TıpTestleri

Prostat büyümesinde idrar tahlili, aşağıdaki yöntemlerle gerçekleştirilir: 1. İdrar Kültürü: İdrar yolu enfeksiyonunu dışlamak için yapılır. 2. İdrar Tahlili: Kan, iltihap hücresi, bakteri ve protein varlığı incelenir. 3. Üroflowmetri: İdrar akım hızını ölçmek için kullanılır. 4. PSA (Prostat Spesifik Antijen) Testi: Kanda bakılan bu test, prostat kanseri riskini değerlendirmek için yapılır. Bu testler, prostat büyümesinin tanısında ve tedavisinde üroloji doktoru tarafından istenir ve uygulanır.

Dörtlü testte, anneden alınan kan örneğinde dört ana maddeye bakılır: 1. AFP (Alfa-fetoprotein): Bebeğin karaciğerinden sentezlenen proteinin değerlendirmesi. 2. hCG (İnsan koryonik gonadotropini): Plasentanın ürettiği hormon. 3. Estriol: Bebek karaciğeri ve plasenta tarafından üretilen hormon. 4. İnhibin A: Plasenta tarafından üretilen hormon. Bu maddeler, annenin yaşı, kilosu ve hamilelik haftası gibi faktörlerle birleştirilerek risk analizi yapılır ve bebeğin genetik sağlık durumu hakkında daha net bir değerlendirme sağlanır.

PSA (Prostat Spesifik Antijen) yüksekliği, prostat kanseri başta olmak üzere, prostat iltihabı (prostatit) veya iyi huylu prostat büyümesi (BPH) gibi durumların belirtisi olabilir. Ancak, PSA testi tek başına kanser teşhisi koymak için yeterli değildir ve kesin tanı için ek testler ve doktor değerlendirmesi gereklidir.

İnfertil çiftlerde yapılan temel tanı testleri şunlardır: 1. Hormon Testleri: Adetin 2. veya 3. günü FSH, LH, E2, PRL, TSH gibi hormonların seviyeleri ölçülür. 2. Antral Folikül Sayımı: Ultrasonografi ile yumurtalıklardaki foliküllerin sayısı belirlenir. 3. Sperm Analizi (Spermiogram): Erkeklerde sperm kalitesi, sayısı, şekli ve hareketliliği değerlendirilir. 4. HSG (Histerosalpingografi): Rahim filmi çekilerek rahim içi yapı ve tüplerin açıklığı incelenir. 5. AMH (Anti Müllerian Hormon) Testi: Yumurtalık rezervini değerlendirmek için kandan AMH seviyesine bakılır. Bu testler, çiftlerin neden hamile kalamadığını belirlemeye ve doğru tedavi planını oluşturmaya yardımcı olur.

Kanda gebelik testi, gebelik durumunu en erken dönemde belli eden testtir. Döllenmeden yaklaşık bir hafta sonra veya beklenen adetten yaklaşık bir hafta önce kanda B-HCG hormonu yükselmeye başlar ve bu hormon pozitif sonuç verir.

Kadın hastalıklarında yapılan bazı önemli testler şunlardır: 1. Pap Smear Testi: Rahim ağzı kanserinin erken teşhisi için yapılır. 2. Mamografi: 40 yaş ve üstü kadınlar için meme kanserini tespit etmek amacıyla yılda bir kez yapılır. 3. Ultrason: Pelvik ultrason ile rahim, yumurtalık ve diğer pelvik organlar incelenir. 4. Hormon Testleri: Adet düzensizlikleri veya hormonal dengesizliklerde yapılır. 5. Kan Testleri: Tam kan sayımı, demir, tiroid hormonları gibi genel sağlık durumunu değerlendirmek için yapılır. 6. HPV Testi: Rahim ağzı kanseri riskini değerlendirmek için yapılır. 7. Kolonoskopi: Kolon kanseri taraması için 50 yaşından sonra önerilir. Bu testler, kadın sağlığını korumak ve hastalıkları erken teşhis etmek için düzenli olarak yaptırılmalıdır.

Pap smear testi, 21-65 yaş arası kadınlar için her 3 yılda bir yapılması önerilir.

