OsmanlıDönemi

Karaduk'taki evlerin yapım tarihi hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Osmanlı döneminden kalan tarihi Kerkük evleri yaklaşık 1700'lü yılların sonuna doğru inşa edilmiştir.

"Eniştemin Hikayesi" adlı eser, Abdülhak Şinasi Hisar tarafından yazılan "Çamlıcadaki Eniştemiz" romanını ifade ediyor olabilir. Roman, yazarın kendi çocukluk dönemine ait izlenimlerine dayanarak, halası ile eniştesinin Çamlıca'daki köşkünde geçen olayları anlatır. Eser, Osmanlı döneminin son yıllarındaki yaşantılara, köşklerde geçen hayatlara duyulan özlemleri dile getirir ve dönemin kültürel ve toplumsal yapısını tasvir eder.

"Şımarık" (2024) filmi, babasının verdiği alışılmadık bir ceza sonucu kendini Osmanlı döneminde bulan Mete'nin hikayesini anlatıyor. Mete, zengin bir ailenin şımarık çocuğudur ve sorumluluk almaktan kaçınır.

Kefeli Han'ın hikayesi iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. Kefeli Hüseyin'in "Raz-Name" Adlı Eseri: Kefeli Hüseyin, 985/1577 yılında tefe'ül konusundaki hikayeleri bir araya getirerek "Sevânihü’t-tefe'ül" adlı eserini yazar ve II. Gazi Giray'a ithaf eder. 2. Ordu'nun Ünye İlçesindeki Kefeli Han: Bu han, Ordu'nun Ünye İlçesi Kaledere Mahallesi Yenice Sokak'ta yer alır ve 1288 H./ 1871 M. tarihli bir kitabeye sahiptir.

Tezhip örnekleri çeşitli alanlarda karşımıza çıkar: 1. Yazma Kitaplar: Tezhip en çok yazma kitapların süslemesinde kullanılmıştır. 2. Levhalar: Tezhip, levhaların yanı sıra minyatürlerde de kullanılır. 3. Ferman ve Tuğralar: Padişah fermanları ve tuğralar da tezhip sanatıyla süslenmiştir. 4. Kitap Ciltleri: Osmanlı döneminde kitap ciltleri, özellikle 16. yüzyılda tezhip sanatının en güzel örneklerini sergilemiştir. 5. Diğer Alanlar: Tezhip, kubur, kutu, sandık gibi lake işlerinde de uygulanmıştır.

Evet, eski oraklar antika olarak kabul edilebilir. Antikalar, maddi değeri olan ve eskiden kalma eşyalardır.

Yayıncılığın ilk dönemi, Osmanlı Dönemi olarak kabul edilir ve bu dönemde matbaacılık hareketi milat olarak alınır.

"Pabucu dama atılmak" deyimini anlatan gösteri, genellikle Ahilik Haftası kutlamalarında gerçekleştirilen bir tiyatro oyunudur. Bu gösterilerde, Osmanlı döneminde kalfaların ustalık taleplerine ret verilmesi ve kalfanın yaptığı kalitesiz ürünün dama atılması olayı canlandırılır.

Manisa'daki Yeni Han'ın yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 19. yüzyıla tarihlendiği düşünülmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk, Selanik Mülkiye İdadisi ve Selanik Askeri Rüştiyesine farklı nedenlerle gitmemiştir: 1. Selanik Mülkiye İdadisi: Atatürk, bu okula devam ederken Kaymak Hafız adlı Arapça öğretmeninin kendisine haksız yere sopa ile vurması üzerine okuldan ayrılmıştır. 2. Selanik Askeri Rüştiyesi: Annesi Zübeyde Hanım, oğlunun asker olmasını istememiş ve bu okula gitmesini engellemiştir.

Harpasa'da yaşamış olan medeniyetler şunlardır: 1. Helenistik Dönem: Harpasa, bu dönemde Pergamon Krallığı'nın hâkimiyeti altındaydı. 2. Roma, Bizans ve Beylikler Dönemi: Kent, bu dönemlerde iskân görmüş ve Bizans döneminde kale içine çekilmiştir. 3. Osmanlı Dönemi: Harpasa, Osmanlı döneminde Arpaz Beyleri tarafından yönetilmiş ve bu aile için Arpaz Beyleri Kulesi inşa edilmiştir.

