Osmanlıİmparatorluğu

I. Selim (Yavuz Sultan Selim) önemli bir tarihi figürdür çünkü: Osmanlı tahtına çıkışı: Babası II. Bayezid'e karşı darbe yaparak Osmanlı tahtına çıkmıştır. Safevi Devleti'ne karşı zaferleri: Çaldıran Muharebesi'nde Safevi Şahı I. İsmail'i mağlup etmiş ve Safevi tehdidini bir süreliğine püskürtmüştür. Memlük Sultanlığı'nı fethi: Memlük Sultanlığı'na karşı düzenlediği seferlerle Suriye, Filistin, Levant, Mısır ve Hicaz gibi bölgeleri Osmanlı topraklarına katmıştır. Hilafetin Osmanlı'ya geçmesi: Memlüklerden halifelik unvanını alarak Osmanlı padişahlarını İslam dünyasında dini bir otorite haline getirmiştir. Toprak genişlemesi: 8 yıllık hükümdarlığı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını yüzde yetmiş oranında genişleterek yaklaşık 3,4 milyon kilometrekareye yaymıştır. Kültürel ve bilimsel katkıları: Topkapı Sarayı'na bir kütüphane inşa ettirmiş ve bilime önem vermiştir.

Osmanlı Subayı, 1. Dünya Savaşı sırasında, Amerikalı bir hemşire ile bir Osmanlı subayı arasındaki aşkı anlatıyor. Filmde, ülkesindeki adaletsizliklerden dolayı hayal kırıklığına uğrayan Amerikalı doktor Jude ile tanıştıktan sonra, onun görevinden dolayı ülkesini terk eden idealist hemşire Lillie'nin, Doğu Anadolu'da bir Osmanlı subayı olan İsmail'e aşık olması ve bu aşklarını savaş şartlarında sürdürmeye çalışmaları konu ediliyor. Ayrıca, filmde Türk-Ermeni çatışmaları ve Van'ın Ruslar tarafından işgali de işleniyor.

Atamanlı Devleti, Osmanlı Devleti'nin gerçek adı olduğu iddia edilen bir devlettir. Bu isim, bazı tarihçiler tarafından ortaya atılmış bir tez olup, akademik olarak kabul görmüş bir görüş değildir.

Yunanistan, tarih boyunca çeşitli imparatorlukların egemenliği altında bulunmuştur. Antik dönemde: Yunanistan, Roma İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Orta Çağ'da: Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğindeydi. Osmanlı döneminde: 1460'tan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'na bağlıydı. 1821'de Osmanlı'ya karşı başlatılan isyan sonucunda, 1832'de Yunanistan bağımsız bir devlet olarak kuruldu.

Zeamet sistemi, Osmanlı İmparatorluğu'nda yıllık geliri 20.000 ile 100.000 akçe arasında olan toprakların yönetim ve vergi toplama sistemini ifade eder. Bu sistem şu şekilde çalışır: 1. Toprak Tahsisi: Zeamet, orta dereceli devlet memurlarına, hazine ve tımar defterdarlarına, divan kâtiplerine, alay beylerine, kale dizdarlarına ve subaşılara verilirdi. 2. Vergi Toplama: Zeamet sahipleri, kendilerine tahsis edilen topraklardan vergi toplarlardı. 3. Asker Yetiştirme: Zeamet sahipleri, gelirlerinin her beş bin akçesi için bir atlı asker (cebelü) yetiştirmek zorundaydılar. 4. Görevler: Zeamet sahipleri, bulundukları bölgenin güvenliğini sağlamak, reayanın (halkın) toprağı işlemesini temin etmek ve yeni toprakları üretime açmak gibi görevlere sahipti. Zeamet sistemi, 1256/1848 yılında yürürlükten kaldırılmıştır.

