Realizm

Gustave Flaubert, realizm akımının büyük başlı temsilcilerinden biri olarak kabul edilir.

Samipaşazade Sezai, realizm ve naturalizm akımlarının etkisinde kalmıştır.

Nabizade Nazım, "Zehra" romanını, realizm ve natüralizm akımları doğrultusunda ve kıskançlık duygusunun sebep olduğu felaketleri işlemek amacıyla yazdı. Ayrıca, yazarın bu eseri kaleme almadan önce araştırmalar yaptığı ve dönemin İstanbul hayatına dair ayrıntıları romana yansıtmak istediği düşünülmektedir.

Edebiyatta gerçekçilik (realizm) ve idealizm (ünanimizm) akımlarının temel farkları şunlardır: Gerçekçilik (Realizm): - Gerçekliği olduğu gibi yansıtmayı amaçlar. - Gözlem ve belgeye dayanır, yazarlar bilgiyi anket yöntemiyle toplar ve yapıtlarında kullanır. - Toplumsal ve insan gerçeklerini ele alır, olağanüstü olay ve kişilere yer vermez. - Sanat için sanat anlayışına sahiptir, toplumu değiştirme amacı gütmez. İdealizm (Ünanimizm): - Dünyayı ve varoluşu bilinç ve düşünceye öncelik vererek açıklama öğretisini savunur. - Soyut kavramları gerçek varlıklardan daha önemli görür. - Ortak kanı ve duyguları dile getirmeyi amaçlar, toplumsal bilinç ve onun etkisi ön plandadır. - Bireyin varoluşunu, yaşamı yönlendiren tinsel gerçeklerle ilişkilendirir.

Yeşil Gece romanında realizm (gerçekçilik) akımı etkileri görülmektedir.

"Bir Hayır" hikayesi, realizm akımına aittir.

Mehmet Rauf, mensur şiir yazmasının birkaç nedeni vardır: 1. Halit Ziya'nın Etkisi: Halit Ziya'yı örnek alarak mensur şiir modasını takip etmiştir. 2. Edebiyat Anlayışı: Realizm ve natüralizmden etkilenmiş, aşk ve romantik duyguları işlediği için bu türde eserler vermiştir. 3. "Siyah İnciler" Adlı Eseri: Mensur şiirlerinin yer aldığı bu eser, onun en önemli yapıtlarından biridir ve bu türde başarılı olduğunu kanıtlamıştır.

Realist filozoflar arasında şunlar yer alır: Antik Yunan filozofları: Platon ve Aristoteles, gerçekliği nesnel bir şekilde anlamaya çalışmışlardır. Ortaçağ filozofu: Thomas Aquinas, realist bir perspektiften dünyayı ele almıştır. Yeniçağ filozofları: René Descartes, John Locke, George Berkeley ve Immanuel Kant, realist felsefeye katkıda bulunmuş önemli isimlerdir. Ayrıca, 20. yüzyılda realist felsefeye ilgi duyan ve bu konuda çalışmalar yapan filozoflar arasında Hans Morgenthau ve Zbigniew Brzezinski de bulunmaktadır.

"Varlık var mıdır?" sorusuna verilen cevaplar iki ana kategoride toplanabilir: 1. Nihilizm: Varlığın olmadığını veya var olsa bile bilinemeyeceğini savunur. 2. Realizm: Varlığın, insan zihninden bağımsız olarak var olduğunu kabul eder.

Esasici eğitim felsefesi, realist felsefeden etkilenmiştir.

Savaş ve barışın ana fikri, uluslararası ilişkilerde güç dengesi ve iç siyasi yapılar üzerinden şekillenir. Savaşın ana fikri: - Realist yaklaşıma göre, ülkeler güç dengesi sağlandığında savaşı riske etmezler. - Farklı kültür ve dini mirasın, ülkeler arası anlaşmazlıkların savaşa dönüşmesinde önemli bir rol oynamadığı kabul edilir. Barışın ana fikri: - Demokratik barış teorisine göre, demokratik ülkeler birbirleriyle askeri çatışmaya girmekten kaçınırlar. - Barış, siyasetin bir aracı olarak kullanılarak, zaferin yeniden tesis edilmesi olarak görülebilir.

