Osmanlı

Burhaniye, 1866 yılına kadar Edremit ilçesine bağlı bir bucaktı. 1484 yılında, Madra Dağı'nın suyunu Adramytteion antik şehrine taşıyan Roma Dönemi'ne ait su kemerlerinin buradan geçmesi nedeniyle ilçenin adı Kemer olarak değiştirilmiştir.

Eğrikapı'nın hikayesine dair bazı bilgiler şunlardır: Kapı ismi: Eğrikapı'nın adının, kapının eğriliğinden değil, kapının önündeki yolun, Hz. Hafir'in türbesinin etrafında dolaşmak zorunda kalmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Tarihsel gelişim: Bizans döneminde "Porta Kaligaria" olarak bilinen Eğrikapı, askeri ayakkabı (kaliga) imalathanesine yakın olduğu için bu adı almıştır. Göçmenler: Osmanlı döneminde Ege adaları, Mora yarımadası ve Trabzon'dan Hristiyan göçmenler buraya yerleştirilmiştir. Tarihi olaylar: Fetih sırasında en kanlı çarpışmaların Eğrikapı'da yaşandığı ve son Bizans imparatoru XI. Konstantinos Dragases'in ölüsünün burada bulunduğu söylenmektedir. Ünlü kişiler: Sahabe Eba Eyyüb Ensari'nin, Eğrikapı'da kafirler tarafından taşlanarak öldürüldüğü rivayet edilmektedir. Tarihi yapılar: Eğrikapı çevresinde Panagia Suda ve Panagia Hançeriotissa kiliseleri, İvaz Efendi Camii, Seyyid Cemaleddin Uşşaki ve Hacı İlyas tekkeleri gibi tarihi yapılar bulunmaktadır.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Ebussuud Efendi'ye sorduğu soru şöyledir: > "Dırahta ger ziyan etse karınca Günâhı var mıdır ânı kırınca Ebussuud Efendi'nin cevabı ise şu şekildedir: > "Yarın Hakk’ın divanına varınca Süleyman’dan hakkın alır karınca."

Tarlabaşı'nın eski hali, 19. yüzyılın ortalarından itibaren İstanbul'un önemli yerleşim birimlerinden biriydi. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı: Bölge, bahçe içinde yer alan konutlarla karakterize ediliyordu. 1940'lar: Varlık Vergisi'nin azınlıklara getirdiği yükler nedeniyle, birçok işyeri el değiştirmiş ve Türkler bu gayrimenkulleri satın almıştı. 1950'ler: Konsolosluklarda çalışan üst düzey yönetici gayrimüslimlerin yaşadığı bir bölgeydi. Tarlabaşı, 1980'lerin ikinci yarısında, Bedrettin Dalan'ın döneminde büyük bir değişim yaşamış ve Tarlabaşı Bulvarı'nın açılmasıyla bölgenin dokusu bozulmuştur.

Seniha Sultan'ın iki çocuğu vardır: 1. Prens Sabahaddin (1878 doğumlu). 2. Ahmet Lütfullah (1879 doğumlu).

Banaz halkı, tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin ve göç dalgalarının etkisiyle bölgeye yerleşmiştir. Antik Dönem: Banaz, antik dönemlerde "Panasion" olarak biliniyordu. 11. Yüzyıl: 11. yüzyılın sonlarından itibaren Türkler bölgeye yerleşmeye başlamış ve 1076 yılında Banaz ilk kez Türk egemenliğine girmiştir. 1830'lu Yıllar: 1830'lu yıllarda Yörüklerin Banaz'a göç ettiği bilinmektedir.

Osmanlı Devleti'nde kadı, kaza adı verilen yerleşim yerlerine merkezi yönetim tarafından belirli bir süre için atanan, şer'i ve idari yargıdan tek başına sorumlu olan bir kamu görevlisidir. Kadılar, aynı zamanda şehrin yönetimini ve asayişini sağlamak, esnaf loncalarını denetlemek, üretim ve pazar yerlerini kontrol etmek gibi idari ve belediye görevlerini de yerine getirirlerdi. Osmanlı'da ilk kadının Osman Gazi tarafından atandığı bilinmektedir. 1924 yılında kadılık sistemi tamamen kaldırılmıştır.

