Osmanlı

"Ha Abla ne anlatıyor?" ifadesi, popüler bir TikTok videosundaki bir repliği anımsatıyor olabilir. Bu videoda, "Ne anlatıyon abla beya" ifadesi kullanılmaktadır. Eğer daha fazla bilgi veya bağlam gerekiyorsa, lütfen daha spesifik bir soru sorun.

Çengelköy halkının kökeniyle ilgili kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, semtin ismiyle ilgili çeşitli rivayetler mevcuttur. Gemi çengelleri: Bir rivayete göre, Çengelköy'e Bizans'tan kalma gemi çengelleri nedeniyle önce "Gemi Çengeli" denmiş, zamanla bu isim sadeleşerek "Çengelköy" olmuştur. Çengeloğlu Tahir Paşa: Bazı kaynaklara göre ise semtin adı, II. Mahmud döneminde burada yalı sahibi olan Çengeloğlu Tahir Paşa'dan gelmektedir. 1960'lara kadar Çengelköy'de çoğunlukla Rumlar yaşamaktaydı.

İzmir Saat Kulesi, Osmanlı Padişahı Sultan II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yıldönümü nedeniyle 1901 yılında yaptırılmıştır. İnşaat komisyonu şu isimlerden oluşmuştur: Vilâyet İdare Meclisi Üyesi Abdülkadir Paşa; İzmir Belediye Reisi Eşref Paşa; Askerîyeden Kaymakam Şevket Beyefendi; Muteber Tüccarlardan Arabyan Karabet Efendi; Muteber Tüccarlardan Sarrafin Efendi; Vilâyet Nafia Başmühendisi Baranofski Efendi. Kulenin mimarı ise Levanten asıllı Fransız Raymond Charles Père'dir.

Estergon Kalesi'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihî ve stratejik önem: 13. yüzyıl başında inşa edilen kale, Macaristan'ın tarihinde inşa edilmiş ilk önemli yapılardan biridir ve 1241'deki Moğol istilasına kadar Macar Krallığı'nın idari ve dini merkezi olmuştur. Osmanlı hakimiyeti: Osmanlı Devleti, kaleyi ilk kez 1543'te zapt etmiş, 1595'te teslim etmek zorunda kalmış, 1605'te tekrar ele geçirmiş ve 1683'te kesin olarak Osmanlı yönetiminden çıkmıştır. Turistik cazibe merkezi: Günümüzde Estergon Kalesi, bir turistik cazibe merkezi olup, her yıl yaklaşık 1,5 milyon turist çekmektedir. Kültürel ve sanatsal değer: Kale, Türk ve Macar tarihi için büyük bir öneme sahiptir; ayrıca, Macar besteciler tarafından kaleye özel besteler yapılmış ve kale için bir tören oluşturulmuştur.

Nizip, tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli devletlere bağlı kalmıştır. Abbasiler döneminde (780-1013) Nizip, Abbasilere bağlıydı ve bu dönemde Gaziantep de Nizip'e bağlıydı. Bizanslılar döneminde (925-1013) bölge, Bizanslıların kontrolündedir. Osmanlı İmparatorluğu'na katıldıktan sonra (1516) ise Nizip, Osmanlı'ya bağlıydı. 1924 yılında yapılan genel idari teşkilatlandırmada Gaziantep iline bağlanmış ve 26 Nisan 1926'da ilçe olmuştur.

Kabakçı Mustafa İsyanı, 1807 yılında, III. Selim'in kurduğu Nizam-ı Cedid ordusuna karşı yeniçerilerin ve bazı devlet adamlarının tepkisiyle ortaya çıkmıştır. İsyanın bazı nedenleri şunlardır: Yeniçeri hoşnutsuzluğu: Yeniçeriler, modernleşme çabası içindeki Nizam-ı Cedid ordusunu kendilerine rakip olarak görüyorlardı. Vergi şikayetleri: Bu ordunun giderleri için halktan ekstra vergi talep edilmesi, yerel ayanları ve halkı rahatsız ediyordu. Propaganda: Gerici vaizler, Nizam-ı Cedid askerlerinin giydiği pantolon ve ceketin dinen caiz olmadığını yayarak halkı kışkırtıyordu. Sadaret Kaymakamı'nın etkisi: Sadaret Kaymakamı Köse Musa Paşa, isyancıların eylemlerini destekleyerek onları teskin edeceğini belirtmiştir. İsyan sonucunda III. Selim tahttan indirilmiş, yerine IV. Mustafa geçmiş ve Nizam-ı Cedid ordusu lağvedilmiştir.