Honoré de Balzac'ın edebi dili, realizm ve doğalcılık akımlarının özelliklerini taşır. Yazar, ayrıntılara büyük önem veren ve gözlem yeteneğini çok iyi kullanan bir üsluba sahiptir. Balzac'ın romanlarında, gözleme dayalı anlatım ve toplumsal konuları işleme ön plandadır.

Yusuf Has Hacip, realizm ve romantizm akımlarının her ikisine de mensuptur.

Pozitivizme göre sanat akımı, gerçekliğin nesnel olarak tasvir edilmesini amaçlayan gerçekçilik (realizm) akımıdır.

Halit Ziya Uşaklıgil'in eserleri, realizm ve sembolizm akımlarına aittir.

Kemal Tahir, gerçekçilik (realizm) akımına mensuptur.

Realizm ve halk hikayesi arasındaki farklar şunlardır: 1. Realizm: 19. yüzyılın ikinci yarısında romantizme tepki olarak ortaya çıkmış bir edebiyat akımıdır. 2. Halk Hikayesi: Anadolu'nun kültürel mirasını yansıtan, toplumun sosyal yapısını, geleneklerini ve yaşam tarzını detaylı bir şekilde aktaran eserlerdir. Özetle, realizm daha çok edebi bir akım olup, genel olarak sanat ve edebiyatta gerçekçiliği savunurken; halk hikayeleri, belirli bir edebi tür olarak, toplumun günlük yaşamına dair hikayeleri anlatır.

Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın dili ve üslubu şu özelliklerle tanımlanabilir: 1. Sadelik ve Samimiyet: Yazarın dili sade ve samimidir. 2. Yerel Ağız Kullanımı: Eserlerinde İstanbul mahallelerindeki yaşam tarzını gerçekçi bir şekilde dile getirmiş, yerel ağız özelliklerini ve sokak ağzını ustalıkla kullanmıştır. 3. Mizahi Unsurlar: Hikayelerinde ve romanlarında mizahi unsurlara geniş yer verir, çağının aksaklıklarını ve toplum tarafından doğru bilinen yanlışları bu mizahi dille eleştirir. 4. Diyaloglar: Karakterlerini seviyelerine uygun, ustaca konuşturur ve olayları gülünçlü, acıklı yönleriyle belirtir. 5. Realizm ve Natüralizm: Realist ve natüralist bir görüşle "toplum için sanat" anlayışı benimsemiştir.

İvan Şişkin, realizm akımına mensuptur.

Liberal ve gerçekçi yaklaşımlar, uluslararası ilişkilerde farklı bakış açıları sunan iki temel teoridir. Liberal yaklaşım, insan doğasına olumlu bakarak, devletlerin işbirliği yapabileceğini ve demokrasinin barış için önemli olduğunu savunur. Temel ilkeleri şunlardır: - Bireysel özgürlük: Bireylerin kendi yaşamlarını istedikleri gibi yaşama hakkına vurgu yapar. - Fırsat eşitliği: Kaynakların ve zenginliğin eşit dağıtılmasını öngörür. - Özel mülkiyet: Bireyin ekonomik özgürlüğünü ve mutluluğunu gerçekleştirmesi için özel mülkiyetin önemini vurgular. Gerçekçi yaklaşım ise, insan doğasını gücün peşinden giden ve çatışmacı olarak görür. Temel ilkeleri şunlardır: - Ulusal çıkar: Devletlerin en baştaki amacının hayatta kalmak olduğunu ve güvenliği maksimize etmeye çalıştıklarını savunur. - Güç dengesi: Askeri güç ve stratejik hamlelerin, devletlerin gücünü artıracağına inanır. - Anarşik yapı: Uluslararası sistemi anarşik olarak görür ve devletlerin bireysel güç maksimizasyonu peşinde koştuğunu öne sürer.