• Buradasın

    OtoimmünHastalıklar

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Aip diyeti nedir?

    AIP (Auto-Immune Protocol) Diyeti, otoimmün hastalıklara sahip bireylerin semptomlarını yönetmek ve yaşam kalitelerini artırmak için uygulanan bir beslenme programıdır. AIP Diyetinde Yasak Olan Gıdalar: Tahıllar ve baklagiller. İşlenmiş gıdalar. Süt ürünleri ve yumurta. Kuruyemişler ve tohumlar. Kahve, alkol ve şekerli gıdalar. Patlıcan, domates, biber gibi sebzeler. AIP Diyetinde İzin Verilen Gıdalar: Kırmızı et, beyaz et ve deniz ürünleri. Düşük fruktozlu meyveler (örneğin, yaban mersini, frambuaz, çilek). Sebzeler (domates ve biber hariç). Hindistan cevizi ürünleri, kemik suyu ve baharatlar. AIP Diyeti, doktor gözetiminde uygulanmalıdır.

    Dr. Amy Myers ne iş yapar?

    Dr. Amy Myers iki farklı alanda faaliyet göstermektedir: 1. UNC Greensboro'da İletişim Bilimleri ve Bozuklukları Bölümü'nde AP Doçent: Dr. Myers, burada teşhis odyolojisi, işitme cihazı fitting ve danışmanlığı ile koklear ve orta kulak implantları konularında uzmanlaşmıştır. 2. Austin UltraHealth'in Tıbbi Direktörü: Bu fonksiyonel tıp merkezinde, özellikle otoimmün hastalıklar ve tiroid sorunları üzerine çalışarak kadınların sağlık sorunlarına odaklanmaktadır.

    İmmünopatolojik hastalıklar nelerdir?

    İmmünopatolojik hastalıklar, bağışıklık sisteminin işlev bozukluğuyla ilişkili çeşitli hastalıkları kapsar. Bu hastalıklar arasında: Otoimmün hastalıklar: Bağışıklık sisteminin vücudun kendi sağlıklı hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkar (örneğin, romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus, multipl skleroz). Bulaşıcı hastalıklar: Virüs veya bakterilerin neden olduğu hastalıklar (örneğin, HIV/AIDS). Bağışıklık yetmezlikleri: Bağışıklık sisteminin belirli bir hastalıkla savaşma yeteneğinden yoksun olması. Diğer immünopatolojik hastalıklar arasında alerjik reaksiyonlar ve aşı tepkilerine karşı aşırı duyarlılık da yer alır.

    Febril nötropeni etiyoloji nedir?

    Febril nötropeni etiyolojisi, genellikle kemoterapi tedavisi sırasında kanser hücrelerinin yok edilmesi amacıyla kemik iliğine zarar verilmesi sonucu ortaya çıkar. Diğer etiyolojik faktörler şunlardır: Enfeksiyonlar: HIV, hepatit, tüberküloz, sepsis ve Lyme hastalığı gibi. Otoimmün hastalıklar: Vücut, sağlıklı nötrofilleri yok eden antikorlar üretir. Genetik nedenler: Kalıtsal nötropeni türleri. Vitamin eksiklikleri: B12 vitamini, folat veya bakır gibi. İlaçlar: Bazı antibiyotikler, antidepresanlar ve antiepileptikler.

    Keratin düşüklüğü tehlikeli midir?

    Keratin düşüklüğü tehlikeli olabilir, çünkü bu durum kas kütlesinin azalmasına ve genel sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Keratin düşüklüğünün bazı tehlikeleri şunlardır: - Böbrek yetmezliği: İdrar yollarında tıkanıklığa yol açarak böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkiler. - Otoimmün hastalıklar: Şeker hastalığı ve lupus gibi hastalıkların riskini artırır. - Beslenme bozuklukları: Yetersiz protein alımı, kreatin üretimini etkileyerek düşüklüğe yol açabilir. Keratin seviyesinin düşüklüğü tespit edildiğinde, bir doktora başvurulması ve gerekli tedavinin başlanması önemlidir.