Nef'i'nin en büyük düşmanı olarak Vezir Bayram Paşa ve Şeyhülislam Yahya Efendi gösterilebilir. Vezir Bayram Paşa: Nef'i, Vezir Bayram Paşa hakkında bir hicviye yazdıktan sonra idamına karar verilmiştir. Şeyhülislam Yahya Efendi: Nef'i'yi öven bir şiirinde aynı zamanda ona kâfir demiştir. Ayrıca, Nef'i'nin sivri dili nedeniyle yüksek makamdakiler dahil birçok kişinin düşmanlığını kazandığı belirtilmektedir.

Osmanlı'nın en güçlü soyu olarak Kayı boyu gösterilmektedir. Ancak, Osmanlı'nın en güçlü soyu konusunda kesin bir görüş birliği yoktur ve bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır. Örneğin, bazı tarihçiler Kayı boyu şecerelerinin II. Murad döneminde diğer beyliklere karşı üstünlük sağlamak amacıyla uydurulduğunu iddia etmektedir.

II. Ayşe Hatun, Yavuz Sultan Selim'in birinci eşidir.

Tiryaki Hasan Paşa'nın Kanije Savunması, 73 gün sürmüştür. Kuşatma, 9 Eylül 1601'de başlamış ve 18 Kasım 1601'de Osmanlı'nın zaferiyle sonuçlanmıştır.

Atçalı Kel Mehmet, Osmanlı kuvvetleriyle girdiği bir çatışmada 1830 yılında hayatını kaybettiği için asılmamıştır. Atçalı Kel Mehmet'in ayaklanmasının nedeni, Osmanlı İmparatorluğu'nun girdiği savaşların yüklediği vergi yükünden bunalan halka bu vergiyi kaldırdığını ilan etmek ve mültezimlerin, voyvodaların ve zabitlerin halktan keyfi olarak topladıkları vergileri kaldırmaktır. Ancak, Atçalı Kel Mehmet'in kendini feodal bir lider haline getirmeye çalışması, Osmanlı Devleti'nin müdahalesine yol açmış ve II. Mahmut'un gönderdiği birlikler karşısında aldığı yenilgi sonucunda hayatını kaybetmiştir.

I. Kılıç Arslan, 13 Temmuz 1107 tarihinde, doğuya yaptığı bir sefer sırasında Habur Nehri’ni geçmeye çalışırken boğularak ölmüştür. Kılıç Arslan'ın çekilme sırasında atıyla Habur Çayı'nı geçmek isterken, kendisinin ve atının zırhlarının ağırlığı sebebiyle boğulduğu düşünülmektedir. Bazı kaynaklarda, Mardin Artuklu Beyi İlgazi ile Halep Selçuk Emiri Rıdvan'ın, Kılıç Arslan'a karşı Emir Çavlı'ya katıldığı ve Kılıç Arslan'ın bu destek nedeniyle mağlup olduğu da belirtilmektedir.

Kuruluş Osman dizisinin başlamasının nedeni, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu I. Osman'ın hayatını ve Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecini anlatmaktır. Dizi, 2014-2019 yılları arasında TRT 1'de yayınlanan Diriliş Ertuğrul dizisinin devamı niteliğindedir. Ayrıca, dizinin 7. sezonunda hikaye bir zaman atlamasına giderek Osman Gazi dönemini tamamlayacak ve oğlu Orhan Gazi'nin yükseliş dönemine odaklanacaktır.

