İmmünoloji

Kobaylar, deney hayvanı olarak çeşitli nedenlerle kullanılır: 1. Genetik Benzerlik: Kobayların genetik yapıları, insanlarla bazı benzerlikler taşır, bu da onları hastalıkların tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde önemli bir model organizma yapar. 2. İmmünolojik Araştırmalar: Timuslarına kolaylıkla ulaşılabilmesi nedeniyle immünolojik çalışmalarda sıklıkla kullanılırlar. 3. Kısa Üreme Döngüsü: Kobayların üreme döngüleri kısa olduğundan, nesil geçişleri hızlı bir şekilde gözlemlenebilir. 4. Toksikoloji Çalışmaları: Kimyasal maddelerin toksik etkilerini belirlemek amacıyla kobaylar üzerinde yapılan deneyler, insan sağlığını koruma açısından büyük önem taşır. 5. Sosyal Yapı: Kobaylar, sosyal yapıları sayesinde araştırmacılarla iyi bir etkileşim içinde olabilirler, bu da deneylerin daha kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.

Seroloji ve immünoloji farklı ancak birbiriyle ilişkili bilim dallarıdır. Seroloji, bağışıklık sisteminin tanısal değerlerine odaklanan bir immünoloji dalı olarak düşünülebilir. İmmünoloji ise vücudun bağışıklık sistemini, işlevlerini ve bozukluklarını inceleyen daha geniş bir bilim dalıdır.

Tıpta "PRA" iki farklı anlama gelebilir: 1. Plazma Renin Aktivitesi (PRA): Hipertansiyonun değerlendirilmesinde kullanılan bir testtir. 2. Panel Reaktif Antikor (PRA): Organ nakli bekleyen hastaların kanında yapılan bir immünolojik testtir.

İmmünoloji, vücudun bağışıklık sistemini inceleyen bilim dalı olup, aşağıdaki hastalıklara bakar: 1. Otoimmün hastalıklar: Vücudun kendi hücrelerine karşı tepki gösterdiği hastalıklar (örneğin, lupus, romatoid artrit, tip 1 diyabet). 2. Alerjik reaksiyonlar: Vücudun zararsız maddelere karşı aşırı tepki göstermesi (örneğin, astım, egzama, saman nezlesi). 3. Bağışıklık eksiklikleri: Bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlar (örneğin, HIV/AIDS, doğuştan gelen bağışıklık eksiklikleri). 4. Transplantasyon immünolojisi: Organ veya doku nakilleri sonrası vücudun nakledilen organa veya dokuya tepkisi. 5. Tümör immünolojisi: Kanser hücreleri ile bağışıklık sistemi arasındaki etkileşim.

İmmunoalerji ve immünoloji terimleri farklı anlamlara sahiptir: - İmmünoloji, bağışıklık sistemi bilimi anlamına gelir ve vücudun yabancı maddelere karşı tepkisini inceler. - İmmunoalerji ise, bağışıklık sisteminin normalde tepki vermemesi gereken maddelere karşı aşırı reaksiyon gösterme durumunu ifade eder ve bu tür hastalıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenir. Dolayısıyla, immünoloji genel bir bilim dalı iken, imunoalerji bu bilim dalının bir uygulama alanıdır.

Çocuk alerji uzmanı, çocuklarda görülen çeşitli alerjik ve immünolojik hastalıkların teşhis ve tedavisini yapar. Bu hastalıklar arasında şunlar bulunur: Gıda alerjileri. Alerjik rinit (saman nezlesi). Astım. Egzama (atopik dermatit). Ürtiker (kurdeşen) ve anjiyoödem. Böcek alerjileri. İlaç alerjileri. Ayrıca, bağışıklık sistemi hastalıkları ve anafilaksi gibi durumlar da çocuk alerji uzmanının ilgilendiği alanlar arasındadır.

Renal transplantasyonda MHC sınıf I ve sınıf II molekülleri önemlidir. - Sınıf I MHC molekülleri, HLA-A, HLA-B ve HLA-C genlerinin ürünleridir ve eritrositler hariç birçok hücrede eksprese edilir. - Sınıf II MHC molekülleri, HLA-DR, DP, DQ antijenleri olarak üç allele sahiptir ve B lenfositleri, monositler, makrofajlar gibi antijen sunan hücrelerde bulunur. Bu moleküller, transplantasyon sonrası greftin alıcı tarafından tanınmasında ve immün yanıtın başlamasında kilit rol oynar.

Evet, Coombs testi ve direkt antiglobulin testi aynı testi ifade eder. Direkt antiglobulin testi (DAT), kırmızı kan hücrelerinin yüzeyine bağlı antikorların varlığını tespit etmek için kullanılan bir immünoloji laboratuvar prosedürüdür.