    İmmünoloji Sempozyumu'nda hangi konular ele alınır?

    İmmünoloji sempozyumlarında ele alınan konular şunlardır: 1. Otoimmün Hastalıklar: Klinik özellikleri ve güncel tedavi yaklaşımları. 2. Nöroimmünoloji: Beyin ve bağışıklık sistemi arasındaki etkileşim. 3. Epigenetik ve Genetik Gelişmeler: Kliniğe yansımaları. 4. Transplantasyon İmmünolojisi: HLA saptama yöntemleri ve doku tipleme. 5. Kanser İmmünolojisi: Bağışıklık sisteminin kanseri önleme ve tedavi etme yolları. 6. Laboratuvar Tanı Yöntemleri: İmmünoloji temelli tanı testlerinin uygulanması ve yorumlanması.

    Taşaklarda beyazlaşma neden olur?

    Taşaklarda (skrotumda) beyazlaşma, genellikle ciltteki pigment kaybı veya cilt hastalıkları nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu durumun bazı olası nedenleri şunlardır: 1. Genetik Faktörler: Aile geçmişinde beyazlaşma öyküsü olan bireylerde daha erken yaşta ortaya çıkabilir. 2. Yaşlanma: İlerleyen yaşla birlikte melanin üretimi azalır ve bu da beyazlaşmaya yol açar. 3. Stres: Aşırı stres, melanin üretimini etkileyerek beyazlaşmaya neden olabilir. 4. Beslenme Yetersizlikleri: Vitamin B12, folik asit ve demir eksikliği gibi durumlar saç ve kaşların beyazlamasına katkıda bulunabilir. 5. Otoimmün Hastalıklar: Vitiligo gibi hastalıklar, melanin hücrelerine zarar vererek beyazlaşmaya neden olabilir. Bu tür belirtiler fark edildiğinde, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

    İnterlökin-40 hangi hastalıklarda kullanılır?

    İnterlökin-40 (IL-40) doğrudan hastalık tedavisinde kullanılmamaktadır. Ancak, interlökinler genel olarak bağışıklık sistemi hastalıklarında önemli bir rol oynar. İnterlökin-4'ün (IL-4) kullanıldığı bazı hastalıklar şunlardır: - Alerjik hastalıklar: IL-4, IgE izotip yeniden düzenlemesini tetikleyerek alerjilerde önemli bir proinflamatuar fonksiyona aracılık eder. - Otoimmün hastalıklar: IL-4, bazı otoimmün hastalıkların gelişiminde rol oynar. - Kanser: IL-4, kanser hücrelerinde üretilir ve tümör ilerlemesi üzerinde etkili olabilir.

    AFAS sendromu nedir?

    AFAS (Antifosfolipid Antikor Sendromu), vücudun sağlıklı hücrelerine saldırarak hasar veren bir otoimmün bozukluktur. Başlıca özellikleri: Tromboz: Venöz veya arteryel sistemde tekrarlayan kan pıhtıları. Gebelik komplikasyonları: Düşük, erken doğum. Diğer belirtiler: Livedo retikülaris, deride ülser ve nekroz, hemolitik anemi, trombositopeni, kalp kapak bozuklukları, artralji, artrit, baş ağrısı ve fotosensivite. İki türü vardır: 1. Primer AFAS: Altta yatan bir hastalık veya ilaç kullanımı olmadan gelişir. 2. Sekonder AFAS: Sistemik lupus eritematozus gibi başka bir otoimmün hastalık, enfeksiyon veya ilaç kullanımı nedeniyle ortaya çıkar. Tedavi, kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlarla yapılır.

    Glukosteroidler ne işe yarar?