Zindanda yatan kişiler, genellikle tarihsel bağlamda, devlet otoritesine karşı gelen, sevilmeyen veya cezalandırılması gereken kişilerdi. Günümüzde zindanda yatan kişiler, yazılı hukuka göre yargılanıp suçlu bulunan ve ceza alan bireylerdir. Örneğin, Selahattin Demirtaş, Merdan Yanardağ ve Osman Kavala gibi isimler, bazı kişiler tarafından zindanda yatıyor olarak nitelendirilmiştir.

Evet, Barbaros ve Hayrettin Paşa kardeştir. Asıl adı Hızır Reis olan Barbaros Hayreddin Paşa, Sipahi Yakub Ağa ve Katerina Hatun'un dört oğlundan biridir.

Kınalızade Ali Efendi, nikris (gut veya damla) hastalığının nüksetmesi sonucu 63 yaşındayken vefat etmiştir. Atâî, Şakâyık’ta onun bir Yahudi doktor tarafından zehirlendiğini iddia etse de, bu iddia Ferit Kam tarafından hayal mahsulü olarak nitelenmiştir.

Tuğ, Türk ve Altay halklarının devlet geleneğinde hükümdarlık ve gücün sembolü olarak kabul edilir. Tuğ kelimesinin diğer anlamları: Sorguç. Bayrak veya tuğa takılan süs. Ayrıca, tuğ bazen savaş isteği, başkaldırı ve isyan sembolü olarak da kullanılmıştır. Tuğ, zamanla evrim geçirmiş; başlangıçta bayrağın üzerine asılırken, daha sonra dokuz kollu bir değnek şeklinde tasarlanmış ve uçlarına dokuz kutlu hayvanın kuyruğu asılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda en çok yenilen yemekler arasında kebap, döner, baklava, börek, pilav, dolma ve köfte gibi yemekler yer almaktadır. Ayrıca, deniz ürünlerine düşkün olan padişahlar için kekikli yılan balığı, soğanlı yumurta ve hamsi tava gibi özel yemekler de hazırlanırdı. Osmanlı mutfağı, sadece İstanbul'a özgü yemeklerle sınırlı kalmamış, Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika gibi farklı bölgelerden de etkilenmiştir.

Eşref Sencer Kuşçubaşı, II. Abdülhamid döneminde yaşamıştır. Kuşçubaşı, 1883 (bazı kaynaklara göre 1873) yılında İstanbul’da doğmuş ve 1964 yılında vefat etmiştir.

Hayır, Şemsi Ruhsar Hatun ve Şemse Hatun aynı kişi değildir. Şemsi Ruhsar Hatun, Osmanlı padişahı III. Murad'ın eşlerinden biridir. Şemse Hatun ise, TRT 1'de yayımlanan "Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi" dizisinde yer alan tarihi bir karakterdir.

Ankara Savaşı'ndan sonra Anadolu'da şu olaylar meydana geldi: Türk siyasi birliği bozuldu. Osmanlı Devleti, Fetret Devri olarak bilinen 11 yıllık bir hükümdarsız dönem yaşadı. Timur, Osmanlı topraklarını Yıldırım'ın dört oğlu (İsa, Musa, Süleyman, Mehmet) arasında paylaştırdı. Anadolu'nun sosyal ve ekonomik düzeni bozuldu. Bizans'ın siyasi ömrü uzadı ve İstanbul'un fethi gecikti. Osmanlı'nın Balkanlardaki ilerleyişi durdu. Osmanlı Devleti'ne ait bazı topraklar elden çıktı.

Levni'nin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Doğum ve İsim: Asıl adı Abdülcelil Çelebi olan Levni, 17. yüzyılın sonlarında Edirne'de doğmuştur. Eğitim ve Kariyer: Genç yaşta İstanbul'a giderek Topkapı Sarayı'ndaki nakkaşhanede eğitim almış ve tezhip öğrenmiştir. Eserler: En bilinen eserleri arasında, III. Ahmet'in şehzadelerinin 1720'deki sünnet düğününü anlatan Surname-i Vehbi ve padişah portrelerinin yer aldığı Silsilename bulunmaktadır. Şairlik: Şarkı, türkü, gazel, semai gibi çeşitli formlarda şiirler yazmıştır. Ölüm ve Defin: 1732 yılında İstanbul'da vefat etmiş ve Otakçılar Camii yakınlarına defnedilmiştir.