Opsonizan madde, tıpta bakterilerin fagositoza duyarlı hale getirilmesini sağlayan madde olarak tanımlanır. Bu maddeler, patojenlere yapışarak, fagositlerin (nötrofil ve makrofaj) bu maddelere tutunmasını ve dolayısıyla fagositozun gerçekleşmesini kolaylaştırır. Örnek opsonizan maddeler: IgG, C3b gibi antikorlar ve kompleman sistem elemanlarıdır.

Alerji testi için cildiye (dermatoloji) veya alerji ve immünoloji bölümüne başvurulabilir. Cildiye bölümü, cilt alerjileri ve dermatolojik reaksiyonlar konusunda uzmanlaşmış doktorlar içerir. Alerji ve immünoloji bölümü, alerjik hastalıklar ve bağışıklık sistemi bozuklukları konusunda uzmanlaşmış doktorlar sunar. Alerji testi için hangi bölüme başvurulması gerektiği, semptomların niteliğine ve alerjinin şiddetine bağlı olarak değişebilir. En doğru yönlendirme için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Oral mikrobiyoloji ve immünoloji, ağız boşluğunda mikroorganizmaların ve bağışıklık sisteminin etkileşimlerini inceleyen bilim dallarıdır. Oral mikrobiyoloji, ağızdaki mikrobiyal toplulukların yapısını, işlevlerini ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştırır. Oral immünoloji ise ağız boşluğundaki bağışıklık mekanizmalarının nasıl çalıştığını, patojenlere karşı nasıl koruma sağladığını ve iltihaplanmayı nasıl düzenlediğini inceler.

İmmüno göğüs hastalıkları uzmanı, immünolojik kökenli göğüs hastalıklarının teşhisi, tedavisi ve takibinden sorumludur. Görevleri arasında: - Hastaların tıbbi geçmişini incelemek ve fiziksel muayene yapmak; - Solunum fonksiyon testi, akciğer grafisi, deri ve kanda alerji testi gibi incelemeler talep etmek; - Test sonuçları ve muayene verilerine göre teşhis koymak; - İlaç reçete etmek ve tedavi yöntemi konusunda hastaları bilgilendirmek; - Tedavi sürecini takip etmek ve gerektiğinde tedavi yönteminde değişiklik uygulamak; - Bulaşıcı hastalık vakalarını devlet kurumlarına raporlamak.

İmmünopatoloji, bağışıklık reaksiyonları sonucu meydana gelen bozukluk veya durumları inceleyen bilim dalıdır.

KLİMUD 1. Tanısal İmmünoloji Sempozyumu 27 Şubat - 1 Mart 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.

İmmune kompleks, bivalent antikorlar ile oluşur.

Target hücreleri, bağışıklık sistemi tarafından tanınan ve saldırıya uğrayan hücreler olarak tanımlanır. Bu hücreler, endokrinoloji, farmakoloji ve immünoloji gibi tıbbi alanlarda önemli bir rol oynar. Bazı spesifik target hücre türleri: - Eritrositler (kırmızı kan hücreleri): Hedef tahtasına benzer bir görünüme sahip olan target hücreleri, karaciğer hastalıkları, splenektomi sonrası, talasemiler ve hemoglobinopatilerde görülür. - T lenfositleri: Enfekte olmuş veya kanserli hücrelere saldıran ve bağışıklık tepkisini yönlendiren hücrelerdir.

IL-2 ve IL-4 T hücrelerini ve B hücrelerini aktive eden proinflamatuar sitokinlerdir.

Çocuk immünoloji ve alerji için çocuk alerji ve immünoloji bölümüne veya çocuk alerji uzmanına başvurulmalıdır.

IL-1 interlökin, aşağıdaki hücreleri uyarır: T hücreleri ve B hücreleri; Endotel hücreleri; Hipotalamus (ateş oluşumu için); Karaciğer (akut faz proteinlerinin üretimini artırmak için).

Primer biliyer kolanjit ve primer sklerozan kolanjitte yükselen antikorlar şunlardır: 1. Antinükleer stoplazmik antikor (ANCA): Bu antikor, primer sklerozan kolanjit hastalarının %65-85'inde pozitif bulunur. 2. Antikardiolipin antikor (ACA): Primer sklerozan kolanjitte %65 oranında artar. 3. Antinükleer antikor (ANA): Primer sklerozan kolanjit hastalarının %53'ünde yükselir. Ayrıca, primer biliyer kolanjit tanısında anti-mitokondriyal antikor (AMA) da önemli bir serolojik testtir ve hastaların yaklaşık %95'inde saptanır.