Otizm

Otizmli çocuklarda göz temasını artırmak için bazı yöntemler: Oyun desteği: Çocuğun ilgi duyduğu oyunlarla göz teması teşvik edilebilir. Rol model olmak: Yetişkinler, göz teması kurarak çocuğa örnek olabilir. Göz hedefi belirlemek: Her gün belirli bir süre boyunca göz teması kurma hedefi belirlenebilir. Göz teması ödülü: Göz teması kurduktan sonra sıcak bir gülümseme veya kısa bir övgü gibi ödüllerle motivasyon artırılabilir. Profesyonel destek: Uzman terapistler, çocuğun ihtiyaçlarına uygun stratejiler geliştirebilir. Göz teması geliştirmek zaman alabilir ve her çocuk farklıdır; sabırlı olmak ve çocuğun hızına uyum sağlamak önemlidir.

Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı (TODEV), herhangi bir kuruma bağlı olmayıp, bağımsız bir sivil toplum kuruluşudur. Vakıf, 1997 yılında otizmli yakınları ve gönüllüler tarafından kurulmuştur.

Tıpta "agre" kelimesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "agreve etmek" tıpta sıkça kullanılan bir terim olup, şiddetlendirmek, artırmak anlamına gelir. Ayrıca, "AGRE" kısaltması, tıp alanında "Autism Genetic Resource Exchange" (Otizm Genetik Kaynak Değişimi) programını ifade eder ve otizm araştırmalarıyla ilgili genetik verilerin toplanması ve paylaşılması amacıyla tasarlanmıştır. Sağlık ve tıp alanında doğru bilgi için bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

Evet, DEHB olan bir çocukta otizm belirtileri görülebilir. DEHB ve otizm, farklı tanılar olsa da, bazı ortak noktaları bulunur. DEHB ve otizm arasındaki bazı farklar şunlardır: Dikkat süresi. İletişim farkı. Rutin yapı. DEHB ve otizm belirtileri gösteren bir çocukta doğru teşhis için bir uzmana danışılması önerilir.

Otizm ve Asperger sendromu arasındaki temel farklar şunlardır: Konuşma ve dil becerileri: Asperger sendromlu kişiler genellikle konuşma ve telaffuz konusunda zorluk çekmezken, otizm spektrum bozukluğunda sık sık konuşma bozuklukları görülür. Belirtilerin ortaya çıkışı: Otizm belirtileri genellikle çocuklar okul çağına ulaşmadan teşhis edilirken, Asperger sendromu çocuk okulda zorluk yaşamaya başlayana kadar fark edilemeyebilir. Zeka seviyesi: Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların IQ skorlarını test etmek zor olsa da, Asperger sendromu olan kişiler genellikle ortalama veya ortalamanın üzerinde zeka puanlarına sahiptir. Sosyal etkileşim: Asperger sendromu, sosyal etkileşim ve iletişim konusunda zorluklara yol açarken, otizm yaşamın ilk 3 yılında kendini belli eder. 2013 yılında yayımlanan DSM-5 ile Asperger sendromu, otizm spektrum bozukluğu (OSB) çatısı altında birleştirilmiştir.

Mustafa Tuğra Babalık'ın hastalığı atipik otizm olarak belirtilmiştir.

Yüksek işlevli otistiklerin yaşam süresi, genel popülasyonla benzer olabilir, ancak bazı zorluklar nedeniyle erken ölüm riski daha yüksektir. 2019 yılında yapılan bir araştırmada, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin ortalama ölüm yaşının 39 olduğu ve genel popülasyona göre erken ölüm riskinin iki katından fazla olduğu tespit edilmiştir. Yaşam süresi, bireyin genel sağlık durumu, yaşam tarzı ve tıbbi bakım gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.

Gen Otizm Gençlik ve Spor Kulübü, otistik ve diğer engelli bireylerin ruhsal ve bedensel gelişimini sağlamak, boş zamanlarını değerlendirerek onları topluma yararlı fertler olarak yetiştirmek amacıyla spor faaliyetleri düzenler. Kulübün bazı faaliyetleri: Kurs, seminer, konferans ve panel gibi eğitim çalışmaları düzenlemek. Spor alanları oluşturmak ve tesisler kurmak. Engelli bireylerin engelsiz akranlarıyla birlikte spor yapmalarını sağlamak. Özel gereksinimli bireylere destek sunacak nitelikli eğitmenler yetiştirmek.

Tohum Otizm Vakfı'nın sloganı bulunamadı. Ancak, vakfın bazı kampanyaları ve etkinlikleri için kullanılan sloganlar şunlardır: Mavi Işık Yak Kampanyası: "Otizme mavi ışık yak". 2022 kampanyası değişikliği: "İşin rengini değiştiriyoruz". Tohum Otizm Vakfı'nın web sitesi olan tohumotizm.org.tr ziyaret edilerek güncel bilgiler ve sloganlar kontrol edilebilir.

Dört yaşındaki bir kız hastada göz teması kurmama, gülme atakları, dengesiz yürüyüş ve sınırlı kelime bilgisi gibi belirtiler, otizm spektrum bozukluğu (OSB) olasılığını işaret etmektedir. En olası tanı olarak OSB düşünülmelidir. Otizm tanısı, çocuk psikiyatrisi ve çocuk nörolojisi uzmanları tarafından kapsamlı bir değerlendirme süreci ile konur.