EMG testi genellikle güvenli kabul edilir, ancak bazı riskleri de beraberinde getirebilir. Tehlikeli olabilecek yan etkiler şunlardır: - İğne yerleştirme bölgesinde hafif ağrı veya rahatsızlık: Bu ağrı genellikle kısa sürelidir. - Morarma veya kanama: İnce iğnenin deriden ve kas dokusundan geçmesi, nadir de olsa küçük kanamalara veya morluklara yol açabilir. - Enfeksiyon riski: Steril koşullara dikkat edildiğinde oldukça düşük bir risktir, ancak iğnenin batırıldığı yerde küçük bir enfeksiyon gelişme ihtimali bulunur. Eğer test sonrası bölgede şiddetli ağrı, kızarıklık, şişme gibi anormal durumlar ortaya çıkarsa, hemen doktora başvurulmalıdır.

EMG testi genellikle güvenli kabul edilir, ancak bazı riskleri de beraberinde getirebilir. Tehlikeli olabilecek yan etkiler şunlardır: - İğne yerleştirme bölgesinde hafif ağrı veya rahatsızlık: Bu ağrı genellikle kısa sürelidir. - Morarma veya kanama: İnce iğnenin deriden ve kas dokusundan geçmesi, nadir de olsa küçük kanamalara veya morluklara yol açabilir. - Enfeksiyon riski: Steril koşullara dikkat edildiğinde oldukça düşük bir risktir, ancak iğnenin batırıldığı yerde küçük bir enfeksiyon gelişme ihtimali bulunur. Eğer test sonrası bölgede şiddetli ağrı, kızarıklık, şişme gibi anormal durumlar ortaya çıkarsa, hemen doktora başvurulmalıdır.

Pap smear testi ilk cinsel ilişkiden 3 yıl sonra veya 21 yaşından sonra yapılmalıdır. 30 yaşından küçük kadınlara senede 1 defa, 30 yaşından büyük kadınlara ise 3 defa ardışık olarak yapılması önerilir. Testin sıklığı, bireyin sağlık durumu ve diğer risk faktörlerine göre değişebilir. Kesin karar için bir doktora danışılmalıdır.

Efor testi, çeşitli hastalıkların teşhisinde kullanılır ve eforda belli olan hastalıklar şunlardır: 1. Koroner arter hastalığı: Kalp kasının gücünü etkileyerek nefes darlığı, çarpıntı ve çabuk yorulma gibi semptomlara neden olur. 2. Kalp kapak veya kalp kası hastalıkları: Yapısal bazı hastalıklar efor kapasitesinde azalma ve nefes darlığı, çarpıntı gibi şikayetlere yol açar. 3. Hipertansiyon: Efor sırasında tansiyonun çok yükselmesi, göğüste baskı, ağrı, çarpıntı ve nefes darlığı gibi şikayetlere sebep olur. 4. Kalp ritim bozuklukları: Efor esnasında kalp hızının aniden yükselmesi gibi belirgin şikayetlere neden olur. 5. Kansızlık (anemi): Çabuk yorulma ve çarpıntıya yol açar. 6. Kronik hastalıklar: Kronik böbrek yetersizliği, şeker hastalığı, romatizma ve kanser gibi hastalıklar da efor kapasitesinin azalmasına sebep olabilir. Efor testi, bu hastalıkların yanı sıra egzersiz kapasitesinin belirlenmesi ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesi için de kullanılır.

OGGT (Oral Glukoz Tolerans Testi) yüksek çıkarsa, bu durum gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti) teşhisine yol açabilir. OGGT testinde 2. saat değeri 200'ün üzerinde olduğunda diyabet teşhisi konur. Bu durumda, anne adayına kesin tanı için ileri tetkikler uygulanır.

