 3. Stres ve Rahatlama: Bebekler, çevrelerinde olup bitenleri tam anlamıyla anlayamadıkları için stresli hissedebilirler ve bu durumu kendilerini sakinleştirme yöntemi olarak kullanırlar. Bu durum genellikle 5-6 aylıkken kendiliğinden kaybolur.

Gülme refleksi, yenidoğan bebeklerde ikinci ay civarında başlar.

Refleks, vücudumuza karşı oluşan uyarılara ani, hızlı ve kısa tepki vermesidir. Refleksler ikiye ayrılır: 1. Doğuştan gelen refleksler: Bu tür refleksler doğuştan gelir ve insan ömrü doluncaya kadar devam eder. 2. Sonradan gelen refleksler: Bu tür refleksler sonradan öğrenmeyle oluşur. Diğer refleks örnekleri arasında yüzey refleksleri (kornea refleksi, yutak refleksi) ve organ refleksleri (gözbebeğinin ışığa tepkisi, gözlere basılınca kalp hızının yavaşlaması) de yer alır.

Bas refleks testi, genellikle nörolojik değerlendirmelerde kullanılır ve 2 yaşından büyük çocuklarda ve yetişkinlerde yapılır. Bu test, beyinden omuriliğe giden sinir yolundaki olası sorunları tespit etmek için uygulanır.

Koklama (köklenme) refleksi, bebeklerde genellikle 4. aydan sonra yavaş yavaş kaybolur.