Kamaniçe Seferi, Osmanlı İmparatorluğu'nun Lehistan (Polonya) ile olan çatışması sırasında, IV. Mehmed'in emriyle 1672 yılında gerçekleştirilmiştir. Seferi yapma nedenleri arasında: - Bölgesel hakimiyet: Osmanlılar, Ukrayna'ya hakim olma mücadelesi sırasında Ruslar ve Polonyalılar'a karşı Kazaklar'la ittifak oluşturarak Kamaniçe'yi ele geçirmek istemişlerdir. - Savunma hattı: Kamaniçe, XVI. yüzyılda Hıristiyanlığın doğu savunma hattı olarak görülmüş ve Osmanlılar için stratejik bir öneme sahip olmuştur. - Askeri zafer: Kamaniçe'nin fethi, Osmanlılar'a Boğdan (Moldavya) ve Kırım Hanlığı üzerindeki kontrollerini güçlendirme imkanı vermiş ve Karadeniz'e yönelik saldırıları önlemiştir.

Kafkasya Marşı'nın hikayesi şu şekildedir: Bu marş, I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas İslam Ordusu'na ithafen yazılmıştır. Marşın yazılış amacı, Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın Kafkasya'ya bir fetih hareketi düzenleyeceği inancından dolayıdır. Cumhuriyet döneminde ise sözleri değiştirilerek İzmir Marşı olarak bilinir hale gelmiştir.

II. Bayezid'in İstanbul'u terk etme nedeni, kardeşi Cem Sultan ile olan taht mücadelesidir. II. Bayezid, 1481 yılında Osmanlı tahtına çıktıktan sonra, kardeşi Cem Sultan, hükümdarlığını ilan ederek karşı bir hamle yapmıştır. Daha sonra, II. Bayezid, Yeniçerilerin desteğiyle tahta geri dönmüştür.

I. Süleyman, Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük padişahlarından biri olarak kabul edilir.

Kuruluş Osman dizisi, Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemini anlatmaktadır. Dizinin ana konusu, 13. yüzyılın başında Kayı Beyi Ertuğrul Gazi'nin bir uç beyi olarak çıktığı yolculuğun devamı niteliğindedir. Osmanlı'nın doğuş süreci, 1299 yılında Osman Bey'in Söğüt'te Osmanlı Beyliği'ni kurmasıyla başlar ve yaklaşık 20 yıllık bir dönemi kapsar.

Osmanlı İmparatorluğu'nda en büyük olarak kabul edilen üç paşa, Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa'dır.

Beyaz sancak, Osmanlı İmparatorluğu'nda Yavuz Sultan Selim dönemine kadar pâdişâha mahsus olan sancaktı.

Beydağ, eskiden Osmanlı İmparatorluğu'na bağlıydı.

Umudayuruyenler ifadesi, belgelerde veya kaynaklarda tanımlanmamış bir terimdir. Ancak, benzer bir isim olan Düyun-ı Umumiye İdaresi hakkında bilgi bulunmaktadır. Düyun-ı Umumiye İdaresi, Osmanlı İmparatorluğu'nun iç ve dış borçlarını denetlemek amacıyla 20 Aralık 1881 tarihinde kurulmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulan Jandarma Teşkilatının ilk komutanı Rasim Paşa'dır. 1839 yılında kurulan teşkilata 1917 yılına kadar olan süreçte komutanların kim olduğu bilinmemektedir. Rasim Paşa'dan sonra sırasıyla görev yapan komutanlar: Miralay Refet Bey; Miralay Bahaddin Bey; Kaymakam Ali Galip Bey. Türkiye Cumhuriyeti döneminde ise ilk Jandarma Genel Komutanı Miralay Baha Hurşid Bey'dir.

Sina Akşin'in "Jön Türkler ve İttihat ve Terakki" kitabı, Jön Türkler ile İttihat ve Terakki'nin kim olduklarını, neler yaptıklarını ve başarılarını/başarısızlıklarını ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: 1889-1908 dönemi; Jön Türklerin ideolojisi; 1908'de istibdadın yıkılması ve sonrasında yaşanan gelişmeler; 1913-1918 dönemi ve Cemiyet’in tam iktidar dönemi; Birinci Cihan Harbi'nin başlaması süreçleri. Tarık Zafer Tunaya'nın "II. Meşrutiyet, cumhuriyetimizin siyaset laboratuvarıdır" sözünden yola çıkan kitap, 1908-1918 döneminin Cumhuriyet'in anlaşılması için önemli olduğunu vurgular.