Doğu Karadeniz kültürü, tarih öncesi çağlarda oluşmaya başlamıştır. Antik kaynaklarda Doğu Karadeniz, Pontus ve Kolkhis olarak adlandırılmıştır. Osmanlı döneminde ise Çepni, Peçenek ve Kıpçak gibi Türk boylarının bölgeye göç etmesiyle Doğu Karadeniz'in demografik ve kültürel yapısı değişmiştir.

Şehreküstü ismi, Osmanlı dönemine uzanan bir geçmişe sahiptir ve "şehre küsmek" ifadesinden türemiştir. Hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Şehir merkezlerinin kalabalığından ve karmaşasından uzaklaşmak isteyenlerin kurduğu yerleşim alanlarını tanımlamak için "Şehreküstü" terimi kullanılmıştır. Örneğin, Bursa'da bu isim, şehir merkezindeki yoğunluktan sıkılan ve yeni bir yaşam alanı kuran bir kişi nedeniyle ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde, Gaziantep'in Şehreküstü semti de bir adamın ailesine kızarak şehrin dışındaki bir tepeye ev yaptırmasıyla başlamıştır.

Abdül Gaffar Yalısı, 1890'lı yıllarda inşa edilmiştir.

Pendik, Osmanlı döneminde Kocaeli Sancağı'na bağlı bir köy iken Anadolu Yakası'nda yer almaktaydı.

Beylerbeyi Sarayı, 1865 yılında inşa edilmiştir. Dolayısıyla, sarayın tarihi 158 yıla dayanmaktadır.

Eski Eskişehir, tarih boyunca birçok medeniyetin ilgisini çekmiş ve farklı isimlerle anılmış bir şehirdir. Antik kaynaklarda kaplıcalarıyla ünlü, zengin bir ticaret kenti olarak anılan Eskişehir'in ilk adı Dorylaion'dur. Osmanlı döneminde ise şehir, "Sultanönü" olarak da adlandırılmıştır çünkü Konya'daki Selçuklu sultanına giden yol üzerinde bulunmaktaydı. Günümüzde Eskişehir, modern yapısı, geniş caddeleri ve parklarıyla dikkat çeken, Türkiye'nin en yaşanabilir şehirlerinden biridir.

"Köyden İndim Şehire" filmindeki altınlar, Osmanlı dönemine aittir.

Felatun Bey ve Rakım Efendi romanı, Ahmet Mithat Efendi tarafından 1875 yılında yazılmıştır. Özeti: Roman, iki ana karakterin zıt yaşam tarzlarını ve değerlerini karşılaştırır: 1. Felatun Bey: Varlıklı bir ailenin oğlu olup, Batılı yaşam tarzına düşkündür. 2. Rakım Efendi: Küçük yaşta öksüz kalmış ve çok yoksul olmasına rağmen, dadısının yardımıyla kendini yetiştirmiştir. Romanın sonunda, Rakım Efendi ideal bir Osmanlı beyefendisi olarak mutlu bir hayat sürerken, Felatun Bey yaptığı hataların sonucuna katlanır.

Amasya geleneksel konutları, genellikle 19. ve 20. yüzyıllarda inşa edilmiş, Osmanlı döneminden izler taşıyan yapılardır. Başlıca özellikleri: - Yan yana ve bitişik nizam olarak yapılmışlardır. - Ahşap çatkı sistemi ile kerpiç dolgulu olarak inşa edilmişlerdir. - Kırma ya da beşik çatısının üzeri oluklu kiremitle örtülmüştür. - Bodrum üzeri tek kat veya iki katlı olup, avlulu ve bahçelidirler. - Haremlik ve selamlık tarzında düzenlenmişlerdir, bu nedenle dışa kapalı bir görünüm sergilerler. - Birinci kat veya ikinci kat üzerinde köşk olarak bilinen şahniş yer alır. - Günlük yaşam, genellikle sofa denilen odalarda geçer ve bu odalarda ocak, şerbetlik, gömme dolaplar, raf ve sedir gibi eşyalar bulunur.