Topkapı Sarayı Has Odası'nda şu unsurlar bulunmaktadır: I. Ahmed Has Odası: Kitap dolabı: Bu oda, duvarına yaptırılan kitap dolabı nedeniyle "Okuma Odası" olarak anılır. Çiniler: Renkli çiniler, altın yaldızlı hat süslemeleri ve klasik Osmanlı sedef işçiliği ile dikkat çeker. Ayetler: Tebbet, İhlas, Felak, Nas ve Fetih surelerinden ayetler duvarlarda yer alır. Çeşme: Köşeye zarif bir çeşme yerleştirilmiştir. III. Murad Has Odası (Yemiş Odası): Süslemeler: Natüralist çiçek motifleri, meyve sepetleri, aynalar ve Edirnekari süslemeler bulunur. Kaside-i Bürde: Odayı çevreleyen yazı kuşağında İmam Busiri'nin Kaside-i Bürde'sinden 46 beyit yer alır. Her iki oda da Salı hariç haftanın her günü 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Türk arşivlerinde bulunan bazı belge türleri: Yazışmalar ve dosyalar. Resmi ve özel zarflar. Mahkeme ve yargı organları belgeleri. Anket formları ve istatistikler. Raporlar ve benzerleri. Basılı evraklar. Fotoğraf, film, ses ve görüntü bantları. Türkiye'de arşiv terimi geniş bir anlam taşır ve her türlü dokümantasyonu kapsar. Bazı önemli arşivler: Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri. TBMM Arşivi. Başbakanlık Osmanlı Arşivi.

Tophane-i Amire binasının yapımına Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinden hemen sonra, 1453-1470 yılları arasında başlanmıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid'in inşa ettiği Tophane-i Amire müştemilatına ait tüm binalar yıkılarak yerlerine daha büyük bir bina yapılmıştır. III. Ahmed döneminde ise bu bina da yıkılarak, 1743 yılında Sadrazam Damat İbrahim Paşa tarafından bugünkü yapı inşa ettirilmiştir.

Haseki unvanı, Osmanlı padişahlarının nikahlı eşlerine verilen bir unvandı. Bu unvanı alan bazı padişahlar şunlardır: Kanuni Sultan Süleyman. Sultan III. Murad. Sultan I. Ahmed. Sultan İbrahim.

Osmanlı döneminde çekilen ilk film, Fuat Uzkınay tarafından 1914 yılında çekilen "Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı" olarak kabul edilir. Ancak, 1905 yılında Selim Sırrı Tarcan'ın rehberliğinde, Yıldız Camii avlusunda çekilen bir filmin de ilk film çalışması olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 1911 yılında Makedon asıllı Manaki Kardeşler tarafından çekilen ve Sultan Mehmet Reşat'ın Manastır ve Selanik ziyaretlerini konu alan film de ilk filmler arasında değerlendirilebilir.

Hünkâr Köşkü'nün önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihî ve mimari değeri: 1844 yılında Sultan Abdülmecit'in Bursa gezisi için av köşkü olarak inşa edilmiştir. Tarihi olaylar: Padişah konaklamaları: Daha sonra Sultan Abdülaziz ve V. Mehmet Reşat da köşkte konaklamıştır. Atatürk'ün ziyaretleri: 1922, 1925, 1931 ve 1935 yıllarında Atatürk, Hünkâr Köşkü'nde kalmıştır. Müze olarak hizmet vermesi: 2003 yılından beri Hünkâr Köşkü Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Tımarlı deliler, Osmanlı kara ordusunda görevli bir askeri birlik olup, savaşlarda düşmanları korkutmak ve ordunun en ön saflarında çarpışmakla görevliydiler. Görevleri arasında: Savaş zamanı orduya katılmak. Barış zamanı bölgenin güvenliğini sağlamak. Vergi toplamak. Asker yetiştirmek. Tarım yapmak. 18. yüzyılda bozulmaları sonucu görevlerini kaybetmişler ve 1829'da II. Mahmut tarafından dağıtılmışlardır.