1774 Küçük Kaynarca Antlaşması'nın bazı maddeleri: Kırım'ın Bağımsızlığı: Kırım, siyasi bakımdan Osmanlı'dan bağımsız olacak, ancak dini olarak halifeye bağlı kalacak. Rusya'nın Karadeniz'de Donanma Bulundurması: Rusya, Karadeniz'de donanma bulundurabilecek. Rus Gemilerinin Boğazlardan Geçişi: Rus gemileri, boğazlardan daha serbest bir şekilde geçebilecek. Savaş Tazminatı: Osmanlı Devleti, Rusya'ya üç taksitte 15.000 kese akça savaş tazminatı ödeyecek. Eflak, Boğdan ve Akdeniz Adaları: Eflak, Boğdan ve Akdeniz adaları Osmanlı'ya geri verilecek. Rus Konsoloslukları: Rusya, Osmanlı topraklarında konsolosluk açabilecek. Kapitülasyonlar: İngiltere ve Fransa'ya verilen kapitülasyonlar, Rusya'ya da tanınacak.

Hindiye "Turkey" denmesinin sebebi, Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanır. 15. yüzyılda İstanbul'u ele geçiren Osmanlılar, yabani kümes hayvanlarını Batı Afrika'da bulunan Gine üzerinden Avrupa'ya ihraç etmeye başlamıştır. İngilizler, Batı Amerika'da bulunan Massachusetts'e yerleşmeye başlayınca, kendi geleneklerini de Yeni Dünya'ya getirmiş ve Amerika'da gördükleri hindilere de "Turkey" yani Türkiye demeye devam etmişlerdir. Aslında "turkey" kelimesi, aynı zamanda "Türkiye" için de kullanılmaktadır. Ermenicede hindinin karşılığı "hntkahav"dır ve bu kelimenin anlamı "Hintli tavuk" veya "Hint tavuğu"dur. Ancak vahşi hindi, Kuzey Amerika'ya özgü bir canlıdır ve Hindistan ile ilgisi yoktur.

Mehmed Fetihler Sultanında Konstantinopolis'in fethi, 6 Nisan 1453'te II. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı ordusunun Bizans İmparatorluğu'nun başkentini kuşatmasıyla başladı. Fethin ana olayları: 1. Kuşatma ve Top Ateşi: Osmanlılar, dev toplarla şehrin surlarını yoğun bir şekilde bombaladı. 2. Haliç'in Ablukası: Osmanlılar, Boğaz ve Haliç'i ablukaya alarak Bizans'ın denizden destek almasını engelledi. 3. Yeniçerilerin Girişi: 29 Mayıs'ta Osmanlıların zayıflamış surlardan geçişiyle başlayan kesin saldırıda, Yeniçeriler şehrin merkezine doğru harekete geçti. 4. Son Direniş ve Fetih: Bizans İmparatoru Konstantinos XI, kahramanca savaşarak hayatını kaybetti ve şehir Osmanlıların kontrolüne geçti. Bu fetih, Bizans İmparatorluğu'nun bin yılı aşkın tarihinin sona erdiğini işaret etti ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yeni bir döneme girmesine neden oldu.

"Kapıdaki Düşman" (Enemy at the Gates), 2001 yapımı bir savaş filmidir ve Stalingrad Savaşı sırasında Sovyet keskin nişancısı Vasiliy Grigoryeviç Zaytsev'in, Alman keskin nişancısı Binbaşı Erwin König ile olan mücadelesini anlatır. Film, savaşın yanı sıra aşk, dostluk, onur ve kahramanlık gibi temaları da işler. Ayrıca, tarihçi Andrew Wheatcroft'un "Kapıdaki Düşman" adlı kitabı, 1683 yılındaki İkinci Viyana Kuşatması'nı konu alır.