Osmanlıca metinleri okumak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: İnternet Siteleri: Google Kitap Arama: 1923'ten önce yayımlanmış Türkçe eserler bu motorda bulunabilir. İnternet Arşivi: Bu sitede binlerce Osmanlıca metin mevcuttur. Hakkı Tarık Us Koleksiyonu: Osmanlıca yayınlanmış çok sayıda gazete ve dergi içerir. T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri: Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi Osmanlı devlet arşivlerine erişim sağlar. VikiKaynak: Osmanlıca harflerle yazılmış telifsiz metinlerin kullanıcılar tarafından eklendiği ve düzenlendiği bir kütüphanedir. Eğitim Materyalleri: ogmmateryal.eba.gov.tr: Osmanlıca alfabesi ve metin örnekleri içeren etkileşimli kitaplar sunar. fikriyat.com: Osmanlıca okuma metinleri içeren bir galeriye sahiptir. Ayrıca, Osmanlıca metinleri okumak için Arapça fontların ve klavyelerin yüklü olması gerekmektedir.

Kânûn-ı Esâsî'nin 4. maddesi şu şekildedir: > "Zatı hazireti padişahi hasbel hilâfe dini islâmın hamisi ve bilcümle tebeai Osmaniyenin hükümdar ve padişahıdır". Bu madde, padişahın İslam'ın koruyucusu ve tüm Osmanlı vatandaşlarının hükümdarı ve padişahı olduğunu belirtir. Kânûn-ı Esâsî'nin diğer önemli maddelerinden bazıları: 3. madde: Saltanatı seniyei osmaniye hilâfeti kübrayı islâmiyeyi haiz olarak sülalei âli Osmandan usulü kadimesi veçhile ekber evlada aittir. 5. madde: Zatı hazireti Padişahinin nefsi hümayunu mukaddes ve gayri mesuldür. 6. madde: Sülalei âli Osmanın hukuku hürriye ve emval ve emlâki zatiye ve madâmelhayat tahsisatı mâliyeleri tekafûlü umumi tahdındadır. 7. madde: Vükelanın azil ve nasbı ve rütbe menasıp tevcihi ve nişan itası ve eyalâtı mümtazenin şeraiti imtiyaziyelerine tevfikan icrayı tevcihatı ve meskûkat darbı ve hutbelerde namının zikri ve düveli ecnebiye ile muahedat akdi ve harb ve sulh ilânı ve kuvvei berriye ve bahriyenin kumandası ve harekâtı askeriye ve ahkâmı şeriye ve kanuniyenin icrası ve devairi idarenin muamelatına müteallik nizamnamelerin tanzimi ve mücazaatı.

Kuleli Kışlası'nda yatan bazı kişiler: 1859 yılında Sultan Abdülmecit'i tahttan indirmek isteyen isyancılar. Kırım Savaşı'na katılan Fransız ve İngiliz askerleri. Ermeni yetim ve göçmenler. Kuleli Kışlası, tarih boyunca askeri okul ve hastane olarak da kullanılmıştır.

II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmed), 30 Mart 1432'de Edirne'de doğmuş ve 3 Mayıs 1481'de Gebze'de vefat etmiş Osmanlı İmparatorluğu'nun yedinci padişahıdır. Özgeçmişi: Eğitim: Küçük yaşta eğitimine önem verilmiş, devrin en üstün âlimlerinden eğitim almıştır. Tahta Çıkışlar: İlk olarak 1444-1446 yılları arasında, ikinci olarak 1451-1481 yılları arasında toplam 32 yıl boyunca tahtta kalmıştır. İstanbul'un Fethi: 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u fethederek Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'na son vermiş ve "Fatih" ünvanını almıştır. Fetihler: Mora Despotluğu, Trabzon İmparatorluğu, Sırbistan, Eflak, Bosna, Arnavutluk ve Kırım gibi bölgeleri Osmanlı topraklarına katmıştır. Reformlar: Saltanatı süresince birçok siyasi ve sosyal reform yapmış, "Fâtih Kanunnâmesi" adıyla kitaplaştırmıştır. İlgi Alanları: Felsefe, hadis, tefsir, fıkıh, kelâm, tarih, geometri ve matematik alanlarında bilgi sahibi olup, sanat ve bilime önem vermiştir.