    Glukokortikoidler, çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan güçlü ilaçlardır. Başlıca işlevleri: 1. Anti-inflamatuar etki: İltihaplanmayı baskılayarak romatoid artrit, astım ve sedef hastalığı gibi hastalıkların belirtilerini azaltır. 2. İmmünosüpresif etki: Bağışıklık sistemini zayıflatarak, vücudun kendi dokularına saldırdığı otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılır. 3. Stres tepkisi: Vücudun strese verdiği yanıtı düzenler. 4. Metabolik düzenleme: Karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasını etkiler. Kullanım alanları ayrıca adrenal bez yetmezliği, kanser tedavileri ve organ nakli sonrası da içerir. Yan etkileri arasında ise kan şekeri artışı, osteoporoz, peptik ülser ve enfeksiyonlara yatkınlık bulunur.

    Lenfatik tiroidit neden olur?

    Lenfatik tiroidit (Hashimoto tiroiditi), bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırması sonucu ortaya çıkar. Bu durumun nedenleri arasında: Genetik yatkınlık. Otoimmün hastalıklar (örneğin, tip 1 diyabet veya romatoid artrit). Hormonal değişiklikler (örneğin, hamilelik, doğum sonrası dönem). Bazı ilaçlar (interferon, amiodaron, lityum gibi). Radyasyon tedavisi (baş ve boyun bölgesine uygulanan radyoterapi). Ayrıca, iyot eksikliği de lenfatik tiroidit gelişimine katkıda bulunabilir.

    Romatoid artrit nedir PowerPoint?

    Romatoid artrit (RA), bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücudun kendi dokularına saldırmasıyla gelişen, kronik ve iltihaplı bir otoimmün hastalıktır. PowerPoint sunumu için romatoid artrit konusu şu başlıklarla ele alınabilir: 1. Tanım ve Belirtiler: RA'nın tanımı, eklemlerde ağrı, şişlik ve sertlik gibi belirtiler. 2. Nedenler: Hastalığın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi düzensizlikleri rol oynar. 3. Risk Faktörleri: Kadınlarda daha sık görülmesi, aile öyküsü, sigara kullanımı ve hormonal değişiklikler gibi risk faktörleri. 4. Teşhis: Fizik muayene, kan testleri ve görüntüleme yöntemleriyle teşhis süreci. 5. Tedavi: İlaç tedavisi, fizik tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde cerrahi müdahaleler. 6. Beslenme: Anti-inflamatuar etkileri olan yiyeceklerin önemi ve diyet önerileri.

    Lenf sistemi neden şişer?

    Lenf sisteminin şişmesinin (lenf bezi büyümesinin) birkaç nedeni vardır: 1. Enfeksiyonlar: Viral hastalıklar (örneğin, mononükleoz) ve bakteriyel enfeksiyonlar (streptokok boğaz enfeksiyonları) lenf bezlerinin şişmesine yol açabilir. 2. Kanser: Lenfoma, lösemi ve diğer kanser türleri, lenf düğümlerine sıçrayarak şişmelerine neden olabilir. 3. Otoimmün hastalıklar: Bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması sonucu oluşan hastalıklar lenf bezi şişmesine sebep olabilir. 4. Depo hastalıkları: Karbonhidrat ve yağ yapıdaki besin maddelerinin vücutta muhafaza edilmesiyle ilgili sorunlar lenf bezlerinin büyümesine yol açabilir. 5. Toksik maddelere maruziyet: Çeşitli ilaçlar ve toksik maddeler lenf bezi şişliğini tetikleyebilir. Lenf bezi şişliği fark edildiğinde, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

    Dermatomiyozit ve dermatopolimiyozit aynı mı?

    Dermatomiyozit ve dermatopolimiyozit aynı hastalıklar değildir. Dermatomiyozit, kaslara ve cilde etki eden, kas güçsüzlüğü ve cilt döküntüleriyle karakterize nadir bir otoimmün hastalıktır. Polimiyozit ise kasları tutan enflamatuar bir miyozit türüdür.