Otistik çocuklar, yüksek seslere karşı hassasiyet nedeniyle kulaklarını kapatabilir. Ayrıca, otistik çocuklar duygularını düzenlemek için de kendi kendini uyaran davranışlar sergileyebilir; kulaklarını kapatmak da bu davranışlardan biri olabilir. Her duyusal hassasiyeti olan çocuğun kulaklarını kapama davranışı göstermeyeceği ve bu davranışın çocuğun otistik olup olmadığını kesin olarak belirlemeyeceği unutulmamalıdır. Otistik çocukların davranışları hakkında doğru bilgi ve yönlendirme için bir uzmana danışılması önerilir.

Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olan çocuklarda yüz işleme ve göz izleme becerileri şu şekilde özetlenebilir: Yüz işleme becerileri: OSB'li çocuklar, yüz ifadelerini ve yüzün yapısal özelliklerini tanımada zorluklar yaşarlar. Göz izleme becerileri: OSB'li bireyler, sosyal etkileşim sırasında göz kontağı kurmakta zorlanırlar. Bu becerilerdeki sınırlılıklar, sosyal etkileşim ve iletişim problemlerine yol açar. OSB'li çocukların sosyal becerilerini geliştirmek için göz izleme teknolojilerinden yararlanılabilir.

Vincent D'Onofrio'nun bazı sağlık sorunları şunlardır: Dyslexia (disleksi). Kalp sağlığı sorunları. Mental sağlık sorunları. 2004 yılında sette ve evinde yaşanan çöküşler. D'Onofrio'nun kanser olduğuna dair herhangi bir resmi bilgi veya açıklama bulunmamaktadır.

Otizmli çocukların sallanma gibi tekrarlayan hareketler yapmasının birkaç nedeni olabilir: Duygusal düzenleme: Bu hareketler, çocukların duygusal durumlarını düzenlemelerine yardımcı olabilir. Güvenlik ve öngörülebilirlik: Rutinlere sıkı sıkıya bağlı olma ihtiyacı, onlara bir güvenlik hissi verir. Kendi kendini uyarma: Sallanma, çocukların kendilerini uyarmak için yaptıkları bir davranış olabilir. Otizmli çocuklarda görülen tekrarlayıcı davranışlar, günlük yaşamda zorluklara yol açabilir. Bu tür durumlarda bir uzmana danışılması önerilir.

Otizm benzeri hastalıklar arasında şunlar sayılabilir: Atipik otizm. Asperger sendromu. Rett sendromu. Savant sendromu. Otizm benzeri hastalıkların teşhisi için bir uzmana danışılması önerilir.

İsotgonder, İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği'nin Twitter ve Instagram gibi sosyal medya platformlarındaki kullanıcı adıdır. Bazı faaliyetleri: Bakım merkezlerinde yaşanan ihmal ve şiddet olaylarını protesto etmek. Bakım merkezi çalışanlarının eğitim ve özlük haklarının iyileştirilmesi için kampanyalar düzenlemek. Otizmli bireylerin sağlık kurulu raporlarına erişimini kolaylaştırmak için girişimlerde bulunmak.

Etrusco karavanı, 5 kişiye kadar konaklama imkanı sunar.

Otizmli hayvanlar, özellikle köpekler ve kediler, bazı davranış kalıpları ile fark edilebilir: Sosyal etkileşim sorunları: İnsanlarla veya diğer hayvanlarla sosyalleşmekten kaçınma. Göz temasından ve fiziksel temastan kaçınma. Sosyal ipuçlarını anlamada zorluk. Tekrarlayan ve zorlayıcı davranışlar: Takıntılı kuyruk kovalama, pençe yalama veya ısırma gibi tekrarlayan hareketler. Uyaranlara karşı hassasiyet: Gürültü ve çevresel değişikliklere karşı aşırı duyarlılık. Rutinlere bağlılık: Rutinlerdeki değişikliklere karşı olumsuz tepki verme. Bu davranışların kesin bir otizm tanısı anlamına gelmediği, farklı nedenlere (stres, travma, genetik, sağlık sorunları) dayanabileceği unutulmamalıdır. Otizm tanısı yalnızca insanlara özgüdür ve hayvanlarda birebir karşılığı yoktur.

Otizmli bir çocuğun koşusu, genellikle sosyalleşme ve fiziksel gelişim bağlamında ele alınabilir. Spor, otizmli bireyler için sosyal becerileri artırma ve sağlık sorunlarını azaltma konusunda olumlu etkiler yaratır. Sosyalleşme: Koşu gibi takım sporları, otizmli çocukların yaşıtlarıyla etkileşim kurmasına yardımcı olabilir. Fiziksel Gelişim: Düzenli egzersiz, kas gücünü artırır, denge ve koordinasyon becerilerini geliştirir. Ayrıca, yardımseverlik koşularına katılım, otizmli çocukların eğitimine destek olma amacı taşır. Otizmli çocukların spor yaparken yüksek ses, aşırı sıcaklık veya parlak ışıklar gibi çevresel değişikliklere karşı hassas olabileceği unutulmamalıdır.

Ekolalik konuşma, genellikle 2-3 yaşına kadar çocuklarda normal bir gelişim süreci olarak kabul edilir. Ekolalinin geçmesi, altta yatan nedenlere bağlı olarak değişir. Ekolalinin geçip geçmeyeceği konusunda kesin bir bilgi vermek için bir uzmana danışılması önerilir.