Eğim testi iki farklı şekilde yapılabilir: 3 nokta eğme testi ve eğik masa testi. 3 nokta eğme testi şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Numune Hazırlığı: Test edilecek malzeme belirli boyut ve şekle göre kesilir. 2. Test Makinesinin Ayarlanması: Test makinesi, numunenin çapraz olarak yerleştirileceği şekilde ayarlanır. 3. Numunenin Yerleştirilmesi: Numune, iki uç noktası sabit bir yüzeye oturtulacak ve ortasına bir kuvvet uygulanacak şekilde destek noktaları üzerine yerleştirilir. 4. Kuvvetin Uygulanması: Test makinesi tarafından numunenin ortasına doğru sabit bir hızda kuvvet uygulanır ve bu kuvvet sürekli olarak izlenir. 5. Veri Toplama: Numune kırılana kadar kuvvet uygulanmaya devam edilir ve uygulanan kuvvet ile numunenin deformasyonu ölçülür. 6. Analiz ve Sonuç: Elde edilen veriler analiz edilerek malzemenin eğilme dayanımı, elastik modülü ve kırılma noktası gibi mekanik özellikler belirlenir. Eğik masa testi ise şu şekilde yapılır: 1. Hasta Hazırlığı: Hasta işlem öncesinde 4-6 saat aç kalmalı ve kullanılan ilaçlar doktora danışılmalıdır. 2. Test Başlangıcı: Hasta, eğimi ayarlanabilen bir masaya yatay durumda yatırılır ve en az 5 dakika bu şekilde bekletilir. 3. Eğim Verilmesi: Masaya 60-70 derece açısında eğim verilir ve hasta 20-45 dakika bu şekilde ayakta tutulur. 4. İlaç Uygulaması: Eğer hastada bayılma oluşmazsa, dil altına nitrogliserin adı verilen ilaç belirli dozlarda püskürtülür ve 15-20 dakika boyunca gözlemlenir. 5. Test Sonu: Test, hastanın devam etmek istememesi veya herhangi bir kısımda bayılma gözlenmesi durumunda sonlandırılır.

Nm (nanometre) değerinin yüksek olması, farklı alanlarda farklı etkilere yol açabilir: 1. İşlemcilerde: Nanometre değerinin yüksek olması, transistörler arasındaki mesafenin artması anlamına gelir. Ayrıca, performansın düşmesine de yol açabilir. 2. Bağışıklık sisteminde: Nötrofil (NEU) değerinin yüksek olması, vücudun bakteriyel bir enfeksiyon nedeniyle stres altında olduğunu gösterir. 3. Araçlarda: Tork değerinin yüksek olması, aracın çekiş gücünün de yüksek olması anlamına gelir.

SCF testi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Secure Controls Framework (SCF): Bu, siber güvenlik ve veri gizliliği operasyonlarını basitleştirmek için tasarlanmış bir çerçevedir. 2. Solunum Fonksiyon Testi (SFT): Bu test, akciğerlerin kapasitesini, işlevini ve hava akışını değerlendirmek için yapılır.

Alerji testi için saç teli yeterli değildir. Alerji testleri genellikle deri prick testi, yama testi ve kan testi gibi yöntemlerle yapılır. Deri prick testi: Alerjen maddelerin cilt üzerine uygulanmasıyla yapılır ve kabarıklık, kızarıklık gibi reaksiyonlar değerlendirilir. Yama testi: Kimyasal maddelere karşı alerjiyi tespit etmek için kullanılır, alerjenler cilde sürülerek 24-72 saat bekletilir. Kan testi: Kandaki IgE antikor seviyesini ölçerek gıda alerjenlerini tespit eder. Saç telinden alerji testi, son yıllarda alternatif bir yöntem olarak öne çıksa da, yaygın olarak kullanılan bir yöntem değildir.

Yama testinde kullanılan alerjenler genellikle şunlardır: Metaller: Nikel, krom, kobalt gibi yaygın metaller. Kozmetik maddeler: Parfümler, koruyucu maddeler, saç boyaları. Kimyasal maddeler: Kauçuk, lateks, yapıştırıcılar. Gıda katkı maddeleri: Belirli gıda alerjenleri. Diğer maddeler: Temizlik ürünleri, tekstil boyaları. Bu alerjenler, küçük yama benzeri bantlara yerleştirilir ve cildin belirli bölgelerine yapıştırılır.

Beta testi (Beta-HCG testi) pozitif çıkarsa, bu sonuç gebeliğin varlığını gösterir. Pozitif test sonucu aldıktan sonra, kesin tanı ve gerekli takip için bir kadın doğum uzmanına başvurulması önerilir.

Kardiyolojide Kaplan skoru olarak bilinen bir test yoktur. Ancak, koroner kalsiyum skorlaması adı verilen bir testten bahsedilebilir. Koroner kalsiyum skorlaması, kalp damarlarındaki kalsiyum birikimlerini ölçen bir tarama testidir. Test sonuçları, Agatston puanı olarak adlandırılan bir sistemle değerlendirilir ve skor, kalsiyum birikintilerinin yoğunluğuna ve kapladığı alana göre belirlenir.

Beta HCG değeri <1.2 mIU/L olduğunda gebelik testi negatif olarak değerlendirilir.