    İnfliksimab ne işe yarar?

    İnfliksimab, monoklonal antikor adı verilen bir tür biyolojik tedavidir ve inflamasyonla karakterize edilen bazı otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılır. İnfliksimabın kullanıldığı hastalıklar arasında: - Crohn hastalığı; - ülseratif kolit; - romatoid artrit; - ankilozan spondilit; - psoriatik artrit; - kronik, şiddetli, plak sedef hastalığı bulunur. İnfliksimab, TNF-alfa adlı bir proteini hedef alarak inhibe eder, bu da iltihaplanmayı azaltır. Bu ilaç, sadece reçete ile kullanılabilir ve tedavi sürecinde doktorun düzenli takibi gereklidir.

    Tip 2 hipersensitivite hastalıkları nelerdir?

    Tip 2 hipersensitivite hastalıkları şunlardır: 1. Otoimmün hemolitik anemi: Eritrosit membran proteinlerine karşı oluşan antikorlar nedeniyle alyuvarların opsonizasyon ve fagositozuyla sonuçlanır. 2. Pemfigus vulgaris: Epidermal hücre birleşim yerinde bulunan desmoglein-1 ve 3'e karşı otoantikorlar oluşur. 3. Goodpasture sendromu: Böbrek glomerülü ve alveol bazal membranındaki nonkollagenaz proteinlere karşı antikorlar oluşur. 4. Myastenia gravis: Çizgili kasların motor son plaklarından salgılanan asetilkolinin reseptörüne bağlanan antikorlar reseptörü inhibe eder. 5. Graves hastalığı: TSH reseptörlerine bağlanarak tiroid bezinin sürekli uyarılmasına sebep olur.

    Skleroderma ve sklerodaktili aynı mı?

    Skleroderma ve sklerodaktili farklı kavramlardır, ancak birbirleriyle ilişkilidirler. Skleroderma, bağ dokusunun sertleşmesi ve kalınlaşmasıyla karakterize otoimmün bir hastalıktır. Sklerodaktili ise, sklerodermanın bir belirtisi olup, parmakların cildinin sıkılaşması ve kalınlaşması durumudur.

    Kompleman 3 hangi hastalıklarda yükselir?

    Kompleman 3 (C3) seviyesi, aşağıdaki hastalıklarda yükselebilir: Bazı kanser türleri. Enfeksiyon hastalıkları. Ülseratif kolit. Sistemik lupus eritematozus gibi otoimmün hastalıklar. Romatoid artrit ve vaskülit gibi inflamatuar durumlar. C3 seviyesinin yükselmesi, ayrıca bakteriyel enfeksiyonlar ve meningokokal enfeksiyonlar gibi spesifik durumlarla da ilişkilendirilebilir. Test sonuçlarının yorumlanması ve kesin teşhis için bir doktora başvurulması önerilir.

    Anti M2 antikoru nedir?

    Anti-M2 antikoru, mitokondri iç membranında yer alan 2-oxoacid dehidrogenaz kompleksini oluşturan enzim proteinlerine karşı oluşan bir antikordur. Kullanım amacı: Primer biliyer siroz (PBC) olasılığının değerlendirilmesi. Diğer kronik karaciğer hastalıklarıyla ayırıcı tanı. Anti-M2 antikorları, kronik aktif hepatit, ekstrahepatik biliyer obstrüksiyon, Wilson hastalığı, hemokromatosis ve alkolik siroz gibi karaciğer hastalıklarında çok seyrek olarak rastlanır. Anti-M2 testi için koldan alınan venöz kan örneği kullanılır ve test her gün yapılabilir.

    Çölyak hastalığı kısaca nedir?

    Çölyak hastalığı, buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteinin tüketilmesiyle bağışıklık sisteminin ince bağırsak mukozasına saldırması sonucu ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Bu hastalık, sindirim ve beslenme sorunlarına yol açarak yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler.